Akdeniz Keyfi..

Galatasarayımız çok zorlu bir deplasmandan çok zor bir galibiyet çıkartarak maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu. Temsilcimiz ilk 20 dakikada kalesinde iki gol görmesine rağmen mücadeleyi 2-3 kazanmasını bildi. Ekibimiz gelecek hafta evinde Gençlerbirliği'ni ağırlayacak. Galatasarayımızın gollerini Keita, Elano ve Kewell kaydetti.

Leo Franco: Arjantinli kaleci maç boyunca aslında pek olumsuz birşey yaptı diyemeyiz.. Hatta 20.dakikada %100000'lik bir gol pozisyonunu önledi, ikinci yarıda direğin dibinden topu alarak takımına can verdi. Yediğimiz gollerde herhangi bir hatası yok, keza savunmada ofsayt taktiğini bozan ve adamını kaçıran oyuncular oldu, Leo'nun yapabileceği pek birşey yoktu. Yediğimiz goller için bence Leo'yu değil, savunmayı sorgulamak gerekiyor herşeyden evel.. Özellikle Mehmet ve Barış'ı..
Servet Çetin & Hakan Balta: Birisi güçlü, fiziğini iyi kullanan ama topu oyuna sokamayan bir stoper, diğeri teknik ve topu oyuna sokabilen bir sol bek.. Peki ikisi birlikte stoper oynarsa ne olur.. İşte aynen böyle olur.. Kademe hataları, adam kaçırmalar, yanlış ofsayt taktikleri.. Maçın üçte birlik kısmında açıkcası pek iyi değillerdi, alışamadılar belkide birbirlerine ama sonrasında biraz toparlandılar.. Adam kaçırmayı en aza indirgediler, topu oyuna daha iyi bir şekilde sokmaya başladılar..
Caner Erkin & Uğur Uçar: Galatasarayın genç bekleri bugün iyi mücadele ettiler, hem hücuma hem savunmaya yardıma koştular. Zaman zaman pas hataları veya kademe hataları yapsalarda mücadeleri ile göz doldurdular. İkisinide tebrik etmek lazım, özellikle Caner'i.. Son derece efendi ve düzgün bir karaktere sahip olduğunu tekrar gösterdi. Yaptığı faul sonrası kendisine saldıran rakibinden özür diledi ve sakin olmasını söyledi; buna karşılık kendisine ana avrat küfür edilmesine rağmen dönüp bakmadı bile.. Topa müdahaleleri, pas hatasından sonra ettiği mücadele.. İki oyuncuyuda alkışlamak gerekirdi..
Mehmet Topal & Barış Özbek: Haftalardır yazıyor şu ortasahadaki ikili aldıkları veya kaptıkları topu ileri oynasınlar; geriye değil diye.. Şu topu kanatlara açmak çok mu zor anlamıyorum ki.. Topal iyiydi bugün, top çaldı rakibin oyununu bozdu. Barış ise genellikle rakibini yordu, mücadele etti, kovaladı, pres yaptı.. İkiside görevlerini yaptılar ama yediğimiz iki golde olması gereken yerlerde değildiler.. Keza ikiside içeriye girmiş ve savunma oyuncularının tuttukları adamı tutuyorlardı sözde.. Elbette iyi niyetle yapılmış şeyler bunlar ama maçın ilk çeyreğinde vasattılar.. Sonrasında savunma bloğu gibi onlarda biraz toparlandılar, canlandılar..
Kader Keita & Elano & Arda Turan & Harry Kewell: Geçen hafta söylemiştik bu dörtlü can yakacak diye.. Bugün üç silahşörler olarak inanılmaz işler yaptılar özellikle Elano.. Kuşkusuz maçın yıldızı diyebiliriz ama öyle bir an vardı ki; üçüncü golde Keita düşmemek için inanılmaz mücadele etti. Başka bir oyuncu olsa eminim bırakırdı kendini yere ama Keita ısrarla topu içeriye sokmak ve gol pozisyonuna girmek için uğraştı. Sonunda Kewell'a çıkardı ve Oz Büyücüsü sert bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Keita bugün inanılmaz istekliydi ve golünüde attı. Yaklaşık 3 metreden topa zıpladı, uçarak geldi kontrol etti ve kafayı vurdu ağlara gönderdi. Elbette Kewell'ın vurduğu o kısa mesafeden inanılmaz sert şutta etkiliydi. Hoş bu adamı değil forvete kaleye bile koysan bu derece mükemmel oynar orasıda ayrı bir mesela.. Kewell, Kewell, Kewell.. Tam bir profesyonellik abidesi bu adam.. Topu saklaması, boş adamı görmesi, oyunu okuması ve oyun zekası.. Ders çıkarılacak cinsten açıkcası.. Gelelim Elano'ya.. Yok böyle bir adam.. İlk geldiği günden beri eleştirilere maruz kalan ama her geçen gün daha iyi futbol oynayan Elano bugün resmen gözümüzün pasını sildi. Topuk pasları, bilek hareketleri, paslar, ortalar ve oyunu okuması.. Antalyaspor savunmasını hallaç pamuğu gibi sağa sola attı resmen.. Böyle bir merkez oyuncuyu özlemiştik doğrusu.. Topu kaptırınca aynı hızla geriye dönüyor savunmasına yardım ediyor, pres yapıyor, topu kapıp hızlıca ileriye taşıyor. Elano Blumer, komple bir futbolcu açıkcası.. Tebrikler Elano, tebrikler.. Arda'ya gelince.. Geçtiğimiz haftalarda belirtmiştik çalım atmaya bayılıyor diye.. Evet, çalım sevdalısı Arda Turan, yeri geldiğinde çalım iyidir hoştur ama eğer 2 takım arkadaşın, hatta 3 takım arkadaşın içeriye bindiriyor; boş koşu yapıyorsa bu topu rakiplerini çalımlamak uğruna değilde takım arkadaşlarına pas atmak uğruna kullanması gerekiyor. Arda bir kaç pozisyonda bunu yaptı ve pas vermedi. Sorumluluk alıp birşeyler yapmak istedi, ama topu pek iyi kullanamadı. İyi niyetli olduğundan hiç şüphemiz yok elbette fakat bazı şeyleri artık görmesi; uygulaması gerekiyor Kaptan'ın..
Shabani Nonda & Aydın Yılmaz & Ayhan Akman: Pek birşey yaptıkları söylenemez.. Nonda oyuna girdikten sonra bulduğu iki hatta üç net fırsatı gole çeviremedi -ki bunlardan ikisi Kewell'ın golünün tıpa tıp aynısıydı- Baros'un yokluğunu çekmeye devam ediyoruz açıkcası.. Aydın ise oyuna girdikten sonra biraz canlılık getirmeye çalıştı patlayıcı süratiyle ama pek etkili olduğu söylenemez.. Ayhan için ise ortasahanın direncini arttırdı diyebiliriz, keza oyunun son anlarında iyice düşmeye başlamıştık oyundan çünkü..