Düştüysek kalkarız, daha ölmedik..

Aslantepe'nin yapımından, Galatasaray'ın böyle muhteşem bir stada sahip olmasından korkanlar, çekinenler, çekemeyenler vardı. Hatta stadyum yapılırken engellemeye çalışanından, karalayanına hatta ve hatta son günlerde sulananına kadar.. Eee, kolay değil tabi. Türkiye'nin en büyük camiası kendisine yakışır bir stada, muhteşem ötesi bir komplekse sahip oluyordu. Galatasaray böyle bir spor kompleksine sahip olurken, bazıları da komplekslerine yenik düşüyordu. Çatının kapaklarını engellemeye çalışan bile oldu. O derece bir kompleksti bu.. Hem Ali Sami Yen Spor Kompleksi hemde kıskançlık kompleksi. Birbirine karıştı kompleksler, birileri sadece kendi çıkarını düşündü. Artık nasıl yorumlarsanız.

Bu aralar pek gündemde Aslantepe. Haliyle tabii, olaylı açılışın ardından sonra yaşananlar ve Galatasaray taraftarına bakanlar, bakan yardımcıları vs. tarafından edilen küfürler sonrasında bir süre daha gündemde kalacaktır. Sonrasında unutulur gider. Tabii Galatasaray taraftarı bu yaşananları asla ve asla unutmaz orası ayrı bir konu. Neyse şimdi gelelim şu "Stadyum bizim" muhabbetine. Evet, stadyum bizim değil ama bizim. Diyeceksiniz ki şimdi o nasıl oluyor? Hem bizim değil diyorsun, hemde bizim diyorsun. Türkiye'de hiç bir spor kompleksi herhangi bir kuruma, kuruluşa ait değildir. Tüm stadyumlar, salonlar ve spor alanları Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir. Stadyumun kullanım hakları maksimum 49 yıllık olmak üzere yenileniyor. Aslantepe'nin 30 yıllık kullanım hakkı da Galatasaray'da. Kimse merak etmesin yani, Aslantepe'nin üst kullanım hakkı bize ait. Başbakanın bahsettiği sözleşme ise devir sözleşmesi. "Ali Sami Yen'i teslim ettik, Aslantepe'ye geçiş yaptık" anlamında bir devir-teslim sözleşmesi yapılması gerekiyor. Bu sözleşme en geç bu hafta yapılır, bilemedin haftaya sarkar.

Gel gelelim şu stadyum mevzusuna.. Artık bu yazı bu konu hakkında ki son yazımız. Stadyumun yapımında emeği geçen bir insandır başbakan buna tek kelime itiraz edemem, daha evvelde söyledim. O gün stada geç girdiğim için Başbakana tepkiyi de göremedim. Sonrasında orada bulunan kişilerden ve açılış videolarından Başbakanın anonsu sırasında bir tepki dile gelmiş. Gelir, bu insanları susturamazsınız. Seveni olur, sevmeyeni olur, tapanı olur, nefret edeni olur. Belki siyasi, belki kişisel, belkide sırf Fenerbahçeli diye ıslıklayan olmuştur. Beyler, orada o gün 45bin kişi falan vardı. Bu nedenle herkesi kontrol altına alamazsınız. Ama eğer siz öyle bir açılış yapıyorsanız insanlara defalarca siyasi partilerin son dönemde yaptıklarını izletmeyin. Burada hepimiz gerçeği biliyoruz. Aslantepe TT Arena'da üç-dört defa "Son 8 yılda AK Parti neler yaptı?" temalı video izletilmiş. Ne gerek var bunlara? Tamam ülkenin başbakanı geliyor, iktidar partisi geliyor belki ama bu kadarı da insanı çileden çıkartır.

Ben içeri girdiğimde TOKİ Başkanı kürsüye davet ediliyordu. İlk başta davet edildiğinde alkışlandı, hatta ilk cümlelerinde "Oley" bile çekildi. Sonrasında mı? Sonrasında ne zaman kulübe hakaret etti işte o zaman ıslıklar başladı. Taraftar ıslıkladıkça Erdoğan Bayraktar gaza geldi. Ses tonu yükseldi, bağırmaya başladı. İddia ediyorum, Erdoğan Bayraktar'ın yaptığı açılış konuşması siyasi mitinglerde bile yapılmaz. Erdoğan Bayraktar dedi ki, "Bu stad yaklaşık 300 milyon liraya maloldu. Ama Galatasaray'a helal-i hoş olsun." Öncelikle katkılarınız ve takipçiliğinizden dolayı teşekkür ederiz etmesine de, be adam cebinden mi verdin o parayı? Hayır. Senin, benim, onun, bunun verdiği vergilerden toplandı. Hadi onu geçtim, 300 milyon lira diye belirttiğin stadyuma geçerken kulüp sana 1 milyar lira beklediğin araziyi bıraktı. Bunu neden dile getirmiyorsun? Birde şu stada 600 milyon lira harcadık muhabbeti var. Eyvallah beyler, sağolun. Metro yapıldı, yolların bir kısmı yapıldı, kavşaklar yapılıyor vb. Tamam ama o yolları, metroyu sadece Galatasaray mı kullanacak? Hayır. Stadın hemen yanına Şişli Etfal Hastahanesi yapılacak. Yine aynı bölgeye 2 tane gökdelen dikilecek. Bunların yanı sıra yine aynı bölgeye Büyükşehir Ana Binası yapılacak. Yani bu stadın dışındaki yatırımlar sadece bize yapılmadı. Sadece biz kullanacağız gibi lanse ediliyor. Öyle lanse etmeye hiç ama hiç gerek yok.

Ali Sami Yen Spor Kompleksi'nin açılış töreninde yaşanan ıslıklama mevzusunun ardından sosyal medya üzerinden bazı kişiler (ki bu insanlar devleti yöneten adamlar) ciddi küfürler dile getirdi. Aslantepe'de ıslık seslerinin yükselmesinin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Spor A.Ş. yetkilisi Selim Terzi yukarıda ki cümleleri dile getirdi. "Babaları belli değildir, buna eminim." demek düpedüz küfür etmektir. Hemde öyle böyle değil. Bu mesajın ardından gelen tepkiler üzerine hesabını kapattı. Hani şimdi bu arkadaş kazara herhangi bir Galatasaray tesisinin açılışına gelirse tepki olmayacak mı? Olacak, hemde en kralı olacak. E o zaman taraftar mı suçlu olacak? Evet!

Sadece Selim Terzi ile bitse yine iyi. AB Genel Sekreterliği'nin müşaviri Yasin Ekrem Serim'de bu tepkiler sonrasında taraftara hakaret etti. Beyefendinin yazdığı mesajda aşağıda yer alıyor. Şimdi bu iki arkadaş herhangi bir yerde Galatasaray'ın herhangi bir tesisini açmaya gelse yarın öbür-gün, neler olur? Ben söylüyeyim. Kıyamet kopar. Fazla birşey söylemiyorum. Galatasaray nasıl milletten özür dilediyse bu arkadaşlarında en kısa zamanda Galatasaray taraftarından özür dilemesi gerekiyor. Klavye delikanlılığı yapmaya gerek yok. Küfür, hakaret edip sayfayı kapatmaya benzemez bu işler.



Neyse çok uzadı bu mevzu bahis. Daha da uzayacak eminim. Yazıyı daha fazla uzatmayalım. Başlık ile doğru orantıda güzel bir parçayla bitirelim; Düştüysek kalkarız, daha ölmedik.