STSL | Geç oldu güzel oldu..

Spor Toto Süper Lig'de ilk yarının son maçında Galatasarayımız deplasmanda ligin yeni ekiplerinden Konyaspor ile karşılaştı. İlk yarıda girdiği fırsatları değerlendiremeyen takımımız devreyi 0-0'lık beraberlikle kapatmasına rağmen maçın 81.dakikasında galibiyeti getiren golü kaydetti. Genç oyuncusu Anıl Dilaver'in golüyle sahadan galip ayrılan takımımız ilk yarıyı 23 puanla 8.sırada tamamladı.

Sakatlar, eksikler ve cezalılar derken elde kalan oyuncularından derme çatma bir kadro oluşturan Hagi sahaya Aykut, Neill-Servet-Gökhan-Çağlar, Hakan-Ayhan-Cana, Kewell-Anıl ve Serdar'ı ilk 11'de sürdü. Rakibi karşısında bulunduğu durumdan ötürü sıkıntılı başlayan Galatasaray maçın ilerleyen dakikalarında rahatlamaya başladı. Anıl Dilaver'in geliştirdiği atakta Kewell'ın boş pozisyonda vuramadığı top Galatasaray adına maçın en ciddi atağı olarak yazıldı. Karşılıklı ortasaha mücadelesinin ardından bir türlü net fırsatlar görülmezken Çağlar'ın enfes ortasına altıpas içinde Ayhan havaya kafa vurmayı deneyince ilk yarı başladığı gibi golsüz eşitlikle bitti. Serdar'ın kanatta ne yapmaya çalışmasını bir kenara bırakalım Anıl'ı konuşalım. Kewell'a yarattığı pozisyonda son derece akıllıca davrandı. Kaleye vurmak yerine doğru olanı yaptı, Kewell'a çıkarttı. Ordan kaleye vursa "Bu çocuk kendini ne zannediyor!" yorumlarını görecektik. Anıl çok akıllı bir hareketle içerde ki en garanti, en boş pozisyondaki arkadaşına çıkarttı. Kewell topu beklemiyordu, birazda zeminin azizliği gibiydi sanki top sekti, Oz Büyücüsü es geçti. Hep söylenir, Galatasaray altyapısında fizik gücü sıfır diye. Anıl bu tezi çürüttü bu akşam. Girdiği mücadelelerde düşmemesi büyük bir artı. Fiziği çok iyi Anıl'ın. Aldığı topların hemen hemen hepsini olumlu kullandı. Aslında hedef santrafor değil genç oyuncu, ikinci forvet, kanat forvet. Bunuda ikinci yarıda güzel bir biçimde gösterdi.

Puana ihtiyacı olan iki tarafın mücadelesinde ikinci yarı oyun ve pozisyon zenginliği olarak ilk yarının devamı niteliğindeydi. Karşılıklı ataklarla geçen büyük bir bölümün ardından Galatasaray savunmasından atılan uzun topun, bindirme sonucu genç Anıl'ın ayağında golle sonuçlanacağını kim bilebilirdi ki? Dakikalar 81'i gösterdiğinde Gökhan Zan savunmadan uzun bir top attı. Ortasahada Kewell tek pas ile sağ kanatta bindirme yapan Neill'ın önüne indirdi. Neill ceza sahası üzerinde ki Hakan'a bıraktı. Hakan Balta son haftalarda ki formu ile alakası olmayan akıl dolu bir pas attı. Kaleci Gökhan'ı ters ayakta yakalayan Anıl düzgün ve kalite kokan bir vuruşla topu ağlara gönderdi. Sahi biz bu senaryoyu daha evvel görmüştük öyle değil mi? Gol ve dakikalar farklıydı ama o zamanlarda altyapıdan çıkan Aydın 2006 yılında belkide şampiyonluğu getiren jeneriklik golü atıyordu. Anıl'ın golünden sonra A2 oyuncuları şöyle bir bakmalılar kendilerine ve düşünmeliler. Eğer Anıl çıkıp bugün maç kazandırıyorsa yeri geldiğinde bizde çıkabiliriz. Aslında A2 takımındaki bir çok oyuncu bugün A takımda forma giyebilecek düzeyde ama o şanslar verilmiyor kendilerine.. Maçın son dakikalarında Musa girdi oyuna, farkettirdi bir anda. Ortasahada oyunda kaldığı sırada iki top kullanabildi. Birisini 40 metrelik bir pasla sol tarafa aktardı, diğerini iki kişinin arasından savunmanın arkasına sızdırdı.

Maçın son dakikalarında çıkan kargaşada Neill'ı itip kakan Kere'ye cevap Lorik Cana'dan geldi. Diğer oyuncular ise rakiplerine 'Durun, yapmayın' demekle yetiniyordu. Arnavut oyuncuya tokat atmaya çalışan Emre, Erdinç ve Kere'ye sadece iki oyuncu isyan ediyordu. Yeteneksizdir, potansiyeli yoktur, kötü oynamıştır veya takıma yakışmıyordur. Hepsini bir kenara bırakalım. Kadıköy'de Baroni'nin saldırısına maruz kalan Arda'ya ilk destek Aydın'dan gelmişti. Bugünde Cana'ya ilk destek Aydın'dan geldi. Önce rakiplerini ayırdı, ardından havada tokatı görünce Erdinç'e saldırmaya kalkıştı. Sonrasında Gökhan Zan bir kaç elemanı tartaklamıştı. Twitter'da maçı yorumlarkan şöyle bir mesaj gözüme ilişti. "Takım halinde rakibine saldıran Galatasaray > Takım halinde oynayan Galatasaray" Evet çok doğru bir yorumdu. Takım olduğumuzu bu tür pozisyonlarda görmek belki biraz manidar, belki biraz ironik. Ama şunu kabullenmek gerekiyor. Lorik Cana'nın bugün yaptığı takım arkadaşına sahip çıkmak ve son yaşananlara isyan etmekti. Arnavut oyuncu dört Konyalının arasına daldı. Suratında bir kızarıklık vardı, büyük ihtimalle o kargaşada birisinden darbe almış. Noel için bu hareketi yaptı falan demeye kalkmayın sakın, Müslümandır Lorik. Birde artı olarak, Emre Toraman o kadar tokat, yumruk sallamasına rağmen nasıl oldu da ikinci sarıdan atılmadı? A pardon, hakemin önünde kafa atan adam bu hafta kırmızı görmemişti öyle değil mi?