ST Süper Lig Panorama 32. Hafta

Havalar yer yer sıcak, yer yer soğuk. Tam ortasındayız Dünya Buz Pateni Şampiyonası'nın.. Güzide voleybol takımlarımızdan biri Avrupa Şampiyonu oldu. Şampiyonlar Ligi'nde heyecan yükseldi. Türk Futbolu'nda değişen pek bir şey yok. UEFA'yla konuşuyoruz işte, onlara kendi ligimizin biraz daha şikeli olmasının vazgeçilemezliğini anlatıyoruz, zaten varlık gösteremediğimiz Avrupa Arenası'ndan bir süreliğine tamamıyla uzaklaşmanın hiçbir sakıncası olmayacağını, sekiz kulübümüzü Bank Asya'ya göndermektense hiçbir kulübümüzü Şampiyonlar Ligi'ne göndermemeyi tercih edeceğimizi tane tane açıklıyoruz. Onlar da kendileri bilir artık, ya kurallarını değiştirirler ya da bizi, eminim çok, özlerler...
DÖRT
Güzelim 4-4-2'mizin 4x4lük forvetine nazar değince bizim işler biraz karıştı tabi. Trabzonspor'la karşılaştığımız haftanın maçında yine, yeni ve yeniden 90+4'te üç puanı getirecek golü kaçırınca, beraberlikle yetindik. Olsun, hala daha Süper Final'deki 4 takım arasından en avantajlı, en korkulanız. Bu takımların birbirleriyle yaptıkları maçlarda tek yenilgi görmeyen ve hatta hepsinden 4er puan çıkaran... Bu 4 neymiş böyle ya!
Ayrıca fotoğraftaki renk dengesine bayıldım ve bunun en büyük nedenlerinden biri o reklam panosuyla Trabzonsporlu futbolcuların müthiş uyumu. Şimdi saydım da fotoğrafta da 4 futbolcu varmış..

FLORYA'DA YALNIZ GEZEN YILDIZLAR
Yazık ki ne yazık, mankenin biri Muslera ile birlikte olduğunu söyleyerek reklam yapmaya çalışmış ve zavallı Fernando'mu o kadar dertlendirmiş ki, adama Türkçe Türkçe tweet attırmış: "Kız arkadaşım yok.. Bekar gayet mutluyum..." Zavallı kalecimizi haftanın yalnızı seçerdim yalnız, asla yalnız yürümeyeceğini o benden iyi biliyor. Asla yalnız yürümemek demişken, batışının 100. yıldönümüne yaklaştığımız Titanik'in Liverpool bandıralı olduğunu fark etmiş miydiniz hiç? Şaşaası da, batışı da daha bir mantıklı değil mi şimdi...

ORDU, CULIO ve OLAYLAR OLAYLAR
Haftanın tartışmaları, Orduspor ve onlara kiraladığımız Culio arasında gelişen problemlerin sorumlusu olarak Galatasaray'ın gösterilmesi üzerinde döndü. Şimdi burada futbolcu kiralamanın, satmanın ya da spor programlarında onları "mal" diye tanımlandırmanın gariplikleri üzerine konuşmaya başlamamalı ... Ancak bu şartlar altında kendi oyuncumuzu ayartıp, maçın sonucuna etkileyecek eylemlerde bulunduğumuz iddiaları artık çileden çıkartıcıydı. Opsiyonmuş, dört senelik anlaşmaymış, nasıl dönmek istermiş, Galatasaray nasıl aslında o oyuncuyu istediğini söylermiş.. Üzgünüm ama bu kadar kolay yıpranmayı planlamıyoruz. En azından kulübedeki Adanalılar oldukça dirençli gözüküyor.

KALE BU, BUNA AT TOPU!
Haftanın koreografisi bizim ligimizden değil ama bu denli yüksek bir özgünlüğü Çin'de de olsa takdir etmek gerekir. Hatta eminim bir gün onlar da taklit etmeyi bırakacaklar ve takdirimizi kazanacaklar. Almanya Bölgesel Kuzey Ligi'nde sürekli yenilen ve beş maçtır şutları kaleyi bulamayan futbolcularına yardımcı olmak isteyen taraftarlar, oyuncularını kaleye yönlendirmek için ilginç bir yöntem denemiş. Rengarenk okların en keyifli yanı, topun konumuna göre hareket etmeleri. Dolayısıyla videoyu izlemenizi de öneririm.

MİCHELANGELO
Böyle top yükseklerde bir yerdeyken ve futbolcular ona ulaşmaya çalışırken çekilen fotoğraflar, kasların ve kumaşın hareketliliğindeki benzerlik nedeniyle sizlere de Michelangelo'nun tablolarını hatırlatmıyor mu? Yani tabi ki hatırlatmıyor, neticede o bir "teenage mutant ninja turtle" çoğumuza göre...
Hem bu çağrışım, hem de turuncu nedeniyle, haftanın fotoğrafı bu. Bu arada fotoğrafta da görülen İBB'nin 53 numaralı futbolcusunun adı Rı'z'van'mış, yabancı mı acaba derken Çayelili (Rize) çıktı, şaşırdım mı? Tabi ki hayır. 

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0