Kelimelerin Kifayetsiz Kaldığı Bir Maç | Türkiye : 95 - Slovenya : 68

Bu takıma ne söylesek az gerçekten. İşin teknik/taktik kısımlarına el verdiğince gireceğim ancak bu inanca, bu mücadeleye ve bu basketbola herkes şapkasını önüne koyup, alkışlaması gerekiyor. Salondaki seyircilerimiz ile beraber 40 dakika müthiş bir oyun sergiliyor Millilerimiz. Bu cümlemi yazımın sonunda söylemem gerekir ama tersten gidip öncelikle belirteyim, oyuncusundan teknik ekibe, taraftarına kadar herkese sonsuz teşekkürler bize bu mutluluğu yaşattıkları için.

* Hücum anlamında bugün kusursuz bir milli takım vardı sahada. İkili oyunlar, dış atışlar, hızlı hücumlar.. hücumun her çeşidinde müthiş bir performans sergiledi takımımız. Bugün bu takım oyunu karşısında hiç bir oyuncumuzu bireysel olarak ayırmak istemiyorum. Slovenya savunmada ne denese karşımızda duramadı adeta. Bugün her savunmaya çözümünü üreten bir Türkiye hücum kuvveti vardı. Sloven savunmasına karşı son derece dersine iyi çalışmışız ve sayıya çok kolay gitmeyi başardık. Bu hücum gücümüzü cumartesi gününe taşımalıyız, oyuncularımız taşıyacaktır da.

* Gelelim bu turnuvayla birlikte dillerden düşmeyen savunmamıza. Çeyrek finale, üstündeki ay-yıldızlı formaya sonuna kadar yakışacak derecede bir savunma yaptı takımımız. İlk periyotta bir ara alan savunmasında sorun yaşasak ta adam adama savunmayla Slovenya hücumlarını alt üst ettik. Takım halinde her top için insanüstü bir mücadele örneği vererek kolay sayılara izini göstermedik. Bu gösterdiğimiz savunma için kelimeler yeterli mi, bilemiyorum. Slovenya takımının en önemli iki oyuncusunun sayısını vererek bu savunmayı netleştirelim. Slovenya'da Dragic 5, Lakovic 8 sayıyla oynadı. Başka söze de gerek kalmıyor sanırım. Slovenya gibi hücum gücü oldukça kuvvetli bir takımı 68 sayıda tutmak turnuvada her takımın yapabileceği bir olay değildir, bunu da belirtelim.

Millilerimiz işin taktik kısmına girmeme izin vermeyecek şekilde oynuyor. Umarız bu müthiş performans yarı finalde devam eder. Biz bu takıma inanıyoruz!

Arca Yıldırım