STSL | Ankara soğuğu..

Spor Toto Süper Lig'de zirve yarışını sürdüren Galatasaray, ligin 15.haftasında Osmanlıspor ile deplasmanda karşılaştı. Ankara'da oldukça soğuk ve sert bir havada oynanılan karşılaşmada sahadan 2-2'lik beraberlikle ayrılan Galatasaray puanını 30'a yükseltirken, takımımıza beraberliği getiren isimler Yasin Öztekin ve Semih Kaya oldu. Ev sahibi takımın iki golünü de Pierre Webo kaydederken, karşılaşmanın ilk yarısında dizinden sakatlanan Serdar Aziz'in durumu önümüzdeki günlerde belli olacak.

Karşılaşmaya geçtiğimiz hafta forma verdiği Martin Linnes'in yerine Sabri'yle başlayan Jan Olde Riekerink, sakatlığı süren Lukas Podolski'nin yerine Eren Derdiyok'u 11'de başlattı. İlk dakikasından son dakikasına kadar kıran kırana bir tempoda geçen maçta top bir o kalede bir bu kaledeydi. Özellikle ev sahibi Osmanlıspor fiziki şartlara takımımıza göre daha alışık olduğundan büyük üstünlük sağladı. Webo, Aminu, NDiaye, Diabate gibi fizikli oyunculara karşı zorlanan orta saha ve savunma oyuncularımız ayakta durmakta bile zorlandılar. Takımımızın fizik-kondisyon olarak belki de en iyisi olan Lionel Carole bile bu sezonki en berbat maçlarından birini oynadı. Maça hızlı başlayan Osmanlıspor'a Yasin Öztekin'in golüyle cevap verdik. Sneijder'in kilit pasında topla buluşan Bruma bu sezonki 3. asistini Yasin Öztekin'e yaptı. Golün ardından ilk yarının sonuna kadar top hakimiyetini elinde bulunduran Osmanlıspor özellikle sol kanadımızdan çok fazla etkili gelmeye başladı. Vrsajevic, Regattin ve Aminu bu kanadı çok fazla etkin kullandılar ve bu 3 oyuncu da maçın en flaş isimleri oldular. Maçın ilk yarısında sakatlanan Serdar Aziz, oyundan çıkmak zorunda kaldı ve bu olay maçta yaşadığımız en büyük talihsizlikti. Fizik olarak güçlü ve formda olan tecrübeli stoper, tam da bu hava şartlarında rakip takım hücumcularına kafa tutabilecek yegane adamlarımızdan biriydi. Onun sakatlanmasından sonra çok daha fazla atağı kalemizde gördük. Sol kanadımızdan gelen Vrsajevic, açtığı ortada topu Webo'yla buluşturdu ve skor 1-1 oldu. İlk yarı Yasin ve Webo'nun golleriyle başa baş bitti.

İkinci yarıda daha farklı bir reaksiyon vermeyi amaçlayan takımımız, gerek saha gerekse hava şartlarından dolayı bir türlü istediği oyunu oynayamadı. Aslında bu tarz havalarda oynayabilecek oyuncularımızın çoğunu kullanamadık. Kondisyonu tam bir Podolski, formda bir Cavanda bu maç özelinde çok daha fazla işimize yarayabilirdi. İkili mücadelelerde ve hava toplarında çok fazla üstünlük verdik. Bruma ve Sneijder haricinde maça çok fazla etki eden oyuncumuz olmadı. Eren, ilk yarıda yarattığı boş alanları ikinci yarıda yaratmadı. Fazlasıyla geriye yaslandık ve kalemizde net pozisyonlar verdik. Ev sahibi takım Serdar Aziz sakatlanmasaydı belki yine bu denli etkili gelecekti ancak Serdar oyundan çıkana kadar maç şartlarına göre en iyi oynayan oyuncumuzdu. Semih Kaya ve Hakan Balta stoper tandemi, Pierre Webo ve Aminu gibi oyunculara göre çok yumuşak kaldılar. Carole dışında savunma hattımızda kıran kırana mücadele edecek bir tek De Jong vardı ancak o da sürat konusunda rakip oyunculara göre sınıfta kaldı. Osmanlı, Avrupa'da aldığı puanların tesadüf olmadığını bir kez de takımımıza gösterdi. İleriye şişirilen isabetli toplarla çok çabuk şekilde kaleye yönelen Ankara temsilcisi, 2. golü 86. dakikada buldu. Bu kez sol kanadımızdan Umar Aminu ile gelen ev sahibi takım, Webo'nun kafa vuruşunun Semih'e çarpmasından sonra skorda 2-1 öne geçti. Golün hemen ardından santra vuruşuyla topu Bruma'ya kazandırdık. Bruma çok çabuk bir şekilde rakip yarı alanda tehlike bölgesine girdi ve topu ileriye çıkan Semih'le buluşturdu. Sol ayağının üstüyle temiz bir vuruş yapan genç stoper, 1 dakika aradan sonra hatasını golle telafi etti. Golden sonra Sneijder - Chedjou değişikliği ile skoru korumak isteyen Riekerink, tartışılabilecek bir karara imza attı. Rakiplerin puan kaybettiği bir haftada 1 puan iyi miydi, yoksa 3 mü zorlanmalıydı bu sorunun cevabını bize liderlik yarışının ilerleyen haftaları verecektir diye düşünüyorum. Uzun lafın kısası maç özelinde çok dirençli bir rakibe karşı, çok zor hava şartlarında mücadele ettik. Kalemizde Fernando Muslera gibi dünya çapında bir kaleci olmasa çok daha farklı bir skor da görebilirdik. Beşiktaş'ın Paşa deplasmanından eli boş dönmesinden sonra, şu oyunla 1 puan hiç de fena değil diye düşünüyorum.