ST Süper Lig Panorama - Hafta 12
‘’Yazarımız bu hafta Galatasaray’ı Allah’a havale edip, O’nun emrettiği gibi Kurban Bayramı’nı kutlamaya karar vermiştir.’’ şeklinde bir duyuru sizi şaşırtmazdı herhalde. Neticede liderle aramızda 13, sonuncuyla aramızda 10 puan fark var. Bu çok iç açıcı durum hepimizin sezon sonuyla ilgili bir hayli enteresan hayaller kurmamızı sağlıyor.
Başarısızlığın sorumluluğunu birinin üstüne atıp onun mahvolduğunu görmek, galeyana gelmiş topluluklarda sakinleştirici etkisi yapar ama bu metot için şimdiye kadar seçilen kurbanlar asıl sorumlular değillerdi ki, sorunlar ve sorunlular yalnızca arttı. Yeni bir kellenin daha masaya konulması yakın gibi, ama bunun çözüm olup olmadığını da zaman gösterecek. Bu arada birileri gelecek nesiller için nasıl olup da Galatasaray’ın adının saha dışında hala güçlüyken, sahada nasıl bu kadar anlamsızlaşabildiğini araştırmalı.
LİDER DOĞULMAZ, LİDER OLUNUR
Trabzon, geçen sene Şenol Güneş’in başa geçmesiyle yakaladığı ivmeyi, Türkiye Kupası ve Fenerbahçe’yi iki kulvarda da kupasız bırakmanın mutluluğuyla taçlandırmış, yeni sezona da gayet iyi başlamıştı. Hak ettikleri gibi liderliği alıp, bu yoldaki en ‘yeni’ büyük rakipleri Bursa’yı da Marmara Bölgesi sınırları içerisinde 2-0 devirerek konumlarını perçinlediler. Bize haftanın takımını tebrik etmek düşer.
HAZIM LAZIM
Uzun aradan sonra evinde yenilgiyi tadan Bursasporlu bazı taraftarlar durumu hazmedememiş gibi gözüküyor. Irkçılığı futboldan çıkarmak istedikçe, yeni yeni ayrılıkların doğuşunu seyrediyoruz. Tabi ki bir spikerin kendi yorumlarını koca bir şehre bağlamak hoş olmaz, ama bir kişi takımın resmi televizyonunda bunları konuşabiliyorsa, pek çok kişinin benzer şeyleri düşündüğünü çıkartabiliriz bundan. Bugün bu ukalalığı yapabilmesinin sebebi olan şampiyonluğun sebebi olan takımın taraftarına yapmasın bunu, en azından, haftanın ırkçısı, ve onun nezdinde konuşmalarının tek bir cümlesine katılan herkes.
BU DA YETENEK
Haftanın adamı, tüm stadyum tarafından adı çığrılırken takımının aleyhine bir penaltıya sebebiyet veren Lorik Cana. Zavallım, sakatlandı zaten ama, işte...Tebrik ediyor, sahalara geri döndüğünde sağlığına ve takım içerisindeki rolüne dikkat etmesini, taraftarın sesine de daha çok kulak vermesini diliyoruz.
ONLAR YANLIŞ BİLİYOR
‘’Kimsenin suçu değil bu, onun suçu değil bu, kader oyunu değil bu, bu benim suçum…’’
Fotoğrafı görünce bu şarkı çalmaya başladı kafamda.
Hagi, Tugay, sizi teselli edecekse, hepsi benim suçum, uğursuzum. Federer ben onu tutmaya başladıktan sonra kaybetmeye başladı. Nadal’la oynadığı efsanevi Wimbledon finalini ben izlemeseydim kaybetmeyecekti. Bu uğursuzluk ne zaman geldi Sizi utandıracak bir durum yok valla. Basında da çok popüler olan haftanın fotoğrafı, çok üzdü bizi.
cok ilginc yazi olmus!
YanıtlaSilbizim takima gelince, teknik ekip trabzon yenilgisinden önceki kafayi ayarlamasi lazim!
zaten ne olduysa o yenilgiden sonra oldu,cogu teknik adam gibi medyanin teknesine binildi,ve tekne su alip batti.
oysa o maca kadarda o macta da olsun iyi oynadik, cünkü takim kurgusu dogru idi.
bizim futbolcu havuzumuz,basarili bir oyun cikarmamiz icin, o kurgu ile oynamamizi gerektiriyor,bu oyuncularla bir barcelona gibi oynanmasi mümkün degil!
fener,antalya ve trabzon maclarinda da nasil oynamamiz gerektigini gördük!
(onu birakin,lucescu zamanini bir hatirlayin,ne gibi bir fukara oyuncu toplulugu ile sampiyon olduk ve sampiyonlar liginde ceyrek final oynadik!
herhalde tarihimizdeki en fukara takimdi o takim!
demekki dogru isler yapilinca basarili olunabiliyormus!)
fener macindan bu yana futbolcular ayni futbolcu,ama nedense kazaninca nerde varsa bütün futbolcular övülüyor,ama yenilince özellikle medya etkisiyle haksiz yere hep ayni isimler elestiriliyor!
bu cok büyük bir haksizlik! cünkü bu elestirilerin hic bir ayari yok,salla gitsin!
misal: fener deplasmaninda kacirilan galibiyetten sonra,"yok ayhan söyle iyiydi,servet böyle iyiydi vs" ama trabzon macindan sonra birden tü kaka oldular hepsi.
oysa o kafa kafaya giden bir derbi idi ve sanssizca yenildik,olabilir!
herzaman galip geleceksin diye bir kural yok!
sonucta yeni bir teknik ekiple calisiyoruz!
bazi oyuncular birilerine antipatik gelebilir,fakat bu onun futbolunun kötü oldugu anlamina gelmez.
ama kanaatim o ki,sevilmeyen ve sempatik görülmeyen futbolcular gereksiz veya kötü hissediliyor ve hissettiriliyor!
taraftar,yönetici ve teknik ekip,medyadan daha az etkilenmeye calisip kendi isine bakarsa,basarinin gelecegine inaniyorum!
haa bu sezon tren kacti,ama hagi geldiginden itibaren bu ilk 3 maclik oyun sablonunu takima otutturursak,gelecek sezona bir kac adim önde ve dolaysiyla avantajli baslariz!
bu sezon belki karin agrisiyla ligde avrupa sansini yakalayabiliriz,ama bence en kisa yol ve en büyük umudumuz kupa yoluyla!