THY Euroleague | Yorgunluk, dar rotasyon, artniyetli düdükler..

Turkish Airlines Euroleague'in 14. haftasında Abdi İpekçi Arena'da Anadolu Efes'i konuk eden takımımız Galatasaray Odeabank, sahadan 76-86 mağlup ayrıldı. Brandon Paul'un 19 sayıyla yıldızlaştığı maçta, Blake Schilb'in 21 sayısı mağlubiyeti önlemeye yetmedi. Sırp forvet Vladimir Micov sakatlığı sebebiyle maç kadrosuna alınmazken, karşılaşmanın son çeyreğinde başantrenör Ergin Ataman iki teknik faul alarak oyundan diskalifiye edildi.

Maça Sinan Güler, Göksenin Köksal, Blake Schilb, Emir Preldzic ve Tibor Pleiss beşiyle başlayan Galatasaray Odeabank, maça kötü bir giriş yaptı. 6-0'lık seri yedikten sonra toparlanan takımımız Sinan Güler önderliğinde potaya yakın sayılar üretmeye başladı. Schilb, Sinan ve Tyus'un ilk yarı genelinde takımı taşıyan isimler olduğunu söylemekte yarar var. Bu çeyrekteki bir diğer önemli detay ise Can Korkmaz'ın süre almaya başlaması oldu. Lig dışında Euroleague'de şans tanınmayan genç oyuncu, Dentmon ve Smith'in gönderilmesinden sonra kaptan Sinan ile birlikte bu maç özelinde oyun kurucu dakikalarını paylaştılar. İlk çeyreği 18-16 önde kapatan takımımız ikinci periyotta çok daha iyi bir performans sergiledi. Özellikle Alex Tyus'ın Tyler Honeycutt üzerinden vurduğu smaç, kötü biten gecenin güzel hareketlerinden biri oldu. Maçı 15 sayı 13 asistle tamamlayan atletik pivot, bu sezonki en iyi görüntülerinden birini sergiledi. Maç genelinde Brandon Paul'un skorer oyunu Anadolu Efes'in maçı kazanmasındaki en önemli detaylardan biriydi. Yeni transfer Paul, özellikle serbest atış çizgisinden çok fazla skor buldu. İkinci çeyrekte farkı iyice açan Galatasaray Odeabank, özellikle Sinan Güler'in ekstra gayretiyle ilk yarıyı 44-38 önde kapattı.

İkinci yarıya hızlı giren taraf Anadolu Efes oldu. Derrick Brown ve Thomas Heurtel önderliğinde hücumda skora yönelen konuk takım, maça ortak olma noktasına kadar geldi. Takımımız ise Efes'e Deon Thompson ve Blake Schilb ile karşılık verdi. Schilb her zaman olduğu gibi İpekçi'de aslan kesilmişcesine performans sergiledi ancak Deon Thompson'ı ilk defa bu denli efektif gördük. Oyunun her istatistiğine etki edecek katkılar yapan Thompson, takımdan ayrılacağı dedikoduları dönmesine rağmen mücadelesinden ödün vermeyerek bir kez daha gönülleri fethetti. İkinci yarıda oyun temposunun Anadolu Efes yönünde seyretmesinin en büyük nedeni as oyuncularımızın yorgunluk belirtileri göstermiş olmalarıydı. Bunun en büyük örneğini Sinan Güler'de gördük. Sarı-kırmızılı forma altında her türlü göreve soyunan kaptan, bu sezon oyun kurucu pozisyonunda bir numaralı alternatifimiz oldu. Ancak maçın sonuna kadar Heurtel ve Granger gibi önemli guardların önünde kalmakta zorlandı. 3. çeyreğin ortalarına doğru yorgunluk sinyallerini ondan görmeye başladık. Sinan hücum düzenlerimizin en büyük parçası. Dolayısıyla o error verdiği zaman Galatasaray Odeabank adına işler çok daha farklı bir hâl alıyor. Sinan'la bir zamanların Kerem Tunçeri - Anadolu Efes kombinasyonu gibi bir sinerji yakaladığımızı düşünüyorum. Bu dar rotasyonda ve özellikle Micov'un olmadığı bir günde hiç de işimize yaramadı. Maçın sonlarına doğru kazanmaya yönelik hamleler yapmaya çalıştık ancak hakemlerin yine Ergin Ataman aleyhine çaldığı düdükler ve Schilb'in 5 faulle oyun dışı kalması tüm planlarımızı alt üst etti. Maçı 10 sayı farkla kaybeden takımımız uzun süre sonra İpekçi'de yenilgi yüzü görmüş oldu.