Sami Yen hakkını size helal etmiyor.
Spor Toto Süper Lig'in ilk yarısı tamamlandı. Tamamlandı, tamamlanmasına ama Galatasaray ilk yarıda evinde oynadığı maçlarda sadece 3 galibiyet alabildi. Bütün yıl içerisinde Ali Sami Yen Stadı'nda oynanılan 11 karşılaşmada (UEFA, Lig, Kupa) sadece 4 galibiyet alan takımımıza geçtiğimiz hafta tribünlerimizden çok güzel bir tepki gelmişti. Ali Sami Yen'e veda sezonunda taraftarlarını kahreden ve Galatasaraylılık ruhu ile uzaktan, yakından alakası olmayan bir oyun ortaya koyan futbolcularımız için son maçta "Sami Yen hakkını size helal etmiyor!" sesi yükseliyordu. Gençlerbirliği maçında ki taraftara kimse birşey diyemez. Havanın 0 derecenin altında olduğu bir dönemde tribünleri dolduran taraftar eğer sahada eli belinde oyuncuları görürse çıldırmakta son derece haklıdır. Bir çok taraftar stadın koltuklarını söktü ama bunların yüzde90'lık kısmı koltukları 'hatıra' adı altında evine götürdü. Buda sevgilinizden aldığınız bir şala, atkıya, fülara benzer. Onun kokusu sinmiştir, onu hatırlatır size.
Sami Yen'de hangi devler diz çökmedi ki? Xamax, Manchester, Leeds, Madrid, Barcelona, Monaco, Mallorca, Strum Graz, Milan, Juventus, Bilbao, Bordeaux, Panathinaikos, Olimpiakos, Dortmund, Deportivo, Lazio, Roma, PSV, Glasgow Rangers vb. Dönemlerinin en iyi takımları Ali Sami Yen'de diz çöktü. Sami Yen hakkında öyle sözler söyleniyordu ki, öyle cümleler kuruluyordu ki.. Rakip oyuncular Sami Yen'e çıkmaktan korkuyor, ayakları titriyor, sahaya çıkmak istemiyorlardı. Bugün Ali Sami Yen'de kafasına esen stadyumdan çıkmayı başardı. Zamanında tüm büyüklerin diz çöktüğü futbol mabedinde bugün ikinci sınıf takımların galibiyetle çıkması hakkında 10 yıllık bir yazı yazılır yazılmasına da biz gelelim bugünlere. Aslında sorun geçmişlere de pek dayanmıyor. Bir kaç yıl evvel evinde yenilmezlik rekorunu kıran bir takım bir kaç yıl içerisinde evinde maç kazanamaz hale geliyorsa bunun sorumlusu elbette sahada yer alan futbolculardır.
Bugün blogdan bir duyuru yapsak ve Galatasaray formasıyla Ali Sami Yen'de maç yapacak 11 Aslan yürek arıyoruz desek inanıyorum ki 1milyondan fazla başvuru gelir. Bunun yanı sıra o gün sahaya çıkan herkes ne pahasına olursa olsun, ölümü göze alacak kadarda arzu ve istekle oynar. Galatasaray taraftarı kırık parmakla, çatlak kemikle, çıkık omuzla veya iğne ile "mücadele eden" oyunculara alışık yıllardır. Bu 1980'li yıllarda da böyleydi, 2000'li yıllarda da. Sami Yen'i cehennem yapan sadece taraftar değildi. Taraftarı ateşleyen de futbolcu, söndüren de futbolcu. En yakın örneğe gidelim; Gençlerbirliği maçı öncesine. Ne kadar coşkuluydu taraftar, sevgilisine eski günleri yad ederek veda ediyordu. Taaa ki 27.dakikaya kadar. Eğer siz bir kitleyi 27 dakikada hayattan bezmiş duruma getiriyorsanız (tabii 27 dakika değil, bundan önceki 15 maçında etkisi büyük) biraz durup sorunu kendinizde aramalısınız. Gelin hep birlikte Sami Yen'in nostaljisine bir göz atalım.. Bakalım zamanında kimler Sami Yen için neler demiş?
Paolo Maldini; "O stadyumda kimse bana 25bin kişi olduğuna inandıramaz. Maç boyunca Dida'yı bir kere bile duymadık. Halbu ki onunda sesi bana bize bağırmaktan kısılmıştı."
Mateja Kezman; "Biz o stadyumda galip geleceğimize hiç bir zaman inanmamıştık. O stadyumdan sağ çıktığımız için Tanrı'ya şükretmemiz gerekiyordu."
Berliner Morgenpost; "Futbolun futbol olmadığını Ali Sami Yen Stadı'na çıktığım gün anlamıştım."
Gilbert Giresse; "Avrupanın bir çok stadında maça çıktım. Ama böyle bir stadyum, böyle bir atmosfer hayatımda hiç görmemiştim."
Cevad Prekazi; "Geldiğiniz zaman göreceksiniz ne demek stad, ne demek taraftar.."
Alex Ferguson; İlk maç Galatasaray maçıydı. Taraftarlar bizi havalimanında karşılamıştı. Ellerinde ''Cehenneme hoşgeldiniz'' pankartı vardı ve ben bundan çok etkilenmiştim. Sahaya çıktığımızda gerçek bir cehennem yaşamıştık.
Diğer cümleleri zaten hemen hemen heryerde görüyorsunuz. Bizler biraz daha farklı olanları dile getirmek istedik.
Sami Yen'de hangi devler diz çökmedi ki? Xamax, Manchester, Leeds, Madrid, Barcelona, Monaco, Mallorca, Strum Graz, Milan, Juventus, Bilbao, Bordeaux, Panathinaikos, Olimpiakos, Dortmund, Deportivo, Lazio, Roma, PSV, Glasgow Rangers vb. Dönemlerinin en iyi takımları Ali Sami Yen'de diz çöktü. Sami Yen hakkında öyle sözler söyleniyordu ki, öyle cümleler kuruluyordu ki.. Rakip oyuncular Sami Yen'e çıkmaktan korkuyor, ayakları titriyor, sahaya çıkmak istemiyorlardı. Bugün Ali Sami Yen'de kafasına esen stadyumdan çıkmayı başardı. Zamanında tüm büyüklerin diz çöktüğü futbol mabedinde bugün ikinci sınıf takımların galibiyetle çıkması hakkında 10 yıllık bir yazı yazılır yazılmasına da biz gelelim bugünlere. Aslında sorun geçmişlere de pek dayanmıyor. Bir kaç yıl evvel evinde yenilmezlik rekorunu kıran bir takım bir kaç yıl içerisinde evinde maç kazanamaz hale geliyorsa bunun sorumlusu elbette sahada yer alan futbolculardır.
Bugün blogdan bir duyuru yapsak ve Galatasaray formasıyla Ali Sami Yen'de maç yapacak 11 Aslan yürek arıyoruz desek inanıyorum ki 1milyondan fazla başvuru gelir. Bunun yanı sıra o gün sahaya çıkan herkes ne pahasına olursa olsun, ölümü göze alacak kadarda arzu ve istekle oynar. Galatasaray taraftarı kırık parmakla, çatlak kemikle, çıkık omuzla veya iğne ile "mücadele eden" oyunculara alışık yıllardır. Bu 1980'li yıllarda da böyleydi, 2000'li yıllarda da. Sami Yen'i cehennem yapan sadece taraftar değildi. Taraftarı ateşleyen de futbolcu, söndüren de futbolcu. En yakın örneğe gidelim; Gençlerbirliği maçı öncesine. Ne kadar coşkuluydu taraftar, sevgilisine eski günleri yad ederek veda ediyordu. Taaa ki 27.dakikaya kadar. Eğer siz bir kitleyi 27 dakikada hayattan bezmiş duruma getiriyorsanız (tabii 27 dakika değil, bundan önceki 15 maçında etkisi büyük) biraz durup sorunu kendinizde aramalısınız. Gelin hep birlikte Sami Yen'in nostaljisine bir göz atalım.. Bakalım zamanında kimler Sami Yen için neler demiş?
Paolo Maldini; "O stadyumda kimse bana 25bin kişi olduğuna inandıramaz. Maç boyunca Dida'yı bir kere bile duymadık. Halbu ki onunda sesi bana bize bağırmaktan kısılmıştı."
Mateja Kezman; "Biz o stadyumda galip geleceğimize hiç bir zaman inanmamıştık. O stadyumdan sağ çıktığımız için Tanrı'ya şükretmemiz gerekiyordu."
Berliner Morgenpost; "Futbolun futbol olmadığını Ali Sami Yen Stadı'na çıktığım gün anlamıştım."
Gilbert Giresse; "Avrupanın bir çok stadında maça çıktım. Ama böyle bir stadyum, böyle bir atmosfer hayatımda hiç görmemiştim."
Cevad Prekazi; "Geldiğiniz zaman göreceksiniz ne demek stad, ne demek taraftar.."
Alex Ferguson; İlk maç Galatasaray maçıydı. Taraftarlar bizi havalimanında karşılamıştı. Ellerinde ''Cehenneme hoşgeldiniz'' pankartı vardı ve ben bundan çok etkilenmiştim. Sahaya çıktığımızda gerçek bir cehennem yaşamıştık.
Diğer cümleleri zaten hemen hemen heryerde görüyorsunuz. Bizler biraz daha farklı olanları dile getirmek istedik.
düzeltme: strum degil sturm, olimpiakos degil olympiakos :)
YanıtlaSil