Yakın Mercek: İlk yarının EN'leri..

Galatasaray adına kaos dolu bir yılı daha geride bırakırken, 2017-18 sezonunda Süper Lig'in ilk yarısı da eski yılı tamamladığımız günlerde sona erdi. Süper Lig'in ilk yarısında oynadığı 17 maçta 11 galibiyet - 2 beraberlik ve 4 mağlubiyetle 35 puan toplayan Galatasaray devreyi, liderin 1 puan gerisinde 2.sırada tamamladı. Sezon öncesi kadrosunu neredeyse tamamen yenileyen takımımızda ilk yarının dikkat çeken "EN"lerini sizler için derledik..

2017-2018 sezonu çok büyük bir facia, hayal kırıklığı ile başladı. Igor Tudor yönetiminde başlayan dönemde Östersund'a elendi. Sonrasında olaylı basın toplantısında Igor Tudor 1 ay sonra çok farklı bir takım izleyeceğimizi söyledi ancak bu ne medyayı ne de taraftarı memnun edebildi. Devamında transfer döneminde gelen transferler biraz olsun taraftarı memnun etti ancak Tudor ve yönetime olan güvensizlik her an hissedildi. Bu şekilde lige girildi ve ASY Arena'da oynanan maçta taraftarı mest eden bir futbol oynandı. Galatasaray taraftarı gelecek adına ümitlendi. Devamında ilk 9 haftada oynanan futbol adım adım geriye gitti ve ilk kayıp geldi. Peşinden Trabzonspor mağlubiyeti ve Başakşehir karşısındaki hezimet taraftarda yeniden Östersund elenişinden sonraki döneme döndürdü camiayı. Beşiktaş maçında hezimetin kıyısından dönülmesi ve Yeni Malatyaspor yenilgisi artık son damla oldu ve hızlı başlayan Igor Tudor dönemi sona erdi. Bu süreçte Dursun Özbek'in olağanüstü seçim kararı ile klasikleşen ''Galatasaray kaosu'' baş gösterdi. Taraftarın en ümitsiz olduğu, camiaya kaosun hakim olduğu saatlerde ise bir tweet her şeyi değiştirdi. Fatih Terim, Galatasaray'a döndüğünü açıklaması taraftar nezlinde tüm kaosu bitirdi. Kısaca bu şekilde geçti sezonun ilk yarısı. Şimdi gelin birlikte bu ilk yarının ''en''lerine birlikte bakalım.

İLK YARININ EN İYİ PERFORMANS GÖSTERENİ: MARIANO

Burada Gomis ile arasında kaldım ancak Mariano seçimi daha doğru olacağı kanaatindeyim. Standartının altına asla düşmedi. Kötü oynadı denilecek maç sayısı 1 bile denemez. 2014 yılından beri sağ bek aslında büyük bir sorun haline geldi. Her dönem bu bölgeye transfer yapıldı ancak asla istenen alınamadı. Bu sezon takıma katılan Mariano 4 sezon sonra sağ beke ilaç oldu.

İLK YARININ TRANSFERİ: BAFETIMBI GOMIS

Buraya da Mariano'nun adı yazılmalıydı ancak Gomis'e haksızlık etmek istemedim. Ligde Galatasaray toplam 37 gol atmış durumda ve buna Gomis'in katkısı 18 gol. 14 kez fileleri sarsan Fransız golcü 4 tane de asist yaptı. Galatasaray tabela yaptığı her 2 golden birine etki etti, Gomis. Yaptığı ön alan presi sayesinde savunmayı ön uç noktadan başlatmasına yardımcı oldu. İlk yarının son maçı olan Göztepe maçında gol atamasa da oynadığı oyun en iyi performansıydı bana göre.

İLK YARININ SÜRPRİZİ: TOLGA CİĞERCİ

Ligin ilk maçı olan Kayserispor maçında sol kenarda oynarken görünce hepimiz şaşırmıştık ancak Tolga bu şaşkınlığı daha da arttıracak bir performans gösterdi. Oynadığı dönemde takımın mücadele gücünü 2 kat arttıran, takımın en çok koşan gibi özelliklerinin yanına ceza sahası koşusu ve diyagonal paslar ekleyince takımı taşıyan bir isim olmayı bile başardı bazı maçlarda. Bu sezon 6 golle takımın en golcü ikinci oyuncusu konumunda Tolga. Sakatlığı olmadığı her maç formayı kimseye bırakmamasına sebep oldu bu performansı.

İLK YARININ EN ÇOK GELİŞME KAYDEDENİ: SERDAR AZİZ

Geçen sezon transfer edildiğinde bonservis bedeli ve maaşı tartışma konusu olmuştu. Üstüne bir de sakatlıkları eklenince tepkiler büyümüştü. Sezon başında yaptığı basit hatalar transfer gerektirdiğini düşündürmüştü ama Serdar bu hataları en aza indirmeyi başardı. Her hafta daha da iyi bir performans gösteren Serdar, şu an tahtaya ilk yazılacak stoper konumunda. Maç başına 1.9 top çalıp, 2 pas arası yapıyor ayrıca maç başına 48.9 kez pas yapan Serdar bunların %89.2'sini olumlu kullandı. Bu sezon Alanyaspor maçında Jerome Boateng vari yaptığı asist görülmeye değerdi.

İLK YARININ HAYAL KIRIKLIĞI: FERNANDO MUSLERA

Fernando Muslera geldiği günden beri hiç bu kadar formsuz olmamıştı. 2015'de en üst seviyeye geldi hatta şampiyonluktaki payı çok çok büyüktü ancak geçen son 2.5 sezonda paraşütsüz düşüş başladı. Bu sezon kaybedilen puanlarda etkisi büyüktü. Beşiktaş maçında yaptığı hata maçın kaderini tamamiyle değiştirdi. Duran toplarda tereddüt edip boşa çıkması, kendine olan güvenin gün ve gün azalmasına sebep verdi. Önceden savunmada yapılan hatayı kapatan Muslera'dan, savunmada hatayı başlatan bir Muslera'ya evrildi. Bu performansında Tudor ile yıldızının barışmamasının etkisi ne kadar ligin ikinci yarısında göreceğiz.