SEÇİM 2014 | Alp Yalman: Galatasaray, kendi kararını verecektir.

25 Ekim'de gerçekleştirilecek olan Olağanüstü Seçimli Genel Kurul'da başkanlığa aday olan isimlerden Alp Yalman, bugün kulübümüzün resmi kanalında seçimlere dair açıklamalarda bulundu. Daha önce uzun bir dönem Galatasaray'da yöneticilik yapmış tecrübeli isimlerden birisi olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan Alp Yalman; göreve gelmeleri halinde 2016 yılına kadar koltukta oturacaklarını dile getirdi. Alp Yalman ayrıca seçilmeleri halinde Galatasaray'da ne gibi projeleri olduğunu, hareket alanlarını ve düşündüklerini açık bir şekilde dile getirdi. Galatasaray başkan adaylarından Alp Yalman'ın açıklamalarının tamamı şu şekilde..

2016'YA KADAR BURADAYIZ..
Ben hızlı hareket etmedim. Ünal açıkladıktan sonra, hangi niyetle açıkladığını, arkasında ne olduğunu bekledim. O zaman dedim ki; Galatasaray'da hiçbir yer boş kalmamalı, Galatasaray'ın kaos ortamını yaşamıyor olması lazım. Bekledim, belki Ünal arar diye. Daha evvel yaptığım konuşmalarda böyle bir şey yapmamasını dile getirdim. Galatasaray'ı böyle başsız, belirsiz bırakmak benim tabiatıma uygun değil. Ben de elimi bu şekilde taşın altına koymaya karar verdim.Ben Duygun Yarsuvat ile diğer seçimin ne zaman yapılacağı konusunda tartışmaya girmem. Galatasaray'daki sorunlar ile baş etmek için 8 ay yetmez. Galatasaray'da mali ve idari açıdan durum ortada. Ben ve arkadaşlarım buraya kazık çakmak için geliyoruz. Bence en yakın tarih, bir sonraki seçim için 2016'dır.

LİSTEME KİMSE KARIŞAMAZ..
Galatasaray'daki bu yükü kaldırmaya meylettiğimiz vakit, beraber çalışacağımız tüm kıymetli arkadaşlar, onlarla beraber bu işe soyunduğumuz vakit, herkesin üzerine alacağı işi hesap ederek, mali olarak, hukuki olarak, sportif olarak, iletişim olarak, hep bunları hesap ederek girdik. Bu arkadaşlarla böyle bir yükün altından kalkabileceğimize şüphem yok. Şimdi, Adnan Polat, benim yönetime aldığım ve benle idareciliğe başlamış arkadaşlardan bir tanesi. Taner de öyle, Taner'i de öyle almıştım. Kaybettiğim bir seçimde listemdeydi. Işın Bey ile de daha evvel konuşmuştuk. Benim listemi, benden başka kimse yapamaz. Benim tabiatim yoktur. Adnan, Galatasaray'ın eski başkanlarından. Mehmet, Faruk falan hepsi dostlarım benim. Eski başkanların hepsiyle konuştum, görüş alışverişinde bulundum.

İLK HEDEFİMİZ MALİ DİSİPLİN..
İlk icraat olarak, bir defa bugünki hale bakmak lazım. Zannetmiyorum ki, çok Galatasaraylı mali durumdan memnun olsun. Biz gelir gelmez tüm bu durumlar çözülür demek, fazla iyimserlik. Önemli olan bunları kontrol altına almak, yapılandırmak ve orta, uzun vadede Galatasaray'ı borç yükünden kurtarmak. Bir kulüp, borç yüküyle ne sportif olarak ne sosyal olarak ileriye gidemez.

Ben, idarecilerin cebinden para vererek kulübü idare ediyor olmasına her zaman karşı oldum. Bir zamanlar, hiçbir idarecinin cebinden para alarak kulübü idare etmedik. Galatasaray kulübünün ismi maddi olarak yetecek durumdadır. Taşıma suyla değirmen dönmez. Biz, gerekli mali yapıyı kuracağız. Bunda hiç şüphe yok.

FEDERASYON VE EZELİ RAKİPLERLE İLİŞKİLER..
Türkiye'nin lider kulübü, federasyonlarla, diğer kulüplerle, insanlarla sürekli kavga halinde olmamalı. Bu Galatasaray'a yakışan bir şey değil. Her şeyden önce dostluk çerçevesinde düzgün münasebet kurmak gerekir. Bunu da yapabilirim diye düşünüyorum.

E-bilet konusu beni endişelendirmiyor ancak şüpheler yaratıyor. E-bilet kötü bir şey değil. Statlarda, belli huzursuzluk yaşanan yerlerde, belli emniyetler alınması doğru. E-Bilet ile ilgili çalışma doğru ancak PassoLig ile ilgili çalışmalar doğru değil. PassoLig ne kadar doğru, ne kadar işler hale getirilir, gelmezse nasıl kaldırılır bakarız. Bu sadece Galatasaray'ın değil, tüm kulüplerin sorunudur. Kulüpler Birliği de bu yüzden kuruldu. Müşterek sorunları, müştereken çözecektik. Nasıl ki statlarda anarşi problemse, statların boş kalması da büyük problem. Seyircisiz bu iş olmaz.

Bu aramızdaki gerginliği, sadece Fenerbahçe başkanına bağlamak doğru değil. Konjonktür o hale gelmiş ki, her iki başkan da belki de çok istemeden ettikleri, konuştukları şeylerle bu hale gelmiş. Galatasaray ile Fenerbahçe'nin arasında herhangi bir düşmanlık, Galatasaray'ın herhangi bir kulüple itişme, kakışma içerisinde olması Türk sporu için düşünülemez, söz konusu olamaz. Aziz, Fenerbahçe'nin başkanı, kendi kulübü için doğru bildiğini yapacak, bundan daha doğal bir şey olabilir mi? Ancak, Galatasaray da aynısını yapacak. Aziz, benim çok sevdiğim bir insan. Onunla sağlıklı ilişkiler kuracağıma inanıyorum. Şike zaten üstünde konuşulacak bir şey değil. Öyle bir şeyi sporda düşünmek bana zul geliyor. Böyle bir şey, bizim Galatasaray'ın defterinde, kitabında, düşüncesinde olamaz. 3 Temmuz'a da bu şekilde bakacağız.

TAKIMIN MEVCUT DURUMU VE ALTYAPII..
Bir takımımızın durumuna bakalım. Yanılmıyorsam, 40 küsür mukavaleleli topçumuz var. Bir takımın efektif olarak çalışması için bu çok yüksek bir rakam. Herhangi bir kulübün çalışabilmesi için de çok yüksek. Yeni transfer yapmadan önce bu eldeki stoku tüketmek lazım. Üstüne üstüne koy, bu sadece problem yaratır. Yarattı da. Oturup konuşacağız, istediği bir şey varsa, evvela kendi takımına bakacak. Eldeki kadroyu ne kadar, nasıl boşaltabiliriz, ondan sonra da yeni transferi düşünürüz.

Sabri'nin fiilen neden ceza aldığını bilmiyorum. Bilmiyorum derken, paylaşacağım şekilde bilmiyorum. Ona iki türlü bakmak lazım. Bir; genç takımdan yetişmiş, Galatasaray kaptanlığına yükselmiş birine nasıl muamele etmek lazım, ona bakılmalı. İki; Galatasaray'da bu tip cezaları minimuma indirmek için bir şeyler yapmanın peşinde olacağız. 

Net olarak söyleyeyim. Prandelli Galatasaray'ın mukaveleli antrenörü. Birtakım şeyleri yapmak üzere burada. Gelir gelmez, "Haydi sen git, başkasını getiriyorum" demek, hem Galatasaray'a yakışmaz, hem de sportif olarak bir artı getirmez. Tanışmadım görüşmedim şu ana kadar. Gelirsem oturup konuşacağız. Basından takip ettiğim kadarıyla aklı başında. Takımla ilgili arayışlar olabilir. İdari boşluktan kaynaklı bazı yanlış düşünceleri de olabilir. Niyetim direkt Prandelli'yi gönder, Mustafa'yı getir değil. Mustafa çok kıymetli bir antrenör. Çok yakın dostum. Ne kadar Fatih'in gönderilmesinden memnun olmadıysam gelir gelmez Prandelli'ye yapılması da doğru olmaz. Yarın bir gün herkes Galatasaray'a ettiği hizmetin kalitesiyle ölçülür. Doğru hizmet etmesi gerekir. Doğru hizmet etmeyen kimse, onun elinden sorumluluğu alacağız.

Prandelli ile görüşeceğim, oradaki bütün arkadaşlarla görüşeceğim. Onların düşünce tarzına bakacağız. Daha önce yaptığımız gibi yapacağız. Fenerbahçe ve Dortmund maçlarının sonuçları, oyunları, ileriye doğru düşünüşleri beni etkiler. Ancak, bir müsabakaya çıkıyoruz. Hiçbir müsabakada insan kaybetmek istemez. Tabii ki Galatasaray, her iki maçı da kazanmak için oynayacak. Önemlisi maçın neticesi değil. Maça bakış şekilleri ve performanslarıdır. Bunlar etkiler düşüncelerimi.

Hatırlar mısınız bilmiyorum; Galatasaray'ın nüvesini, çekirdeğini, bir zamanlar genç takımdan gelen oyuncularla kurmuştuk. Gençleri altyapıdan kurup, bir takım oluşturmuştuk. Cüneyt, Arif, Emre, Okan, hepsini sayabilirim. Barcelona'nın aklına gelmeden Galatasaray'ın aklına geldi. Biz bunu yaparız. Altyapı oldukça başarı olur. Devamlı transfer, devamlı transfer. Öncelikle, Galatasaray'da oynayacak oyuncunun bir sevgisi olacak. Dışarıdan gelenden tabii ki bir Galatasaray sevgisi beklemiyorum ama formasına, işine sevgisi olacak. Ben Galatasaray'da Galatasaraylı oyuncuların oynamasını isterim. Ben nasıl tribünde heyecanlanıyorsam, oyuncuların da sahada o ruhta oynamasını isterim.

DÖRDÜNCÜ YILDIZ
Rakibim Duygun Yarsuvat'ın düşünce tarzına söyleyecek bir şeyim yok ama futbolda galibiyetler, şampiyonluklar vaad edilemez. Ancak, onun için atılacak adımlar vardır. Futbolda en önemli maç, ilk oynayacağanız maçtır. İlk oynayacağanız maçı kazandığınız vakit, sorunlar hallolur. Galatasaray'ın dördüncü yıldız, onuncu yıldız, yüzüncü yıldız, hepsini isterim. Bu tip hedefler heyecanı başka taraflara çekiyor. Asıl önemli olan ilk maçtır. Futbolun realitesi bu değil. Futbolda hep ilk maçı kazanmak istemelisiniz, dördüncü yıldızlar, başarılar sonunda gelir.

BASKETBOL VE VOLEYBOL ŞUBELERİ..
Basketbol ve voleybol şubeleriyle ilgili düşüncem şudur. Rasyonel düşünmek ve iyi idare etmek, küçülmek demek değil. Nasıl savruk olup, olmadık paralar harcanarak şampiyon olunamayacağı gibi. Gerekli parayı, gerekli oyuncuya, gerekli zamanda vermek gerekir. Galatasaray'da kim şampiyonluktan vazgeçer! Ancak, her işi doğru yapmak gerekir. Galatasaray basketbol takımı ile ilgili düşüncelerimi, başkan olup, şampiyonluk kupasını getirince konuşuruz.

17 Haziran ile ilgili olarak; ben öyle bir karar almazdım. Ben o maça giderdim, takımımı da çıkartırdım. Galatasaray, hiçbir müsabakadan kaçan taraf olmaz. Kürekten de öyle. Biz kaçmayız. Ama haksızlığa, taşkınlığa da müsaade etmeyiz.

YÖNETİM ŞEKLİ VE PROJELER..
Galatasaray'da sorun hem maddi, hem manevi, hem de idari. hem de Mali durumumuz düzgün değilse, çalışanınıza doğruyu söylememek zorunda kalıyorsanız manevi, sportif ve idari olarak başarıyı yakalamak mümkün değil. Hepsini birlikte ele alıp, yürütülebilir, işleyebilir, güvenli bir sistem kurmak gerekir.

Benim Galatasaray Adası ile ilgili düşüncem, birinci günden beri düşüncem belli. Ben Galatasaray Adası'na Su Ada denilmeye başlandığı günden beri gitmiyorum. Şöyle söyleyeyim ki, Su Ada Galatasaray Adası olacak. Su Ada diye Galatasaray'ın adası olacaktır. Galatasaray Adası, Galatasaray'ın olacaktır. Bu sadece benim düşüncem değil. Bu genel kurulun da Galatasaray Adası ile ilgili vermiş olduğu bir talimat var. Galatasaray Adası'nın sahibi Galatasaray genel kuruludur. Florya'nın yönetim şeması kafamda var. Bunu size anlatmam doğru değil. Onları yaptıkça göreceksiniz. Merak etmeyin, benim bu kulübün idaresiyle ilgili deneyimim var. Araziler konusunda gayet tabii bir düşüncem var. Benim ve arkadaşlarımın düşüncesi, Galatasaray'ın varlıklarını elden çıkararak değil, değerini artırarak elde tutmaktır. İnşallah o günleri görürüz ki, Galatasaray gayrimenkullerinin sayısını artırır.

Bir şeyi doğru tespit etmek lazım. Bu çatının kapanması Galatasaray'ın taahhüdüdür. Stadın bütün hesapları buna göre yapılmış. Galatasaray, bunu imzayla mukavele etmiş. Galatasaray belli bir parayı ödeyerek bu ihtimalden vazgeçebilir. Ancak, bizim böyle bir düşüncemiz yok. Geçen süre içinde, stadın çatısının kapanması değerlendirilecektir. 

OLAĞANÜSTÜ SEÇİM
Galatasaray'da başkan olabilmek için, Galatasaray'a ne hizmet yaptığını Galatasaray'ın görüyor olması lazım. Tabii ki, Galatasaray'da bu hizmeti nasıl değerlendireceğini Galatasaray genel kurulu karar verecek. Yönetimimizdeki her arkadaş Galatasaray'a hizmet etmek için burada. Eğer böyle bir durumları olursa, taleplerini genel kurul değerlendirecektir.

Galatasaray için hayırlı olacak bir 25 Ekim görüyorum. Hiç şüpheniz olmasın. Galatasaray genel kurulu, Galatasaray'ın menfaatleri doğrultusunda iş yapmayı bilir. Büyük katılım bekliyorum. Şu kadar oy gelsin diye bir beklentim yok. Galatasaray'ın sağduyusu vardır, kendi dinamikleri vardır. Onlar kendilerini doğru belli ederler.

Galatasaray'da mektepli, alaylı kavramı yoktur. Burada tek bir faktör var; Galatasaraylı olmaktır. Burada kalkıp, bu mektepliydi, bu değildi, kimsenin görmek istemediği bir tablodur. Böyle bir şeyin olmamasını umut ediyorum. Ben, bu defa İnan Kıraç'la görüşmedim. Galatasaray'da bir huzursuzluk ortamı olabileceğine dair bir ihtimal vermiyorum. Biz Galatasaray üyesiyiz, kardeşiyiz. Biz birbirimize dilimizi uzatacağımıza, elimizi uzatacağız. Başka türlüsünü Galatasaray'da düşünmek memnun değil. İnşallah Galatasaray'ı bir daha kaos içinde, belirsizlik içinde, müşkül içinde görmeyiz. Hep beraber, elele, omuz omuza, Galatasarayımız'ı layık olduğu kardeşlik içinde, her zaman şampiyonluklara oynayan bir kulüp olarak görürüz.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0