Süper Final | Bu oyunun adaleti hiç olmadı, olmayacak..
Spor Toto Süper Lig'de normal sezonun ardından geçtiğimiz hafta başlayan Süper Final karşılaşmalarının ikinci haftasında Galatasarayımız evinde ezeli rakibi ve en yakın takipçisi Fenerbahçe'yi ağırladı. Rakibi karşısında baştan sona üstün bir oyun ortaya koyan Fatih Terim'in öğrencileri futbolun adaletinin olmadığını unutunca ilk yarısını 0-1 geride kapattığı karşılaşmadan 1-2'lik mağlubiyetle ayrıldı. Bu mağlubiyet sonrasında ezeli rakibi ile arasındaki puan farkı 2 (1.5'tan) 'e düştü.
Muhteşem bir koreografi, muhteşem bir görsel şov ile başlayan karşılaşmada Fenerbahçe karşısında ideal ilk 11'i ile çıkan takımımız karşılaşmanın ilk 10 dakikalık bölümünde baskı kurmayı başardı ve karşılaşmada ilk tehlikeli atak ilk on dakikalık bölümün sonunda Necati'nin ceza sahası içerisinde çaprazdan vurup Volkan'ın iki hamlede kontrol edebildiği top oldu. Bu dakikadan sonra oyuna ortak olmaya çalışan konuk ekip, 17.dakikada takım savunmasında yaşadığımız aksamaların neticesinde Alex'in ara pasında Ziegler ceza sahasına girdi ve Semih'in tüm müdahalesine rağmen düşerken vurduğu top filelerle buluştu. Galatasarayın baskısı ve golsüz geçilen ilk 15 dakikanın ardından kalemizde ilk bulduğu pozisyonda golü bulan Fenerbahçe golden bir dakika sonra Baroni ile bir kez daha kaleyi yokladı ama Muslera izin vermedi, dönen topta Alex çok net pozisyonda vurmak isterken golde Ziegler'i durduramayan Semih son anda kademeye girerek ikinci gol şansını engelledi. Bu dakikadan itibaren ilk yarının sonuna kadar forvet oyuncusu Sow dahil kendi yarı alanına çekildi. İlk 20 dakikanın ardından sırasıyla Emre, Melo, Engin ve Necati ile ceza sahası dışından rakip kaleyi yoklayan takımımız bu şutlarında istediği ve aradığı golü bulamadı. İlk yarının bitiş düdüğüne kadar Necati ile rakip kalede tehlikeli pozisyonlar bulan fakat bunların hiçbirisini değerlendiremeyen takımımız, ilk yarıda rakibi karşısında %58'lik topla oynama oranına rağmen beraberlik golünü bulamamış ve soyunma odasına geride giren taraf olmuştu.
İkinci yarının başından itibaren rakip kaleye dalga dalga gitmeye başlayan Galatasaray yine sayısız fırsatlardan yararlanamadı. Devrenin başlamasının ardından üç dakika geride kalırken, Elmander'in ortasında Engin topu altı pasa indirdi ve ilk yarıda bir çok pozisyondan yararlanamayan Necati imkansızı başararak altı pasın içerisinde çok net bir gol şansından yararlanamadı. Bu pozisyonla birlikte taraftarının da desteğini arkasına alan Fatih Terim'in öğrencileri rakip yarı alanda adeta kamp kurdu ama aradığı, beklediği, istediği golü bir türlü bulamadı. İkinci yarıda geride kalan 15 dakika sonunda topla oynama oranları maçın geneli için %60-40'a gelmişti. Topun tek hakimi olan Galatasaray, geride olmasına rağmen sabırla, disiplinden kopmadan kendi oyununu oynamaya çalışıyordu. Ujfalusi ve Semih dahil tüm oyuncuları ile rakip yarı alanda baskıyı kuran, oyunu 30-40 metreye indirgeyen takımımız ikinci yarıda ilk 25 dakikalık baskının ardından aradığı golü buldu. Elmander'in yerde kaldığı ve kaleyi cepheden gören bir pozisyonda topun başına geçen Selçuk İnan bu sezon attığı frikik gollerine bir yenisini daha ekliyor ve derbide köşedeki örümceği alarak skoru eşitliyordu. Bu gol aslında bir çok şeyin habercisiydi. İkinci yarının başlamasıyla birlikte rakibini yarı alandan çıkartmayan Galatasaray, daha golün anonsu yapılmadan ikinci gole çok yaklaştı. Elmander ceza sahasında içeriye çevirdi, Aydın arka direkte dokunamadı. Dönen pozisyonda Engin'in içeriye ortasında Aydın nefis vurdu, Volkan son anda tokatladı. Bu pozisyondan bir dakika ceza sahası dışından golün sahibi Selçuk vurdu, direğin dibinden dışarıya gitti. Elmander ceza sahasında içeriye çevirdi, altı pasın içinde Aydın vurdu ama üstten dışarıya gitti. Golden sonra üç dakika içerisinde arka arkaya dört pozisyondan yararlanamayan Galatasaray baskıyı tamamen kurmuş, tüm hatlarıyla rakip yarı alana yüklenmişti.
İstatistikler mini etek gibidir, her zaman gerçekleri ve istenileni göstermez denilir ama geride kalan 75 dakika sonunda Galatasaray rakip kaleye 23 şut atmayı başarmıştı. Bu dakikaya kadar konuk ekip Fenerbahçe'nin attığı şut sayısı ise sadece 2'ydi. Fenerbahçe'nin kalemize çektiği 3.şut dakikalar 79'u gösterdiğinde savunmanın arkasına atılan topta Bienvenu'nun indirerek Stoch'un bitirdiği pozisyon oluyordu ve konuk ekip karşılaşmada yeniden öne geçiyordu. Dakikalar 85'i gösterdiğinde istatistikler yine konuşuyordu. Galatasaray topla oynama oranlarında %70'leri görüyor, derbide topun ve oyunun tek hakimi olmayı başarıyordu. Ama ne girdiği pozisyonları değerlendirebiliyor, ne de aradığı golü bulabiliyordu. Dakikalar süratle tükenirken, girdiği gol fırsatlarını değerlendiremeyen Fatih Terim'in öğrencileri karşılaşmadan mağlup ayrılırken, bu sezon Türk Telekom Arena'da ikinci mağlubiyetini yaşıyordu. Bu sezon ilk kez derbi kaybeden Galatasaray, şampiyonluk yolunda da en yakın takipçisiyle arasındaki puan farkını korumayı başaramadı.
Derbilerde Fenerbahçe balı olduğu bir gerçek. 30 şut çektiğiniz karşılaşmada rakibiniz sadece 4 şut atıyor ve sahadan galibiyetle ayrılıyorsa, topla oynama oranınız %70-30 gibi ezici bir üstünlükle, istatistiklerde her alanda rakibinizi katlıyor ve sahadan galibiyetle ayrılamıyorsanız söyleyecek pek fazla birşey yok aslında. Karşılaşmanın tamamını tek kale oynayan, akıl almayacak goller kaçıran, mücadele gücü yüksek olan ve oyundan kopmayan, geride olsa bile disiplinden kopmayarak pas yapan, maç boyunca yaklaşık 500 pas yapan bir Galatasaray vardı dün sahada.. Kazanabilirsiniz, kaybedebilirsiniz. Ama ortaya konulan bu oyun bir ay sonra Kadıköy'de kutlanacak olan şampiyonluğun habercisiydi, hiç kuşkusuz. Futbolun adaleti dün yoktu, bugün de yok ve hepimiz biliyoruz ki yarın da olmayacak. Bazen dönüm maçları olur, ne yaparsan yap kazanamazsın. Dün oynanılan karşılaşma dönüm maçıydı.
Şampiyonluk şimdi daha yakın, Kadıköy'ü yıkın!
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.