Analiz | Yenilmez Armada'da yeni sezonun planlaması..
Sezonu Eurocup şampiyonluğuyla kapatan Galatasaray Odeabank, yorucu bir sezonu geride bıraktı. Bu sezon da diğer sezonlarda olduğu gibi binbir türlü talihsizliklerle uğraşan basketbol şubemiz, bu sefer Avrupa'da istediği sonuca ulaşırken Spor Toto Basketbol Ligi'nde ise yarı finalde Fenerbahçe'ye elenerek sezonu noktaladı. Bu sene 7-8 oyuncunun başarılı performanslarıyla kupaya uzanan bir takım izledik. Seneye Euroleague'de olacağız ve her ne kadar Eurocup şampiyonu apoletiyle de gelsek, takımdaki eksiklikleri kapatmamız şart. Ergin Ataman'ın da dediği gibi hem ligde hem de Euroleague'de mücadele edeceksek 12 tane iyi oyuncuya ihtiyacımız olacak. Bu yazımızda hangi pozisyonlara, ne tarzda oyuncular almamız gerektiğine -isim vermeden- yanıtlar aradık.
OYUN KURUCULAR
Eurocup şampiyonluğumuzun en büyük mimarlarından biri de 1 numaralı pozisyonda oynayan Errick McCollum oldu. McCollum çok iyi bir skorer ve bunun yanında müthiş bir şut tehditi ve faul aldırma becerisi var. Çelimsiz gözüken bir fiziğe rağmen potaya drive etmekten çekinmeyen, hücumda rakiple boğuşmayı seven McCollum'un Eurocup'ta özellikle çeyrek ve yarı final maçlarında ne denli iyi bir oyuncu olduğunu gördük. Bu sezon hem ligde hem de Avrupa'da takımın skor yükünü çeken bir numaralı oyuncu oldu. Gelecek senede de takımda olacağını ve Eurocup MVP'si apoletiyle bunu hak ettiğini düşünüyorum. Ancak her ne kadar çok önemli bir skor tehditi olsa da onun da zayıf yanlarını kabul etmemiz gerekiyor. McCollum tam olarak oyun kurucu profiline sahip bir oyuncu değil. Kendi skorunu ön planda tutarak oyuna hükmeden bir oyuncu. Yaptığı asistlere de bakacak olursak hep kendi üzerine yoğunlaşan savunmaları aldatarak takım arkadaşlarını devreye sokuyor. Euroleague platformunda da pass-first dediğimiz bir nevi takım komutanı görevini görecek bir oyun sergilemesini bekleyemeyiz. Bu sebeple kesinlikle bu takımın net bir oyun kurucuya ihtiyacı var. Oyun temposunu ayarlayabilecek, rüzgarı lehimize çevirecek, net pick&roll'lar oynayabilecek ve oyun zekası yüksek bir oyun kurucu olmadan Euroleague arenasında mücadele etmemiz zor olacaktır. Şu anki piyasada pass-first bir oyun kurucu bulmak o kadar kolay gözükmeyebilir. Boşta görünen çok fazla oyuncu yok. Gerekirse buy-out ödeyip, paraya kıyıp iyi bir oyun kurucu almalıyız. Çünkü gerçekten Euroleague'de her takım oyun kurucusu kadar konuşuyor. Eğer bir pozisyonda "moneytalker" yapacaksak bu kesinlikle ve kesinlikle oyun kurucu rotasyonuna olmalı. Ben McCollum dışında Şafak Edge'nin de takımda kalacağına inanıyorum. Ergin Hoca yeni bir yerli oyun kurucu arayışında olmayacaktır. Zaten hem ligde hem de Avrupa'da şu dar rotasyonda bile iki oyun kurucudan vazgeçmedi. Sinan ve Errick ile kapadık sezonu. Gelecek sezon ki oyun kurucu rotasyonumuz; Transfer - McCollum - Şafak şeklinde olacaktır.
KANATLAR
Sezonun en inişli-çıkışlı performans sergileyen oyuncusu, genellikle şutör guard pozisyonunda kullandığımız Blake Schilb oldu. Sezona çok iyi bir başlangıç yapmasına rağmen, senenin özellikle ikinci yarısından sonra hem Eurocup hem de ligdeki yoğunluğa bacakları çok fazla dayanamayan Schilb'in mental olarak yaşadığı olumsuzluklardan da fazlasıyla etkilendiğini düşünüyorum. Eurocup'taki Gran Canaria ve Bayern Münih maçlarında çok fazla gözükmeyen Schilb, eğer kupaya ulaşamasaydık en çok isyan edilen isimlerden birisi olurdu. Bunlar bir yana Blake Schilb hücumda çok önemli bir oyuncu. Bu zamana kadar kısa forvet pozisyonlarında kendine şans bulsa da Ergin Hoca onu şutör guard pozisyonunda kullandı çoğunlukla. Topu yere vurabilmesi, oyun kurma yetilerinin pozisyonuna göre üst düzey olması, onun bu pozisyonu kaldırabileceğine inandırmıştı bizi. Ancak fiziken şutör guard pozisyonundaki rakiplerine göre daha hantal olması onu özellikle savunmada çok fazla yıprattı. Ondan toplu-topsuz koşular yapan atletik oyuncuları savunmasını bekledik. Onun kötü savunma performansları belli periyotlarda maalesef hücumlarını da etkiledi. Euroleague için önemli bir kalite avantajı olabilir ancak Vladimir Micov gibi kariyerinin en iyi dönemlerini yaşayan bir oyuncu varken ona ne denli ihtiyaç duyacağımız da meçhul. Gelecek sene için takımda kalıp kalmayacağı belirsiz oyuncuların başında geliyor. Micov'un uzun forvet pozisyonunda oynarak kazandığı yeni kimlik sayesinde Schilb ile çok fazla üst üste bineceğini sanmıyorum ancak Schilb'in inişli çıkışlı performansları, potaya giden atletik bir 2.5 numaranın takımda olmayışı onun gelecek seneki planlarımızda daha az rağbet görmesine neden olan bir diğer olumsuz sebep. Schilb ile iyi-kötü bir sezon geçirdik. Benim düşüncem bu zamana kadar yaptıklarından dolayı teşekkür edip, Schilb ile yollar ayrılmalı. Ancak Ergin Hoca Micov'u gelecek sene de uzun forvet pozisyonunda daha çok oynatıp, kısa forvet pozisyonunda Schilb'e yer açmak isteyebilir. Bu da bir çözüm yöntemi gibi gözüküyor ancak işimizi riske atmadan uzun forvet orijinli bir oyuncu alarak Schilb'le yolları ayırmalıyız.
Bir diğer şutör guard pozisyonunda oynayan oyuncumuz ise Sinan Güler. Sinan da Schilb gibi sezonun ikinci yarısında hayal kırıklığı yaratan oyuncularımızdan biri. Kaptan, Eurocup finalindeki performansı dışında akıllarda yer edecek çok fazla bir performansa imza atmadı ancak onun gibi bir tecrübeye ve yerliye ihtiyacımız var. Yerli havuzundaki en kaliteli isimlerden biri. Milli takımın ilk 5 oyuncusu ve kaptanı. Bu sezon tam anlamda istenileni vermemesinin en önemli sebebi çok fazla süreler alması. Hem oyun kurucu hem de şutör guard pozisyonlarında oynadı ve her maç ortalama +30 dakika süre aldı. Bu yaştaki bir oyuncudan her ne kadar kariyerinin formda günlerini yaşasa bile bu şartlarda %100 randıman beklemek doğru değil. Gelecek seneki planlarımızda 20-25 dakikalarda oynayan, savunma ve hücumda takıma enerji sağlayan bir Sinan Güler seyredeceğimizi düşünüyorum. Bu takımda çok büyük emekleri var, onunla yolları ayırmak çok doğru bir hamle olmayacaktır.
Bu pozisyona da elbette transfer yapmalıyız. Günümüz basketbolunda tutkal diye bahsedilen; atletik, savunmacı, potaya giden ve sert bir skorer guard takviyesi şart. Schilb'in takımdan ayrılacağını ve kısa forvet pozisyonuna bench oyuncusu almayacağımızı da düşünürsek bu oyuncu kısa forvet pozisyonunu da kaldırabilecek fizikte olmalı. Piyasada bu tarz oyuncuların örnekleri var. Doğru ve yerinde bir hamleyle takımdaki dinamikleri bozmadan kaliteli bir ismi takıma katabiliriz.
Göksenin Köksal'ı gelecek sene kısa forvet pozisyonunda kullanıp kullanmayacağımızı ise bu pozisyona yapacağımız bir diğer yerli takviyesini belirleyecek. Özellikle ligde sıkıntı yaşamamak için genç jenerasyonlardan bir transfer katkısı gelebilir. Sinan, Micov, Göksenin dışında kanat pozisyonlarına en az 1 tane kaliteli transfer gelecektir. Back-up amaçlı bir yerli transferi ise bizi çok rahatlatacaktır. Tabii bu senaryoların gerçekleşmesi için öncelikle Schilb ile yolların ayrılması, Micov ile devam edilmesi gerekiyor.
Göksenin Köksal'ı gelecek sene kısa forvet pozisyonunda kullanıp kullanmayacağımızı ise bu pozisyona yapacağımız bir diğer yerli takviyesini belirleyecek. Özellikle ligde sıkıntı yaşamamak için genç jenerasyonlardan bir transfer katkısı gelebilir. Sinan, Micov, Göksenin dışında kanat pozisyonlarına en az 1 tane kaliteli transfer gelecektir. Back-up amaçlı bir yerli transferi ise bizi çok rahatlatacaktır. Tabii bu senaryoların gerçekleşmesi için öncelikle Schilb ile yolların ayrılması, Micov ile devam edilmesi gerekiyor.
UZUNLAR
Bu sezon rotasyonda en çok sıkıntı çektiğimiz pozisyon kuşkusuz uzun rotasyonumuz oldu. Caleb Green'in sakatlanması, Joey Dorsey'nin ayrılması, Lasme'nin tek başına kalmasına sebep oldu diyebiliriz. Çok şanslıyız ki sezon ortasında Chuck Davis gibi riskli bir transferden %100 kârlı çıktık. Gelecek sezon takımdan ayrılacağı hemen hemen kesinleşen tecrübeli uzun, bu sezon takıma kattığı X faktör enerjiyle sezonun flaş isimlerinden biri oldu. Onu takımda tutmamız gerektiğini düşünüyordum zaten bununla ilgili çalışmalar da yapmışız ancak Davis artık basketbolu bırakmak istediği için bu çalışmalar sonuçsuz kalmış. Hem ligde hem de Avrupa'da Euroleague oyuncusu olarak geçinen uzunları pas pas eden, Euroleague'i kaldırabilecek tempoya hâlen sahipken, dizlerini daha fazla zorlamak istememesini anlayışla karşılıyoruz. Chuck Davis'ten sonra Caleb Green ile de yolların ayrılacağını düşünürsek, uzun rotasyonuna 3 adet takviye yapmamız icap ediyor. Bunlardan iki tanesi uzun forvet -biri kaliteli yabancı, diğeri yerli bench oyuncusu- olmalı. Uzun forvet pozisyonuna da tıpkı oyun kurucu rotasyonuna yapacağımız hamle gibi kaliteli bir hamle yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Ergin Ataman'ın takımlarında özellikle uzun forvet pozisyonlarında 3'lük atan, şutör uzunlar çok ayrı bir yere sahip. Bu sebeple alacağımız uzun forvetin öncelikle iyi bir üç sayılık tehditinin olması şart. Aynı zamanda bu oyuncunun Micov'la beraber oynayacağını da düşünürsek, atletik özelliklerinin ve ribaund gücünün de belli bir seviyenin üstünde olması gerektiğine inanıyorum. Topu yere vurup potaya drive etmesi çok fazla lükse kaçabilir ancak şut tehditinin dışında mutlaka ribaund gücü olması gerekiyor. Stephane Lasme gelecek sene pota altında tek başına kalmamalı. Diğer bir uzun forvet takviyesi ise hem Ege'nin performansını olumlu etkileyecek bir rekabet için, hem de ligde rotasyon genişliğimizi sağlamamız için önemli bir transfer olacaktır. Açık konuşmak gerekirse yerli uzun piyasası o kadar iç açıcı değil. Genellikle genç ve gelecek vaad eden isimler mevcut, bu oyuncuları takıma katmak Efes, Daçka ve Fenerbahçe varken çok kolay olmayacaktır. Ancak Chuck Davis'in ayrılması hemen hemen kesinleşmişken Ege'yle birlikte back-up olacak bir yerli uzun forvet şart olacaktır.
Pivot pozisyonuna gelecek olursak, bu pozisyonda yapılacak en büyük transfer öncelikle Stephane Lasme'nin kontratının uzatılmasıdır. Avrupa'nın zamanlama ve savunma sertliği bakımından en iyi uzunlarından biri, müthiş bir agresifliğe ve atletizme sahip. Gabon Aslanı Eurocup'ta oynadığı maçlarda, bu platformdan çok daha üstün bir seviyede olduğunu belli ediyordu. Gelecek sene onu mutlaka takımda tutmalıyız. Açıkçası Eurocup finallerinin MVP'sini Panathinakos formasıyla görmek istemiyorum. Lasme'nin takımda tutulacağını varsayarsak, onun back-up'ı olacak oyuncunun size'lı olması gerekiyor. 2.10 bandında, hücum çeşitliliği olan, arkası dönük oyun oynayabilen ve mümkünse sert bir uzuna ihtiyacımız var. Boniface N'Dong'tan bu yana 2.10 bandında iz bırakacak bir pivot transferine şahit olmadık. Bu sebeple, artık dev bir pivotu takımda barındırmamız gerekiyor. 2.10 olmasa bile, fiziken Euroleague'de sıkıntı yaşamayacak bir pivot transferi şart olacaktır.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.