Soru&Cevap | Ege Arar ve NBA Draftı

Galatasaray altyapısının son dönemde yetiştirdiği en önemli yeteneklerden biri olan ve ülke basketbolunun geleceği için de önemli şeyler vaat eden Ege Arar, hatırlayacağınız üzere geçtiğimiz gün 2017 NBA Draftına katılacağını açıklamıştı. Biz de FCN Blog ekibi olarak Ege'nin bu kararını altyapıyı yakından takip eden ve bu konuda ülke sınırları içerisinde bulunan en donanımlı 3-4 isimden ikisi olan Trendbasket yazarı Ömür Özcan ve Turkishprospect & Eurohopes yazarı Gökberk Yenitepe ile konuştuk. 

**Ege Arar 2017 NBA Draftlarına katılacağını açıkladı. Geçtiğimiz sezon da adını listelerden son anda çekmişti. Kariyeri açısından doğru bir adım mı oldu?

Gökberk Yenitepe: Açıkcası kararın doğruluğunu draft edilip edilemeyeceği üzerinden değerlendirmemiz daha doğru olur. Bu sene Galatasaray formasıyla çok süre almamış olmasına rağmen, oynadığı dakikalarda verimli oyunun göze çarptığını söyleyebiliriz. Aynı zamanda Pertevniyal'de çok fazla süre ve sorumluluk alıyor olmasının öz güvenini artırdığı aşikar. Bu durumdan dolayı kendisini hazır hissetmesi doğal ancak NBA gözlemcileri onu üst seviyede çok fazla izleme şansı bulamadıkları için mesafeli yaklaşacaklardır. Yani draft edilmeme olasılığı oldukça yüksek. Listeden adını 12 Haziran'a kadar çekebilme şansı var. Kendi değerini tartmak için yapılmış stratejik bir hamle de olabilir bu. Eğer katılıp draft edilemezse 2 sene daha sahip olabileceği şansı kaybetmiş olur ve çok mantıklı olmaz. Bu yüzden değerini ölçmek için katılıyor olması daha olası.

Ömür Özcan: Ben bu kararın kariyerini çok etkileyeceğini düşünmüyorum açıkçası. En azından şimdilik. Çünkü oyuncuların hala drafttan çekilme ihtimalleri var ki geçtiğimiz sezon da Ege Arar bunu yapmıştı. Bu sene de ilk olarak draftların kalitesini kontrol edecektir ve çekilip çekilmeme kararını ona göre verecektir. Draft yaşı henüz dolmadı ve bir senesi daha var. Draftlardaki en büyük dezavantajı aldığı istikrarsız süreler. Genç oyuncu ligde sadece beş maçta 20+ dakika sahada kaldı. NBA gözlemcilerinin de çok yakından takip ettiği bir konu bu. Ege Arar’ın hanesine bu nedenden ötürü bir eksi yazılacaktır. Draftlarda seçilmesi muhtemel olan Andzejs Pasecniks, ACB Ligi’nde hemen hemen her maçta 15+ dakika sahada kaldı.

Genç oyuncumuzun oyun stili, sahada yapabildikleri ve karakteri Avrupa basketboluna çok daha uyumlu gibi. Bu benim kişisel görüşüm tabii, ileride neler olabileceğini bilemeyiz. NBA Draftları’nda geçtiğimiz yıllarda birçok sıra dışı seçim oldu. Ege’nin iyi süreler aldıktan sonra ve kendini kanıtladıktan sonra o seviyelere gelebilmesi kimseyi şaşırtmaz.

**Sezon içinde birkaç kez NBA gözlemcilerinin Ege'yi izlemeye geldiğini biliyoruz. Draft olma şansı var mı Ege'nin?

Gökberk Yenitepe: Hem altyapı Avrupa şampiyonalarında hem de Dünya şampiyonasında iyi performans ortaya koymuştu Ege. Gözlemcilerin takibinde olması gayet doğal. Ancak üst seviyede biraz daha rol alabilme şansı olsaydı draft edilebilme şansının daha yüksek olduğunu söyleyebilirdik. Şu durumda onun draft olması bence çok mümkün gözükmüyor.

Ömür Özcan: Şöyle bir konu var. Son yıllarda NBA takımları, Avrupalı genç oyunculara çok önemli yatırımlar yapıyor. Biraz geçmişe gidelim isterseniz. 90’lı yıllarda ve 2000’li yılların başında Avrupalı oyuncuların NBA gidebilmeleri oldukça zordu. Nitekim bir Avrupa efsanesi olan Drazen Petrovic bile 27 yaşında New Jersey Nets’in yolunu tuttu. Ancak artık durumlar çok farklı. NBA Draft 2016’da  tam dokuz Avrupalı oyuncu ilk turdan seçildi. Yanlış hatırlamıyorsam da bu bir rekor. 1995-1996 jenerasyonu da çok yetenekli bir yaş grubu. Ege Arar’ın tabii ki draft edilme şansı var. Örnek olarak Georgios Papagiannis’i ele alalım. Otoriteler geçen yılki draftlarda onun ikinci turun son sıralarından seçilmesini bekliyorlardı. Ancak Sacramento Kings kendisini 13. sıradan draft etti. Bu tarz sürprizler olabiliyor. Ege Arar için de bu sene olmasa bile gelecek sezon neden olmasın? Sadece Ege Arar’ın oyununu bir level daha yukarı çıkartması, hücum opsiyonlarını arttırması ve süre alabileceği bir takıma gitmesi gerekiyor. Hepsi bu…

**Çok basitçe soracağım; bir NBA GM'i olsan Ege'yi neden seçerdin veya neden seçmezdin?

Gökberk Yenitepe: Ege'yi seçmem için en önemli sebep Ege'nin iki yönlü bir oyuncu olması olurdu. Gayet iyi seviyede ribaund sezgisi, çember çevresindeki fundamentali, savunmadaki sertlik dozajı onu kaliteli bir parça haline getiriyor. Ancak NBA'deki atletizm ve çabukluk seviyesine ulaşmak ciddi bir sıkıntı teşkil eder onun için. Aynı zamanda daha fizikli ve güçü çember altı oyuncularına karşı saydığım iyi özelliklerini sergilemekte güçlük çekmesi muhtemel. NBA'e uyum sağlayamayacağını düşündüğüm için draft seçmezdim.

Ömür Özcan: Öncelikle Ege, karakter olarak çok düzgün bir insan. Kendisini Yıldız B senesinden beri takip etmeye çalışıyorum. Ayrıca kendisiyle birkaç kez de sohbet etme fırsatı buldum. İnsanlara, takım arkadaşlarına ve koçuna karşı çok saygılı bir oyuncu. Ayrıca savaşçı bir kişilik. Kaybetmekten hoşlanmayan, kazanmak için elinden geleni yapmaya çalışan, çok çabuk havaya girebilen bir karakter. Çalışmayı da çok seviyor. Bu tarz özelliklere sahip olan oyuncularla tüm takımlar çalışmak ister. Çünkü bu tipte oyuncular hiçbir zaman sorun çıkarmaz ve fedakarlıktan kaçmaz. Sanırım bu nedenlerden ötürü bir genel menajer olsam Ege’yi seçerdim.

Neden seçmezdin sorusuna gelecek olursak da sanırım oyunundaki birkaç defodan dolayı. Öncelikle bir dört numaraya oranla dış şut tehdidi çok az ve şut stilinde hala gözle görülür bir gelişim yok. Günümüz basketbolunda artık dört numaraların dış şut tehdidinin olması gerekiyor, bu bir zorunluluk haline geldi. Ayrıca NBA’deki yüksek tempoya ayak uydurabileceği konusunda da şüphelerim var. Bir genel menajer olsam bu nedenlerden ötürü genç oyuncuyu listeden silerdim.

**Ege'nin kariyerinin devamını nasıl görüyorsun? Galatasaray ve Avrupa basketbolu için nerede olacak Ege Arar?

Gökberk Yenitepe: Ege'nin kariyerini Avrupa'da gördüğümü söyleyebilirim. Fiziği, kabiliyetleri buradaki oyun yapısına çok daha uygun. Avrupa'da ve BSL'de düzenli süre almaya başladığı takdirde oluşacak tecrübe birikimi ile uzun yıllar üst seviyede kalacağını düşünüyorum. Fiziğindeki ve sertlik seviyesindeki gelişimi görüyoruz, bunların yanına şut istikrarını da ekleyip oynamaya başladığında Galatasaray adına daha verimli bir şekilde oynayacaktır. Bir seneliğine BSL'de kiralık oynaması onun için süreci hızlandırabilir. Galatasaray'da uzun yıllar 20 dakika üzeri oynayacak bir potansiyeli kesinlikle sahip.

Ömür Özcan: Ege Arar yukarıda da belirttiğim gibi savaşçı bir yapıya sahip. 2014 senesi ile birlikte çok iyi bir patlama yapmıştı ve şuan itibariyle Galatasaray Odeabank’ın göz bebeği konumunda. Süre alabilmek adına Pertevniyal ile de parkeye çıkıyor. Pertevniyal takımının ana parçalarından biri ve hücumların çoğu onda bitiyor. Galatasaray Odeabank’ta ise doğal olarak rolü biraz daha farklı. Daha çok sahaya enerji koyan, savunmada agresif olmaya çalışan bir oyuncu kimliğinde. Ben Ege Arar’ın basketbol yapısının Avrupa’ya daha uygun olduğunu düşünenlerdenim. NBA’den çok Avrupa’da başarılı olabileceği kanaatindeyim. O potansiyele sahip. Ancak defolarından kurtulması gerekiyor. Hücum opsiyonları çok dar. Ayrıca şutunu da geliştirmesi gerektiğinden bahsetmiştim. Bu tarz eksiklerinin üstüne gitmeli. Fakat en önemlisi ise süre alabileceği bir takımda yer almalı. Sözü fazla uzatmak istemiyorum ama ufak bir konuya daha değinmek istiyorum.

Ante Zizic altyapılarda çok yetenekli bir oyuncuydu. Ancak bizim uzunlarımızın da ondan aşağı kalır hiçbir yanı yoktu. Fakat yıllar geçtikçe genç Hırvat, kendini kanıtladı ve gelecek sezon Amerika Birleşik Devletleri’ne gidecek. Bizim uzunlarımız ise hala kendilerini kanıtlayabilme çabasındalar. Zizic bu seviyelere çok çalışarak, sorumluluklar alarak geldi. Cibona’da çok fazla maç oynadı ve kritik dakikalarda sahada kaldı. Ege Arar’ın da Ante Zizic’in geçtiği yoldan geçmesi gerekiyor. Süre aldıkça, sorumluluk aldıkça daha da iyi bir oyuncu haline gelecektir. Milli Takımlar seviyesinde gelecek yıllarda muhtemel bir 4 numara sıkıntısı yaşayacağız. Ege Arar’ı o seviyelere çıkartmamız çok ama çok önemli…