Türkiye Kupası | Galatasaray adının olduğu her yerde..

Galatasaray Medical Park şampiyonluk hedefiyle mücadele ettiği Spor Toto Türkiye Kupası'nda çeyrek finalde karşılaştığı Anadolu Efes'i yenmeyi başardı. BESYO Spor Salonu oynanan maçta rakibini 72-64'lük skorla mağlup eden Yenilmez Armada, böylece yarı final eşleşmesinde Banvit'in rakibi oldu. İlk yarıyı 36-31 geride kapatsak da özellikle üçüncü çeyrekte kontrolü elimize aldığımız bu maçta Jamont Gordon 18 sayı - 5 ribaund - 5 asistle yıldızlaşan isimlerimizin başında geldi.

Maça aslında istediğimiz gibi başladığımızı söyleyebiliriz. Son dönemlerde çok iyi bir form grafiği yakalamış Anadolu Efes'e karşı kontrolü elimizden kaybetmeden oynamaya çalıştık. Hücumda en doğru pozisyonları kovalarken savunmada da olabildiğince direnç koyduk. Ancak özellikle kaçan birkaç boş üçlükten ötürü farkı çok açamadık ve ilk çeyrek 17-16 ile geçildi. İkinci çeyreğin ilk bölümü muhtemelen maçta en kötü oynadığımız bölümdü. Burada Efes üstünlüğü eline alıp farkı açma şansı elde etse de devre sonunda toparlayıp skoru 31-36'ya çekmeyi bildik. Maçın üçüncü çeyreği ise herşeyin bizim lehimize döndüğü bölüm oldu. Savunmamız sertleşip bizim bildiğimiz ve beklediğimiz seviyesine çıkınca Anadolu Efes'i iyi kitledik. Hücumdaysa Arroyo bu bölümde adeta sazı eline aldı ve skorda bizi taşıdı. Periyot biterken Jamont'un hücum ribaundunu tiklediği bu periyodu 52-46 önde geçtik. Maçın final periyodunda ise müthiş bir mental direnç gösteren takımımız rakip ne zaman geri dönmeye yönelik bir hamle yapsa bir cevap verdi. İlk olarak Macvan sonra Jamont Gordon'la hücumda sayıları bulan Galatasaray MP son 1 dakikaya girilirken fişi çekti ve maçı 72-64 kazanarak çok önemli bir galibiyete imza attı. 

Anadolu Efes karşısında herşeyden önce savunmayı iyi yaptığımızı söyleyebiliriz. Belki Anadolu Efes düşük yüzdeli atmış veya çok top kaybıyla oynamış olabilir ama buna onları zorlayan biz olduk. Özellikle 3. çeyrekte onları sadece 10 sayıda tutmuş olmamız burada farkı yaratan nokta olarak gözüktü. Toplamda ise son 1.5 aydır oldukça önemli bir form tutmuş rakibi 64 sayıda tutmak başarıydı. Hücumumuzun ise çok akıcı olduğunu söyleyemeyiz  belki ama doğru isimlerin doğru anlarda sorumluluk almalarıyla birlikte işin bu kısmında ihtiyacımız olanı aldık. Yine oyunu bireyselliğe fazla yıktık ancak bu da tamamen plan dahilindeydi. Sezonun geri kalanında bu plan ne kadar geçerli olur burası tartışılabilir, ama son dönemlerdeki yakaladığı formla ciddi olarak Euroleague'de F-4 oynamayı hedef haline getirebilen Anadolu Efes'e karşı özellikle ikinci yarı ve neredeyse maçın tamamında oyunu kontrol edebilmek önemli bir başarıydı. Burada Ergin Ataman'ın hakkını da verelim. Bu kritik  maça hem kendisi iyi motive oldu, hem takımı iyi motive etti hem de doğru oyun planını sahaya yansıtmayı başardı.

Bireysel anlamdaki performanslara da değinmek lazım elbet. Kupaya doğru yazımızda bu maçta Arroyo'yla birlikte en az iki isme daha ihtiyacımız var demiştik dış oyunculardan... Gordon bu isimlerden biri oldu. Hatta maçın yıldızı olduğunu da söyleyebiliriz. Son bölümde müthiş sorumluluk aldı. Potaya gitmesi  gerektiği yerde penetre edip sayı buldu, rakip alan savunmasına dönmüşken ceza üçlüğünü kesti vs. Kusursuz oynamadı belki ama çok yararlı oynadı. Arroyo'nun da özellikle üçüncü çeyrekte takımın ayaklanışına öncülük etmesi onun ne kadar önemli bir lider olduğunu gösterdi. Kritik anlarda yine elinin titremediğini gördük. Milan Macvan da şüphesiz bu maçın kahramanlarındandı. Özellikle son çeyrekte kritik anlarda o da ön plana çıkmayı başardı. Bu üç isim haricinde Cenk, Ersin ve çok kısa süre oynamasına rağmen oldukça verimli olan N'dong da maçın iyileri arasındaydı. 

Galatasaray Medical Park'ın bu sezon yaşadığı şanssızlıkların, aksaklıkların, eksikliklerin haddi hesabı yok. Hawkins konusunda dün B numunesinin de pozitif çıktığı medyada yer buldu ve muhtemelen yakında resmi açıklama da gelecek. Bu zaten çok şanssız geçen sezonun üstüne bir ağır darbe daha indirirken bir süredir ortalıkta söylenti halinde dolanmakta olan ödemelerin yapılmadığı sorunu da maç sabahı gün yüzüne çıktı. Takımın içinde bulunduğu şartlar buydu ve sahaiçinde de formsuz bir zamanımızdaydık. Ama tüm bunlara rağmen, bizim yaşadığımıza benzer şeyleri yaşamayan ve son dönemde oldukça yükselişte olup bu maça da favori çıkan Anadolu Efes'e karşı ayakta alkışlanacak, gurur duyulacak bir mücadele ve oyun ortaya koydu takımımız. Onlar şartlar ne olursa olsun, Ergin Ataman hocalarının yönetiminde sonuna kadar pes etmeyeceklerini gösteriyorlar. İnşallah aynı kararlılık maaşlar konusunda şu ana kadar yetersiz kalan yönetimimizden ve destek konusunda yetersiz kalan taraftarımızdan da gelecektir. Bu takıma sahip çıkma zamanı artık... Yarı final maçında bugün Banvit'le saat 20:45'te karşılaşacağız. Onlar bizim kadar yorulmadılar belki ilk maçlarında ama biz bu motivasyonla oynadığımız zaman onları da geçmek çok zor olmayacak. Tekrardan tebrikler Yenilmez Armada.

Ne güzel demişti değil mi ama efsane Jupp Derwall, zor zamanlarımızda kendimize hep hatırlattığımız şu sözü: ''Galatasaray'ın adının olduğu her yerde umut vardır.''

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0