STSL | Filmin tekrarı
Spor Toto Süper Lig'in üçüncü haftasının açılış maçında Eskişehirspor deplasmanında sahne alan Galatasaray, rakibi karşısında etkisiz bir oyun ortaya koydu ve golsüz beraberlikle sahadan ayrılarak Bursa maçının ardından üstüste 2.kez puan kaybı yaşadı. Eskişehir deplasmanında ortaya konulan futbol tatminkar olmasa da, sezonun hemen başında oynanılan ligin en zor 2 deplasmanından mağlubiyetsiz dönmek kimilerini tatmin edebildi.
Galatasaray, Eskişehir deplasmanında ilk yarıdaki etkisiz oyununu ikinci yarı biraz değiştirip yüklense de golsüz beraberlikten kurtulamadı. Özellikle ikinci yarıdaki değişiklikler kanatları daha etkili kullanmasını sağladı ancak beklenen gol gelmedi. Sahanın maçtan hemen önce sulanarak son derece elverişsiz bir hale gelmesi ve Eskişehir’in dirençli oyunu Cim Bom’un pozisyon üretmekte sıkıntı çekmesine sebep oldu. Sezonun belki de en zor iki Anadolu deplasmanı mağlubiyetsiz ancak galibiyetsiz de kapanmış oldu. Maç başlar başlamaz tüm izleyenlerin gözüne çarpan sahadaki 22 futbolcunun ayakta durmakta ciddi sıkıntı çekmeleriydi. Topun sekmesinden de anlaşılan maçtan çok kısa süre önce sulanan çimler bu felakete sebep olmuştu. İki takımın da oyunu bu yüzden bozuldu, maç başlar başlamaz geçen seneki maçın aynısını izlediğimizi sandık. Galatasaray’daki sıkıntının nedenlerinden birisi Selçuk’un Hamit’in yerine kaydırılmış olmasıydı zira gözler pas dağıtan Selçuk’u arıyor fakat yerinde bulamıyordu. Onun yerine bu bölgede topu alması gereken adamlardan Sneijder de topu bir türlü alamadı. Engin ise silik ve etkisizdi. Tüm bunların üzerine iki haftadır hayalet gibi gezen Burak’ta en ufak bir değişiklik olmaması da eklenince üretkenlik çok düşük seviyede kaldı. İlk on dakikada Burak’a iki önemli top atıldı, ikisini de alamadı, Drogba’nın attığı topu da ayaklarına dolaştırdı ve kaybetti. Yani iki kere ofsayta yakalanması dışında maçta hiç gözükmedi. Burak probleminin çok acilen çözülmesi gerekiyor, bu sözleşme yenilemekse bir an önce konuşulmalı, ama böyle devam edemeyeceği çok açık çünkü takım eksik oynamış oluyor.
Eskişehirspor dirençli ve orta sahada etkili gözüktü ancak Galatasaray kalesine bu etkiyi taşıyamadı. Erkan sürekli varyete peşinde olduğundan top kayıpları yaptı, Aytaç ve Tarık orta sahada yine iyi işler yapmayı başardılar. İlk yarının en dikkat çeken pozisyonuna değinmeden geçmek olmaz. Eskişehirli futbolcuların bile anlamayıp devam ettiği ve Sneijder’in golüyle sonuçlanan pozisyona Cüneyt Çakır faul çalıp golü yedi. Galatasaraylılar ise Çakır’ın faulünü elbette yemedi ancak geçen seneden çok alıştığımız bu engellemelere artık tepki koymak bile beyhude geliyor, bunları da düşünüp oynamak gerekiyor.
Sahaya beş yabancıyla çıkan Cim Bom’un ikinci yarı hamlesinin ne olacağı çok belliydi, Amrabat’a Sabri de eklenerek kanatlar aktive edilmeye çalışıldı ve nispeten başarıldı. Necati’nin bulduğu net pozisyonda Muslera’nın başarılı olması kötü bir başlangıcı önledi. Sonrasında Melo’nun kaçırmanın çok daha zor olduğu pozisyonu dışarı atması, Sneijder’in şutları, Drogba’nın direkten dönen şutu durgun maça şanssızlığın da eklenmiş olduğunu gösterdi.
Neticede ilk üç haftada ligin en önemli iki Anadolu deplasmanından mağlubiyet alınmadan dönülmüş olması gelecek adına makul gözükebilir ancak bu iki maçta bazı futbolcuların isteksizliği ve etkisizliği hücumda ciddi üretkenlik kaybına da sebep olunca gol bulmakta zorluk çektik. Tüm bu sorunlara Fatih Terim’in de hakim olduğunu ve kısa zamanda çözüm üreteceğini düşünüyorum. Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağımız son derece zor maçlar olduğunu düşünecek olursak Süper Kupa’daki etkili oyuna bir an önce dönmek şart.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.