STSL | Veda Zamanı..
Spor Toto Süper Lig'in 17.haftasında evinde Gençlerbirliği ile karşılaşan Galatasaray futbol takımı sahadan 2-0'lık sonuçla mağlup ayrıldı. Gençlerbirliği takımına galibiyeti getiren goller 1. dakikada Hurşut, 27. dakikada ise Orhan Şam'dan geldi. Ali Sami Yen'de oynanılan son lig maçında taraftarları tarafından büyük protestonlara maruz kalan Galatasaray futbol takımı gelecek hafta deplasmanda Konyaspor ile karşılaşacak.
Maçın tekrarını daha izleme fırsatımız olmadı bu nedenle sadece tribünden gördüklerimizi yada göremediklerimizi dile getirmek gerekiyor. Herşeyden evvel bugün sıradan bir lig maçı değildi. Bugün Galatasaray 47 yıllık mabedine veda ediyordu. Ciddi bir soğuk, ciddi bir ayaz, rüzgar ve karışık bir yağış türü vardı. Buna rağmen tribünlerin yüzde 95'i doluydu. Öncelikle Kapalı tribün, Numaralı tribündeki arkadaşlar bir kenara Yeni açık ve Eski açık tribünleri tamamen dolduran herkese binlerce kez teşekkürler. Bu soğukta, bu dengesiz hava koşullarına rağmen herkes sevgilisine veda etmeye gelmişti. Maçın başında ki "Seni sevmeyen ölsün" tezahüratı ufaktan 1987'li yılları andırıyordu. Ama tabii o zamanlar sahaya ruhunu koyan karakterli, kişilikli oyuncular vardı.
Ali Sami Yen Stadı'na veda, sevgiliyi son kez görebilme, hissedebilme duyguları ile başlayan bir mücadelenin daha ilk dakikası dolmadan kalenizde golü görüyorsanız o maç çok farklı boyutlara gider. Hele birde eli belinde gezen bir solbekiniz var ise.. Kapalı alt tribünde kendisine yönelen tepkiler sonrasında dönüp tribünlere bakması apayrı bir konu ama oralara girmeyelim. Bir takımın sol beki hücuma sıfır katkı veriyor, ortasahadan geriye dönmüyor ve takım savunmasına hiç yardım etmiyorsa ve tüm bunlara rağmen rakibinizin sağ kanattaki oyuncusu içeriye çok rahat kat ediyor, çizgiye çok rahat iniyor kısacası babasının tarlası gibi top oynuyorsa o bölgede herşey çorap söküğü gibi geliyor.
Uzun lafın kısası, bugün sahada gerçekten mücadele eden iki oyuncu vardı. Lorik Cana ve Lucas Neill hakkında artık herhangi birşey yazmaya gerek yok. Karakterlerini sahaya yansıtan korkusuz savaşçılar herşeye rağmen ellerinden geleni yaptı. Birde çabalayanlar, birşeyler yapmak isteyenler vardı. Barış Özbek, Aydın Yılmaz ve oyuna girdikten sonra Arda Turan'ı bu kıstaslara alabiliriz. Belki bazı şeyler eksikti Barış'ta veya Aydın'da.. Yada bazı şeyler bir yere kadar ama bu çocuklar oyunda kaldıkları sürece birşeyler yapmak için çabaladılar. Kaptan'ın dönmesini görmek güzel oldu ama böyle bir dönüşü görmek pek iyi olmadı. Kaptan ile alakalı bir problem yok, sorun genel olarak takımla alakalı. Düzeleceğiz bir gün ama ne zaman.. Yada düzeldiğimiz gün hepimiz kanser, verem olacağız. Başka çaresi yok gibi görünüyor.
Yönetim, futbolcu, taraftar.. Allah'a emanetsin Galatasaray !
Maçın tekrarını daha izleme fırsatımız olmadı bu nedenle sadece tribünden gördüklerimizi yada göremediklerimizi dile getirmek gerekiyor. Herşeyden evvel bugün sıradan bir lig maçı değildi. Bugün Galatasaray 47 yıllık mabedine veda ediyordu. Ciddi bir soğuk, ciddi bir ayaz, rüzgar ve karışık bir yağış türü vardı. Buna rağmen tribünlerin yüzde 95'i doluydu. Öncelikle Kapalı tribün, Numaralı tribündeki arkadaşlar bir kenara Yeni açık ve Eski açık tribünleri tamamen dolduran herkese binlerce kez teşekkürler. Bu soğukta, bu dengesiz hava koşullarına rağmen herkes sevgilisine veda etmeye gelmişti. Maçın başında ki "Seni sevmeyen ölsün" tezahüratı ufaktan 1987'li yılları andırıyordu. Ama tabii o zamanlar sahaya ruhunu koyan karakterli, kişilikli oyuncular vardı.
Ali Sami Yen Stadı'na veda, sevgiliyi son kez görebilme, hissedebilme duyguları ile başlayan bir mücadelenin daha ilk dakikası dolmadan kalenizde golü görüyorsanız o maç çok farklı boyutlara gider. Hele birde eli belinde gezen bir solbekiniz var ise.. Kapalı alt tribünde kendisine yönelen tepkiler sonrasında dönüp tribünlere bakması apayrı bir konu ama oralara girmeyelim. Bir takımın sol beki hücuma sıfır katkı veriyor, ortasahadan geriye dönmüyor ve takım savunmasına hiç yardım etmiyorsa ve tüm bunlara rağmen rakibinizin sağ kanattaki oyuncusu içeriye çok rahat kat ediyor, çizgiye çok rahat iniyor kısacası babasının tarlası gibi top oynuyorsa o bölgede herşey çorap söküğü gibi geliyor.
Uzun lafın kısası, bugün sahada gerçekten mücadele eden iki oyuncu vardı. Lorik Cana ve Lucas Neill hakkında artık herhangi birşey yazmaya gerek yok. Karakterlerini sahaya yansıtan korkusuz savaşçılar herşeye rağmen ellerinden geleni yaptı. Birde çabalayanlar, birşeyler yapmak isteyenler vardı. Barış Özbek, Aydın Yılmaz ve oyuna girdikten sonra Arda Turan'ı bu kıstaslara alabiliriz. Belki bazı şeyler eksikti Barış'ta veya Aydın'da.. Yada bazı şeyler bir yere kadar ama bu çocuklar oyunda kaldıkları sürece birşeyler yapmak için çabaladılar. Kaptan'ın dönmesini görmek güzel oldu ama böyle bir dönüşü görmek pek iyi olmadı. Kaptan ile alakalı bir problem yok, sorun genel olarak takımla alakalı. Düzeleceğiz bir gün ama ne zaman.. Yada düzeldiğimiz gün hepimiz kanser, verem olacağız. Başka çaresi yok gibi görünüyor.
Yönetim, futbolcu, taraftar.. Allah'a emanetsin Galatasaray !
Dün stada gelirken üşümemek icin 6 kat kıyafet giydim. Elimde eldiven, basımda iki kapson. Ayağımda iki çorap ve bot...
YanıtlaSilTam da yazıldığı gibi "Sevgiliye veda etmeye" gelirken. Kalabalık tam da beklediğim gibi.
Rakipte önemli eksikler var diye konuşuyoruz maçtan önce arkadaşımla. Sonra diyoruz ki "yahu bugün son lig macı mabedde. Takım ne yapar eder 2-3 tane atar zaten, familyamı eksiklerin bir önemi yok."
Ve mac başlıyor. Sonra... Sonrası felaket. Rakip yürüyerek geliyor daha 1. Dakikada geriye düşüyoruz. Skor önemli değil de sahada iki kisi dısında ne yaptığını bilmeyen, ruhunu kaybetmiş bir insan topluluğu o kutsal formayla geziyor.
Sonra yine yürüye yürüye 2. Gol. Ama düşülen bu durumdan çıkmak icin mücadele eden birini bulmak ne mümkün!!!
Cana ve Neill konusuna kesinlikle katılıyorum. Ama Aydın ve Baris konusunda hemfikir değilim. Bence Aydın kendisinden patlama bekleyenleri fena kandırdı. Yıllardır gencligi ve yetenekleri ile Arda'dan bile daha iyi olacak dediğimiz Aydin da zerre kadar hırs ve istek görmedim. Dün de farklı degildi. Baris zaten ordan oraya amacsizca kosmaktan başka vasfı olmayan bir oyuncu. Sahada olması asıl sürprizdi zaten.
Yazacak Cok şey var ama bur yandan da hepsi bos. 6 yasımda ilk defa gittigim, 33 yasıma kadar yüzlerce mac izlediğim stattan ilk kez mac bitmeden çıktım. Havanın soğukluğundan, 6 kat kıyafete rağmen tır tır titremelerimden dolayı değil. O kutsal saydığım stada veda etmeye gittiğimde o kutsal formanın onurunu kıran o oyunculara daha fazla dayanamadigim icin. O soğukta belki de son parası ile stada gelenlerden hiç utanmayan ve yürüyerek top oynayan bir grup adamın tavrına daha fazla dayanamadigim icin. Sahadaki rezaletten dolayı sayın Ali Sami Yen'in acı duyduğunu hissedip, "iyi ki gidiyorsunuz!!!" dediğini duyar gibi oldugum icin...
Tarifi zor ama ömrü hayatımda hiçbir yenilgi beni bu kadar işlediğe canımı bu kadar acitmadi. Tek söyleyebileceğim: Yazıklar olsun...
Servet ve H.balta büyük ihtimal devre arası yolcu.
YanıtlaSilUfuk'a sabredecek tahammülüm kalmadı. Hiçbir ışık göremiyorum. Sene başından beri hiçbir olumlu hareketi yok.
ben galatasaraylıgımdan gurur duyuyorum
YanıtlaSilama cok merak ediyorum siz ruhsuz futbolcular aynı gururu yasıyabiliyormusunuz
yonetici olarak o koltukta oturan para babaları sizde gurur duyuyormusunuz
yenilin umrumda degil ama en azından savasın
cokmu sey istiyoruz yazık ya forma al bilet al hat al kredi kartını al
bunlar sana hezimet olarak geri donsun ayıp ya
biz bu takımı siz varsınız diye sevmedik
biz renkleri sevdik
metin oktayları
bulent kormazları
hagileri
cuneyt talmanları
ve bunlar gibi yurekten oynayan topcuları sevdik
bu takım kumede dussse biz burdayız
acaba sizden kimler olacak cok merak ediyorum
YAZIKLAR OLSUN HEPİNİZE
sakin kimse futbolculara suc bulmasin,biz dün tam 75-80 dakika,yani ilk 10-15 dakika haric tek kale oynadik,ama bu futbolcu havuzuyla böyle "kücük" takimlara karsi zorlaniriz ama büyüklere karsi iyi oynariz,misal bakin fener maci!
YanıtlaSiltek suclu yönetimdir ve onlar gitmedikce biz böyle acilari cok cekeriz,kendileri gitmeyecekse,taraftarin binayi basip göndermesi lazim!
transfere gelince yine ayni seyleri söylemek zorundayim!!!
yabanci olarak emenike,popov,annan ve enyeama/muslera alinmasi lazim;
yerlilerden: volkan sen,selim teber,murat ceylan ve hasan ali
bu 8-9 oyuncudan dan ara dönemde 4'ü alinacaksa,öncelik forvet ve orta saha olmali,sonra kale: yani emenike,volkan,selim ve annan alinmali.
sezon sonu geri kalan oyunculari yani popov,murat sonra MUTLAKA büyük bir kaleci (enyeama/muslera) ve sol kanada hasan ali (tabii caglar gönderilmesi lazim,insua zaten kiralik,hakan kalir malum yedekte lazim),eger neill giderse servet ve gökhana alternatif olarak egemen veya ve stepanov;
bana göre gönderilmesi gerekenler:
kesin olarak: ali turan,serdar özkan,kewell,caglar,aydin,mehmet batdal!
musa cagiran hakkinda bir sey diyemem cünkü daha göremedik,kalecilerden de biri gider ben aykutun kalmasindan yanayim cünkü daha tecrübeli,yani ufuk gitmeli!
geriye kalan ve alinmasi gerekenlerle kadro:
kale: ENYEAMA/MUSLERA,aykut ve emirhan
sag bek: sabri ve yedegi serkan kurtulus
sol bek: HASAN ALi KALDIRIM ve hakan balta
göbek: servet,gökhan,(neill?),[EGEMEN,STEPANOV]
orta saha: ANNAN,POPOV,SELiM,VOLKAN,MURAT, ayhan,mustafa,baris,cana,misimovic,emre ve arda
forvet: EMENIKE, baros ve pino
bu kadroyu hayal ediyorum,gerceklesmesi ümidiyle...
bence zamanı geldi artık cimbomgül nasıl kurtulur adlı bi konu acmanın.herkes döksün içindekileri.fr giderken laf ediyorduk iyi oldu diye ama sorunun takımda yönetimde olduğunun görülmesi için 8 mac daHa geçmesi lazımmış.yönetimin oluşturamadığı yada yanlış oluşturduğu (kalecisiz,forvetsiz,orta sahasız)kadroyu fr 8 hafta götürdü iyi niyetiyle.hagi 8 hafta götürdü o da belli etti kendini.bu saatten sonra yapılacak seneye hoca kimse takım ona emanet edilsin oyuncular onun isteğine göre alınsın yoksa hoca sezon sonu değişirse takımı yeniden kurmak gerek.bu takıma kesin alınması gereken emenike,bir kaleci,bir stoper ve 2 orta saha lazım.ufuktan ümit besleyenler maçta tuttuğu her topta gol olmuş gibi sevinen taraftarı görünce utanmışlardır.bence 3 büyükler nba deki gibi takasa gitsin eldeki yaramaz oyuncularını değiştirsin.misal servet beşiktaşa balta fenere gitsin.ferrari ve gökhan ünal cimboma,nobre vaya holosko fenere kazım beşiktaşa gelsin.yoksa kurtulamazlar bu hallerinden.servet aydın ali turan bursadan volkan ile barış ufuk gökhan zan gençlerden orhan sam ve serdar kulbilge ile mustafa sarp mehmet battal emenike ile takasta kullanılabilir.kasımpaşadan yekta trabzondan ceyhun cüzi fiyata alınabilir.açın bir topik millet ne istiyorsa yazsın bence
YanıtlaSilalınması gerekli oyuncular
YanıtlaSilTeknik Direkör: Abdullah Avcı
İdari Menajer: Haldun Üstünerl
Kaleci: Serdar Topraktepe (Gençlerbirliği)
Defans göbek: Matteo Ferrari (Beşiktaş)
Sol bek: Hasan Ali Kaldırım(Kayseri spor)
Defansif Orta Saha: Zeki (İstanbul BB), Selim Teber (Kayserispor) Yiğit (Manisaspor)
Ofansif Orta Saha: MİSİMOVİÇ!(Galatasaray)
Sağ Açık: Volkan Şen (Bursaspor)
Sol Açık: Eren Albayrak (Bursaspor)
Santrafor: Adam Szalai (Mainz), Emenike (Kardemir Karabük)
Gönderilmesi Gerekli Oyuncular
Teknik Direktör: George Hagi
İdari Menajer: Adnan Sezgin
Kaleci: Aykut (Ufuk Yedeğe)
Defans göbek: Servet Çetin
Sol Bek: Hakan Balta, Emiliano İnsua
Defansif Orta Saha: Barış, Mustafa Sarp, Ayhan Musa Çağıran (Kiralık)
Sağ Açık: Pino,Serdar Özkan
Santrafor:Milan Baroş, Metmet Batdal
Sol Açık: Kewell
Sonuç: 10 adet alınması gereken 1 adet kazanılması gereken 12 adette gönderilmesi gereken oyuncu lazım .
AMA ÖNCE BUNU YAPACAK YÖNETİM VE İRADE LAZIM. RADİKAL KARAR ALACAK ADAMLAR LAZIM.