ÖZEL | Nihan Güneyligil: Aile ortamının oluşması çok önemli..

2013 yılından beri Galatasaray Daikin'in formasını giyen, geçtiğimiz yıl İtalyan yıldız Nadia Centoni ile takımın kaptanlığını paylaşan, önümüzdeki sezon ise kaptanlığın yanı sıra saha dışında da önemli bir göreve getirilerek sportif menajer olan Nihan Güneyligil ile sıcak bir röportaj gerçekleştirdik. Yeni görevinden Cev Cup'a; altyapımızdan aldığı Fair-Play ödüllerine kadar bir çok konuda sorulara cevap veren Nihan Güneyligil ile editörümüz Berkay Işık'ın gerçekleştirdiği sohbet işe şu şekilde..

- Öncelikle tazeliğini koruyan haberle başlayalım. 3 sezondur takımımız için savaşıyorsun ve önümüzdeki sezon hem oyuncu hem sportif menajer olarak devam edeceksin. İlk olarak yeni görevin için seni tebrik edelim ve bu konudaki duygularını alalım.

Öncelikle teşekkür ederek başlamak isterim. Bana uygun görülen bu yeni görev, elbette önümüzdeki sezon için sahip olduğum heyecanı ve coşkuyu kat be kat arttırdı. Bundan böyle tüm zamanımı her iki kulvarda da elimden gelenin hep bir fazlasını yapmak için harcayacağım. Bu sebepten dolayı, en başta da belirttiğim gibi, oldukça heyecanlı ve mutluyum. Ve buradan da, sizin aracılığınızla tekrar, beni bu göreve layık gören tüm yöneticilerimize teşekkürü borç bilirim.

- Kupalarla dolu kariyerinde eksik bir parça var, o da Cev Cup. 2013'te yaklaştığın bu kupaya geçen sene de Galatasaray forması altında oldukça yaklaştın. Dramatik bir şekilde üçüncü olsak da mücadeleniz bolca alkış topladı. Bu sene de en büyük hedef Cev Cup diyebilir miyiz?

Aynen! Sizin de söylediğiniz gibi CEV Cup benim için ayrı bir manevi önem taşıyor. Geçen sezon da gerçekten  bu kupayı almak için çok mücadele ettik ekip olarak ama final maçında gücümüzü yettiremedik ve kaybettik. Bu yılda mücadele edeceğimiz Cev Cup'ta yine sahaya sadece “şampiyonluk” parolasıyla çıkacağız ve her şeyimizi sonuna kadar ortaya koyacağız. O kupayı kulübümüze kazandırabilecek güçte ve donanımda olduğumuza inancım tam ve inan ki, bunu çok, hatta en çok isteyenlerden biri olabilirim.

- Galatasaray Kadın Voleybolu'nu takip eden herkesin bildiği bir konu vardır, o da içeride bir aile ortamının olduğu. Bu konuda en büyük rolün Ataman Hoca ve sende olduğunu düşünüyorum. Bize bu aileden bahsedebilir misin?

Ekibimizin oluşumu sırasında en çok dikkat edilen etkenlerin başında karakter gelmektedir. Yani, kendi fikrimi katmam gerekirse, voleybol teknik bir oyundur, evet. Ama daha da önemlisi bu oyunu aynı anda, aynı uyumla oynayabilecek 14 karakteri bir araya getirmektir. Bizim başardığımız ince detay bu. Yani birbirinden pırlanta, genç, dinamik, iyi kalpli insanlarla bu oyunu kurmak ve oynamak, inanın bana çok daha kolay ve bin kat daha keyifli. Bu oluşumun kolaylaşmasında herkesin ayrı ayrı payı var; ama siz Ataman Hoca ve benim de payım olduğunu düşünüyorsan, bu bizi elbette mutlu eder. Her şeyin en büyük sebebi tüm takım arkadaşlarımın ve ekibin birbirinden iyi kalpli insanlardan oluşması. Ne diyeyim, bu da bizim en büyük şansımız.

- Aile demişken altyapıya da değinmek isterim. Senelerdir yaş ortalaması en düşük takımlardan biri olarak mücadele veriyoruz. Tecrübe sporda çok önemlidir ve takımımızın yarıdan fazlası altyapı oyuncusundan oluşuyor. Takım içindeki tecrübeli oyuncular olarak, genç oyuncularımızı nasıl motive ediyorsunuz?

Elbette tecrübe, belki de en kritik anlarda gereken en önemli detay olabilir bizim işimizde. Takımımızda yıllardır şans bulan genç arkadaşlarımda artık hızla tecrübe kazanmaya başladılar, bunu söylemek isterim. Yine de, elbette bana, bize, diledikleri anda dilediklerini rahatça sorabildikleri için, yaşanmışlıkları onlara aktarmak da kolay oluyor açıkçası. Hani bir önceki soruda konuştuğumuz ‘aile olma’ konusu vardı ya; işte bu da onunla bağlantılı. Yani bizim takımda fikir ya da tecrübe aktarımı o kadar doğal gerçekleşiyor ki, tıpkı bir kız kardeşin ablasına bir soru sorması, onu dinlemesi ve en azından ondan aldığı öğütleri uygulamaya çalışması gibi…

- Son olarak sezon sonu arka arkaya gelen Fair Play ödülleri. Ödüller için tebrik ederiz. Türk Sporu olarak fair play durumları ile çok karşı karşıya kalamıyoruz maalesef, bu konuda da ödülün bir Galatasaray oyuncusuna gitmesi benim için değerli bir veri. Bu konuda görüşlerini alabilir miyim?

Benim için gerçekten, belki de en kıymetli diyebileceğim bu iki ödülle sezonu bitirmek çok mutluluk vericiydi gerçekten. Bu soru için sana çok teşekkür ederim. Aslında üstüne uzun uzun konuşulması gereken bir durum. Gönlüm isterdi ki, beni bu ödüle götüren o çirkin olaylar hiç yaşanmamış olsaydı. Keşke herkes benim gibi, bizim gibi, sporun ne kadar keyifli bir aktivite olduğunu anlayabilseydi ama o noktaya bir türlü gelemiyoruz ve üzülerek söylüyorum ki, bu gidişle gelemeyeceğiz gibi görünüyor. Dediğim gibi, bu konuda cevap uzar gider, ama özetle söylemem gerekirse spor, hangi renkle, hangi arma için, hangi sahada yapılırsa yapılsın, kazanmak için can yakmaya gerek olmayan, çok çalışıldığında zaten sonucun geleceği, keyifli bir aktivitedir bana göre!!! Şu detayı da atlamayayım; bunun gibi bir olayla tekrar karşı karşıya kalmak istemem ama, şundan emin olabilirsiniz ki, yine olsa yine yaparım. Çünkü kalbinde sevgi olmayan insan hayattan asla zevk alamaz. Kimsenin kalbinden sevginin eksik olmaması dileği ile…

- Bu güzel röportaj için sana teşekkür ediyor; yeni sezon, yeni görev ve CEV Cup yolunda başarılar diliyorum.

Tüm bu güzel sorular için bende sonsuz teşekkür ederim.

****

FCN BLOG ÖZEL HABERİDİR

KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILAMAZ