Köpeklere inat; bural"ARDA"yız.

Arda Turan.. 23 yaşında. 22 yaşında Galatasaray takım kaptanı oldu. 20 yaşından beri Galatasaray forması giyiyor, terletiyor. Aslında 20 yaşından beri A takım forması giyiyor. Normalde 10 yaşından beri Galatasaray için ter akıtıyor. Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük yetenek ve şu anda Avrupa'nın büyüklerinde oynayabilecek yegane Türk futbolcu. Galatasaray altyapısından yetişti, Galatasaraylı ve takım kaptanı. Daha ne olabilir ki? Hep hayallerini kurduğu 10 numaralı formayı giyiyor. Metin'in kutsallaştırdığı, Hagi'nin efsaneleştirdiği. Kutsal parçalı formayı 10 numara olarak giyiyor. Bu yaşta kolay değil Galatasaray'da 10 numarayı giymek, hemde kolunda kaptanlık pazubandı ile. Her yiğidin harcı değildir, olamaz kolay kolay.

Arda Turan, 23 yaşında. Milliyetçi, vatanını milletini aşırı seven, vatanı uğruna canını feda etmeye hazır. Sakat olmasına rağmen milli maçlarda canını dişine takarak oynar, tekmeye kafa uzatır. Milli takımın tüm kademelerinde forma giydi. Euro 08'de takımımızın başarısında büyük rol oynadı. Türk milli takımının en gözde oyuncusu. Daha 20'li yaşların başında Türkiye'nin yıldızı olarak lanse ediliyor. Tüm dünya onu biliyor, onu takip ediyor. Altyapıdan yetişen ve gelecek yıllarda Avrupa'da oynayacak yegane Türk oyunculardan birisi. Yaşı daha 23. Allah kısmet ederse en az 7 sene oynar. Hemde üst düzeyde.. Milli takımın vazgeçilmezi. Bir oyuncudan çok takımın ruhu, simgesi, sembolü. Oyuncudan da öte.

Her futbolcunun yaşayabileceği bir sakatlık geçirdi Arda. Kasık fıtığı ve osetilis pubis. Arda sakatlanınca herkes bu konunun uzmanı oldu. Bir anda bütün medya, bütün spor yorumcuları hipokrat yemini etti. Sakatlanan oyuncu Arda olunca, sakatlık kasık sakatlığı olunca herkes sallamaya başladı. Kolaydı tabii sallamak ama kimse madalyonun diğer yüzünü görmedi. Oynadığı maç sayısı sezon ortalaması 50'nin üzerinde olan 23 yaşındaki oyuncu sakatlanınca bel altından vurmaya başladılar. Çubuklu tosun çıktı ortaya, sorunun temeli altyapıdan kaynaklanıyor dedi. Allah büyük; biliyor Florya'da kimlerin nerde, hangi zeminde antreman yaptığını.. İşin ironik kısmı bu açıklamadan üç beş gün sonra Fenerbahçe altyapısında genç bir kardeşimizin ayağı kırıldı. Kendisine defalarca geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Tabii tosunun bu açıklamasından sonra suni çim nedeniyle Mirkail kardeşimizin suni çim nedeniyle ayağının kırılması pek bir manidar oldu.
Arda'nın sakatlığını yeni duyan zibidiler bile yorum yapar oldu. Elimizin altında Google diye bir alet var, açıp bakıyoruz Allah'a şükür. Ama bazı köpekler bel altından vurmaya başladı. Erman Toroğlu en son açıklamasında "Bu sakatlığın temel nedeni sevgilisiyle fazla seks yapması" diye görüş bildirdi. Görüşü de yavşağın teki gazetesinin sürmanşetine taşıdı. Sanırsın tıbben konulmuş bir tanı, teşhis. Kontroller sonrası çıkan teşhiş değeri gibi değerli oldu. Erman Toroğlu'nun bu yaptığı müthiş tanıyı gazetenin sürmanşetinden verende şerefsizin en önde gidenidir. Ermal Toroğlu kim diyecek olursanız? Hani şu tıpta ki yemin varya, Hipokrat Yemini. Ona adını veren, tıbbın ileri gelenlerinden ve tıp kurallarını bir nevi o zamandan belirleyen Hipokrat'in amca oğludur. Paşam çok bilir bu konuları, çok sakat oyuncu elinden geçti. Doktor falan değil, doğrudan kasık fıtığı ve ostetis pubis sakatlığında doçent statüsünde. Hey gidi hey, bu işin uzmanlarıda kimmiş. Onların yaptıkları açıklamalarda neymiş. Hipokrat'ın amca oğlu Erman Toroğlu var! Bu işin ehli, uzmanı, profesörü, görmüş, geçirmişi..

Dayanamadı Arda, verdi odunu. "Bunu yapanlar şerefsizdir ama bu ülkede şerefsizlik almış başını gidiyor." diye de ekledi. Bu ülkede basın mensubu olmak çok kolay iş. Aşırı zorlanma ve yoğun tempo sonrasında her oyuncuda oluşabilecek sakatlığı "sevgilisiyle seks yaptı" diye yorumlamak şerefsizliğin dik alasıdır. Ve böyle bir durumu, böyle yorumlayan şerefsizle aynı topraklarda, aynı mesleği icra ediyoruz. Ha tabi birde bunu gazetesine taşıyan şerefsiz var ki; ona hiç girmeyeceğim. Bu gazetenin editörü, genel yayın yönetmeni, sahibi falan da mı yok? Hiç bir insan evladı "Hop birader, ayıp oluyor!" demez mi? Bu kadar mı alçaldınız ulan? Bu kadar mı nefret ediyorsunuz bu çocuktan. Bu kadar mı koydu bu çocuk size? Bu kadar mı rahatsız etti sizi?

Sağda solda ki iki-üç köpeğe Kaptanımızı yem edecek değiliz. Tamam yeri gelir kızarız, yeri gelir bağırırız, çağırırız. Hatta zaman olur kendimizi tutamaz söveriz. Bizim öz evladımızdır Arda, severiz. Onun iyiliği için kızarız, söyleniriz. Yeri geldiğinde de böyle kurda-köpeğe yem etmeyiz. Biz daha ölmedik. Merak etmesin kimse, biz bural"ARDA"yız. Aslanlar gibi arkasındayız Ardamızın. Kimseye yedirmek gibi bir derdimiz yok. Eleştirin, övün, sevin yada sevmeyin. Hepsine saygımız sonsuz. Herkesin görüşüne saygı duyarız. Ama bir yere kadar.. Bir sınır var ve herkes o sınırı bilecek. O sınırdan sonra eleştiriye değil, hakarete giriyor. Bizde kimseye o yetkiyi tanımayız. Hele hele üç beş yavşak yüzünden Kaptanın ağlamasına asla göz yummayız. Kusura bakmayın, biraz ağır olacak; ama o yazıyı yayınlayanlara, o yorumu yapanlara, onların anladığı dilde cevap vermek gerekiyor. Evet beyler; Arda'nın sakatlığı fazla seks yapmaktan. Ama sevgilisiyle değil, sizinle..