Igor Tudor: Çok çalışıyoruz ve daha iyi olacağız!
Geldiği günden itibaren Igor Tudor ismi hep tartışıldı. "Karabük'ü yüzüstü bıraktı gitti" dediler. "Hocalığı yetersiz" dediler. "Geçen yıl başarılı olamadı, bu sezona o başlamasın" dediler. 'Transferleri o yapmasın, gidecek çok yakında' dediler. "Fatih Terim geliyor, o gidiyor" dediler. Herkes hakkında bir şeyler söyledi, eleştiri yaptı ama hep o sustu. Belli ki hırs yaptı, belli ki sahada konuşmak, oradan mesaj vermek istedi. Şimdi daha iyi anlıyoruz ki beklediği bir şey vardı. Aslında bir nevi "Tartıştığınız teknik direktör bu!" demeyi bekliyordu.
Lig başlar başlamaz kimliğini ortaya koydu. Cızırtılı sesleri şimdilik kesti. Artık alkışlanan bir Igor Tudor var, ucu alınmış kalemlerle yazılan bir teknik adam var. Peki tüm bu yazılanları, eleştirileri, istifa çağrılarını, tepkileri okumadı mı? Üzülmedi mi? Bunları kamuoyu merak etti. Etti ama Hırvat çalıştırıcı bugüne kadar hiçbir yere konuşmadı, derdini anlatmadı. Bekleyin diyemedi.. Galatasaray teknik direktörü Igor Tudor sessizliği Takvim gazetesine bozdu.
Galatasaray son iki sezonda büyük üzüntüler, sıkıntılar yaşadı. Siz de bunlardan payınızı aldınız? Sihirli değneğiniz yoksa ne yaptınız? Bu müthiş başlangıcın sırrı nedir?
Yapılan transferler, büyük ilgi çekti. Çok konuşuldu. Ama önemli olan bu kadronun birbiri ile çabuk adaptasyonuydu. Bize de orada görev düşüyordu, yaptığımız budur. Avrupa serüvenimizin kapanmasıyla çok önemli bir hedeften mahrum kaldık ama Galatasaray her zaman en büyük hedeflerin takımı olacaktır. İlk 5 hafta bizim gibi büyük değişim yaşayan takımlar için zordu. Burada en az kaybı yaşamak her yarışın içindeki takımın önceliğidir. Bunu takım içinde çok iyi sağladığımızı, eski Galatasaray ruhunu yakaladığımızı söyleyebilirim.
Galatasaray'da oldukça zor günler yaşadınız; görevi kabul ettiğinize hiç pişman oldunuz mu? Bırakıp kaçmayı düşündünüz mü?
Yıllarca üst düzey sporcu olarak, gerek milli takımda, gerekse de İtalya'da yarışmacı takımlarda sporculuk yaptım. İyi olmaya hep mecbursunuz. Hep kazansanız bile, kaybetmeye tahammül yok. Hele ki kamuoyu baskısı, taraftar ve medya ilgisi ülkenin en üst düzey takımında çalışıyorsanız daha da fazla oluyor. Tüm bunları bilerek Galatasaray'a geldim. Gelişimi konuşmayacağım ama bu benim için bir fırsattı. Bu teklif, Galatasaray'a gelişimi tartışanların kaçına gelse 'hayır' derdi! Bütün işin odak noktası bu... Karşılıklı empati.
Yönetim, tüm tepkilere, taraftarların istifa çağrılarına karşın sizin yanınızda durdu? O süreçte neler yaşandı? Bu destek sizi, takımı nasıl etkiledi?
Gerçekten samimi, özverili ve hep yanımızda olan bir yönetime sahibiz. Dursun Özbek başkanım bugün bu birlikteliği, başarıyı kendisini hedef tahtasına koyarak başardı. Bize yöneltilen tüm tenkitleri hep göğüsledi. Sürekli, 'Daha iyisini nasıl yaparız' diye konuştuk. Beşiktaş'ın şampiyonlukları ile yakalayacağı havayı, geniş ve oturmuş kadrosunu, Fenerbahçe, Trabzonspor ve Başakşehir'in yarışın içinde ve zorlu rakiplerimiz olacağını biliyorduk. Bu nedenle sıfırdan başlama kararı aldık ve yeni bir kadro kurduk. Bugünün takımını, taraftarı heyecanlandıracak, tribünlere taşıyacak takımı planladık.
Bundan sonra bizi nasıl bir Galatasaray bekliyor? Galibiyetler devam edecek mi?
Lige iyi bir başlangıç yaptık. Bu beklediğimiz bir çıkıştı. Topladığımız puanlar bizi şımartmıyor. Sadece artık daha da arzu ve isteğimiz arttı. Çünkü kazandıkça taraftarımızın yanımıza daha çok yaklaşacağını, yalnız olmayacağımızı biliyorduk. Çok çalışıyoruz. Daha da iyi olacağız. Bundan taraftarlarımızın hiç şüphesi olmasın.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.