ST Süper Lig Panorama - 18. Hafta
Yeni devrenin ilk haftasıyla, ‘kadın gözüyle panorama’larımız da yeniden başlıyor. Spor Toto Süper Lig’in 18. haftasında, yeni stadımızın gıcır gıcır koltuklarında oturduk, havalimanından yeni inmiş gıcır gıcır oyuncularımızı izledik, kaptanımız ve gol kralımız hala sakattı, gizli forvet Servet takımını kurtaran golü attı, bir yandan Elano’nun memleketinin liginde sürekli gol atışının haberlerini duyduk, Kewell ve Neill da Avusturalya’yla Asya Kupası’nda tozu dumana katıyordu, Erzurum’da Universiade İsviçre’de Avrupa Buz Pateni Şampiyonası başlayacaktı, Federer hala kazanıyordu, Messi tek başına bizim koca takımdan fazla gol atmaya -utanmadan- hala devam ediyordu…
SENİ SEVİYORUZ CANA
Beklentileri boşa çıkarmayan bir oyuncumuzun olması ne güzel, keşke 11 tane olsalar... Lorik Cana saha içinde aynen geleceği söylendiğinde tahmin ettiğimiz gibi savaşçı ve lider; saha dışında da Galatasaray'ı seven, ortama uyum sağlamaya çalışan tavrını sürdürüyor. Hatırlayacaksınız, ilk GSTV röportajında Arnavutlar ve kendisi için Ali Sami Yen'in öneminden bahsetmişti ve babasının Galatasaray sevgisinin gelişinin önemli nedenlerinden biri olduğunu öğrenmiştik. Onun için bu hafta Türkçe konuşması beni şaşırtmadı, ama dilimizin ona bu kadar da yakışacağını düşünmüyordum. “Ben Arnavutlu, ben yabancı, Türkçe çok zor, ama konuş, biraz biraz, biraz, yavaş yavaş konuş.. Galatasaray, taraftar çok *mucuk* çok seviyorum.” diyerek, ben dahil herkesi mutlu etmiştir sanırım.
MÜCADELE
Haftanın adamı Cana, haftanın fotoğrafında da yer alıyor. İkili mücadelelerde objektife yakalananlar genelde enteresan oluyorlar zaten. Lorik’in buradaki duruşu da öyle bir şey ki, her ekleminin ayrı ayrı incelenmesi gerekiyor. Antik Yunan heykeltıraşları herhalde seve seve bu pozu çalışırlardı. Formanın kıvrımlarına da ayrı bir önem verirlerdi. Ama en çok, sağ kolunun kasları ve o kasların kasılışı ilgiyi çekerdi diye tahmin ediyorum. Sol elin nazik duruşu da ayrı güzellik katıyor tabi. Sivaslı oyuncunun Cana’yla yarışmaya çalışması da dikkat çekiyor ama, Cana candır.YENİ SAHNE
Geleceğini Ali Sami Yen'in geçmişiyle doldurmayı umduğumuz yeni stadyumumuz; mimarisiyle, müthiş akustiğiyle, konforuyla, dört bir yandan iyi görüş açısı sağlamasıyla, büfelerindeki yüksek fiyatlarla ve tabi ki ıslıklarıyla çokça konuşuldu. Bu hafta STSL'nin sahnelerinden biri Türk Telekom Arena oldu, bu stadda ilk defa 3 puan için destekledik takımımızı. Burada geçireceğimiz güzel günleri şimdiden hayal etmeye başladık. Mekanın hep oynatması dileğiyle…
GÖNÜL'ÜN GOLÜ
Gökhan Gönül bu hafta, ona dizilen övgüleri gerçekten hak ettiğini gösteren müthiş bir gole imza attı. Ortasahada kaptığı topu ceza sahasının biraz dışına kadar sürükledi, önüne gelen herkesi bir şekilde alt etti, ve müthiş bir son vuruşla topu kaleye gönderdi. Futbol adına güzel şeyler bunlar, renklerden bağımsız bir şekilde takdir edilmesi gereken… Darısı Sabri’cimizin başına.
6 GOL TEK MAÇ
Bucaspor'a fark atınca gaza gelip kendini Barcelona'yla kıyaslayan taraftarlarını görmezden gelirsek, Portekiz-Türkiye karması bu takımın Nuno Gomes'li Türkiye-Portekiz maçlarından sonra seyir zevki en yüksek maçları oynama potansiyeli olduğunu, haftanın en iyi maçını da onların çıkardığını fark itiraf edebiliriz. Belirtmek lazım, iki ülkenin hatırladığım hiçbir karşılaşmasında acayip iyi bir futbol yoktu, yalnızca Emre Aşık-Nuno Gomes çekişmesi bazen forma çekiştirmesine dönüyordu, güzel günlerdi...
AH TURAN KAPTAN AH
Arda Turan ve Milan Baros… İki çok sevdiğimiz adam, onları tekrar aynı sahada görmek istiyor insan. Baros sonunda takımla birlikte çalışmalara başladı, ancak Arda yine bozularak haftanın sakatı olmaya hak kazandı. Bu konudaki en büyük rakibi, James Cameron’ın davetlisi olarak Los Angeles’a koltuk değnekleriyle gitmek zorunda kalan Kıvanç Tatlıtuğ idi gerçi. Neticede sağ kasığındaki sakatlık, bulaşıcı mıydı da soluna geçti, yoksa ters tarafta nüksedebiliyor mu bilemiyorum ama bir şekilde aynı sakatlık bu sefer diğer tarafta başlayabildi. Benzer sıkıntılar çekmemek için daha dikkatli davranıyor Arda ama, insan endişeleniyor tabi. Galatasaray bu sezon kaybedeceğini kaybetmiş zaten, ama ayın 30’unda 24 yaşında olacak olan bir futbolcu için bu günlerde futbol oynayamamak, üzücü olduğu kadar olası Avrupa kariyeri için büyük bir handikap da, tabi böyle bir planı hala varsa...
SENİ SEVİYORUZ CANA
Beklentileri boşa çıkarmayan bir oyuncumuzun olması ne güzel, keşke 11 tane olsalar... Lorik Cana saha içinde aynen geleceği söylendiğinde tahmin ettiğimiz gibi savaşçı ve lider; saha dışında da Galatasaray'ı seven, ortama uyum sağlamaya çalışan tavrını sürdürüyor. Hatırlayacaksınız, ilk GSTV röportajında Arnavutlar ve kendisi için Ali Sami Yen'in öneminden bahsetmişti ve babasının Galatasaray sevgisinin gelişinin önemli nedenlerinden biri olduğunu öğrenmiştik. Onun için bu hafta Türkçe konuşması beni şaşırtmadı, ama dilimizin ona bu kadar da yakışacağını düşünmüyordum. “Ben Arnavutlu, ben yabancı, Türkçe çok zor, ama konuş, biraz biraz, biraz, yavaş yavaş konuş.. Galatasaray, taraftar çok *mucuk* çok seviyorum.” diyerek, ben dahil herkesi mutlu etmiştir sanırım.
MÜCADELE
Haftanın adamı Cana, haftanın fotoğrafında da yer alıyor. İkili mücadelelerde objektife yakalananlar genelde enteresan oluyorlar zaten. Lorik’in buradaki duruşu da öyle bir şey ki, her ekleminin ayrı ayrı incelenmesi gerekiyor. Antik Yunan heykeltıraşları herhalde seve seve bu pozu çalışırlardı. Formanın kıvrımlarına da ayrı bir önem verirlerdi. Ama en çok, sağ kolunun kasları ve o kasların kasılışı ilgiyi çekerdi diye tahmin ediyorum. Sol elin nazik duruşu da ayrı güzellik katıyor tabi. Sivaslı oyuncunun Cana’yla yarışmaya çalışması da dikkat çekiyor ama, Cana candır.YENİ SAHNE
Geleceğini Ali Sami Yen'in geçmişiyle doldurmayı umduğumuz yeni stadyumumuz; mimarisiyle, müthiş akustiğiyle, konforuyla, dört bir yandan iyi görüş açısı sağlamasıyla, büfelerindeki yüksek fiyatlarla ve tabi ki ıslıklarıyla çokça konuşuldu. Bu hafta STSL'nin sahnelerinden biri Türk Telekom Arena oldu, bu stadda ilk defa 3 puan için destekledik takımımızı. Burada geçireceğimiz güzel günleri şimdiden hayal etmeye başladık. Mekanın hep oynatması dileğiyle…
GÖNÜL'ÜN GOLÜ
Gökhan Gönül bu hafta, ona dizilen övgüleri gerçekten hak ettiğini gösteren müthiş bir gole imza attı. Ortasahada kaptığı topu ceza sahasının biraz dışına kadar sürükledi, önüne gelen herkesi bir şekilde alt etti, ve müthiş bir son vuruşla topu kaleye gönderdi. Futbol adına güzel şeyler bunlar, renklerden bağımsız bir şekilde takdir edilmesi gereken… Darısı Sabri’cimizin başına.
6 GOL TEK MAÇ
Bucaspor'a fark atınca gaza gelip kendini Barcelona'yla kıyaslayan taraftarlarını görmezden gelirsek, Portekiz-Türkiye karması bu takımın Nuno Gomes'li Türkiye-Portekiz maçlarından sonra seyir zevki en yüksek maçları oynama potansiyeli olduğunu, haftanın en iyi maçını da onların çıkardığını fark itiraf edebiliriz. Belirtmek lazım, iki ülkenin hatırladığım hiçbir karşılaşmasında acayip iyi bir futbol yoktu, yalnızca Emre Aşık-Nuno Gomes çekişmesi bazen forma çekiştirmesine dönüyordu, güzel günlerdi...
AH TURAN KAPTAN AH
Arda Turan ve Milan Baros… İki çok sevdiğimiz adam, onları tekrar aynı sahada görmek istiyor insan. Baros sonunda takımla birlikte çalışmalara başladı, ancak Arda yine bozularak haftanın sakatı olmaya hak kazandı. Bu konudaki en büyük rakibi, James Cameron’ın davetlisi olarak Los Angeles’a koltuk değnekleriyle gitmek zorunda kalan Kıvanç Tatlıtuğ idi gerçi. Neticede sağ kasığındaki sakatlık, bulaşıcı mıydı da soluna geçti, yoksa ters tarafta nüksedebiliyor mu bilemiyorum ama bir şekilde aynı sakatlık bu sefer diğer tarafta başlayabildi. Benzer sıkıntılar çekmemek için daha dikkatli davranıyor Arda ama, insan endişeleniyor tabi. Galatasaray bu sezon kaybedeceğini kaybetmiş zaten, ama ayın 30’unda 24 yaşında olacak olan bir futbolcu için bu günlerde futbol oynayamamak, üzücü olduğu kadar olası Avrupa kariyeri için büyük bir handikap da, tabi böyle bir planı hala varsa...
Lorik Cana heykeltraşlara müthiş bir poz verirken, altındaki Sivassporlu oyuncu da boş durmuyor ve Trabzon kolbastısı oynamaya başlıyor.
YanıtlaSilArda konusunda GS kaybediceğini kaybetti bu sezon bizde oynamasada olurda Milli maçlar geliyor ve Ardasız milli takım eğer yeni bir lider çıkmaz ise (yekta veya özer olabilir)milli takım azerbeycanı bile yenemiyor yani durumumuz arda dönmez ise baya vahim
YanıtlaSil