Bu ülkede gazetecilik böyle birşey!
Çoooo..k uzun zamandır dost bloglarımız arasında yer alıyor Galatasaray Formaları Ekibi. Tamamen gönüllü, kişisel forma koleksiyonu yapan ve hiç bir destek almadan, herhangi bir maddi kazanç gözetmeksizin Galatasaray forma kültürünü yaşatmayı hedefliyor Alican Tuncer. Daha doğrusu bizim meşhur Selocan. Yeni sezon veya yeni çıkması beklenen formalar hakkında da geniş istihbarat çervesince özel bilgiler, özel detaylar almaya devam ediyor. Bu sezonda bir çok bilgiyi ekip arkadaşı Okan Öztoprak ile birlikte paylaştılar, hatta gelen bilgiler ışığında bir takım tasarımlar çizdiler, şablonlar belirlediler. Hatta ve hatta tasarım, forma koleksiyonu ve bilgi paylaşımını bir kenara bırakıp birde formalara kişisel yorumlarına ve geçmişe dayanarak hikayeler yazdılar. Örneğin bu sezon çıkması beklenen Somon formamız hakkında Metin Oktay-Palermo-Somon üçlüsünü bağdaştırarak, yeni bir hikaye, öngörü yazdılar. Geçen sene mor formayı 2288 diye tarih ile pazarladılar, somonunda tarihi bu olabilir diye dikkatleri çektiler. Peki sonrasında ne oldu? Bugün Türkiye'de gazeteciyiz adı altında gezen kendini bilmezler bu işe gönül vermiş ve amatörce, hiç bir kazanç beklemeden ortaya koydukları emeklerini çalma cehaletinde bulunmuşlar.
Bugüne kadar bu tür olayların hep karşısında durduk ve durmaya devam edeceğiz. Bizlerinde başına gelen bu olaylar sonrasında değer verdiğimiz kardeşlerimiz hiç kuşkusuz ki, son derece yıpranmış ve bazı durumlardan soğumuş vaziyette görünüyorlar. Bir taraftar blogunda, bir forma koleksiyonu blogunda mevcut bulunan özel bilgiyi kaynak göstererek kullanamayacak kadar aciz bir medya var bugün maalesef. Sonuçta bu adamlar herhangi bir maddi meblağ talep etmiyorlar, etmezler. Onların o haberde isimlerinin geçmesi onları onore eder ve yaptıkları iş karşılığında takdir edilirler. Alican'ın edindiği özel bilgilerin doğrultusunda Okan'ın taslak olarak çizdiği somon forma tasarımı bugün hemen hemen tüm medya kuruluşlarında yer alıyor. Tasarımı geçtim, Alican'ın kendi yazdığı yorumlar ve düşünceler bile yer alıyor gazetelerde. Birde utanmadan en altta o haberi blogtan çalan gazeteci arkadaşların imzası bulunuyor, asıl kahramanlar Alican'ın yada Okan'ın ismi, cismi dahi geçmeden.
Maraton sitesinde yer alan haberde bir takım uyarılar sonrasında haberin kaynağı olarak blog adresi belirtilmiş, tasarımda da Okan'ın imzası yer almış. Fakat illa birilerinin dürtmeleri mi gerekiyor? Maraton, Sabah, Fanatik, Fotomaç vs. derken sırasıyla tüm medya kuruluşlarında, internet sitelerinde, portallarda, forumlarda dolaşıyor bu tasarımlar, bilgiler. Medyada hemen hemen hepsinde isimsiz ve imzasız bir biçimde yayınlanıyor, haberin altında gazetecinin imzası bulunuyor. Kısacası herkes aynı haberi noktasına, virgülüne dokunmadan yazıyor ve imzasını atıyor.
Bunun en kibar adı hırsızlıktır, şerefsizliktir; beyler, bayanlar. Kimse kimseye naval okumaya kalkmasın sakın, yok şöyle de yok böyle de diyerek. Bir atasözü vardır, bilirsiniz elbet: "Görünen köy kılavuz istemez"
DN: Bülent ağabey (Aceto) hakkında Alican bir bilgilendirme mesajı göndermiş. Sabah gazetesinde yer alan bazı gazeteci arkadaşların ihmalkarlığı nedeniyle Bülent ağabeyin adı yazılmış. Alican durumu izah ederek kendisiyle olan bölümü kaldırmamızı istedi.
Bugüne kadar bu tür olayların hep karşısında durduk ve durmaya devam edeceğiz. Bizlerinde başına gelen bu olaylar sonrasında değer verdiğimiz kardeşlerimiz hiç kuşkusuz ki, son derece yıpranmış ve bazı durumlardan soğumuş vaziyette görünüyorlar. Bir taraftar blogunda, bir forma koleksiyonu blogunda mevcut bulunan özel bilgiyi kaynak göstererek kullanamayacak kadar aciz bir medya var bugün maalesef. Sonuçta bu adamlar herhangi bir maddi meblağ talep etmiyorlar, etmezler. Onların o haberde isimlerinin geçmesi onları onore eder ve yaptıkları iş karşılığında takdir edilirler. Alican'ın edindiği özel bilgilerin doğrultusunda Okan'ın taslak olarak çizdiği somon forma tasarımı bugün hemen hemen tüm medya kuruluşlarında yer alıyor. Tasarımı geçtim, Alican'ın kendi yazdığı yorumlar ve düşünceler bile yer alıyor gazetelerde. Birde utanmadan en altta o haberi blogtan çalan gazeteci arkadaşların imzası bulunuyor, asıl kahramanlar Alican'ın yada Okan'ın ismi, cismi dahi geçmeden.
Maraton sitesinde yer alan haberde bir takım uyarılar sonrasında haberin kaynağı olarak blog adresi belirtilmiş, tasarımda da Okan'ın imzası yer almış. Fakat illa birilerinin dürtmeleri mi gerekiyor? Maraton, Sabah, Fanatik, Fotomaç vs. derken sırasıyla tüm medya kuruluşlarında, internet sitelerinde, portallarda, forumlarda dolaşıyor bu tasarımlar, bilgiler. Medyada hemen hemen hepsinde isimsiz ve imzasız bir biçimde yayınlanıyor, haberin altında gazetecinin imzası bulunuyor. Kısacası herkes aynı haberi noktasına, virgülüne dokunmadan yazıyor ve imzasını atıyor.
Bunun en kibar adı hırsızlıktır, şerefsizliktir; beyler, bayanlar. Kimse kimseye naval okumaya kalkmasın sakın, yok şöyle de yok böyle de diyerek. Bir atasözü vardır, bilirsiniz elbet: "Görünen köy kılavuz istemez"
DN: Bülent ağabey (Aceto) hakkında Alican bir bilgilendirme mesajı göndermiş. Sabah gazetesinde yer alan bazı gazeteci arkadaşların ihmalkarlığı nedeniyle Bülent ağabeyin adı yazılmış. Alican durumu izah ederek kendisiyle olan bölümü kaldırmamızı istedi.
Üstadım desteğiniz için çok teşekkür ederiz. Okan'ın tasarımı da anonim bir tasarım oldu artık. Daha dün zaman gazetesi sayfalarına bile basmış formayı. Hayır bu formanın sadece gelen bilgiler doğrultusunda yapılmış "Tahmini" bir tasarım olduğunu da bilmiyorlar. Formanın sanki resmini aşırmış gibi bir mutluluk hakim her birinde.
YanıtlaSilBiri diyor ki forumlardan aldım, diğeri diyor ki benim de kaynaklarım var... Yani sen amatör bir blog yazmıyorsun ki, koskoca gazeteye yazı yazıyorsun. O gazetenin editörü sana sormaz mı kaynağın ne diye. Bu işlerle hiç alakam olmasa bile, bi gazetenin editörü olsam, haber yapan kişi bana kaynağın forumlar olduğunu söylese, işine son veririm. Bu kadar da basit işte aslında gazeteci olmak..
Tekrar çok teşekkür ederim...
FCN bir mail attım, bakarsan...
YanıtlaSilhelal olsun valla iyi demişsiniz. bende utkan ayhan ve selocan'ın forma tasarımlarını takip ediyordum. geçen fanatikte görünce ve hiç bir kaynak göstermeden kullanmalarında hiç mi hiç şaşırmadım. onlardan da bu beklenirdi zaten
YanıtlaSilBunlar hukuki bir sekilde rezil edilebilir..
YanıtlaSilhakkini ara selocan vallaha diyorum bak.
tut bir avukukat ver mahkemeye... serefsizler
emek hirsizlari...
Sevgili FCN ekibi bu aralar ağırlık Basketbol şubesi haberlerine yer veriyorsunuz... İyi de yapıyorusunuz. Bide genç yetenekli Futbolcu analizleri yapıyorusunuz. Sizlerden ricam Yasin pehlivan ve Veli kavlak hakkında bir bilgi ulaştımı sizlere bu oyuncular için kesin anlaşıldı 5 yıllık sözleşmeden bahsetmiştiniz. Mustafa pektemek içinde; bu oynucular ile ilgili çok büyük bir merak içindeyim. Tabi sırf ben değil yorum yazan bir çok arkadaş da merak ediyor. Son durumları hakkında bilgi vermenizi rica ediyorum.
YanıtlaSildiger gazetelere diyece laf yok zaten ne oldukları belli onlardan birşey beklemek bile saçmalık oturdukları yerden iş yapıyorlar anca..beni şaşırtan ise bülent timurlenk sabah editörü ve iyi bir gs taraftarı bu konulardada hassas bunu atlaması gerçekten üzücü ona bir msj atmak lazım aslında
YanıtlaSilhaldun üstünel in istifa ettiği yönünde dedikodular var.doğru mu acaba?
YanıtlaSil