Lütfi Arıboğan: Yalan ve iftiralarla dolu..

Malum kulübünün kontrolünü yitirmiş yöneticisinin iki gün önce bazı basın mensuplarını yanına çağırarak, tek bir kalemden ve elden yazılmış haberleri basına servis ettirmesinin ardından Galatasaray CEO'su ve ilgili dönemin TFF Başkanvekili olarak ismi haberlerde geçen Lütfi Arıboğan, dün kulübümüzün resmi kanalına çok önemli açıklamalarda bulundu. Süper Lig'de yeni sezon öncesi gerçekleştirilen fikstür çekiminin ardından, gündeme dair açıklamalarda bulunan Lütfi Arıboğan, ilgili şahsın beyanlarının gerçeklikten uzak olduğunu ve Galatasaray'ı bu işe karıştırmalarına izin vermeyeceklerini dile getirdi. Lütfi Arıboğan'ın açıklamaları şu şekilde..

"Türk futbolunun içerisinde birtakım etik dışı davranışlara tebessül etmiş insanların, içinde bulundukları kaotik ortama Galatasaray'ı da dahil etmelerine izin vermeyeceğiz. Konunun, Türkiye'de yaşanan problemlerin Galatasaray ile hiçbir ilgisi yok. Galatasaray bunun dşında, üstünde, yukarısında pozisyonunu almış durumda. 100 yıldan fazla geçmişiyle kulübümüz Türk sporunu hem Türkiye'de hem Avrupa'da en iyi şekilde temsil etmeye devam ediyor. Ben kendimi ve arkadaşlarımı ayırıyorum. Benim TFF başkanvekili olduğum dönemde yapılan birtakım spekülasyonlar var. Ben 40 yıldır Türk sporuna farklı mecralarda hizmet ediyorum. Bunun 20 yılını profesyonel milli basketbolcu olarak geçirdim. Kalan döneminde de yöneticilik yaptım. Bunun 8 yılı TFF Başkanvekilliği ile geçti. Türk sporunda etik değerlerin dışında olan, Türk sporuna yakışmayan şeyleri yapanlar elenecekler. Sistem kirlileri, yanlışları dışarı atacak. Galatasaray'ı buna karıştıramazlar. 

Galatasaray Türk sporunun lideri, lokomotifidir. Bunu çirkinliklerin dışında tutmamız gerekmektedir. Bugün gazetelerde gördüğümüz spekülasyonlara da gelince; açıkçası şaşırdım ama sonradan bilgileri alınca bir takım yanlış uygulamalar olduğunu gördüm. Malum şahıs bir arkadaşıyla birlikte medya mensuplarını çağırıyor, 6 tane gazete çağırıyor. Birtakım bilgilendirmeler yapıyor ve bu bilgilendirmeleri de kendisinden duymuş gibi yazmamalarını tavsiye ediyor. Ona rağmen medyamız gerekli şekilde yazmış. Yalan yanlış bir sürü şey, iftira içeren bir takım yanlış uygulamalar, yanlış konuşmalar. Tabii bunların artık geçerliliği yok bu açıkçası konuyu ana mecrasından uzaklaştırmak için, ana konudan uzaklaştırmak için bilgi kirliliği yaratmak için yapılmış şeyler. Kamuoyunun bunlara artık inanması mümkün değil. Ben ve arkadaşlarım, adı geçen arkadaşlarım açıkçası bir yalan ve iftira kampanyasına muhatap oluyorlar. 3 Temmuz sürecinden bu yana, sonra bunun hukuki olarak da takipçisi olacağız. Ben avukatlarıma da talimat verdim, bunun araştırmasını yapıyorlar çünkü yaşanan şeylerde, yapılan şeylerde yalan var, iftira var hakaret var. 6222 sayılı kanuna göre işlenen suçlar var, suça azmettirmek var, kitleleri kin ve nefret duygularına yönlendirmek var. Türkiye muz cumhuriyeti değil açıkçası, meydanı da bu kadar boş bırakmamız mümkün değil. Bundan sonra böyle şeylerin geçerliliği olmayacak."