Bruma resmen Galatasaray'da..

Spor Toto Süper Lig'de son iki sezonun şampiyonu olan ve geçen sene Şampiyonlar Ligi'nde son sekiz takım arasına kalma başarısı gösteren Galatasaray, yeni sezonda aynı başarıları tekrarlamak adına transfer döneminin bitimine sayılı saatler kala kadrosunu güçlendirmeye devam ediyor. Şampiyon kadroyu korumasının yanı sıra Aurelien Chedjou ve Erman Kılıç ile sözleşme imzalayan takımımız, uzun bir süredir beklediği Bruma transferinde mutlu sona ulaştı. Genç oyuncunun bonservisi için Sporting Lisbon takımına 10 milyon euro bonservis ödeyecek olan takımımız, Portekizli kanat oyuncusuna sözleşmesinin ilk yılında 1.1 milyon Euro ödeyecek.

24 Ekim 1994 tarihinde dünyaya gelen Gine-Bissau asıllı olan genç oyuncu küçük yaşlarda ailesiyle birlikte Portekiz'de yaşamaya başladı. Güney Avrupa ve Amerika topraklarında gördüğümüz 'uzun isme lakap takma' modası genç oyuncuya da rastlayan durumlardan birisi. Anne ve babasının doğduğunda Armindo Tué Na Bangna ismini koyduğu Gine doğumlu oyuncunun adı Portekiz'in en büyük kulüplerinden Sporting Lisbon'un altyapısına girdiğinde 'Bruma' olarak değişir. 12 yaşında yeşil-beyazlı takımın altyapısında forma giymeye başlayan Bruma, altyapıda çeşitli yaş kategorilerinde forma giymesinin ve gösterdiği başarılı performansın yanı sıra 2009 yılında da Portekiz U18 milli takımına davet edilir. Lisbon takımının antrenörleri tarafından sürekli olarak kendisinden bir - iki yaş büyük kategoride oynattığı hücum oyuncusu, gösterdiği performansla dikkatlerden kaçmaz.

Sporting Lisbon takımında altyapı kategorilerinde 80'den fazla gol atan ve genç yaşına rağmen milli takımda da 30'dan fazla maça çıkan Gine asıllı Portekizli kanat oyuncusu, geride bıraktığımız sezon başında Portekiz 2.Lig'inde mücadele eden Sporting Lisbon-B takımına yükseldi. Hücum bölgesinin solunda oynayan Bruma, forma giydiği 25 karşılaşmada 6 gol - 2 asist ile oynarken bu karşılaşmaların 20sinde sahada 90 dakika kaldı. B takımda gösterdiği performans sonrasında Şubat ayında teknik direktör Jesualdo Ferreira tarafından A takım kadrosuna alınan Bruma, kariyerinin ilk lig karşılaşması olan Maritimo (10 Şubat 2013) maçında ilk onbirde yer aldı ve 45 dakika sahada kaldı. Bir sonraki hafta ligin 19. haftasında Gil Vicente maçında da ilk onbirde yer alan genç oyuncu, Sporting Lisbon formasıyla ilk golünü de bu maçın 1. dakikasında kaydetti. Bu karşılaşmayla birlikte sürekli olarak A takım kadrosunda yer alan ve iki maç dışında tamamı ilk onbirde sahaya çıkan Bruma, sezonu 13 Premier Lig karşılaşmasıyla kapattı ve bu maçlarda 1 gol - 4 asist yaptı. Sezon sonunda ülkemizde düzenlenen FIFA U20 Dünya Kupası'nda da Portekiz milli takımının formasını terleten genç oyuncu, turnuvanın en dikkat çeken isimlerinden birisi oldu. Forma giydiği 4 maçta 5 gol - 2 asist performansıyla turnuvaya damgasını vuran Bruma, takımının ikinci turda turnuvayı üçüncülükle tamamlayan Gana'ya elenmesine engel olamamıştı.

PORTEKİZ'İN SON HARİKASI: BRUMA
Bruma, Portekiz futbolu içinde son dönemde yetişen belki de en büyük potansiyel... Hatta Avrupa futbolunun da kanatlarda U20 DK'da Fransa'yla birlikte izlediğimiz Thauvin'le birlikte en önde gelen ismi olabilir. Müthiş bir potansiyele sahip olan Bruma'yı özellikle 2010 yılında Chelsea ve Tottenham çok istemişti ancak henüz 15 yaşında olan Bruma Sporting'le devam etme kararı almıştı. Gelişimini Portekiz'de sürdürmek isterken o dönemde kulüp yetkililerinin tavsiyeleri üzerine zamanında Cristiano Ronaldo'nun o yaşlarda yaptığı antrenman programlarını uygulamış ve yararını görmüştü. Yani yeni Ronaldo yakıştırması boşa değil, ama yine de sakin olmak lazım.

Bruma'nın saha içinde en önemli artılarına gelirsek sahip olduğu müthiş süratini, dar alandaki patlayıcılığını, teknik becerilerini vs. saymak mümkün. İdeal olarak sol kanatta oynasa da sağ kanatta da görev alabiliyor genç Portekiz'li. İki ayağını da iyi kullanabiliyor. Artı olarak gole yönelik katkı da verebildiğini ve forvet özellikleri de olduğunu belirtebiliriz. Bir kanat oyuncusundan bekleyebileceğiniz hemen herşeyi yapma potansiyeli olan bir isim. Örneklemek gerekirse, takımda onun muadili sayılabilecek Amrabat'ın neredeyse tek kanat aksiyonu sol tarafta buluştuğu topu sağına çekip orta yapmak iken Bruma hem içeri katedip şut da çekebilir, hem driblinge devam edip çizgiye inebilir hem de arkasındaki beki oynatabilir. Ve en önemlisi bunları ne zaman nerede yapması gerektiğine dair sahip olduğu karar mekanizması hiç fena değil. Tabi kazanacağı tecrübelerle bu mekanizma daha da gelişecek ve sahip olduğu tüm bu özellikleri daha efektif bir biçimde sahaya yansıtabilecektir. Eksiklerine gelirsek ise herhalde en başa kuvvet anlamında üst seviye futbol için henüz tam anlamıyla yeterli olmamasını yazabiliriz. Zaten kıyasını yaptığımız Amrabat'tan eksik olduğu tek alan bu güç-denge-dayanaklılık triosu olabilir ki bu da gayet önemli bir özellik grubu. Tabi henüz 18 yaşında olan bir oyuncu için tüm bu eksikler normal, 1-2 sene içinde bu anlamda özellikle üst gövdesinin biraz daha kaslanması ve kalınlaşması onun adına yararlı olacaktır.

Sonuca bakarsak, 2005 yılındaki Ribery transferinden sonra ilk kez bu ayardaki bir potansiyeli takımımızda izleyeceğiz. Söylediğimiz üzere özellikle kanatlara oyunu indirme konusunda zaman zaman sorun yaşayan takımımıza kısa vadede de yarar sağlayabilir Bruma; ancak esas beklentimiz onun birkaç yıl içerisinde, katkı sağlayan takıma boyut katan adamdan iyiden iyiye bir yıldıza ve Avrupa futbolunun elit oyuncularından birine evrilmesi. Bu dönüşümü geçirebilecek karaktere de sahip olduğunu düşünüyoruz ve taraftarın da bu anlamda hep onun yanında olup destek olması gerekecek. Böylece ellerimizde yetişen bir yıldız daha göreceğiz hep birlikte...

FCN Blog ekibi olarak genç oyuncuya hoşgeldin diyor ve Galatasaray forması altında üstün başarılara imza atmasını temenni ediyoruz!