Roberto Mancini resmen Galatasaray'da!

Geçtiğimiz hafta ortasında teknik direktör Fatih Terim ile yollarını ayıran ve hafta sonu oynanılan Çaykur Rizespor karşılaşmasına yardımcı antrenörler Ümit Davala ve Hasan Şaş ile çıkan takımımızda antrenör bilmecesi sonunda çözüldü. Bir süredir görüşülen  Roberto Mancini ile her konuda anlaşma sağlayan kulübümüz deneyimli menajeri İstanbul'a davet etti ve resmi imzalar atıldı. 49 yaşındaki İtalyan teknik adam ile 2016 yılına kadar sözleşme imzalanırken, Roberto Mancini kariyerinde daha önce Lazio - Fiorentina - Inter ve Manchester City gibi Avrupa'nın önemli takımlarını çalıştırmıştı.

27 Kasım 1964, Iesi doğumlu olan İtalyan teknik adam aktif futbol hayatına Bologna altyapısında başlamıştı. 1981 yılında Bologna'da altyapıdan A takıma yükselen Roberto Mancini, bir yıllık macerasının ardından kulüp efsanesi olacağı Sampdoria'nın yolunu tuttu. 15 yıl boyunca Sampdoria forması giyen Roberto Mancini, takvim yaprakları 1997'i gösterdiğinde dönemin devlerinden Lazio ile sözleşme imzaladı. 3 sezonluk Lazio macerasının ardından ilk kez kariyerinde İtalya'nın dışına çıkan Mancini, aktif futbol hayatını 2000 yılında İngiliz ekibi Leicester City formasıyla noktaladı. Futbolculuk döneminde ofansif hücum oyuncusu ve ikinci forvet gibi pozisyonlarda oynayan Roberto Mancini, kariyerinde milli takım dahil olmak üzere toplamda 600 resmi karşılaşmaya çıktı ve bu müsabakalarda rakip fileleri 170 kez havalandırmayı başardı.

LAZIO İLE MEYDAN OKUMA..
2000 yılının Mayıs ayında futbola veda eden İtalyan teknik adam, antrenörlüğünün ilk sezonunda Lazio'da yardımcı antrenör olarak görev yapmaya başladı. Sven-Göran Eriksson'un yardımcısı olarak Lazio'da görev yapan Roberto Mancini kariyerinin ilk şampiyonluğunu da burada yaşadı. İtalya Süper Kupası'nı kazanan Lazio'da teknik heyetin bir parçası olan Mancini, sadece altı ay sonra kariyerinin ilk teknik direktörlük deneyimini yaşayacaktı. 2001 Şubat ayında Fiorentina'dan ayrılan teknik direktör Fatih Terim'in yerine geçen Roberto Mancini, teknik direktör olarak ilk kupasını da Mor-Menekşelerde kazanma başarısını gösterdi. İtalya Kupası'nın finalinde Parma'yı iki maç sonunda 2-1 mağlup eden Fiorentina şampiyonluğa uzanırken, genç teknik adam yedek kulübesinde "bir numara" olarak ilk kupasını havaya kaldırmanın mutluluğunu yaşıyordu. Mancini teknik direktörlük kariyerinin ilk yıllarında belkide kariyerinin en zor günlerini geçirdi. Fiorentina çok ciddi mali problemler yaşıyor ve elindeki yıldız oyuncuları satmak zorunda kalıyordu. Mancini ise taraftarlardan ciddi tepkiler görüyordu.

2002 yılının Ocak ayında Fiorentina'dan ayrılan Roberto Mancini, sezon sonunda görevinden ayrılan Sven-Göran Eriksson'un yerine Lazio'da teknik direktörlük görevine getirildi. 2002/3 sezonunda Mancini önderliğindeki Lazio sezon sonunda ligi 4. sırada bitirirken UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılmak için öneleme oynama hakkı kazandı. UEFA Kupası'nda ise oynanılan yarı final İtalyan teknik adamın kariyerini parlatan noktalardan birisi oldu.  2003/4 sezonunda Şampiyonlar Ligi'nde eleme turunda Benfica'yı elemeyi başaran İtalyan ekibi, grup aşamasında Chelsea - Sparta Prague ve Beşiktaş ile aynı grupta yer alırken, 6 maç sonunda topladığı 5 puanla grupta sonuncu oldu ve elenmekten kurtulamadı. Mancini'nin öğrencileri, ligi 6. sırada bitirirken yeni sezonda UEFA Kupası'na eleme turunda katılma hakkı kazandı. Avrupa ve ligdeki başarısızlığın yanı sıra Lazio aynı yıl İtalya Kupası'nda şampiyonluk sevinci yaşadı ve genç teknik adam kariyerine bir kupa daha yazdırmış oldu. Sezon sonunda ise İtalya futbolunun devlerinden Inter'den gelen teklif rededilemeyecek kadar cazipti.. Roberto Mancini teknik adamlık kariyerinin dördüncü yılında mavi-siyahlı takımın başına geçiyordu.

INTER İLE İTALYA'YA HÜKMEDİŞ..
2004/5 sezonu öncesinde Inter'in başına geçen Roberto Mancini, ilk resmi karşılaşmasında ezeli rakibi Juventus karşısında İtalya Süper Kupası'nda şampiyonluk sevinci yaşıyordu. Sezon sonunda ise ligi şampiyon Juventus'un 16 puan arkasında 3. sırada bitirirken, takımıyla birlikte Şampiyonlar Ligi'nde de eleme aşamasında Basel'i eleyerek grup aşamasına katılma hakkı kazanmıştı. Grup aşamasında Valencia - Anderlecht ve Werder Bremen ile birlikte G Grubu'nda yer alan Inter, grubunu namağlup lider tamamlamış ve ikinci tura adını yazdırmıştı. Bu turda da Porto'yu iki maç sonunda 4-2'lik sonuçla eleyen Inter, çeyrek finalde ezeli rakibi Milan karşısında iki maç sonunda 5-0'lık sonuçla elenmekten kurtulamamıştı. İtalya Kupası'nda şampiyonluk sevinci yaşayan Mancini, takımına oynattığı futbol ve gösterdiği başarılı kabul edilen performansla Inter taraftarına kendisini kabul ettirmişti.  2005/6 sezonunda ise tüm dünyayı sarsan şike skandalı öncesinde tamamlanan İtalya Ligi'nde normal sezonu 3.sırada tamamlayan Mancini ve öğrencileri, şike skandalıyla ilgili olarak yaşanan gelişmelerin ardından Inter'in yaklaşık 15 yıl süren şampiyonluk hasretini sona eriyordu. İtalya Ligi'nde sezon sonunda elde edilen şampiyonluğun yanı sıra, Şampiyonlar Ligi'nde eleme turunda Shakhtar Donetsk'i eleyerek gruplara kalan İnter, grup aşamasında da H Grubu'nda mücadele ettiği Rangers, Porto ve Petržalka takımlarının önünde grubu lider tamamlama başarısı gösterdi. İkinci tur aşamasında Ajax'ı eleyerek çeyrek finale yükselen Inter, bu aşamada Villareal'e deplasman golü kuralıyla elenmekten kurtulamadı. İtalya Kupası'nda ise sezon sonunda mutlu sona ulaşan taraf, yeniden Nerazzurri olmuştu. Ezeli rakip Roma karşısında hem sezon öncesi kazanılan İtalya Süper Kupası ve hemde sezon sonu kazanılan İtalya Kupası kelimenin tam anlamıyla Mancini'nin koltuğunu sağlamlaştırıyor ve yaşanılan şike skandalının ardından İtalya'da başlayacak olan Inter hegomanyasının sinyalini veriyordu. 2006/7 sezonunda ezeli rakipleri Juventus'un bir alt ligde olması, bir diğer rakip Milan'ın ise -8 puan ile lige başlamasını fırsat bilen Mancini'nin öğrencileri, büyük bölümünü sürklase ettiği Seria A'da üstüste ikinci kez mutlu sona ulaştı. Şampiyonlar Ligi'nde doğrudan grup aşamasında yer alan ve Bayern Münih - Spartak Moskova - Sporting Lisbon üçlüsüyle birlikte B Grubu'nda yer alan Inter, bu aşamada grubunu ikinci sırada tamamlamış ve ikinci tur oynamaya hak kazanmıştı. İspanyol ekibi Valencia ile karşılaşan Inter, geçen sezon bir başka İspanyol takımı Villareal'e elendiği gibi, bu turda da deplasman golü kuralıyla Valencia karşısında turnuva dışında kalıyordu.

2007/8 sezonu Roberto Mancini'nin mavi-siyahlı takımda geçireceği son sezon olacaktı. İtalya'da üstüste kupalara kazanan Mancini'den yönetimin ve taraftarın beklentisi bambaşka olmuştu. Yapılan büyük transferler, elde edilen başarılar artık Avrupa'da da kupa beklentisinin oluşmasını sağladı. İtalya Süper Kupası'nda yine ve yeniden Roma karşısında şampiyonlukla başlayan sezon, İtalya Ligi'nde alınan galibiyetlerle devam etti. Şampiyonlar Ligi'nde doğrudan grup aşamasında yer alan Inter, bu aşamada G Grubu'nda Fenerbahçe, PSV Eindhoven ve CSKA Moskova ile birlikte yer aldı ve grubunu lider olarak tamamlayarak adını ikinci tura yazdırdı. Ne olduysa burada oldu.. Şampiyonlar Ligi'nde mutlak başarı hedefleyen Inter, ikinci turda İngiliz ekibi Liverpool'a iki maç sonunda 3-0'lık sonuçla elenince Roberto Mancini'nin geleceği sorgulanmaya başladı. İtalya Ligi'nde üstüste üçüncü kez şampiyon olan Inter'de sezon sonunda Roberto Mancini görevinden ayrılma kararı aldı ve veda konuşmasında 2009 yılına kadar takım çalıştırmama kararı aldığını açıkladı. Bu kararın arkasında yatan nedenlerden birisinin Inter yönetimiyle yaptığı özel prosedür olduğu uzun bir süre konuşuldu.

45 YILLIK HASRET BİTTİ: CITY ŞAMPİYON!
Kimilerine göre kişisel kararı, kimilerine göre ise Inter ile yaptığı özel prosedür nedeniyle bir sezon takım çalıştırmayan Roberto Mancini, 2009-2010 sezonunun ilk yarısında da takım çalıştırmadı. Arap şeyhlerinin satın alması sonucunda bambaşka bir boyut kazanan ve tarihinin en güçlü - en pahalı kadrosunu kuran Manchester City ile görüşen İtalyan teknik adam takvim yaprakları 19 Aralık 2009'u gösterdiğinde İngiliz ekibi ile sözleşme imzaladı. Mark Hughes'ın görevinden alınmasının ardından Premier Lig'in yükselen takımında menajerlik görevine getirilen Roberto Mancini, ligin ikinci yarısından itibaren görev yaptığı Manchester'ın mavi yakasında ligi 5. sırada tamamlamış ve yeni sezonda UEFA Avrupa Ligi'nde katılma hakkı elde etmişti. 2010/11 sezonunda Avrupa'nın iki numaralı kupasında eleme turunda Timişoara'yı elemeyi başarmış ve grup aşamasına yükselmişti. Grup aşamasında Juventus - Lech Poznan ve RedBull Salzburg ile birlikte aynı grupta yer alan Manchester City grup aşamasını lider tamamlamış ve ikinci turda Aris'i eleyerek son 16 takım arasına kalmıştı. İngiliz devi bu turda büyük bir şok yaşadı ve Ukrayna ekibi Dinamo Kiev'e elenerek turnuvaya veda etti. Premier Lig'de ise sezon sonunda ligi 3. sırada tamamlayan Roberto Mancini'nin öğrencileri, sezon sonunda FA Cup'ta şampiyonluk sevinci yaşayarak eleştirileri bir nebze olsun azaltmayı başardı. 2011/12 sezonuna mutlak şampiyonluk parolasıyla hazırlanan Manchester City, yıllar sonra yer aldığı Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasında mücadele ederken Bayern Münih ve Napoli'nin arkasından grubunu 3. sırada tamamladı ve UEFA Avrupa Ligi'ne katılmaya hak kazanmıştı. UEFA Avrupa Ligi'nin üçüncü turunda Porto'yu iki maç sonunda 6-1 gibi bir skorla eleyen İngiliz devi, ikinci turda da Sporting Lisbon ile karşılaştı. Bu turda rakibine deplasman golüyle elenen Manchester City için Avrupa'da başarı bir sonraki sezona kalmıştı. Premier Lig'de ezeli rakibi Manchester United ile büyük bir rekabet içerisine giren Manchester City, sezon sonunda ezeli rakibinin önünde şampiyonluk sevinci yaşarken, Roberto Mancini kulüp tarihinde en son 44 yıl önce kazanılan başarıyı tekrar eden menajer olarak büyük bir başarıya imza atıyor ve kişisel kupa koleksiyonuna Premier Lig şampiyonluğunu da ekliyordu. 2012/13 sezonuna sezonun ilk kupası olan Community Shield mücadelesince Chelsea karşısında şampiyonluğa ulaşan Roberto Mancini ve öğrencileri, yeni sezonda da şampiyonluk yarışının içinde olduklarını gösterdi. Bir önceki sezonun lig şampiyonu olarak Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasında yer alan Manchester City, grupta birlikte yer aldığı Real Madrid - Borussia Dortmund ve Ajax'ın ardından grubu son sırada tamamlıyordu. İtalyan teknik adam bu başarısızlığın ardından çok sert eleştirilerle karşılaşıyor ve İngiliz basınında adeta yerden yere vuruluyordu. Mancini'nin öğrencileri, sezon sonunda şampiyonluğu 11 puan farkla ezeli rakip Manchester United'a kaptırırken İtalyan teknik adam yönetim tarafından "başarısızlıkla" itham ediliyor ve sözleşmesi fesh ediliyordu. 

SAVUNMACI, DİSİPLİNLİ, AGRESİF: MANCINI
2000 yılında futbolu bırakan ve futbolculuk döneminde hiç sevmediği yedek kulübesinde yer alan Roberto Mancini, futbolculuk döneminde olduğu gibi teknik adamlık kariyerinde gerek saha içi gerekse saha dışında agresif tavırlarını sergilemekten çekinmeyen bir karaktere sahip. İtalyan teknik adam her ne kadar kariyerindeki "başarısızlıklarla" eleştirilse de, aslında kısa sayılabilecek kariyerinde önemli başarılar elde etti. İtalya'nın neredeyse beş takımlı, İngiltere'nin ise şampiyonluk yolunda yedi takımın olduğu gerçeği bir kenara dursun, Avrupa Kupaları'nda her ne kadar şampiyonluklar yaşamasa da Roberto Mancini hiç kuşkusuz Avrupa'nın kabul ettiği (son dönemde -özellikle City dönemi- tartışılmaya başlandı) teknik adamların başında geliyor. Sert tavırları, disiplinden taviz vermemesi ve saha içi-saha dışı agresif yapısını yansıtan karakteriyle çalıştığı büyük futbolculara kendisini kabul ettiren Roberto Mancini, kariyeri boyunca çalıştığı yıldız oyunculara kendisini bir şekilde kabul ettirmiş ve bu tarz oyunculara ceza vermekten kaçınmamış bir isim olduğunu söylemekte fayda var.

İtalyan futbolunda yetişen her teknik adam gibi savunma mentalitesi yüksek olan Mancini'nin takımları, sahada her ne kadar hücumcu bir kimlik sergileseler de rakipleri karşısında öne geçtiklerinde savunmayı daha sert kuran takım kimliğine bürünüyor. Özellikle geride kalan son iki yılda, bunun örneklerini sıklıkla gördüğümüz Manchester City takımı şampiyonlukla tamamladığı 2011-2012 sezonunda Premier Lig'in en az (29) gol yiyen ve en çok gol atan (94) takımı olmayı başarmıştı. Bunun yanı sıra 14 maç üstüste kazanarak ligin en iyi performansını sergileyen Maviler, rakipleri karşısında 18 maçta kalesini gole kapatarak savunmada ne kadar iyi olduklarını göstermişti. İtalyan teknik adamın her ne kadar yıldızlar topluluğu olarak adlandırılan Manchester City'de elde ettiği başarılar bazı kimseler tarafından küçümsense de neredeyse 7 şampiyonluk adayının bulunduğu ligdeki bu savunma ve hücum performanslarını gözardı etmemek gerekiyor. 500milyon euroluk bir kadronun birbirine uyumu, ortaya koydukları futbol ve oyun anlayışının yanı sıra, bu kadar kaprisli oyuncuları kontrol etmek hiç kuşkusuz İtalyan teknik adamın otoritesinin etkisini ve yöneticilik kabiliyetinin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor.

49 yaşındaki İtalyan teknik adam Roberto Mancini'ye hoşgeldin diyor ve Galatasaray müzesine sayısız kupalar getirmesini temenni ediyoruz!
#benvenutiMancini

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0