Yasin Öztekin: Yalandan çalışmakla şampiyon olunmaz!

Süper Lig'de bu sezon Galatasaray forması altında 28 maçta 10 gol - 1 asistlik performansla mücadele eden ve hücumda önemli bir katkı sağlayan Yasin Öztekin, sezonun sona ermesinin ardından Habertürk gazetesine özel röportaj verdi. Takım olarak inişli - çıkışlı bir periyot yaşadıklarını belirten Yasin, gelecek sezon şampiyon olmak için gerçekten çalışmaları gerektiğini belirtti. Derbi performanslarından, kadro dışı konusuna kadar bir çok konuya değinen Yasin Öztekin'in açıklamalarının tamamı şu şekilde..

Sezonu genel olarak değerlendirdiğinde neler yanlış gitti? 
Bu sene Avrupa kupalarında oynamamak bizi üzdü. Sezona aslında iyi başlamıştık. İyi çalıştık. Ancak 34 maçlık maratonda ilk başta iyi oynayıp sonradan bozunca sıkıntı yaşanıyor. O yüzden genel anlamda çok rahat değildik. Hoca değişikliği oldu. Dünyanın neresinde olursa olsun hoca değişikliğiyle gelen yeni sistem takımları bazen geriye itiyor. Bu yıl tabii ki hedefimize ulaşamadık, daha iyi olmamız lazımdı. Şampiyonluk için her maçı kazanmak sadece başta değil sonda da iyi oynamak lazım. 

Gelecek yıldan beklentilerin neler? 
Tabii ki şampiyonluk. İlk yıl şampiyon oldum ve o heves hala içimde. Zaten Galatasaray’da şampiyonluktan başka bir hedef olamaz, onun için de çok çalışmak lazım. Yalandan çalışmayla şampiyon olunmuyor! İlk sene çok iyi çalışıp şampiyon olmuştuk. Gelecek sezon da aynı çalışmayla şampiyon olmak istiyoruz. Avrupa’da da bazı şeyleri başarmamız lazım sonuçta biz Galatasaray’ız.

Büyük maçları kazanamamayı neye bağlıyorsun? 
Üç senedir buradayım, ilk defa bu sene böyle bir şey oldu. Hiçbir büyük maçı kazanamadık. İki Beşiktaş maçında da, içerideki Fenerbahçe karşılaşmasında da iyi oynadık ama sonuca yansıtamadık. Ancak şampiyon olmak isteyen bir takım büyük maçları kazanmak zorunda. Kaybedince de şampiyonluk gelmiyor. 

Geçen yılki Benfica ve bu sezon Çaykur Rize maçında kaçırdığın son dakika golleri sosyal medyada çok konuşuldu. 
Sonuçta bu futbol; bazen atarsın, bazen atamazsın. 3 yılda 119 maça çıktım. Muslera ve Selçuk ağabeyden sonra en çok maç yapan oyuncuyum. 60 gole katkı yaptım. Bunlar konuşulmaması gereken şeyler. Rize maçında forvet olsam o kafayı atarım ama sonuçta o pozisyona girmek de önemli. Bence futboldan fazla anlamayan, bilmeyen kişiler biraz sıkıntı yapmış olabilir. Ancak ben kendime inanıyorum. Hiç kimsenin benim hakkımda negatif bir şey söylememesi lazım çünkü elimden geleni yapmaya çalışıyorum. O pozisyonlarda belki Messi gelse o da atamaz. Öyle uzaktan göründüğü gibi kolay pozisyonlar değil. Futbolcu olsalar anlarlar ama çoğu olmadığı için anlamıyorlar. Tabii ki ben de atmak isterdim ama olmadı.

Hamzaoğlu döneminde kazanılan 3 kupada çok etkiliydin. Şampiyonluktan sonraki sezon gelen ağır eleştiriler seni nasıl etkiledi? 
Üç kupayı aldıktan sonra biraz rehavete kapılıyor insan. İyi de çalıştık aslında ama takımda bir rahatlık vardı sanırım. Şampiyonluk döneminde taraftar çok destek verdi. Ertesi yıla iyi başlayamadık ve onların bize küsmesi de gayet normal. Ancak tabii ki başarı için taraftar ve takım bir bütün olmalı.

Bu sezon 2 defa kadro dışı bırakıldın. Hatta ikincisinde Antalya kampına gidemedin. Bu süreç seni nasıl etkiledi?
Bu sene biraz inişli çıkışlı oldu benim için. Almanya’da farklı mantalite ve disiplinle yetiştim. Türkiye’ye geldikten sonra biraz değiştim. Burada çok fazla dış etken var, sadece futbola odaklanamıyorsun. Kadro dışılar bence olmamalıydı ama sonuçta yönetimin kararı. Ben hiç pes etmedim, zaten etsem Galatasaray’a gelemezdim. Tabii ki bu tarz şeyler insanı üzüyor. Sonuçta bu sezon 11 gol attım ve takımın en fazla gol atan oyuncularından biriyim.

Tabii ki kafa olarak biraz zorluyor, mental olarak sağlam kalmak lazım. Tuzla maçında genç arkadaşlar vardı formamı falan isteyen. Öndeyken bir anda geriye düşünce rakip biraz farklı konuşmaya başladı. Ben de onu yediremedim ve kazanma arzusuyla verdiğim bir tepki oldu. Kariyerimde ilk kez kırmızı kart gördüm. O kadro dışıyı hiçbir zaman anlamadım ama hiçbir zaman kötü niyetim olmadı. 

Türkiye’de yıldız kategorisine koyabileceğin oyuncular kimler?
Bizim takımdan Bruma çok beğendim bir oyuncu. Sneijder zaten birçok şeyi başarmış. Sinan derdim ama 3-5 maçta kendini gösterdiği için diyemem. İyi çalışırsa ileride yıldız olabilecek bir oyuncu.. Diğer takımlardan da Talisca’yı çok beğeniyorum. Avrupa’da oynayabilecek sevdiğim bir oyuncu. Başakşehir’den Cengiz Ünder var. Altınordu’dan gelip direkt Süper Lig’de oynamak kolay değil. 

Sinan’la arandaki rekabete ne diyorsun? Onunla Avrupa hedefleri hakkında konuşuyor musunuz?
Burası Galatasaray. Genç-tecrübeli herkes oynamak istiyor. Ben 30 yaşındayım. Ancak belki herkesten fazla çalışıyorumdur. Çünkü burada oynamak için çok çalışmak gerekiyor. Sinan iyi çalışırsa onunla rekabet etmek çok zor. Onu bazen çok övüyorum ama bazı yerlerde de eleştirmem lazım. Ben mesela ağzımı hiç açmıyorum, sadece çalışarak hocanın dediğini yapıyorum. Oynamadığım zaman daha da hırslanıyorum. Ona Allah yetenek vermiş ama çalışması da lazım. Oynamadığında küsmemesi lazım. Öyle olursa Avrupa’da da başarılı olamaz. Ben sakatlandıktan sonra son maçlarda oynayamadım diye çıldırıyordum. Kimseye formamı vermek istemiyorum. Sinan çok iyi ama işler kötü giderken de çok çalışması lazım. 

Bruma’nın bazı pozisyonlarda pas vermemesi seni birkaç maçta kızdırmıştı. 
Bruma gördüğüm en yetenekli futbolcu. Hem sürat hem de bire birde çok iyi. O tarz pozisyonlar bana da, Podolski’ye de, Sneijder’a da oluyor. Bazen saha içinde serzenişim oluyor ama evde izlerken, ‘Orada yapabileceği fazla bir şey yokmuş’ dediğim oluyor. Ayrıca o daha çok genç bir oyuncu kendisini bu konuda da geliştirecektir. 

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0