ST Süper Lig Panorama - 22. Hafta


Galatasaray bu hafta Buca’yı yenerek büyük bir şey başardı: mağlubiyet lehine bozulan maçlar dengesini toparladı. Yani artık “N’olmuş 10 kez yenildiysek, 10 kez de yendik!” diyebiliyoruz. 22 maçtaki 32 puan 1,45454545... gibi devreden güzide bir puan ortalamasını beraberinde getiriyor ki bence geçmiş yıllarda uğraşsak böyle bir şey olamazdı. Daha iyi bir haberim var: Tek farklı yeni bir galibiyet daha almamız durumunda gol averajımızı eksilerden kurtarabileceğiz. Bunlar güzel şeyler. Biz 6.yla 11. arasındaki 3 puanlık dilimin üstlerinde yer alırken, bakarken boynumuzun tutulduğu yerlerde Trabzonspor ve Fenerbahçe arasındaki kıyasıya rekabet devam ediyor.


HERŞEY ZİRVE İÇİN
Trabzonspor, aradaki fark kapansa da ligin tahtını kimselere kaptırma niyetinde değil. Geçen devre tek yenildikleri takım olan Manisa’yla oynadıkları maçta önce rakiplerini umutlandırdılar, 86. dakikada da o umutları yıktılar. Haftanın liderleri, çok azimli, çok çalışkan ve dirençli. Sürekli hakemlerden yakınmadıkları için sempatikler de. Bakalım konumlarını koruyabilecekler mi?

KUŞLAR ARASINDA
Fiyapı İnönü’de bu haftasonu 6 gollü bir derbi oynandı ama bu tabirle akıllara gelen maçtakinin aksine iyi oyun belli düzeyde ve bir noktaya kadar karşılıklı olduğu için fark sadece 2 sayıydı. Haftanın maçının yenileni Beşiktaş, bu hafta toplam 8 gol yiyerek haftanın yenileni olmaya da hak kazandı. Kara Kartallar bile 6 gol atılan bir maçta 8 gol yiyebilme özelliğine sahip değil, doğru tahmin ettiniz, Europa League’i de kattım işin içine. Rakamları görmezden gelirsek, benim için bu sonuç Beşiktaş’ın gerçekleri fark edebilme ihtimali nedeniyle önemli. “Yıldızlarımız var, Samanyolu’yuz, bir şarkıyız ömür boyu sürecek” modundan kurtulabilirlerse, valla daha iyi anlaşacağız. Ne de olsa puan kardeşiyiz, kader yolcusuyuz, iki takım da gelecek yıllarda tekrar kupalara boğulacaktır, ama ancak kötüyken kötülüğümüzü kabul edersek inanır insanlar iyiyiz dediğimizde iyi olduğumuza.. Yaa....


YOK ARTIK ALEX
Haftanın adamı, Alex de Souza oldu. Böyle önemli bir maçta 3 gol ve 1 asist, ancak dile kolay gelebilir. Takımıyla nikah tazeleyerek taraftarlarıyla ilişkisini kuvvetlendiren, istikrar ve istatistik abidesi Alex için de o kadar zor olmasa gerek tabi. Bir makine iyi çalışıyorsa tahminen Alman veya Japon malıdır ve şöyle bir yorum yaparız: "Adamlar yapmış abi." Bir futbolcuyla ilgili bu cümle kurulduğunda bahsedilen adamlar Brezilyalılardır. Memleketinden attığı süper gollerin haberleri gelip gelip duran Elano'ya saygılarımla.


BİNLERCE DANSÖR VAR
Dansör. Bkz: fransızca erkek dansçı. Kimseye hakaret ettiğimiz yok yani. Dansçı denilince akıllara Pascal Nouma'nın geldiği bir ülkede iltifat ediyoruzdur ancak. Peki bu iltifat kime? Tabi ki bir doğumgünü partisinde döktüren Kazım Kazım'a. Gerçekten yetenekliymiş dans konusunda, gollerden sonra farklı yörelerden oynar artık, o videoyu gören taraftar bunu bekler şimdi.


VUR, BU AKILSIZ TOPU DAĞLARA TAŞLARA VUR
Bu hafta çekilmiş çok güzel fotoğraflar gördüm, eğlenceliler, komikler, sanatsallar… Aralarından seçmek çok zordu ama, Sabri’mize –biraz da kramponlarının turuncusu yüzü suyu hürmetine- bir kıyak yapmak istedim. Efenim; suratındaki hırslı ifade, kollarının hafif kolbastı hali, yere sağlam basan sol bacak, yükseklerde gezen sağ bacak ve etrafa saçılmış çimler sayesinde topun kadrajdan yeni çıktığını ve Sabri’nin yine acımadan vurduğunu tahmin edebiliyoruz. Güzel bir fotoğraf.



1 yorum:

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0