UCL | Büyük fırsat

Galatasaray, 2013 - 2014 sezonu Şampiyonlar Ligi B grubu ilk maçında TT Arena'da Real Madrid'e 1-6 yenildi. Özellikle ilk yarım saatte ve ikinci yarının başında iyi oynayan ve önemli pozisyonları değerlendiremeyen Cim Bom, 2-0'dan sonra maçı bırakmasını pahalıya ödedi. Maçın öne çıkan oyuncusu hat-trick yapan Ronaldo olurken grubun diğer maçında rakiplerinin birer puan alması sayesinde gözünü önümüzdeki haftalara çevirdi.

Galatasaray hazırlık ve lig öncesi dönemi çok iyi geçirmişti ancak sonrasında herkesin gözüne çarpan önemli noktasal problemler yüzünden ligde işler iyi gitmedi. Şaşırtıcı olan bu problemlerin bir türlü çözülmemesi, daha doğrusu bunlara göz yumulmasıydı. Real Madrid karşısında her şeye rağmen ilk 30 dakika inanılmaz bir futbol ortaya kondu, pozisyonu olmayan, şut dahi çekemeyen Madrid’in ilk şutu gol oldu. İkinci yarının başında beraberlik fırsatı da havaya savrulunca konsantrasyonu bozulan takım ders niteliğinde bir mağlubiyet aldı. Bu ders doğru algılanmışsa büyük bir fırsata dönüşmesi mümkün. Çünkü ligin henüz başı, ŞL’de kaybedilmiş sadece 3 puan var.

Muhteşem bir kareografi, çok motive bir taraftar, ideale yakın bir kadroyla aslında çok iyi başladı maç. Tek eksik Semih olarak gözüküyordu ki ikinci yarı ne büyük bir eksik olduğu anlaşılacaktı, Galatasaray maça çok iyi başladı. İkinci dakikada Melo’nun mükemmel şutunu çıkaran Casillas bir kaç dakika sonra sakatlandı, bu değişiklik bile şanssızlığıydı Galatasaray’ın çünkü çok daha formda bir kaleci olan Diego Lopez inanılmaz topları çıkaracaktı. Melo’nun karambolde düzgün vuramadığı top, yine kafasıyla imkansıza yolladığı top hem Lopez tarafından çıkarıldı. İlk yarım saatte değil şut pozisyon yakalayamayan, sahasından çıkamayan, baskı yiyen Madrid sadece bir uzun top attı, sene başından beri tamamen etkisiz olan, hiç ama hiçbir şey yapmayan Eboue yine seyretti, direğe de çarpıp ağlara giden top ilk darbeyi indirdi zira bu kadar iyi oynarken tek pozisyonda gol yemek çok moral bozucuydu. Sonrasında yine çabaladı Galatasaray ancak olmadı. İlk yarının son dakikasında Pepe’nin Drogba’yı tabiri caizse haşat etmesi ikinci yarı hücum hattı için endişeleri arttırdı. Çünkü, yine maçın başından itibaren koşan ama boşuna koşan, kafası yine maçta olmayan, topları tam ama tam ayağına bekleyen etkisiz bir Burak Yılmaz yüzünden gol yolları daralmıştı Galatasaray’ın. Sakatlıktan yeni çıkan Selçuk'un sağ açık gibi oynaması da orta sahanın etkinliğini azaltan bir başka etken oldu.

Maç tam olarak 46. dakikada koptu. İkinci yarıya hızlı başlayan Galatasaray, Drogba’nın yerine giren Amrabat’ın klasik ortalarından biriyle beraberlikle burun buruna geldi, 1-1 olsa her şey çok farklı olabilirdi. Ama yine Burak vardı orada. Antalya maçında da boş pozisyonları atamayan Burak, bomboş pozisyonda, Lopez’in bile çaresiz kaldığı bir anda 4 metreden kafayı içeriye vurmayı beceremedi, iş bitti. Hemen ardından yenen skandal gol, ipleri kopardı. Zaten Danny’nin oynadığı bir göbeğin maça tutunması imkansızdı, o dakikadan itibaren gelen her top neredeyse gol oldu. Umut’un her şeye rağmen çabası neticesinde attığı bir gol, Umut’un varlığını bir kez daha hatırlattı herkese.

Kadroya baktığımızda net olarak maçla alakası bulunmayan üç oyuncu, Danny, Burak ve Eboue. Danny zaten oynamayı bırakmıştı fakat Semih’in sakatlığı nedeniyle oynadı, saatli bomba olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Burak Lazio’ya gitmeye çalıştı, olmadı, birisi hatırlatmalı çünkü artık olmadı, o hikaye bitti. Fakat Burak’ın kafası yerine gelmedi, gelemedi. Kaç maçtır yazıyoruz, artık herkesin anlamış olduğunu umuyoruz, Burak kesinlikle dinlendirilmeli. Gerekirse bir kaç hafta oynamasın, ama kesinlikle maçlarda değil kafası. Her topu tam ayağına bekleyerek, boşa koşarak, ayağına gelen her topu dağa taşa vurarak mümkün değil katkı sağlaması. Ve sene başından beri tamamen etkisiz oynayan, sorumluluk almayan, dün de ilk golü bedavadan yedirerek takımı bir anda geriye düşüren Eboue var. O da sezon başından beri yok, hatta geçen sezonun son on maçıyla beraber düşünebiliriz. Eboue yok. En kritik anlarda hep yerde, arkada, çok etkisiz. Artık oraya da bir çare düşünmenin kesinlikle zamanı geldi. Gelelim uzun zamandır izlemediğimiz Riera’ya, Riera çok faydalı oynuyor. Hazırlık maçlarından sonra yazmıştım Eboue kesilsin ama Riera kesilmesin diye, gerçekten oyuna da çok ciddi bir katkı sağlıyor, defansa da. 

Sonuçta; bu maç sürekli ertelenen bazı oyuncu problemlerinin, takımın aksayan yanlarının tokat gibi çarpıldığı, ama konsantre olarak ve o pozisyonlara alternatif oyuncular koyarak gerçekten çok başarılı olabileceğimizin anlaşıldığı bir maç oldu. Bu büyük bir fırsat zira Bursa, Eskişehir, Antalya olunca problemler şanssızlığa ya da kötü günlere bağlandı ama böyle bir skor ve maç artık herkesin yüzüne çarpmış olmalı. Pazar önemli bir maç oynayacağız, doğru oyuncularla çok rahat kazanabileceği bir maç Galatasaray’ın. Ve kazandığından yine ivme yakalayabileceği. Yeter ki bu fırsatı değerlendirmiş olsun, doğru oyun ve oyunculara çıkılsın.

3 yorum:

  1. Harika bir yazı sadece kendi düşüncelerini değil bir çok taraftarın düşüncesinide dökmüşsünüz yazıya... Herkezin salladığı ama şu koca ligde en gayretli oyuncu olma özelliğini sahip olan Sabir yi kullanmak gerekli yine dediğiniz gibi bu sayede sol bekte Riera kullanılır takımda yeri yok Hakan ın aynı şekilde Dany ninde. Burak ın yerinede bir süre kesinlikle Umut oynamalı çok formda ve şu sıralar hepsinden öte hafta sonu BJK maçında kesinlikle çok koşan oyunculara ihtiyaç var Umut un önde baskısı çok işimize yarayabilir yine dediğiniz gibi resmen kendini unutmuş takımımız için BJk maçı çok önemli fırsat bir maçta Rüzgarı tamamen tersine dönderebiliriz ayrıca daha ŞL de 5 maçımız var önümüze bakmaktan başka çaremiz yok 90 artıların son saniyesine kadar savaşmassan günümüz futbolunda ekmek yiyemessin.

    YanıtlaSil
  2. Geldigi ilk yil harici, neredeyse her mac hatasi var Eboue'nin. Kesinlikle kadro disi birakilmasi lazim. Ayrica, maalesef Selcuk cok formsuz. Ya gorev yeri degistirilecek ya da biraz dinlendirilecek. Kazanmaya calisirken tamamiyle kaybetmeyelim adami. Engin Baytar kosmasi icin var ama aldigi cezadan sonra eski formuna bir turlu donemedi. Defans zaten Allah'a emanet. Toparlasin diye aldigimiz adam bile dokuluyor. Bu takimin as oyunculari kesinlikle Muslera ve Semih, kismen de Melo suan icin. InsAllah yenilgi yenilgi buyuyen bir zafer olur bu durum.

    YanıtlaSil
  3. malesef ondeki uclunun pres gucunun azlıgı selcugu tamamen tuketiyor, yedigimiz ilk golde defans adamın tepesıne cıkmasada ayakları yere bassa orda bile golu yemeyebilirdik , sahsi dusuncem besiktas macına muslera - sabri,semih,gökhan,riera- melo selcuk,amrabat,bruma,sneijder - umut (burak) kadrosuyla sansımız geayet yuksek olacaktır

    YanıtlaSil

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0