Her geçen gün gelişme kaydediyoruz ancak..
2016-2017 sezonununa Marina Maljkovic ile yeniden yapılanma parolasıyla giren ve ligde ve Eurocup'ta yarı final oynayan Galatasaray kadın basketbol takımımız, 2017-2018 sezonunda Euroleague'e geri dönerken, yaz transfer döneminde de bu doğrultuda kadro kuruldu. Sezonun geride kalan -Euroleague'de 5, Türkiye Ligi'nde 7 maç olmak üzere- toplam 12 maçında 7 galibiyet alan Sarayın Sultanları, Euroleague'de yer aldığı A grubunda 3.sırada bulunurken, ligde ise 4 galibiyet ve 3 mağlubiyetle 5.sırada yer aldı. Milli maç arasına girilirken yıldız oyuncusu Allie Quigley'nin sakatlığıyla sarsılan sarı kırmızılı takımımız, yıldız oyuncusundan yoksun oynadığı 3 maçta sadece Botaş'ı hafta sonu 70-63 yenerken, ligde Hatay'a ve Euroleague'de de Polkowice'e kaybederek iki kulvarda da yara aldı.
Bir sezonluk aradan sonra geri döndüğü Euroleague'de 5 maçı geride bırakan Galatasaray, elde ettiği 3 galibiyet ve 2 mağlubiyet ile 3. sırada yer alırken, bu galibiyetlerin ikisi deplasmanda geldi. Bulduğu 70 sayı ortalamasıyla en çok sayı bulan 5. takım konumunda yer alan takımımız, 13,6 asist ortalamasıyla ise 13. sırada yer alıyor. Asist/Top kaybı oranı sadece 1 olan takımımız 36.4 sayı ortalamasıyla Euroleague'in en çok ribaund toplayan 8. takımı konumunda. 3 maçlık galibiyet serisi geçtiğimiz hafta içi oynanan Polkowice maçıyla son bulan Sarayın Sultanları'nda Allie Quigley ortalama 33,3 dakika ile en çok süre alan oyuncu olurken, yıldız oyuncuyu 33,1 dakika ile Olivia Epoupa, 31,7 dakika ile Dubljevic takip ediyor.
Takımımızda Allie Quigley oynadığı 4 maçta ürettiği ortalama 20,8 sayı ile Euroleague'de bu alanda ilk sırada yer alırken, Gintare Petronyte ise oynadığı 5 maçta ürettiği ortalama 16,8 sayı ile 3. sırada yer alıyor. Fransız oyuncumuz Olivia Epoupa ise 8,8 ribaund ortalamasıyla Euroleague'in en çok ribaund alan 3. oyuncusu olurken, çaldığı ortalama 2,8 top ile de Euroleague'in en çok top çalan 2. oyuncusu konumunda bulunuyor.
Euroleague'e deplasmanda Sopron mağlubiyetiyle başlayan Galatasaray, gün geçtikçe özellikle set oyununda belli bir gelişim gösterse de, özellikle ligde oynanan oyun skora yansımış değil. Üst üste gelen Beşiktaş, YDÜ, Hatay ve Polkowice maçları belli doneler sunsa da Beşiktaş maçında oynanan oyundan ziyade yaşanan konsantrasyon eksikliği mağlubiyete sebep oldu. YDÜ ve Hatay maçlarında iyi olan taraftık ancak sonuç gelmedi. YDÜ maçında hakemlerin özellikle Quanitra'ya sağladığı konfor da etkili oldu, net hücum faullerini atladılar ve Quanitra - Lavender ikilisi son 5 dakikada maçı YDÜ'ye getirdi.
Savunma ve ribaund konusunda da set oyunundaki gibi yavaş yavaş gelişim gösterilse de üst seviyede yeterli değil henüz. Quigley'nin sakatlığı sonrası ciddi bir skorer problemi yaşıyoruz. Zaten transfer şart olan şu takıma şimdi transfer şart oğlu şart durumunda. Polkowice maçında alan savunmasına dış şut eksiğimiz nedeniyle hücum etmekte çok zorlanmıştık. Ayrıca guard pozisyonunda Işıl ve Epoupa'nın organizatörlüğünün yanı sıra skor da bulmak çok değerli. Quigleysiz de kazanabildiğimizi gösterdik Botaş maçında. Hafta içindeki Kursk maçı çok sıkıntılı bir maç olsa da en azından ilerisi için neler yapabileceğimizi görmek adına ümit verici olacak.
Yerli rotasyonunda İrem ve Meltem gibi 2 değerli genç oyuncusu bulunan takımımızda Ayşegül'ün de dönmesiyle yavaş yavaş katkı almaya başlanacaktır. Işıl'ın yanı sıra bu 3 oyuncudan gelecek düzenli katkı ve Özge'nin oyunu Galatasaray'ın bu sezonki macerasında yan etmenler olacak ancak uzun ve kısa transferinin geciktiği her saniye, her dakika, her gün bu sezon da zora girmiş olacak...
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.