Seneye RUH'la Birlikte..
Fazla yazacak pek bir yazımız yok. Maç yazısı falan yazmakta gelmiyor açıkcası içimizden.. Söyleyecek söz, yazacak kelime bulamıyoruz. Kendi evimizdeki son maçımızda gerçekten hakkını veren, susmayan, bağıran, destekleyen tribünlere yakışmadı oynanan oyun; alınan netice.. Skor taraftarı değiliz hiç bir zaman olmadık, olmayızda Allah'a şükür.. Amma velakin taraftarına veda etmeyi bile beceremedi bu sezon başında kurulan "tarihimizin en iyi kadrosu" yalanıyla koca bir sezon boyunca sahada yer alan oyuncularımız..Ömer'de nasıl bir hayırsız evlatsa anneler günü öncesinde anasına küfür ettirdi defalarca.. Bir tane topçumuz çıkıpta hakeme isyan etmedi, itiraz etmedi. Her kale vuruşu 25 saniyeden aşağı değildi, arada bir tane istisnası vardı oda 21. saniye idi.. Takım kaptanına protesto yapılmaz diye Galatasaray'ı ikiye bölen hedef adam ise eli belinde gezindi durdu. Birde mahallede top sahibi çocukların tavırlarına benzer bir tavırla takım arkadaşlarıyla kavga etti frikik atmak için.. "Kaptan benim, topta benim, serbest atışta benim" tavrı ile bir dakikadan fazla tartıştı Keita ile.. Madem bu kadar sorumluluk almak istiyordu, Kaptanlığını kullanmak istiyordu o zaman rakip oyuncuların yaptıklarında hakeme itiraz etmesi, savaşmasını bilseydi. Hakkını yemeyelim şimdi Arda ile hakem arasında üçüncü köprü yapılabilecek mesafe varken ellerini kaldırdı hakeme doğru, aklı sıra sözde isyan etti Ömer için.. Biz böyle görmedik, daha doğrusu böyle bir isyan biçimi, itiraz biçimi yok. O eli belinde dolaşmayı tercih etti, taraftara surat asmaya devam etti. Maç sonrasında Frank Rijkaard ve yönetim tarafından koyulan kuralı pek kaale almayıp takımla birlikte değil; takımı beklemeden ayrıldı stattan.. İşine gelince kaptanlık bandına sığınan, güvenen bir kişilik oldu çıktı Arda Turan.. Rijkaard'dan izinsiz, yönetimden izinsiz takım otobüsüne binmeden özel aracıyla ayrıldı maç sonu.. Koyulan kuralları, yasakları hiç takmadan; oluşabilecek spekülasyonları düşünmeden; taşıdığı bandın hakkını vermeden.. İşte tüm bu olaylar gibi bir çoğu yaşandığı için bağırdı taraftar Diyarbakırspor maçında "kimisi gece alemlerinde, kimisi sinema peşinde" diye.. Sonra o bağıranlar, protestoya destek çıkanlar bir çok at gözlüklü ve tribüne oynanılan senaryolara inanmış arkadaşlar tarafından "hain" olarak lanse edildi.. Boşuna bağırmadı o taraftar o gün orada..
Ama anlayana tabii..
Arda orada top benim demiyordu.Niye sen atıyorsn diyodu Keita'ya ki bence sonuna kadar haklı.1 kere Talinn maçında sanırım yerden vurunca barajında hatasıyla frikikten gol atmıştı keita ve onun dışında bütün frikikleri ve uzaktan şutları dağlara taşlara gitti.Arda orada topu Keita'ya vermek istemeyerek doğrusunu yaptı.Arda'ya kızıldığı kadar Keita'ya da kızılmalı.
YanıtlaSilArda bu sene tum iyi niyetiyle bir ise, agir sorumlulugun altina girdi ama yuk takdir edersinizki cok agir oldugu icin kaldiramadi olan biten budur bence ve Turkiye'nin son yillarda (yine Galatasaray'dan elbette) yetistirdigi en buyuk yetenege bu kadar yuklenip haksizlik etmemeliyiz.
YanıtlaSilBu yazdiklarim Diyarbakir macindaki protestoya istinaden dusunduklerim ve o gunun sartlarinda da hala ayni sekilde dusunuyorum kesinlikle. Hatirlayin fb macinda sakat olmasina ragmen oyuna girmek istemesi bile bir seyleri gostermiyor mu?
Isin bir de Diayarbakir macindan sonraki boyutu var tabiiki. Arda iste burada eline yuzune bulastirdi tabiri caizse. Dun aksam yaptigi ise tek kelimeyle tuy dikmekten baska bir sey degil. Isin en can sikici yani ise sanki bu cocuk boyle-bence haksizca olan-bir tepkiyi bekleyememis uzun zamandir da buldugu anda ayrilmak icin sonuna kadar kullaniyor gibi bir goruntu ciziyor son bir kac haftadir. Ne yazikki icinden cikilmaz bir yola girdi ve cok acemice OYNUYOR! Her nereye, hangi kulube gidecekse yada gitmek istiyorsa yolu acik olsun zira bu akil hocalari bulundugu muddetce onun etrafinda bize hayir gelmeyecek gibi gorunuyor bu cocuktan ve arkadaslar bu konuyu artik daha fazla uzatip da malum takimin malum huviyetine burunmeyelim bence biz.
Keita orda pas vermeden Tsubasa'lık taslarken alkışlanıyor, Arda ise Allah'ın alemcisiyle bir tutuluyor bu mudur adalet ?
YanıtlaSilTaraftar Futbolcudan Metin Oktay gibi olmasını bekliyorsa kendiside Alpaslan Dikmen gibi olmalı ! Yok öyle küstürüp küstürüp sonra arkasından sallamak
Haldun Üstünel o kadar çalım atan adam aldı ama bir tane orta saha alamadı ! Gittiler Kewell'a kandılar ve Nonda'yı yolladılar, Koskoca Galatasaray camiası bir avusturalyalının parmağında oynadı durdu !
Taraftar kendisini toparlasın önce !
Butun yazar ve yorumcularda bir kelle merakidir gidiyor. Bu ne acliktir ki her sene sampiyonluk bekler taraftarlar, eminim guzel oyun falan bekledikleri de yoktur, cunku kotu oynayip kazandigimizda sesleri cikmiyordu, ayrica o Arda'ya bagiranlarin da herkes niye bagirdiklarini bilir, ama onlara uyan butun tribun ise beyinsiz ordusudur. Yani siz Arda'yi protesto edince eyvallah, ama Arda size kusunce olmuyor dimi.. Bu ne yaman celiskidir. Once taraftar taraftarligini bilsin, takimi oyunculari yonetimi sonuna kadar desteklesin. Yoksa bu ortamda sakin gelip de ruhtan falan bahsetmeyin (hele hele mutlak kazanmamiz gereken FB macinda takima destek olmak yerine Francoyu isliklayanlar). Cunku asil ruhsuzlar tribundedir, kotu gunde destek olmamislardir, yetmemis kostek olmuslardir, sorsan da sapina kadar destek olduk der. Ama bu destek arabesk sarki soylemekle olmaz, futbolcu isliklamakla da olmaz, florya basmakla da olmaz.
YanıtlaSilBu sene çok entresan geçti. Transferle gaza geldik eğlendik ama herşeyin isim almak olmadığını da öğrendik. Umarım bu sene çok daha güzel olur bizim için. Bu seneki çalışmalarınızdan ve bize yaşattığınız heyacandan dolusu yürek dolusu teşekkür ederim FCN.
YanıtlaSilGalatasaray, Fenerbahçe'nin 2 sene önceki hali.
YanıtlaSilMalzeme var ama takım yok ortada
Transferleri şakşaklayıp onlarla övünenlere selam ederim
Sen Nonda'yı gönderip Gio'yu alıyorsan amacın takım oyunu değildir..
Iste aynen oyle Playmaker..
YanıtlaSil