Türkiye Kupası | Rakiplerimizi tanıyalım..
Spor Toto Türkiye Kupası'nda Sekizli Finaller yarın saat 18:00'da oynanacak Beşiktaş- TED Kolejliler maçıyla başlıyor. 28. kez düzenlenen bu kupa öncesinde takımların son durumlarını, kadro yapılarını ve kupayı kazanma şanslarını inceledik. Fikstürle birleştiğinde ortaya çıkan avantaj ve dezavantajlara da değindik. İlk maç Beşiktaş- TED Kolej maçı olduğu için bu takımlardan ve bu mücadeleden başlıyoruz:
BEŞİKTAŞ
Beşiktaş geçen sezonki tarihi başarılarının ardından sponsorlarını kaybedince Erman Kunter yönetiminde yeni ve daha düşük bütçeli bir yapılanmaya gitmek zorunda kaldı. Aslında sezonun giriş bölümünde oldukça iyi performans gösterdiklerini söylemek de mümkün. Anadolu Efes'i yenerek Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazanmalarının yanısıra Euroleague'de normal sezon grup aşamalarını da geçtiler. Ancak bu süreçte ligde oynadıkları büyük maçları kaybetmeleri ve bu sürecin devamında Euroleague Top 16'sında 0/6 yapmış olmalarıyla birlikte bir düşüş yaşıyorlar. Pota altında Vidmar gibi sadece ligimizin değil Avrupa'nın en dominant uzunlarından birine sahipler. Onun haricinde ise Jerrells zaman zaman sorumluluk alsa da takımın geri kalanında bireysel performans anlamında dalgalanmalar göze çarptı ve açıkçası Türkiye Kupası için çok ciddi bir favori değiller. İlk rakipleri olan TED Kolejlileri geçme olasılıkları kağıt üstünde daha yüksek gözükse de Ankara temsilcisi de kolay teslim olacak bir ekip değil. Ancak yine de onların ilk turu geçeceklerini öngörmek de mümkün. Ama tahminimiz bir sonraki maçta karşılaşacakları Fenerbahçe Ülker-Karşıyaka ikilisinden birine takılabilecekleri yönünde.
TED KOLEJLİLER
Bu sezon Beko Basketbol Ligi'nin iyi basketbol oynayan ekiplerinden TED Kolejliler muhtemelen normal sezon bitiminde play-off'a kalacak. Ercüment Sunter yönetiminde başladıkları bu sezonda iki tecrübeli isim Kirk Penney-Jovo Stanojevic ikilisiyle birlikte ligin iyi takımlarından biri olarak gözüküyorlar. Penney'in dışarıdan Jovo'nun ise potaya yakın yerlerdeki üstünlüğünden şu ana kadar iyi faydalandıklarını söylemek mümkün. Tabi oyun kurucuları Woodside'ın da burada zaman zaman sorumluluk aldığını görüyoruz. Ligde şu ana kadar çok sayı atan ve çok sayı yiyen bir görüntü çizdiler. Karşılaşacakları Beşiktaş ise zıt karakterde bir takım. Dolayısıyla onlara kendi oyunlarını kabul ettirmeleri gerekecek ama işleri şüphesiz zor. Daha güçlü bir kadroya karşı oynamanın dezavantajlarını yok edebilirlerse bir şansları olabilir belki ama yine de bu mücadeleye underdog çıkacaklar. Bu maçla ilgili olarak pota altındaki Vidmar- Stanojevic ikilisinin mücadelesini izlemek de ayrı bir keyif olabilir. Belki Vidmar fiziksel anlamda çok daha sert ve üstün bir isim ama Jovo'nun oyun bilgisi ve becerileri de göz ardı edilemez. Maçın sonucunu belirleyecek noktalardan biri de olabilir bu eşleşme.
FENERBAHÇE ÜLKER
Fenerbahçe Ülker bu sezon başındaki yeniden yapılanmasıyla birlikte sadece Beko Basketbol Ligi'nde değil Euroleague'de de oldukça iddialı bir ekip kurmuştu. Pianigiani antrenörlüğünde üst düzey isimleri kadrosuna katan sarı-lacivertlilerin şu ana kadar aldıkları sonuçlar ise kendileri açısından tatmin edici olmadı. Belki ligde şu an lider konumda bulunuyorlar ama bu hem averajla gelen bir liderlik hem de ligin ikinci yarısında Galatasaray, Beşiktaş ve Banvit deplasmanına gitmelerinden ötürü işleri zorlaşacak. Euroleague'de ise tam bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. İlk tur gruplarından son maçta galip gelerek çıkabileseler de Top 16'da şu ana kadar elde ettikleri 1 galibiyet- 5 mağlubiyetle neredeyse havluyu atmış durumdalar. Ömer Onan ve Emir Preldzic muhtemelen bu maçlarda oynayamacak. Bu durumda daha ağır bastıkları dış rotasyonda biraz zayıflıyorlar ama Bojan Bogdanovic'in sahip olduğu müthiş form ve Mccalebb'in sezonbaşına oranla toparlanması bunu tolere edebilir. Tabi tüm bunlara rağmen saha içinde sahip oldukları sorunlar yok olmuş değil ve takım olma anlamında çok daha önde bulunan Karşıyaka'nın bu maçta önemli bir şansı olacak. Burada Fenerbahçe'nin takım olarak göstereceği reaksiyon önemli. Eğer kupayı gerçekten isterlerse en azından finale kadar kadrosal anlamda daha zayıf rakiplere karşılaşacak olmalarından şansları artabilir ama şimdilik Karşıyaka'ya karşı çok ağır bir favori değiller.
PINAR KARŞIYAKA
Sezonun şu ana kadar tartışmasız en iyi performans gösteren ekiplerin belki de başında geliyor Pınar Karşıyaka. Ufuk Sarıca'nın yarattığı takım kimyasının altında iyi bir oyuncu grubu da yakalayan İzmir temsilcisi şu ana kadar ligde gayet iyi sonuçlar almayı başardı. Evinde Beşiktaş, Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray MP'ı yenmelerinin ardından Beşiktaş'ı bu hafta sonu tekrardan yendiler. Eurochallenge'da ise yollarına dolu dizgin devam ettiklerini söyleyelim. Savunmada oldukça agresifler ve sertlik seviyeleri bazen gayet iyi noktalara çıkabiliyor. Hücumda ise günden güne değişen performanslara göre sezon içinde farklılıklar yaşadılar. Lee Dixon genel anlamda istikrarlı bir çizgi yakalamış olsa da şutör tarzıyla dikkat çeken Diebler'in maçtan maça değişebilen performansları Karşıyaka'nın alacağı sonuçları da etkileyebiliyor. Ancak yine de takım olma psikolojisini kazandıklarını ve iyi bir hava yakaladıklarını görmek mümkün. Bu takım olma avantajını maça da yansıtabilirlerse ve pota altındaki Aminu&Thomas gibi atlet uzunlarıyla Fenerbahçe pota altını iyi işlerlerse ibre onlardan yana dönebilir. Tabi ki maçın başından itibaren oyunu alıp götürmeleri kolay değil ama işler sıkışırsa takım olma psikolosiyle ağır basabilirler.
Çarşamba günü oynanacak bu iki maçın galipleri bir gün dinlenme fırsatı yakalayıp Cuma günü yarı finalde karşılaşacaklar. Perşembe günkü maçların galipleriyse dinlenemeden hemen ertesi gün final için sahaya çıkacaklar. İlk karşılaşma Banvit - Hacettepe mücadelesi:
BANVİT
Banvit yıllardır yakaladığı istikrarlı çizgisini bu sezonda da devam ettiriyor. Belki geçen sezonların üstüne çok dev atımlar atmadılar ama belli oranda ilerleme katettikleri de gerçek. Şu anki fikstür durumu itibariyle ligde normal sezonu lider bitirme şansları da ciddi olarak var. Eurocup'ta ise çok parlak bir performans sergilemiyorlar. Top 16'ının en kolay grubunda yer almalarına rağmen şu an için çeyrek final şanslarını çok yüksek göremeyiz. Tabi ki o gruptan çıkabilirler ama o gruptan çıkmaları zaten çok büyük bir başarı sayılmaz. Banvit'le ilgili bu yılki değişimlerden biri savunma- hücum dengesinde hücum üzerine biraz eğilmeleri oldu. Burada özellikle Sammy Mejia gibi çok özel bir isme sahip olmaları avantaj. Bunun haricinde bildiğimiz Banvit'in çok da dışında birşey yok. Tabi onların burada önemli bir fikstür şansı elde ettiklerini gördük. Kupanın tartışmasız en iddiasız takımı Hacettepe'yle oynacaklar. Perşembe günkü takımların biraz daha yorgun olma ihtimallerini düşünürsek ilk maçlarını daha kolay geçip ertesi gün Anadolu Efes - Galatasaray MP galibiyle oynayacakları zaman fiziksel anlamda daha diri kalma gibi bir avantajları olacaktır. Tabi eğer çok büyük sürpriz yapıp Hacetepe'ye elenmezlerse.
HACETTEPE
Hacettepe kupanın tartışmasız en iddasız takımı olarak gözüküyor. Beko Basketbol Ligi'nin de düşme potasında en zayıf halka olarak mücadelelerini verirlerken sezon başı grup aşamalarından geçip buraya gelebilmiş olmaları bile aslında bir başarı. Kadroya kattıkları Ricardo Marsh'la birlikte ligde kalan 13 haftada cılız gözüken şanslarını kullanıp kümede kalmaya çalışacaklar. Zaten bu Türkiye Kupası maçlarını da ciddi bir hazırlık aşaması olarak görüyorlar ama onlar için bu aşama muhtemelen tek maçlık olacak. Açıkçası değil Banvit hangi takımla eşleşirlerse eşleşsinler pek bir şansları olamayacaktı ve şu an için Türkiye Kupası'nda kendi çaplarında bir destan yazma hayalinin peşinde koşmaktan daha öncelikli sorunları var. Son maçlarında Anadolu Efes'e karşı da ağır bir mağlubiyet aldıklarını düşünürsek Banvit karşısında işleri çok zor olacak.
Çeyrek finallerin son karşılaşması ise Galatasaray Medical Park ve Anadolu Efes arasında oynanacak. İlk olarak takımımızın durumuna bakalım:
Sezona fırtına gibi girdiğimiz ve sezon öncesi koyduğumuz tüm hedefleri gerçekleştirebilecek çizgide gittiğimiz dönemin ardınan bir basketbol takımının normalde bir sezonda yaşayacağı şanssızlıklardan çok daha fazlasını yaşadık. Yien de hepsini kabullenip herşeye sünger çekmişken iki hafta önce yaşadığımız Hawkins şoku pek çok planı yine bozdu ister istemez. O konuyla ilgili kesin sonuç maçın oynanacağı Perşembe günü verilecek. Tabi sonucun bizim adımıza olumlu ya da olumsuz ne çıkarsa çıksın takımı çok fazla etkilememesi gerekecek ve öyle olacaktır da... Ancak etkilenmemiş ve maça çok iyi motive olmuş bir şekilde çıksak bile işimizin kolay olmayacağı bir gerçek. Açıkçası çok kötü bir dönemimizde Efes'e yakalanıyoruz. Bizim formumuzun düşük olması kadar Efes'in de çok iyi bir ivme yakalamış olması onları bu karşılaşma öncesi favori konumuna getiriyor. Tabi ki Ergin Ataman'ın en doğru oyun planıyla rakibi bozma yönünde hamleleri olacaktır ama bundan öte birkaç ekstra peformansa da ihtityacımız olacak bu maçta. Arroyo'nun iyi oynayabileceğini kestirmek güç değil ama yanına Gordon, Markoishvili, Cenk, Ender ikilisinden minumum 2 tanesinin çok iyi performanslarla eklenmesi lazım. Yoksa henüz ilk karşılaşmadan kupaya veda edebiliriz.
ANADOLU EFES
Açıkçası şu an kupaya katılan 8 takım içinde en iyi durumda olan ve oynayabilecekleri basketbolların üst sınırları karşılaştırıldığında yine en iddialı takım olan taraf Anadolu Efes. Dolayısıyla kadro kalitesinin getireceği avantaj, iyi bir form grafiği yakalamış olmaları ve Mahmuti'nin kendi anlayışını takıma empoze etmiş olması gibi etkenlerle Efes şu an kupanın favorisi gibi gözükebilir. Tabi basketbolda, özellikle Avrupa Basketbolu'nda, herşey kağıt üstünde göründüğü şekilde gerçekleşmiyor. Bize karşı oynacakları maçta favori olsalar da yorulmaları mümkün, dolayısıyla bizi geçseler bile bir gün sonraki muhtemel Banvit maçı da onlar için zorlu geçecektir. Tabi burada Oktay Hoca elindeki geniş rotasyonu en uygun şekilde kullanmaya çalışacak ve eğer ilk 2 günü hasarsız atlatırlarsa Pazar günkü finale ağır favori olarak çıkarlar. Çünkü diğer taraftan gelecek hiçbir takım ne bizden ne de Banvit'ten daha tehlikeli olamaz onlar adına. Bizle oynayacakları maçta muhtemelen skoru yüksek tutmak isteyecekler. Bu yüzden tempoyu arttırabilirler. Perşembe gününün bizim adımıza anahtarı tempoyu düşürüp, skorları aşağı çekmek olacak gibi gözüküyor taktik olarak bakınca. Dediğimiz üzere işimiz zor ama Ergin Ataman söz konusu olunca ne kadar zor durumda olursak olalım ufak da olsa bir açık kapı bırakıyoruz. Ne de olsa zor zamanların adamı...
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.