Galatasaray'dan bir Austin Daye geçti...

Büyük umutlarla gelmişti Galatasaray'a. Transfer piyasasının ilk hamlesi olması, çok az bir paraya imza atması, vaad ettiği yetenekler derken hepimiz çok ümit bağlamıştık ona. Yetenekleri ve daha önce yaptıkları falan hep umut veriyordu bize ama olmadı. Galatasaray'dan bir Austin Daye geçti...

Takımın en "cool" oyuncusuydu, belki de en yeteneklisi. Ama aynı ölçüde tembel ve ağırdı. Saha içinde yapamayacağı şey yoktu fakat bu yeteneklerini günümüz basketboluna göre sanki Youtube'da hızı 0.5 yapmışız gibi sergiliyordu. Sakatlıkları da etkiledi oyununu. Sezonun ortasında yaşadığı bilek sakatlığını bir türlü atlatamadı. Sağlıklı olduğunda ise çok geçti. Takım içinde -özellikle savunmada- korunması gereken bir yetenekti. Savunma defosu sezon boyunca başımıza çok dert açtı ama gelirken de savunmada bir şey vaad etmiyordu aslında. Yanlış kadro planlamasının kurbanı oldu. Ergin hoca da sezon başında ondan bir türlü verim almayı beceremedi. Sezonun ikinci yarısında taşlar yerine oturdu ama iş işten geçmişti...

Attığı üçlükler ve fadeaway'ler, post up savunmasında mükemmel zamanlamayla geriye çekilmesi, ısınma sırasında taktığı kulaklıklar hep mazide kaldı bizim için. Büyük umutlarla geldiği Galatasaray'dan sessiz sedasız ayrıldı Austin Daye. Yolun açık olsun Gonzaga'nın kadife bileği...