Yürüyoruz Biz Bu Yolda..


UEFA Avrupa Ligi
F Grubu, 1.Maç

Panathinaikos
77' Salpingidis

GALATASARAY
5' Elano Blumer
48' Milan Baros
56' Elano Blumer

OACA Spirus Louis
17 Eylül 2009 Perşembe / 20:00

Maçın Analizi
Galatasarayımız Avrupa'da hakettiği yerde ilk maçında Yunanistan'da farklı galibiyetle üç puanı alarak yurda döndü. Yunanistan'ın en köklü takımlarından birisi olan Panathinaikos karşısına kalede Leo Franco, geri dörtlüde Emre Aşık-Emre Güngör- Sabri Sarıoğlu- Hakan Balta hemen önlerinde Mustafa Sarp- Mehmet Topal, ilerde Harry Kewell- Elano Blumer- Kader Keita ve Milan Baros ilk onbiri ile sahaya çıktı. Maçın başında her zamanki gibi rakibine baskı ile başlayan Galatasarayımız maçın hemen başında tıpkı Beşiktaş maçında olduğu gibi pres ve baskının getirdiği sonuç ile Elano Blumer'in ayağından bulduğu gol ile öne geçti. Bu golden sonra sık sık kontra deneyen Keita ve Kewell ile rakibi tehdit eden Galatasaray'da Emre Güngör sakatlık geçirdi ve 23.dakikada yerini Uğur Uçar'a bıraktı. Uğur sol tarafa, Hakan Balta ortaya geçerek savunmada ufak bir değişikliğe neden oldu.
İlk yarı karşılıklı ataklar ile geçsede Panathinaikos ilk yarının son bölümlerinde oyunu yarı sahamıza yıkmayı başardı, fakat gerek ortasahadaki iki top hırsızı Mehmet ve Mustafa, gerekse savunmamızın en tecrübeli ismi Emre Aşık bu atakları kesen isimler oldular. İlk yarı bu sonuçla biterken Elano Blumer ve Kader Keita'nın geçirdiği sakatlıklar canımızı sıktı. Çünkü uzun bir süre sakat olan ve yeni yeni form tutan Emre Güngör bu maçta yeniden sakatlanmış ve ilk değişikliğimizi zorunlu olarak çok erken bir dakikada yapmıştık.

İkinci yarıya yine hızla başlayan Galatasarayımız rakip savunmanın arkasına attığı toplar ile rakip kalede tehlike yarattı. Bu tür pozisyonlardan birisinde Milan Baros kaleciden sıyrıldı ve boş kaleye topu ağlara gönderdi. İkinci yarının hemen ilk başında attığımız gol ile farkı ikiye çıkartarak biraz daha rahatladık. Panathinaikos takımının oyunu bu dakikadan sonra sertleştirmesi bizleri biraz olsa endişe içersinde bırakırken Elano Blumer bu endişeli geçen dakikalar içersinde yaklaşık 30 metreden savunmanın yardımıyla güzel bir frikik golü attı ve farkı üçe çıkarttı. Galatasarayımız bu dakikadan sonra oyunu rölantiye aldı ve önce Arda, ardından Barış oyuna girdi. İtalyan hakem bu dakikalarda sertliği daha da arttıran Yunan temsilcisinin faullerine göz yumarken bizim yaptığımız en ufak bir faulu bile es geçmiyor, bırakın faul vermeyi üzerine birde kart çıkartıyordu. Ev sahibi ekip taraftarının protestosu karşısında oyundan düşerken bizde rakip kaleye yüklenerek gol aramaya devam ettik. Biz ilerde gol ararken savunmamızın arkasına atılan topta
Salpingidis topu ağlarımıza gönderdi ve skoru 1-3'e getirdi. Bu dakikalardan sonra karşılıklı geçen ataklar sonrasında 90 dakikanın bittiğini belirten düdüğü duyduk ve Galatasarayımız zorlu geçmesi beklenen ve öyle olan bir deplasmandan üç golle üç puanı hanesine yazdırdı.

Bir söz vardır; nasıl başlarsa öyle biter diye..
Evet, biz bugün iyi başladık ve bu yolun sonunun iyi bitmesini temenni ediyoruz.

Bu arada ufak bir not; bu yıl her maç ortalama 3 gol atarak rakip farkı gözetmediğimizi göstermiş olduk. Artık bir insan evladı çıkıpta "Galatasaray büyük bir takımla oynamadı, bu maçlar ölçü olamaz" demesin.. Pana hem sert, hem güçlü bir ekip.. Bugüne kadar tek bir tane takımla adam gibi maç yapmayan kuş cemiyetine sevgilerle..

Maçın Adamı
Maçın adamı hiç kuşkusuz geldiği günden beri en iyi maçını çıkartan Elano Blumer'di. Brezilyalı yıldız hem pasları, hem savunmasına yardımı hemde attığı goller ile takımının zorlu deplasmandan rahat çıkmasını sağladı.. Evet, attığı goller belki kaleci hatası; belki Elano'nun kişisel becerisi.. Takdir sizindir fakat öyle yada böyle attığı goller ile takımı rahatlattı ve zor geçmesi beklenen deplasmandan güle oynaya çıkmamızı sağladı..

18 yorum:

  1. guybrush threepwood18 Eylül 2009 07:59

    son iki maçta leo franco'ya clean sheet bonus veriliyordu, en azından bundan kurtuldu galatasaray bu maçta. yine karda yani takım.

    ama leo franco'nun ilk yarıda attığı çalım neydi öyle?! maçı izleyenler tam küfretmeye hazırlanırken ortalığı bir kahkaha seli aldı yürüdü ki sormayın (sonrasında alkışlar falan. biliyorsunuz kahve ortamını). maçtan sonra baktım "rıdvan hocamız konuşacak mı, fark yaratan futbolcu kim olmuştur onun nazarında" diye, ama basketbol maçı vardı ntv'de. ben de kendi düşünceme göre leo franco'yu seçtim. hayırlı uğurlu olsun.

    ama eklemeden de geçemeyeceğim. baros kaçırdığı gollere rağmen harika oynadı, emre gereksiz sarı kartına rağmen gerekli yerlerde hala çok kritik top kesmeler yapıyor, sabri'nin beyni ile ayakları arasındaki mesafe her geçen gün daha da kısalıyor.

    YanıtlaSil
  2. eskiden türkiye'ye gelip hiçbir top oynamadan 2-3 gol sıkıştırıp giden büyük avrupa takımları gibi oynadı galatasaray bu gece. iyi oynamış,kötü oynamış; yalan bunlar.takım pana'ya deplasmanda üç tane sıkıştırdı işte. daha ne.bu sahadan atletico çıkamıyordu az daha 1 ay önce.sevinmeyi bilmek lazım, geleceği düşünüp hayıflanmak değil.

    şöyle olsaydı böyle olsaydı diyeceksek, baros'un kaçırdığı gollerden deplasmangol rekoru çıkardı bu maçta.

    YanıtlaSil
  3. bir galatasaraylı olarak maalesef diken üstünde izledim maçı.

    son üç maçtır oyunu kuramama gibi bir sorunumuz var, bunun sebebi büyük olasılıkla ayhan.
    ayrıca mehmet topal'ı hiç ama hiç beğenmemeye başladım, televizyon karşısında izlendiğinde boşuna topu ayağında tutuyor veya çok basit * paslar yapıyor. dikine oynayamıyor.

    mehmet topal'ın aksine, mustafa sarp'ı daha çok beğeniyorum. bunun sebeplerine gelecek olursak adamın içinde bir hırs var, koşuyor, yeri geliyor pres yapıyor belki çok teknik değil ama gizli golcülüğünü de katalım işe ve sebepleri bitirelim.

    efendim son zamanlarda daha bi dikkat ettiğim bir husus var ki, milan baros.

    kendisini çok yere atıyor, bazen müdahaleler var, belki de ekran başından "bunda birşey yok lan baros, kalk kalk" demesi kolay belki de "barosa vurmamış bile adam" dediğimiz pozisyonlarda baros şeytan gibi bir müdahale mevcut, tam kesin birşey dememeli.
    bunun bir adını da hakemi kandırma olabilir, bununla paralel gelen tecrübe de diyebilirsiniz ama ben şahsen beğenmiyorum bu hareketlerini.

    adam gibi dikine gitsin, gerekirse çok uzaklardan vursun ama günün birinde ters bir hakeme denk geliriz, o zaman işler yaş.

    son maçlarda galatasaray'ın performansından memnun değilim, topu ayağımızda tutamıyor gibiyiz. bugün oynanan maçta ise top leo franco'ya kaç defa geldi sayamadım.

    hala ama hala şişirme toplarla da oynuyor galatasaray.

    arda turan ise milli maçlardan sonra bi garip, bugün birçok pozisyonda tahminen bilerek ve isteyerek 3 oyuncunun arasına girmeye çalıştı, ver pası ardacığım ver pası. en kısa zamanda kendisine gelmesi dileğiyle.

    sonuç olarak oyundan memnun değil, skordan memnunum. belki de birçok arkadaş yunan deplasmanları çok zor deplasman diyeceklerdir, kabul ederim saygıyla.

    belki de bütün bunlar dün izlediğimiz barcelona'nın yan etkisidir.

    YanıtlaSil
  4. rahat tempoda kazandık. 60. dakikaya kadar bu sezon ligdeki bütün maçlarımızdan kolay geçti. 3-0 dan sonra kasımpaşa maçını düşünerek.. yok, yanlış oldu. yani 3-0 dan sonra rahatladık diyorum, zor geçmesi beklenen maçı 60'da bitirince biraz rehavet oldu. olur öyle.

    biz bu panathinaikos'u gözümüzde fazla büyütmüşüz. ben 2-1 alırız diyordum, başta baskı yeriz ilk dakikalar zor geçer sonra kalite farkıyla galip geliriz diye tahmin ediyorum. ama "3 yeriz", "beraberliğe şükredelim" diyen galatasaraylıları da gördüm. biraz sakin diyorum. rijkaard > ten cate (öyle olmasa rijkaard onun yardımcı antrenörü olurdu), galatasaray kadrosu > pao kadrosu, galatasaray'ın eksik defansı bile > pao defansı. ne yenilmesi?

    "galatasaray ballı" yazanlar yine çıkar bu maçtan sonra. rakip defansı hataya zorlamak, girilen gol pozisyonlarını değerlendirmek balsa anzer balı var bizde. iyi oynamadık diyene çüş deme hakkını kendimde görüyorum. resmen iki siklet fazla geldi rakibe oyunumuz. özellikle ilk yarıda oyunu tamamen kontrol ettik. bu seviyede deplasmanda iyi oynamadan kazanılmaz. avrupa'da önemli bir rakibe karşı böyle bir performans gösterdiğimiz son maç 2000'deki mallorca maçıydı. ama taraftarımızdaki bu sakin, hemen gaza gelmeyen, takımı eylül'de avrupa şampiyonu oldu sanmayan tavrı da saygıyla karşılıyor ve takdir ediyorum.

    bir de pao taraftarı konusu var. biz cehennem beklerken stad dolu bile değildi. zaten tribünlerle sahanın arasında elli metre var. basketbol maçlarında görüyoruz salonlarındaki atmosferi ama koskoca stadı o hale getirmek için soyunup zıplamak yetmiyormuş demek. zaten pao geçen sene deplasmanda içeridekinden daha başarılıydı. şampiyonlar ligi'nde içeride 4 dışarıda 6 puan almışlar, 2. turda villareal'le deplasmanda berabere kalıp içeride yenilmişler. nasıl olsa seyircimiz iyi, her türlü yeneriz deyip oynamıyorlar mıdır nedir. taraftarıyla övünen beşiktaş'ın kendi sahasındaki etkisizliğini buna bağlı düşünebiliriz belki ama o bana düşmez, düşünen düşünsün.

    neticede yine koyduk lan işte. koymaya da devam edeceğiz. dosta güven düşmana korku falan filan.

    YanıtlaSil
  5. ketender tepetopuzu18 Eylül 2009 08:05

    parçalının kollarına europa league ambleminin çok yakıştığını gördüğüm maç. ayrıca bi baros kaçırdı bir de pana!
    bir de çok dikkatimi çekti, bizimkilere farklı önde olmak yaramıyor. hemen salıveriyorlar ama gerçekten 'hadi gol atalım' dediğimizde fazla zorlanmıyoruz. onun için pana iki gol daha atsaydı, biz de iki gol daha atardık gibi.
    uğur'u görmek güzeldi.
    emre güngör'le linderoth kim daha az oynıycak iddiasına mı giriyor! niye yine sakatlandı bu adam?

    YanıtlaSil
  6. ben de panathinaikos olsam galatasaray'dan çekinirdim de, bunlar çekinmemiş, bildiğin korkmuşlar. sadece son beşiktaş maçını seyretseler karşımızda adam gibi atak yapan takım olduğunda nasıl zorlandığımız ayan beyan ortada. sanırım o çekingenliğe erken gelen gol ve o golden sonra olası iki'den sonra çıkarmanın güç olacağı gerçeği korkuttu. ne zaman ki korkacak bir şeyleri kalmadı gibi, yani 3-0dan sonrası, adamlar açıldı, top oynamaya başladı. daha iyi pozisyonlar buldular. onları da altında kaldıkları baskıyla heder ettiler.

    birileri bu leo franco uzaktan çok yer demiş, aşırtmalara meyli olduğunu biz de biliyoruz da ilk yarı ve 60. dakkaya kadar dan dun, ayarlı, ayarsız attılar. bir eksi daha. o leo ki hocam ilk yarıda bi teke tekte açılıp, ceza sahası dışında enfes bi haraketle topu önüne alışı vardı ki, peeeh çektik ailecek. yine keita ilk yarı o leto dedikleri çok güvendikleri genci ağlatacaktı nerdeyse. 7 nomeroları nimis beşiktaş'ta bile oynamaz bak, o kadar kötü.

    maçtan önce, ilk golü atarsak rahat kazanırız, farka gideriz demiştim. orta saha ile defans arasında daha geniş boşluklar vereceğimizi sanmıştım. öyle olmadı pek. ben daha organize, kendi futbolunu oynamaya konsantre bir takım bekliyodum. nihayetinde bu maçla grup maçları formaliteye döndü desek ayıp olmaz heralde. kendi kalecisini kontrpiye ile karışık bir gol yedi diye yuh'layan andavallar futbol sevgisi ile dolup taşıyoruz, feci fanatiğiz demezler mi? müstehak böylesine.

    floridian da demiş, hakkat zamanında türkiye'ye deplasmana gelip, bi bok oynamadan kazanan takımlar gibi oynadık. emre aşık bile güven verdi. tertemiz top oynadı. ne diyelim aferin..

    YanıtlaSil
  7. Şu maçtan sonra birileri çıkar yine Galatasaray ciddi bir rakiple oynamadı der.

    S.ktirin gidin ulan!

    YanıtlaSil
  8. Acı ama gerçek; KOYDUK!

    YanıtlaSil
  9. Türkiye'de Kayserispor, Gaziantepspor, Beşiktaş, Avrupadaki ilk maçında Panathinaikos. Bu takımların hiçbirine 3'ten aşağı atmadı Galatasaray ve hala rakiplerinin ciddiyeti sorgulanmaya devam ediyor bu ülkede, şaşılacak şey. Acaba Panathinaikos bu insanları tatmin etmeye yetecek mi, yoksa geçen sene Benfica ve Berlin'in başına gelenler mi gelecek Panathinaikos'un başına, bunu merakla bekliyorum. Önümüzdeki maç içerde Dinamo Bükreş'e 1-0 mağlup olan Sturm Graz'la, daha sonra yine içerde Dinamo Bükreş'i ağırlayacağız. Bu seriyi Galatasaray'ın 9 puanla ve liderliği büyük ölçüde garantilemiş olarak tamamlaması büyük olasılık. Bundan sonrası takım puanı için önemli olacaktır en fazla ve elbette prestij için. Galatasaray bana göre bu gece grup liderliğini de almıştır, ayaklarınıza sağlık çocuklar...

    YanıtlaSil
  10. engelsiz aslanlara diyorduk hani. dönmüyoruz hiç geri basıyoruz her topa ilerde sizin gibi diye. dünde aynı oynadık. her topa ilerde bastık.

    bu arada unutmadan usta > çırak.

    YanıtlaSil
  11. Dün Pana'nın gol müziğini duyunca bir an tüpçü geldi sandım :D :D

    O nasıl gol müziği öyle :D :D

    YanıtlaSil
  12. Resmen avrupa takimi oldu yanliz galatasaray. Deplasman ic saha farketmiyor. Biz taraftarlarda artik avrupa deplasmanlarinda yenilmismiyizdir acaba diye düsünmüyoruz eve gelirken. Kazanmislar midir diye soruyoruz kendi kendimize. Tesekkürler Galatasaray. türkiye ye geldigimde ilk isim orjinal formani almak olacak. Deger sana yüzde besyüz kazandirmak.

    YanıtlaSil
  13. neymiş efendim galatasaray kötüymüş. lan bu galatasaray'a kötü diyorsanız sizin takımlar tıpkı pano gibi üçün birini almış haldeler.

    YanıtlaSil
  14. yillar sonra bu kadar "cool" oynayan bir galatasaray gormusumdur. belki super fotbol oynamadilar ama son derece sakin, galip geleceginden emin, akilli top oynamistir aslanlarimiz.

    maci gerektigi yerde rolantiye almis, bol pas yapip oyalanmis, gerektigi yerde hizli hucuma cikmis, rakibi panikletip golleri siralamistir.

    baros agamiz 2-3 tane cok net golu kacirmistir. pana'nin kacirdiklarida vardir ama bu mac 100 kere oynansa 100 kere gs kazanirdi. ciddi bir kalite farki goze carpmistir.

    sabri gibi bir dananin artik bir cobani oldugunu gormusuzdur. yukarida bir kardesimizin dedigi gibi, kontrolsuz gucu kontrol altina alinmistir ve basarili olunmustur. sevdigimiz gormek istedigimiz sabri budur.

    bu arada adini ilk kez duydugum bir takim olan twente yine bir "pendik" faciasi yaratmistir ki zaten bekledigimiz bir olaydi. bu is parayla olmaz, ruhla olur.

    YanıtlaSil
  15. emre aşık'ın hatasıza yakın oynaması, leo franco'nun kritik kurtarışları, elano'nun hatrısayılır golleri, baros'un kaçırdıklarına nispeten daha şık golü, arda'nın girdiği andan itibaren sıraya dizdiği çalımları, kewell'ın her zamanki futbolu, daha da hatırlamadığım tüm ayrıntılarıyla hakedilerek kazanılmış bir maç. galatasarayımıza, galatasarayın futboluna yakışır bir sonuç. helal olsun aslanlar deriz başka da bir şey demeyiz

    YanıtlaSil
  16. Fenerbahçeli bazı yazarları çok feci rencide etmişiz bugün anladığım kadarıyla.
    He he, doğru, kaliteli rakip değiller. Doğru, bizim goller de bala zaten hep.. Hiç pas yapmayız, organize atak yapmayız. Her pozisyon bala..

    Yatın uyuyun lan..
    Yaşamayın siz mk!

    YanıtlaSil
  17. Bu ipneler Twente'yi yenseydi bugün başlıklarda neler olurdu acaba?
    Pana'ya koyduk hala yaranamıyoruz. Hala büyük bir takımla oynamadık.. Antep, Beşiktaş, Pana. Bunlar zaten A2 Ligi'nde oynuyor.

    Kendileri çok büyük takımla maç yaptılar ya..

    YanıtlaSil
  18. Sarı tüylü mahlukatları kaale almayın. Bırakın eğlensinler kendi çaplarında bir kaç hafta sonra onlarada koyarız sorun değil.

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0