THY EL | Euroleague-201 dersi..
Tarihinde 2. kez katıldığı Euroleague'de bu sezonki ilk iç saha maçına çıkan Galatasaray Liv Hospital son 2 sezonun şampiyonu Olympiacos'a 78-67 mağlup oldu. Maçın içinde bir ara 16 sayı geri düşen ancak buna rağmen geri dönüp yeniden maçı kafa kafaya getiren takımımız karşılaşmanın son 3-4 dakikasında ise rakibinin yaptığı galibiyet hamlesine karşılık veremeyince maçı kaybetti. Bu karşılaşmada Jawai 22 sayıyla en çok skor üreten ismimiz olurken Arroyo ve Dudley de 10'ar sayıyla oynadılar.
Maç dengeli başladı. İki takım da rakibine kolay sayı şansı vermezken hücumda ise potaya gitmeyi tercih ettiler ve ilk TV molasına Olympiacos 8-7 önde gitti. Mola dönüşü ise bizim için iyi geçmedi. Savunma sertliğini arttıran konuk ekip bunu Spanoulis liderliğinde hücumdaki hareketliliklerine de yansıtınca çeyrek sonuna kadar çabuk bir seri yakalayıp farkı açtılar ve bu bölümü 22-11 önde geçtiler. İkinci periyotta da kaldığı yerden devam eden Yunan temsilcisine karşı Ergin Ataman sürekli doğru 5'i aradı, ancak istediği seriyi bir türlü yakalayamadı. Sonrasında ise ilk çeyrekte etkili olamayan Arroyo'nun da uzunca bir süre dinlendikten sonra sahaya dönmesi ve pota altında Jawai'nin varlığıyla birlikte etkinliğimiz bir nebze olsun arttı ve maçın içine biraz da olsa girdik. Rakibin faul haklarının da dolmasını iyi değerlendiren takımımız devre bitmeden skoru 42-30'a getirerek farkı 12'ye indirdi. İlk yarıda en dikkat çeken nokta rakibin baskılı savunmasının da etkisiyle hiç dış atış isabeti bulamamamızdı. Maçın üçüncü çeyreği ise geri dönüşü başlatığımız bölüm oldu. Arroyo - Göksenin - Jamont - Dudley - Jawai 5'iyle ikinci yarıya giren takımımız sonunda aradığı doğru oyuncu grubunu buldu ve maça ortak olacak hamleyi yaptı. Savunmada Göksenin'in gayreti Olympiacos hücumlarını en azından yavaşlattı. Hücumda ise Arroyo liderliğinde özellikle ikili oyunlar sonrası içeride Jawai'yi çok etkili kullanan takımımızda Dudley de pota altında ona yardımcı oldu ve skor üretti. Ayrıca dış atışlarımızda da isabet bulunca bu çeyrekte toplam 27 sayı ürettik, hatta bir ara öne de geçtik ama son periyot öncesi Olympiacos 2 sayılık üstünlüğü ele almayı bildi. Maçın final periyodunun ilk yarısında çekişme sürdü. Olympiacos'un kaçma girişimlerine hep kovalayarak cevap verdik ve oyuna bir şekilde tutunduk. Ancak maçın son 3-4 dakikasına girilirken Yunan temsilcisi savunmanın dozajını iyice arttırdı. Biz de bu artan rakip savunma direnci karşısında üretkenlik gösteremezken bu savunmamıza da yansıdı ve oyundan düştük. En fazla 4 sayıda giden fark son dakikalar içerisinde rakibin bulduğu sayılarla birlikte yeniden çift hanelere çıktı. Olympiacos'un maç sonu oynama tecrübesini oldukça iyi kullandığı bu maçı takımımız 78-67 kaybetti.
Bu maç Euroleague arenasında bizim adımıza önemli bir ders oldu diyebiliriz. İlk olarak daha önce de belirttiğimiz hücumdaki yüksek potansiyelimizin sahaya ne kadar yansıyacağı sorusu bu maçlık olumsuz bir cevap buldu. Olympiacos zaten dış oyunculara iyi baskı yapan bir takımken bu maçtaki ana savunma stratejilerini de bizim tehlikeli olduğumuz dış atışlar üzerine kurdular. Baskıyı arttırmalarının yanında dışarıdan içeriye hiç yardım getirmeden, topu çevirip boş atış bulma şansımızı azalttılar. Göksenin'in köşeden bulduğu tek isabet hariç sadece Arroyo'nun bireysel çabasıyla ürettiği 2 üçlük isabetimiz daha vardı maçın tamamında.(Toplamda 3/17 üçlük) Şutuyla fark yaratan 4 numaramız Erceg bir kere bile boşluk yakalayamadı. Burada rakibin iyi savunması kadar bizim de onlara karşı yeterince akışkan ve doğru hücum edememiş olmamız da bir faktördü tabi.. Ki bu, sezonun devamına yönelik geliştirmemiz gereken bir nokta.. Olumlu olarak söyleyebileceğimiz şey ise özellikle ilk yarıda dışarıdan üretimimiz dibe vurmuşken ikinci çeyrek sonu ve özellikle üçüncü periyodun hemen hemen tamamında pick&roll'larla topu içeri indirmemiz ve yardım getirmeyen Olympiacos karşısında cezayı Jawai'nin bitiriciliğiyle kesmemiz oldu. Ergin Ataman'ın bu hamlesi bizi maça ortak etti ve açılan farktan o noktaya gelmek de bizim için oldukça iyiydi ama devamını getiremedik işte..
Savunmada ise, kendi adıma sezon başı yaptığım tahminlerin altında kalıyoruz. Bu maçın büyük bölümünde de bunu gördük. 5 dakikalık iyi savunma yaptığımız bir sekans bile olmadı bu maçta ki savunmada bu kadar yetersiz kalmanın ne ne kadar önemli bir eksiklik olduğu tartışılmaz. Olympiacos'u düzenden çıkaramadığınız zaman cezayı dünkü gibi iyi hazırlanmış boş atışlarla kesiyorlar ve o atışlar özellikle iyi hücum yapamadığımız dakikalarda dün bizim canımızı çok yaktı. Bu sezon Euroleauge arenasında bize yeterli olan savunmayı yapıp hücumdaki potansiyelimizi ortaya çıkaracak bir rota izleyeceğimizi tahmin etmiştim, ama hücumdaki etkinliğin henüz tam ortaya çıkmaması bir kenara savunmada da pek çok zaman beklenenin altında kalıyoruz. Özellikle ikili oyun savunmasında mutlaka şu ankinden çok daha yukarıda olmamız gerekecek, üst düzey takımların neredeyse tamamının oyunularını bunun üzerine kurduklarını varsayarsak.. Bireysel olarak performanslara baktığımızda ise bu maçta özellikle bitirici roldeki adamların performansına çok birşey demek mümkün değil, çünkü onların bitirebilecekleri pozisyonları üretme konusunda esas sıkıntıyı yaşadık. Özellikle Arroyo'ya destek olmasını bekleyeceğimiz Ender&Jamont ikilisinden Jamont son maçlardaki performansının aksine çok sınırlı katkı verebilirken Ender sahada doğru düzgün kalamadı bile.. Bu da hücumda yeteri kadar ritm yakalayamadığımız anlarda bireysel üretimin de düşmesine ve hücum verimliliğimizin azalmasına sebep oldu.
Kendi evimizde, tıklım tıklım dolu tribünler ve maçın çok büyük bölümünde sahaya yüksek bir enerji yayan taraftarımızın önünde bu maçı kaybetmek üzücü oldu tabi. Ancak eğer bu mağlubiyet var olan eksiklerimizin üstüne daha iyi gitmemizi sağlayacak ve onları gidermemize yardımcı olacaksa, sezonun bu aşamasında yenilmiş olmamız bazı açılardan hayırlı bile olabilir. İlk tur gruplarının 2. maçı itibariyle pratikte kaybedeceğimiz pek bir şey yokken takıma ve bitime 2 dakika olmasına rağmen maçı nedense bırakan taraftarımıza birşeyler öğretecekse bu mağlubiyetin de bir değeri var demektir. Hatırlarsak, iki sezon önce Euroleague'deki ilk tecrübemizi yaşarken ilk tur gruplarında kendimizden güçlü rakiplere yenilmiş ancak oradan elde ettiğimiz deneyimlerle Top 16'da kendimizden güçlü olan rakipleri de yenmeyi başarıp oldukça ses getiren işlere imza atmıştık. İkinci sezonumuz olacak bu yıl için de benzer şeyler geçerli olabilir. Üstelik bu sefer bizden güçlü olan takım sayısı daha az ve bizim yapabileceklerimizin sınırı daha geniş.. Ama öğrenilecek dersler ve edinilecek kazanımlar bitmiyor demek ki.. Kazanım demişken, kaybedilen bu maçın ardından en büyük tesellimiz ''En azından bu maçta da Jawai'yi kazandık'' olurken sonrasında yaşanan olaylar malum.. Jawai'nin yaşadığı sağlık sorunlarının takımı nasıl etkileyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek ama herşeyden önce ilk olarak onun yeniden iyi olması esas önemli olan... Ona da tekrardan geçmiş olsun..
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.