STSL | Mekan oynatıyo'
Spor Toto Süper Lig'in 22.haftasında evinde Bucaspor'u ağırlayan takımımız sahadan 1-0 galip ayrıldı. Takımımıza galibiyeti getiren golü 76. dakikada Arjantinli oyuncumuz Emmanuel Culio attı. Yeni stadında oynadığı üç maçı da kazanan takımımız Bucaspor galibiyeti ile puanını 32'e yükseltirken, mücadelenin 80. dakikasında sarı kart gören Lucas Neill gelecek hafta İstanbul BŞB deplasmanında sarı kart cezası nedeniyle forma giyemeyecek.
Mehteran takımı gibi bir futbol takımı.. Evinde kazanıyor, dışarda kaybediyor. Bir iyi, bir kötü. İstikrarın kelime anlamını bilmeyen bir futbol takımı.. Aylar sonra takıma dönen Çağlar bugün pasaportu sayesinde savunmanın solunda, Hagi'nin çift forvet ve ofansif takım düşüncesinden dolayı sakatlığını atlatan Baros ise Stancu'nun önünde tek forvet. Stancu-Baros ikilisini destekleyen serbest bir Kazım, hemen arkalarında Culio-Sabri ve ortasahanın bizim kaleye bakan kısmından sorumlu general Lucas Edward Neill. Savunma dörtlüsü alıştığımız ve kontenjan dolu olduğunda olması gerektiği gibi; Serkan-Servet-Cana-Çağlar. Kalede de tüm hafta boyunca karpuzlu fotoğrafı yayınlanan ve hatta ilkokul fişlerine atıfta bulunup espriler (!) yapılan Zapata. Böyle bir ilk 11 ile sahaya dizildi, Galatasaray. Tribünde yaklaşık 26-27 bin taraftarı, Song-Popescu-Haldun Üstünel gibi eski dostları ve sahada ki mehteran takımını andıran futbol takımı ile Galatasaray camiası Ege'li rakibi karşısındaydı.
Mücadeleye hızlı başladı Galatasaray. Daha üçüncü dakikada Baros ile aradığı golü buldu ama öncesinde Servet'in faulü vardı. Sonrasında da rakip yarı alanda oyunu kontrol altına almaya başladı. Bucaspor yarı alanına çekilince üstüne üstüne gitti rakibinin. Arada savunmasında verdiği boşluklarla kalesinde tehlikeli pozisyonlar yaşayan takımımız, hücumda 3-5-2 savunmada ise 5-3-2 formasyonu ile oynuyordu. Ortasahada savunma işini yapmakla görevli olan Lucas Neill, rakibin ataklarında Servet-Cana ikilisine yardıma geliyor, Çağlar ve Serkan'ın oluşturduğu bekler ise rakibin kanat oyuncularına izin vermiyordu. Galatasaray hücuma çıktığında Neill'ın komutasında ki Servet-Cana ikilisi ortasaha çizgisine kadar geliyor, Serkan ve Çağlar bindiriyordu. Biz bu taktiği 2008'li yıllarda Skibbe ile görmüştük sanki. Dinamik 3-5-2 mantığında oynuyoruz. Tabii sahadaki oyun gerçekten düzgün olmayınca ve birazda takımda birşeyler eksik olunca mantalite tam olarak anlaşılmıyor. Ama yine de Galatasaray böyle birşey oynamaya çalışıyor. Mücadelenin ilk yarısı başladığı gibi bitti. Sayılmayan bir gol, kaçan goller, girilen ama sonuçsuz kalan pozisyonlar, Sabri'nin ortasahadaki verimsizliği, Zapata ve direk sayesinde kurtarılan iki pozisyon, Bucaspor'un oynama-oynatma mantalitesi gibi bir çok etken arasında ilk yarı sonuçlandı. Mücadelenin ilk yarısında %70-%30 gibi inanılmaz bir yüzdeyle topa sahip olan taraf olarak golü bulamamak endişe vericiydi.
Son derece hareketli ama sonuçsuz geçen ilk yarının ardından Galatasaray, ikinci yarıya da yine aynı tempoda başladı. İkinci yarının ilk dakikalarında Stancu ile yakaladığımız pozisyonları rakip savunma araya girerek tehlikenin büyümesine engel oldu. Sırasıyla Baros, Kazım, Stancu ile 10 dakikada rakip kaleye 4 kere giden takımımız bu fırsatları değerlendiremedi. Mücadelenin 50.dakikasında sağ kanattan yapılan ortayı golle sonuçlandıran Stancu, gol sevinci sırasında yan hakemin kalkan bayrağını görünce sevinci kursağında kaldı. Galatasaray ikinci yarıya istekli, tempolu ve pozisyonlu başlamıştı. Dakikalar 57'i gösterirken mücadelenin dördüncü hakemi değişiklik tabelasını kaldırdı. Giren oyuncu Yekta, çıkan oyuncu Serkan. Aslında mantıklı ve bir o kadar da mantıksız bir değişiklikti. Mücadelenin en başından itibaren hem savunmada hemde hücumda takıma ciddi katkı veren Serkan'ın yerine ortasahada verimsizliği ile takımın bir nevi el freni olan Sabri'nin çıkması daha adil ve mantıklı olandı. Hagi'nin yaptığı değişiklik sonrasında Sabri ait olduğu yere, sağ beke geçerken Yekta da ortasahada yerine geçti. Yekta'nın ara pasında Baros ilk şutunda kaleci Londak'a takıldı, dönen topta Stancu sert vurdu ama Londak başarılıydı. Rakip kaleye yüklenmeye başlayan takımımız kalesinde çok tehlikeli bir kontratakla karşılaştı. Mendy'nin ceza sahasına bıraktığı pozisyonda Cenk topa yetişemeyince olası muhtemel bir golü kalemizde görmekten kurtulduk. Birde başka bir kontraatakta Lorik Cana'nın son anda müdahale ettiği bir pozisyon daha vardı ki, Arnavut yıldız yetişmese bugün galibiyetten bahsedemeyebilirdik. Bir başka pozisyonda Cana'nın bir anlık hatasında topla buluşan Mendy altıpasın içerisinde topu ağlara göndermek yerine auta atmayı tercih etti.
Dakikaların 77'i gösterdiği sırada Sabri'nin savunmanın arkasına attığı pasta Kazım süratli biçimde sağ taraftan içeriye girdi. Sağ taraftan ceza sahasına giren Kazım son derece güzel bir pasla topu Culio ile buluşturdu ve Arjantinli topun gelişine plase ile topu ağlara gönderdi. Galatasaray aradığı, istediği, 2 kere atmasına rağmen sayılmayan golü sonunda buldu. Culio'nun gol sonrasında Insua'ya ve dolayısıyla yedek kulübesine koşması uzun zamandır görmediğimiz bir görüntüydü. Golün ardından başka gol olmayınca takımımız yeni evinde oynadığı üçüncü maçında sahadan galibiyetle ayrıldı. İyisiyle kötüsüyle ligin 22.haftasında 32 puana ulaştık. Gelecek hafta İstanbul BŞB ile deplasmanda oynuyoruz. Allah sonumuzu hayır eylesin.
Bu hafta ligin açık ara en zayıf takımıyla oynadık ve oyun rezaletti. Sag bekte bile paslarıyla sırıtan sabri orta sahada oyun kuruyordu. Lucas Neill ise defanstaki etkinliğini ön liberoda gösteremiyor bence. Takımın orta üçlüsünde Culio-Yetka-Misimovic oynaması gerekirken Sabri-Neill-Culio oynuyor ve takım frenleniyor. Sabri en az 5 atağı başlarken harcadı. Pasın ne yönünü ne hızını ayarlayabiliyor. Sabriden sadece sağ bek olur bizim takımda.
YanıtlaSilYa hep diyoruz ya BAM'ın bu takımda ne işi var diye insan hak veriyor oynatan teknik direktörlere çünkü zaten doğru düzgün oyuncu yok takımda zaten. harcanan para/kalite gibi bir gösterge olsa bu konuda da uzak ara en kötü takım bizdedir.
YanıtlaSilbu böyle olmaz! yerli kalitemiz cok düsük seviyede!
YanıtlaSilher sezon 8-10 futbolcu yoluyoruz bi okadar da getirmemize ragmen su an en azi 6 futbolcuya ihtiyacimiz vaz! kadromuz o kadar kalitesizki neill bile gözümüze iyi bir defans gibi geliyor! bana göre neill galatasaraya sadece iyi bir yedek olabilir. cana istedigi kadar mücadeleci olsun glatasarayin fubolcusu degil. baris aydin ayhan sarp bunlardan yedek bile olmaz.
son 3 senede 30 a yakin futbolcu getirdik ama adam gibi bir 11 cikaramiyoruz. bir pinoya bakin birde fenerin eskisi kazima bakin. pinonun takima katkisi sifira yakin, kosuyor pas vermiyor sutlari hep kalecinin üstünde kazim ise simdiden 2 golü 4 asisti var. yekta istedigi kadar galatasarayli olsun, kasimpasa tarz takimlarin futbolcusu. aykutdan ve zabatadan da kaleci olmaz.
arkadaşlar mevzu sadece kadro yapısı değilki.. hagi gerçekten çok diretio oyuncuları en iyi mevkilerinde oynatmama konusunda.. ve 4-3-3 te oyuna topu sokabilen bi oyuncumuz dahi yok.. ve 4-3-3 yerine 4-2-3-1 oynamalı bizim takım..
YanıtlaSil----------zapata
sabri-servet-balta-çağlar
-----neil------cana-----
-kazım---stancu---culio-
---------baroş----------
bu şekilde savunmada 1 gram zafiyetimiz olmaz ve üstelik stancu ve baroş ortadan, kazım ve culio kanattan ii işler yapabilir.. hem ön liberolar sağlam oldugundan çağlar ve sabride ileriye ii destek verebilirler... 4-3-3 te ortadaki oyuncu cana yada neil oluo ve yetersiz kalıolar.. ve bunun dışındaki alternatiflerde ilerde etkili olamadığımz gibi birde çok pozisyon veriyoruz.. hem orta alanı kalabalık tutmuş olcaz hemde çok hareketli olan stancuyu kenara kilitlemicez.. şultarı ii pasları ii hızlıda.. kanatta kötü değil ama kayboluo 4-3-3te.. artık ingiltere liginde her takım 4-2-3-1 sisteminde oynuo nerdeyse.. real madridte öle.. ve bu şekilde çok sağlam ve kalabalık savunma yapabilirken üstüne üstlük kanatları verimli kullanabiliriz.. ee stancu ve baroşta ortada ii işler yapar zaten.. daha ne lazımki? baltayı bekte kullanmak aptalca ama savunmada ii top yapıo ve hava toplarında da etkili olan bi oyuncu.. culio çok koşuo zaten ön liberoya kilitlemek mantıksız o yüzden ön libero olarak yekta ve culio yerine neil-cana 2lisi ile doldurmak mantıksız deil.. 2side sert ve dirençli.. herhangi birini tek oynatıncada topu oyuna sokamıyoruz.. umarım hagi inadından vazgeçer.. yoksa kadromuz okadarda kötü değil artık.. çoğu mesele hagiden kaynaklanıo şuanda..
Bu galibiyetin mimarları Antep forvetleridir. Buldukları pozisyon değerlendirseydiler 2-3 fark atarlardı bize.
YanıtlaSil