STSL | Cimbom yüzümüzü güldür bu sene!

Spor Toto Süper Lig'in 27.haftasında Mersin ile deplasmanda karşılaşan Galatasarayımız rakibi karşısında sahadan 3 golle 3 puana ulaşarak en yakın takipçisiyle maç fazlasıyla arasındaki puanı farkını 9'a çıkarttı. Mersin İdmanyurdu karşısında Necati Ateş (2) ve Selçuk İnan'ın golleriyle galibiyete uzanan takımımız karşılaşmanın 76.dakikasında Erhan Güven'in golüne engel olamadı. İlk yarıyı rakibi karşısında Engin Baytar'ın asistinde Necati Ateş'in kafa golüyle önde tamamlayan takımımız soyunma odasına 1-0'lık üstünlükle gitti. Soyunma odası dönüşünde oyunun kontrolünü rakibine kaptıran takımımız kalesinde 76.dakikada beraberlik golünü gördü. Bu dakikadan sonra hücumda çoğalan ve rakip kalede 2.golü arayan takımımız 81.dakikada Selçuk İnan'ın penaltı golüyle yeniden öne geçti. Karşılaşmada son sözü ise yine Necati Ateş söyledi ve tecrübeli golcünün attığı gol maçın sonucunu belirledi. Fatih Terim'in öğrencileri ligde 18.galibiyetini alırken puanını 60'a yükseltti ve liderliğini perçinledi.

Mersin deplasmanında sahaya Muslera, Eboue-Semih-Ujfalusi-Hakan, Ceyhun-Selçuk-Emre-Engin, Necati ve Elmander ilk 11'i ile çıkan takımımız sahaya dizilişte Ceyhun'u savunmanın önünde tek bıraktı ve üçlü ortasahayı tercih etti. Selçuk'un daha çok çift yönlü ortasaha (box-to-box) olarak oynadığı karşılaşmada Ceyhun savunmanın önünde bir nevi sigorta görevi gördü. Emre ve Engin'in zaman zaman savunmaya gelmeleri, Hakan ve Eboue'nin öne çıkışları da pozisyon değiştirmelerinin yanı sıra taktiğin ve hücuma katkının bir başka versiyonu olmuştu. Rakip kalede baskıya başlayan Galatasaray yine kendi oyunundan ve özlenilen, istenilen oyunundan kesitler sundu. "Savunma hücumda başlar" prensibiyle hareket eden takımımız rakibi karşısında hücuma Elmander ve Necati ile başlamış, Ujfalusi ve Semih'in oyunun ilk bölümünü ortasahada oynamasıyla rakibini iyice yarı alanına sıkıştırmayı başarmıştı. İlk golde bu baskıdan bunalan Mersin ortasahasının pasifize olmasıyla geldi ve Ceyhun tekmeye kafa sokarak pozisyonu başlattı. Ceyhun'un rakibini önde karşılaması ve mücadeleden pes etmemesi genç oyuncu adına önemli bir gelişme, buna bir başka yazıda değineceğiz. Elmander'in girdiği pozisyonlardan yararlanamaması golün habercisiydi. 27.haftaya kadar takımın en güçlü oyuncuları arasında gösterilen ve en dayanıklı oyunculardan birisi olan Johan Elmander, haftanın uğursuzluğundan mıdır bilinmez 27.dakikada sakatlanarak kenara geldi.  Arka adalesinde sıkıntı yaşayan tecrübeli forvet yerini Sercan'a bıraktı. 

Ortasahada bugün daha çok defansif olarak görev yapan ama hücumda da gerek uzun pasları, gerek tek pasları ile hücumları başlatan adam konumunda olan Ceyhun'un golden önce pozisyonda tekmeye kafa sokmasının ardından Engin yine dinanizmi ve çabukluğu ile rakip ceza alanına hareketlenmeden evvel Necati ile paslaştı. Necati'nin pası verdikten sonra yaklaşık 25-30 metrelik depara kalkması ve bu deper sonucunda Engin'in ortasına nefis bir şekilde kafayı vurmasının ardından fileler havalanacak ve Fatih Terim'in öğrencileri önde karşıladığı rakibi karşısında ilk golü bulacaktı. Bu golün ardından Elmander, Necati, Engin ve Selçuk özelinde pozisyonlara giren ama bunlardan yararlanamayan Galatasarayımız devreye rakibi karşısında 1-0'lık üstünlükle girdi. Biraz becerikli ve şanslı olsaydık devreye 3-0 gibi net bir skorla girmemiz içten bile değildi. Deplasmanda tek golle öne geçmeniz her zaman tehlikedir ve bir an evvel ikinci golü bularak maçı kopartmanız gerekebilir. Gerekti de..

Soyunma odası dönüşünde oyunu ilk yarının aksine geride kabullenen bir Galatasaray çıktı karşımıza. Rakibi karşısında ilk yarıya önde pres ile başlayan takım gitmiş, yerine oyunu geride kabullenen, baskıdan uzak bir takım sahaya yansımıştı. Oyunu kendi yarı alanında kabullenen takımımız bir dönem %57'leri bulan topa hakimiyetini de aynı oranda rakibine teslim etti. Mersin İdmanyurdu her ne kadar 10 kişi kalsa bile geriye çekilmemizden olsa gerek cesurca davranarak üzerimize gelmeye başladı. Bir oldu, iki oldu.. İkinci golü bulup rahatlamamız gerekirdi ki, o pozisyonlara da girmedik desek yalan olur. Engin'in ceza sahası dışından füzesi üst direkten 'çaaat' sesiyle geri geliyordu.  Sercan'ın ceza sahası içerisinde sol ayağıyla sert vuruşu yan ağlarda kalırken, Selçuk'un ceza sahası dışından sert vuruşu savunmaya da çarparak az farkla dışarıya gitti. İkinci golün gelip maçın bitirilmesi, tabir-i caizse fişin çekilmesi gerekiyordu. Ama olmadı. Futbolun adaleti yoktur. Auta çıkması gereken top savunma oyuncularımızın müdahalesiyle kornere gidince o top adaletin olmadığını gösterdi. Kornerden gelen topta İbrahim kafayla arkaya aktardı, Erhan gelişine vurdu ve top ağlarımızda. Kalan süre 15 dakika, skor 1-1. Mersin kendi evinde 10 kişi ve beraberlik golünü buldu. Hepimiz ev sahibinin geri çekilmesini bekledik muhtemelen. Ama onlar tam tersini yaparak ikinci gol için saldırdı. Galatasaray'ın üzerine bu kadar geliyorsanız, sahaya galibiyet için çıkan takım elbet 2.golü bulacaktı. 15 dakika içerisinde gösterilecek reaksiyon önemliydi. Bu reaksiyon sadece bu maç genelinde değil, şampiyonluk şarkısının dillerden düşmemesi adına da önemliydi.

Kalesinde golü gördükten sonra kendisine gelen, bir nevi uyanan Galatasaray baskısını arttırdı. Arttırdı, arttırmasına da Mersin yüklenmeye başladı. 10 kişi kalan ev sahibi ataklara 7 kişi çıkmaya başlayınca yıllardır patlama yapmasını beklediğimiz genç yeteneğimiz ,çiçeği burnunda baba, Aydın cezayı kesti. Mersin hücumu sonrasında dönen topta 9 saniye içerisinde 80 metrelik alanı koşan Aydın çizgiyi görünce pasını ceza sahasında altı pasın üzerinde bekleyen Necati'ye aktardı. Necati topu kontrol ederken ayağından biraz aştı, ikinci müdahalesinde topu kontrol etti ve Ben Yahia'nın müdahalesiyle yerde kaldı. Karşılaşmanın hakemi Tolga Özkalfa tereddütsüz ve yardımcısına dahi bakmadan beyaz noktayı gösterdi. Dakikalar 83'ü gösterdiğinde top beyaz noktada ve duran top ustası Selçuk İnan topun başındaydı. Tecrübeli oyuncunun kullandığı penaltı vuruşu sonrasında top sola, Hakan sağa gidecek ve Galatasaray rakibi karşısında son 7 dakikaya girerken 2-1 öne geçecekti. Bu dakikadan sonra beraberlik için saldıran Mersin'e ceza kesildi. Galatasaray'ın üzerine böylesine topyekün gelirseniz sonuçlarına katlanırsınız. Maçın son dakikalarına doğru kullanılan köşe vuruşunun ardından ikinci golde Aydın'ın yaptığını kaptan Sabri yaptı. Yaklaşık 7 saniyelik süre içerisinde 60 metrelik alanı koşan kaptanın vuruşu Hakan'dan sekti dönen topta Necati gelişine vurdu ama kaleci Hakan yine başarılıydı. Gol sevincine gitmeye hazırlanan Necati üçüncü pozisyonda topu kontrol etti ve soğukkanlı bir şekilde topu filelerle buluşturarak maçın sonucunu belirledi.

Haftaya galibiyetle başlamak hem derbi maçı öncesinde takım adına moral, hemde haftanın geri kalan bölümünde bizlerin sırtına yaslanarak maçları izlemesine etken olacak. İki günlük aranın ardından Beşiktaş maçının hazırlıklarına başlayacak olan takımımız takipçisinin olası puan kaybında arasındaki farkı 8 veya 9'a çıkartmış olacak. Her ne kadar ligin en kötü ev sahibi performansına sahip olsalarda Mersin ligin dirençli ve mücadeleci takımlarından birisi. Şampiyonluk şarkısının dillerden düşmemesi gerekiyor, zorlu deplasmanda 3 puana ulaşılması gerekiyordu ve gerçekleştirildi. Galibiyet serisi üç maça taşındı, tıpkı bugün alınan üç puan gibi. Şimdi onlar düşünecek, baskıyı hissedecekler. Bize kalan ise şampiyonluk şarkısının dillerden düşmemesi..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0