STSL | Terim feda dedi!
Spor Toto Süper Lig'de sezonun ilk derbisinde Beşiktaş'a deplasmanda konuk olan Galatasarayımız toplam altı gol seyrettiğimiz karşılaşmadan 3-3'lük beraberlikle ayrıldı. Karşılaşmaya hızlı başlayan takımımız 20.saniyede net bir gol fırsatından yararlanamazken Melo'nun kendi kalesine attığı gol sonrasında rakibi karşısında geriye düştü. Beraberlik golünü Elmander ile bulan takımımız ilk yarının sonlarına doğru Holosko'nun golüyle tekrardan skorda geriye düşse de, iki dakika sonra Umut ile skorda eşitliği sağladı ve ilk yarı bu skorla tamamlandı. Beşiktaş karşısında Holosko'nun golüyle yeniden yenik duruma düşen takımımız 88.dakikada Selçuk'un penaltıdan kaydettiği golle sahadan 3-3'lük beraberlikle
ayrıldı. Takımımızda dikkat çeken nokta, oyuncu değişiklikleri sonrası
oyundan düşmemiz ve ikinci yarının büyük bir bölümünde pozisyon
üretememiz oldu.
Öncelikle “Kazanan
takım bozulmaz.” stratejisinin ne kadar saçma bir olgu olduğunu vurgulayarak
başlamak gerekiyor. Futbol takımlarında mevkileri için en kaliteli ve en formda
olan oyuncular forma giymelidir, bir önceki maçta iyi oynayan bir adamın bir
sonraki maçta bunu devam ettireceğinin garantisi yoktur. Nitekim Emre Çolak,
Kasımpaşa maçında ortaya çekildiğinde iyi oynamış gözükse de bu maçta gayet
kötü bir performans gösterdi. Daha önceden de belirttiğimiz gibi Çolak orta
sahanın merkezinde hücum göreviyle oynayabilecek bir oyuncu, kanat oyuncusu
değil, defansif orta saha oyuncusu da değil. Ne ilk yarıdaki ne de ikinci
yarıdaki görevi Emre’ye uygun değil. Emre bu takımda oynayacaksa Selçuk’un
mevkisinde oynayacak. Başlangıçtaki ikinci sıkıntı da Umut-Elmander seçimiydi.
Umut ve Elmander aynı tip oyuncular, fizikle oynayan ve gol becerisi çok düşük
olan tercihler ve bu tip oyuncular için kadroda sadece bir kişilik yer mevcut.
Fatih Hoca form durumuna göre ya Umut-Burak ya da Elmander-Burak ile başlamak
durumundaydı ama bunu gerçekleştirmek için 65 dakika beklemek zorunda kaldı.
Gelelim oyun içi
değişikliklerinde yapılan hatalara. Kötü oynayan Melo ve Hamit’in çıkarılması
düşünülebilir fakat ikisinin aynı anda oyundan alınıp yerlerine top tutma
özelliği olmayan iki adamın alınması taktiksel intihardır. Nitekim Hamit
çıktıktan sonra orta sahası Kasımpaşa’dan hallice olan Beşiktaş’a oyunun
hakimiyetini vermemiz ve penaltıya kadar kaleye dahi yaklaşamamamız bunun en
açık kanıtı. Terim’in ilk iki oyuncu değişikliği belki ayrı ayrı yapılsa kabul
edilebilir fakat aynı anda yapıldığı zaman kesinlikle orta sahayı bitirecek
değişikliklerdi, umarım tekrarlanmaz.
Bugün Terim’in yapacağı iki değişiklikle (Emre Çolak-Amrabat ve Elmander-Burak)
yapılan tüm garip defans hatalarına rağmen bu maçı kazanabilirdik, yapılan
değişiklikler sonrası bir puan alabilmek bile gayet güzel bir sonuç. Unutmadan
ekleyeyim, bir puan almamızı sağlayan golün öncesindeki penaltının penaltıyla
alakası yok. Burak Yılmaz ne yazık ki kendini herhangi bir temas olmadan yere
bıraktı, üstelik pozisyon da dışarıda. Burak yıllardır vazgeçmediği bu huyundan
derhal vazgeçmeli çünkü artık forma giydiği takım Galatasaray.
Bugün çok rahat
kazanmamız gereken bir derbi maçında haksız bir penaltı sonucu bir puanı zar
zor kurtarabildik, adeta Fikret Orman’ın kapı kapı dolaşarak yaptığı feda
yakarışlarına destek olduk. Umarım hem defans oyuncularımız hem de Fatih Terim
bugün yapılan hatalardan ders çıkarırlar. Aksi halde özellikle Şampiyonlar Ligi’nde
çok zorlanırız.
M.Yasin Çakmak
Üslubun biraz sert geldi bana. Terim'i çok sevmiyorsun sanırım ama o da insan. Herkes hata yapar.
YanıtlaSil