STSL | Galibiyeti istemek..

Spor Toto Süper Lig'in üçüncü haftasında deplasmanda Torku Konyaspor ile karşılaşan Galatasaray, milli ara öncesinde oynadığı zorlu mücadelede sahadan 4-1'lik galibiyetle ayrılarak ligde ilk galibiyetini elde etti. Fırat Aydınus'un egosunu tatmin ettiği karşılaşmada Lionel Carole çift sarı karttan kırmızı kartla oyun dışında kalırken, Galatasaray'a galibiyeti getiren goller Burak Yılmaz, Semih Kaya ve Wesley Sneijder'dan gelirken ev sahibi ekibin tek sayısını Meha kaydetti. Karşılaşmanın ilk yarısında sakatlanan Aurelien Chedjou oyuna devam edemeyerek, kenara geldi.

Geçtiğimiz hafta sonu iç sahada Osmanlıspor'a kaybeden takımımız Konya deplasmanında sahaya taktiksel nedenlerden dolayı bir kaç değişiklik dışında aynı formasyon ile çıktı. Muslera - Sabri, Hakan, Chedjou, Carole - Melo, Selçuk, Sneijder - Umut, Podolski ve Burak onbiriyle sahaya çıkan takımımızda Hamzaoğlu'nun belirlediği formasyon biraz daha farklı bir 4-3-3 dizilişini bizlere gösteriyor. Forvet arkasına biraz daha yakın bir Sneijder, sol forvet pozisyonunda yer alan Umut, sağ kanat rolünde Lukas Podolski. Ancak aylardır aynı şeyi söylüyoruz, Podolski'nin takım içerisinde rolü hala belirlenmemesi Alman oyuncuyu saha içerisinde verimsiz gösteriyor. Pek fazla hazır olmayan Melo'nun orta alanda defansif görevlerini yaparken aksaması, tempolu oynayan rakip takımın oyunu direkt olarak Galatasaray ceza sahası önüne yıkmasına sebep oluyor. Burada dikkat çeken bir nokta var. Melo kampa katıldıktan sonra Galatasaray kampını takip eden bütün basın mensupları ağızbirliği yapmışcasına "Melo çok hazır, çok fit.." yorumları yapıyordu. Ancak dün akşam izlediğimiz Melo'nun gerçek performansından eser yok ve hazır olduğu koca bir yalan. Brezilyalı oyuncunun kısa bir süre içerisinde form tutarak performansının yükseleceğini hepimiz biliyoruz. Ancak şişirme yorumlara da gerek yok doğrusu.. Geçen sene ameliyattan 1 ay sonra sahaya çıkan Melo, bugünkü durumundan daha fit ve hazır durumdaydı. Ortasahada yaklaşık 40 metrelik alanı tek başına parselleyen Melo'dan bahsediyoruz, kimse 20 metrelik alanda rakibine ortasahayı tek pasta geçiş izni veren Melo'nun hazır olduğunu iddia etmesin.

Chedjou'nun arka adalesinde yaşadığı sakatlık sonrasında takım savunmasında aksadığımız aşikar. Kamerunlu oyuncu oyunu biraz daha orta sahaya yakın oynayarak defansif ortasahanın arkasında kademeye giren ikinci bir önlibero görevini kusursuz yapıyor. Semih'in oyun repertuarında böyle birşeyin olmaması, Chedjou'nun kenara gelmesinin ardından orta alanda hücumu düşünen Selçuk ve hazır olmayan Melo'nun varlığını da düşünürsek, merkezde rakibinizi ısıran / kovalayan bir isim olmuyor. Maçın başında öne geçen Galatasaray, istekli ve arzulu bir hücum performansı sergiledi. Ceza sahasında etkinliği tartışılmaz bir isim olan Burak, ön direğe yaptığı koşuya vurduğu kafayla golü getirdi. Erken gol bulmak önemlidir, özellikle bu tür zorlu deplasmanlarda. Konyaspor ligin iyi top oynayan, tempo yapan takımlarından birisi. Dönüşünde bir önceki pozisyonda Sabri'ye yapılan faulü çalmayan Aydınus, çaldığı bir faulle Konyaspor'a golün asistini yapmış oldu. Duran toplardan ciddi bir tehlike yaratan takım Konyaspor, özellikle Meha'nın bu tarz sert vuruşlarıyla ve arka direğe kesme ortalarıyla. "Muslera sezona formsuz başladı, mental olarak hazır değil" yorumları yapılıyor ancak bu topa yapabilecek birşey yok. Maç içerisinde bir frikiğini son anda doksandan çıkarttı Nando, diğer şutu ise üst direkte patladı Meha'nın. Konyaspor adına maçın adamı kesinlikle Meha, tabii karşılaşmanın hakemi Aydınus'tan sonra. Maçın ilk dakikasından beri tekme sallayan, taban kaldıran Ali Turan, ilk dakikadan itibaren Burak'a sürekli vuran Junior karşılaşmayı kartsız tamamladı. 

Galatasaray forması altında ilk resmi maçında başarılı bir performans ortaya koyan Carole çift sarı karttan atılana kadar oyunun kontrolünü elinde bulunduran takımımız ikinci yarıda rakibi karşısında istediği gibi oyunu oynadı ve oynattı. Chedjou'nun kenara gelmesiyle, savunmada başrolü Hakan Balta oynadı. Carole atılana kadar stoperin merkezinde oynayan Hakan, oyunun son 20 dakikalık bölümünde sol bek pozisyonuna geçti. Melo stoper, Hakan solbek, bir aydır sakatlığı nedeniyle takımdan ayrı kalan Semih stoper, sezonun fizik olarak en hazır ismi eleştirilerin odak noktası Sabri sağbek. Konya karşısında, orta sahayı rakibe teslim eden Galatasaray savunmada adeta derme çatma bir dörtlüyle oynadı. Geçtiğimiz hafta takıma müdahale etmediği için eleştirdiğimiz Hamzaoğlu, dün akşam hatalı onbire ilk müdahalesini doğru yaptı. Emre Çolak'ı oyuna alan Hamzaoğlu, eksik kalan takımın orta sahada diri kalmasını sağladı. Çolak mental olarak sorunları olan bir oyuncu ancak teknik yetenekleri olarak etkili bir isim. İstikrarlı bir grafik çizebilse, Semih'in ilk sezonu gibi, rotasyonun önemli bir parçası olabilir ancak mental olarak sorun yaşaması onun güvenilmez bir isim olmasına neden oluyor. Hemen hemen aynı yaş jenerasyonundaki Jose Rodriguez'in oyunu yönlendirmesi, mental olarak sahada güçlü olması, oyunu okuması ne kadar farklı gösteriyor oysa.. Belki size basit gelebilir ancak Jose'nin tek pasla oyunun yönünü çevirmesi, topu ileriye taşıması ve merkezde fiziksel temastan kaçmaması onu Melo'nun en özel alternatifi kılıyor. Brezilyalı form tutana kadar Jose'nin ortasahanın merkezinde olması şart, en azından İspanyol oyuncunu bunu hakediyor.

Wesley Sneijder'e ayrı bir paragraf yazmak gerekiyor. İlk iki haftada kaleye 10 şut denemesinde bulunan ancak kaleyi tutturamayan Hollandalı oyuncu dün golden önce 3 kez kaleyi denedi ancak isabet bulamadı. Ancak büyük oyuncu olmak burada ortaya çıkıyor. Wesley Sneijder kaleyi gördüğü yerde, en doğru köşeye, kaleciyi ters ayakta bırakarak maçın fişini çekti. Fizik olarak ne kadar iyi durumda olduğu 90+4'te attığı golde attığı deparda altmetin olarak yer alıyor. Kilosu var, koşamıyor, hazır değil diyenlere de önemli bir mesaj veriyor. İlk golde Emre Çolak ile yaptığı duvarpasları ve ceza sahasına katetmesi, tek kontrol ve direk dibine bitiriş. Bu tür pasları sağ kanatta Podolski ile yaptılar zaman zaman ancak Alman oyuncu ceza sahasında kaleden ne kadar uzakta oynarsa, o kadar etkisi düşüyor. Sneijder zaman zaman taktik formasyonun dışına çıkarak serbest role bürünüyor. Ne zaman serbest role bürünse, takıma hücum anlamında daha efektif bir katkı sağlıyor. Konya karşısında kaleye attığı ilk isabetli şut, gol. İkinci isabetli şut, yine gol. Birisi sağ köşeden, diğeri sol köşeden. 10 kişi kalmışsınız, rakip üzerinize geliyor, dakika 89. Çekiyor fişi, yeter bu kadar diyor. Ancak yetmiyor. Ceza sahası üzerinde kazanılan topu kovalıyor, ters kanada harketleniyor. Yaklaşık 70 metrelik bir depar. Sabri'nin katkısını gözardı etmemek lazım, çapraz koşuyla iki stoperi alıp götüren Jose Rodriguez aynı şekilde. Maç yazısının en başında da yazdık, istekli ve arzulu bir hücum performansı sergiledi Galatasaray. Bunun en büyük kanıtı, 90'dan sonra atılan iki gol. Maçı kopartmak diyebilirsiniz ancak 90+5'te gerçekleştirilen kontraya 5 kişiyle gittiğimizi de unutmamak lazım. Galibiyeti istiyorsanız, bu tür reaksiyonları vermek zorundasınız. Skorun üzerine yatamaz, skora oynayamazsınız.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0