Sen şampiyon olacaksın!

Normal sezonun ardından oynanmaya başlanan çok (!) Süper Final'de ilk iki hafta geride kalırken, Galatasarayımız en yakın takipçisine 1.5'tan 2 puan farkla önde liderliğini sürdürüyor. Bu sezon normal sezonda derbi kaybetmeyen, ilk mağlubiyetini geçtiğimiz haftasonu alan ve oynadığı tüm derbilerde rakiplerine oranla daha üstün taraf olma başarısını gösteren Fatih Terim'in öğrencileri şampiyonluk yolunda yoluna emin adımlarla devam ediyor. Tüm camia olarak kenetlerek devam ettiğimiz şampiyonluk yolunda söylenmesi gereken, dile getirilmesi gereken bazı noktalar var. Özellikle geçtiğimiz hafta imkansızı başararak kaybettiğimiz maç sonrası şampiyonluğun karşı tarafa geçtiğini düşünenlerin olması nedeniyle..

Futbol bu, her zaman üç sonuca açıktır. Özellikle derbi oynuyorsanız üç sonuçtan daha çok iki ihtimalli maç konumuna gelir. Birde bu karşılaşmalar yayıncı kuruluşun cebini doldurmak için düzenlenen ve son haftaya kadar heyecanının ayakta kalması istenilen tahmin edilemeyecek kadar çok süper derbiler olunca işler ister istemez değişiyor. Rakibiniz karşısında öyle baskılı, öyle üstün oynuyorsunuz ki; koskoca 90 dakikalık derbide rakibinize sadece 4 şut atma imkanı tanıyorsunuz ama şanssızlığınızdan olsa gerek bu pozisyonların 2'si kaleciyle karşı karşıya ve maalesef gol. Siz rakip kaleye tam 29 şut atıyorsunuz, altıpasın içerisinden, penaltı noktasından, ceza sahası içinden, dışından, kale önünden, direk dibinden.. Nereden isterseniz isteyin, 7 metrelik üç direk arasına topu sokamıyorsunuz. Tüm istatistiklerde rakibinizi neredeyse ikiye katlıyorsunuz, sahadan siliyorsunuz, neredeyse maçın tamamını tek kale oynuyorsunuz ama futbolun tanrılarına karşı gelemiyor, sahadan mağlubiyetle ayrılıyorsunuz.

Mağlubiyet can sıkıcı, doğru. Fakat ortaya konulan futbol, takımın isteği ve arzusu, sahadaki ezici üstünlük ve maçın mutlak hakimi olmak.. Bunlar hepsinden daha önemli, daha değerli. En azından üç hafta sonra kutlanacak olan şampiyonluk için, oldukça değerli kavramlar. Mücadele gücünüzün yüksek olması, en büyük rakibinize karşı maçı tek kale oynamanız ve şanslarının yaver gitmesiyle tarihi farktan kurtulmaları. Sahada ezik, korkak bir oyun oynasak ve rakibimiz tam tersi durumda bizi mağlup etse şampiyonluğu kaybetmekle ilgili düşünebilir, konuşabilir, yorum yapabiliriz. Enseyi karartmanın alemi yok. Ne kötü oynuyoruz, ne de derbilerde ezilen taraf oluyoruz. Yüreğini ortaya koyan, mücadele eden, pes etmeyen, arzu ve istekle saldıran bir takım olarak sahaya çıkıyoruz.

Ligin çok üzerinde top oynayan, ezeli rakibi ile oynadığımız üç derbide de tek kale oynayan ve oyunun mutlak hakimi olan, korkusuzca, akın akın, bayıltırcasına rakip kaleye saldıran bir Galatasaray var. Özlediğimiz, görmek istediğimiz, arzuladığımız ve tarihimizde büyük başarılara imza atan takımları hatırlatan.

Söylenecek fazla birşey yok aslında, şampiyonluk yolunda yürürken.. Takımın yanında olmak, birlik olmak ve sonuna kadar desteklemek. Çünkü bu takım şampiyon olacak.. Çünkü bu takımın muhtaç olduğu kudret, üzerindeki parçalı formada mevcut.. Çünkü şampiyonluk çok yakın.. Şimdi hem meşaleleri yakın, hem de son hafta Kadıköy'ü..

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0