Dört Köşe | ''Galatasaray'a karşı bir saldırı söz konusu.''

FCN Blog'un kendine has konsepti olan Dört Köşe'de bu hafta yaklaşan Igor Tudor'un Fenerbahçe maçındaki sistemini ve derbideki enfes koreografiyi içimizden biri olan Barış Çamur ile konuştuk. Keyifli okumalar.. 

Igor Tudor Fenerbahce macina sürpriz yaparak 3 stoper ile başladı. Sen bu tercihi nasıl degerlendiriyorsun?
Sezon başından itibaren yeni formasyonunda oynayan Galatasaray'ın derbide birden bire üçlü savunmaya dönme fikrini kağıt üzerinde iyi bir hamle olarak yorumlamış olmamıza rağmen pratikte bunu sadece 20 dakika görebildik. Aslında klasik üçlü savunmadan ziyade Galatasaray'ın sahaya dizilişinin 3-1-5-1 şeklinde olduğunu gördük. Oyunu kurma konusunda Fernando'nun üzerindeki baskıyı kırmak isteyen Tudor savunma hattını üçleyerek rakip takımın öndeki üçlüsünün baskı yapmasını sağladı ve Fernando'nun orta alanda önü açık bir şekilde topla buluşmasını sağladı. Hatırlarsan, Galatasaray'ın bu sezon zorlandığı veya puan kaybettiği Antalyaspor karşılaşmasında rakip takımların Fernando'nun üzerinde baskı kurması veya pas kanallarını kapatması sonucunda merkezden oyun kurmakta sorun yaşamamız göze çarpıyordu. Igor Tudor aslında bu handikapı kırarak iyi bir alternatif denedi ki, hücuma çıktığında gerideki 3'lünün oldukça garantici olması ve orta saha çizgisinin önünde 7 kişinin olması hücumda üretkenlik/etkinlik parametresinden ziyade sayıca üstünlük sağlayarak rakibi kontrol altına almayı düşünmüş olabilir.

Her ne kadar insanlar 3 stoper veya savunmanın üçlü olmasından şikayetçi olsa da, Galatasaray sezon başından beri oyun içerisinde geçişlerinde (basketboldaki motion offence/defence olarak adlandırılır) hücumdan savunmaya döndüğünde Fernando mutlaka iki stoperin arasına giriyordu. Hücum tarafında da Maicon - Serdar ikilisinin orta saha çizgisini parselleyip, Fernando'nun da orta sahanın merkezinden ayrılmamasını sağlıyordu. Tudor sadece rakamları değiştirdi ancak oyun şablonunda herhangi bir değişiklik yapmadı. Galatasaray'ın en büyük oyun aklı olan Fernando'yu biraz daha rahatlatarak, merkezden oyun kurma ve hücumu yönlendirme şansı tanıdı. Ancak bu oyunu sadece 20 dakika izlemek işin doğrusunu söylemek gerekirse şanssızlık oldu.

Derbiye hakem damgasini vurdu. Cuneyt Çakır'in yönetimini nasıl buldun?
Tek kelime ile, berbat. Cüneyt Çakır ülke hudutlarından dışarıya çıktığında oldukça iyi bir hakem görüntüsü çizebiliyor, zaman zaman önemli performanslarını gördük ancak Türkiye'deki hakemlik mantığı "ne şiş yansın, ne kebap" seviyesinde oluyor. Eyyam yapmak bir kenara dursun, gerçekten çok kötü bir yönetim sergiledi. Oyun içerisinde verdiği kararların neredeyse yarısı (sadece Galatasaray aleyhine değil, lehine olan kararlarda da hatalar vardı) yanlıştı. Örneğin, maçın daha ilk yarım saati bittiğinde Galatasaraylı 3 oyuncu sarı kart görmüşken, aynı süre içerisinde bir çift dalma - bir arkadan rakibini çekerek faul yapma ve bir de tabanla giren Ozan Tufan uyarı dahi almadı. Ceza sahası çizgisi üzerinde Belhanda'nın denge ayağına vuran ve faul kararı verilen Roman Neustadter uyarılmadı bile.. Ancak ikili mücadelelerde hangi Fenerbahçeli oyuncu yere temas etse, anında faul düdüğü geldi. Oyunu oynatmamak için direnen bir hakem vardı.. Denayer'in rakibinin ayağına bastığı pozisyonda sarı kart hafif kalırdı, bunun tersini düşünmüş olsaydık. Hasan Ali ve Luis Neto'nun pozisyonları ise, dünyanın balta girmemiş ormanlarında bile penaltıydı. Ancak tek bir yerde değildi, Cüneyt Çakır'ın yönettiği derbi. Eğer gerçekten söylendiği gibi "tam - kusursuz" anlamına gelen 8.5 puan gibi bir puan alacaksa MHK'nin kendisini sorgulaması lazım.


Derbide muhteşem bir koreografi vardi ancak bu koreografi gayri meşru çocukların yaptığı ahlaksızca iftiralara maruz kaldı. Senin bu konuyla ilgili görüşün nedir? 
Öncelikle koreografide emeği geçen tüm arkadaşların ellerine sağlık. Mükemmel bir görsel şov oldu ki, yanılmıyorsam 2 veya 3 parçadan oluşan bir senaryo vardı. Rocky dizlerinin üzerindeyken ringin arka tarafında gülen - keyfi yerinde olan rakipler, Rocky ayağa kalktığında korkmaya başlayan ve kaçan rakipler, ardından da kazandığı için yumruğunu havaya kaldıran Rocky.. Ve tabii, diz çöktüğünde üzerinde dolaşan karabulutların ayağa kalkmasıyla birlikte sarı-kırmızı doğan bir güneş tarafından dağılması. Senaryo, kurgu, görsel bütünlük ve koreografi kelimenin tam anlamıyla muhteşemdi. 1 Mayıs 2017 tarihinde Bursa deplasmanında açılan pankartın kullanılması ise, o günün şartlarında takıma gereken uyarıyı yapan taraftarların taçlandırılmasıydı.

Ancak gelişen senaryo, sosyal medyada bulunan kimliği belirsiz ve ortaya çıkmaktan korkan - sahte hesapların arkasına sığınan yada bir dönem mutlaka Fethullah Gülen isimli terörist elebaşının, "hizmet" adı verilen terör yuvasına katılım sağlamış yada yolu mutlaka oralardan geçmiş kişilerin yarattığı yaygarayla birlikte bambaşka bir hal aldı. O güne kadar ne bir kelime ne de bir cümlesi duyulan "Cuma vaazı" adındaki saçmalık bir anda 12numara adındaki karakter (!) abideleri tarafından ortalığa yayıldı. Mükemmel bir senaryosu olan ve hareketli olan görsel şov bir anda FETÖ'ye dayandırıldı. Gerçekten inanılır gibi değil. Bu sözde vaaz denilen saçmalığın belli başlı gruplar tarafından ve sürekli aynı kişiler/hesaplar tarafından ortaya çıkartılmasının altında başka şeyler aramak gerekiyor. Demek ki, sürekli bir takip etme - yolundan yürüme gibi bir durum söz konusu. Aksi takdirde, ne senin - benim ne de hayatını normal yaşayan ve bu işlerle hiç alakası olmayan kişilerin bileceği bir şey değildi.

Bir de bu konuya şuradan bakmak gerekiyor. Söz konusu Galatasaray olduğunda, birbirine düşman olanlar bile aynı safta yer alabiliyor.. Bu nedenle cümbür cemaat, Galatasaray'a karşı bir saldırı söz konusu.. Ancak bu saldırı bir yandan da iyi oldu, Galatasaray camiası her anlamda bütünleşti. Şampiyonluğun ateşini kendileri yaktı.

Önümüzde zor bir deplasman var. Trabzonspor maçında sence şansımız nedir?
Sıkıntılı günler geçiren, birçok eksiği olan Rıza Çalımbay takımları her takıma sorun çıkartabilecek oyun karakterine sahip oluyor. Ancak geride kalan haftalarda Karadeniz ekibinin iyi bir oyun ortaya koyduğunu söylemek gerçekten zor. Galatasaray şampiyonluk yolunda kayıpsız ilerleyecektir diye düşünüyorum ve hatta Trabzon'da gelen başarısız sonuçların ardından oluşabilecek bir tribün baskısıyla birlikte oyuncuların demoralize olması söz konusu olursa, 2-3 farklı bir galibiyet izleyebiliriz. 

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0