STSL | Konsantrasyon!

Spor Toto Süper Lig'de geçtiğimiz hafta deplasmanda Aytemiz Alanyaspor'u 3-2 mağlup eden lider Galatasaray, ligin 31. haftasında Ali Sami Yen'de Beşiktaş ile karşılaşacak. Sarı kart cezalısı olan Serdar Aziz dışında takımımızda bir eksik bulunmuyor. Fırat Aydınus'un yöneteceği karşılaşma 29 Nisan Pazar günü saat 19.00'da oynanacak. Karşılaşma öncesinde öne çıkan istatistikler ve detaylar şu şekilde..

DERBİ TARİHİ: ÜSTÜNLÜK GALATASARAY'DA

Beşiktaş ile Galatasaray futbol takımları, Spor Toto Süper Lig tarihlerinde 343. kez karşı karşıya gelecek. Taksim Stadyumunda 22 Ağustos 1924 tarihinde yapılan ve Beşiktaş'ın 2-0 kazandığı karşılaşma ile başlayan 92 yıllık rekabette, galibiyetlerde ve gol sayısında Galatasaray'ın üstünlüğü bulunuyor. Cimbom, geride kalan 342 maçın 121'ini kazandı. İki takım 112 maçta ise eşitliği bozamadı. Beşiktaş ile Galatasaray, 60. sezonunu geçiren lig tarihinde 119 kez karşılaştı. Genel toplamdaki üstünlüğünü lig maçlarına da yansıtan Cimbom, rakibine galibiyet sayısında 43-34 üstünlük kurdu. Ligdeki 42 maç da berabere sonuçlandı. Lig maçlarında siyah-beyazlıların attığı 127 gole, sarı-kırmızılılar 146 golle karşılık verdi. 

İÇ SAHADA KAYBETMİYORUZ

Bu sezon Spor Toto Süper Lig'te sahasında çıktığı 15 maçta 14 galibiyet elde ederek topladığı 43 puanla bu alanda ligin zirvesinde yer alan Galatasaray, geçen sezonu da dahil ettiğimizde sahasında 17 maçtır yenilmiyor ve 10 maçtır kazanıyor. Takımımız, en son Nisan 2009 - Mart 2010'da iç sahada 18 maçlık yenilmezlik serisi elde etmiş ve en son Aralık 2005 - Ağustos 2006 arasında evinde arka arkaya 11 maç kazanmıştı.

Sahasında 14 maçta 42 gol atan Galatasaray, yalnızca 9 gol yedi. Rakibimiz Beşiktaş ise deplasmanda oynadığı 15 maçta topladığı 23 puanla bu alanda ligin en iyi 3. takımı. Deplasmanda oynadığı maçlarda 22 gol atan Beşiktaş, kalesinde ise 16 gol gördü. Ayrıca rakibimiz Beşiktaş'ın Süper Lig'de kaybettiği son 10 maçın tamamı deplasmanda geldi. Bu 10 maçın 6’sında Beşiktaş'ın rakipleri İstanbul takımlarıydı.

HÜCUMU SEVEN İKİ TAKIM

Galatasaray, Süper Lig'de attığı 68 golle ligin en golcü takımı konumundayken, rakibimiz Beşiktaş ise attığı 59 golle ligin en golcü 3. takımı konumda. Hücum futbolunu seven iki ekip, bu sezon Süper Lig'de rakip ceza sahalarında topla en fazla buluşan (Galatasaray - 784 & Beşiktaş - 764), topa en fazla sahip olan (Beşiktaş - %61 & Galatasaray - %59) ve en fazla isabetli şut çeken (Beşiktaş - 183 & Galatasaray - 181) iki takımı konumunda. 

DURAN TOPLARA DİKKAT

Bu sezon Süper Lig'de Karabükspor'un ardından (23) duran toplardan en fazla gol yiyen ikinci takım (18) olan Galatasaray, ligde kalesinde gördüğü son 10 golün dokuzu duran toplardan geldi. Rakibimiz Beşiktaş ise Göztepe'nin (21) ardından ligde duran toplardan en fazla gol bulan iki takımdan biri (19, Fenerbahçe ile birlikte). Bizim sorun yaşadığımız duran toplarda iyi olan rakibimiz bunun yanı sıra sorun yaşadığımız kafa toplarında da iyi durumda. Galatasaray bu sezon ligde  Kasımpaşa'nın (11) ardından ligde en fazla kafa golü yiyen ikinci takım (10, Göztepe ile birlikte). Rakibimiz Beşiktaş ise bu sezon ligin en fazla kafa golü atan takımı (15). Bu bağlamda derbide kafa toplarına ve duran toplara çok dikkat etmemiz gerekiyor. 

TALİSCA'YA DİKKAT

Bu sezon Spor Toto Süper Lig'de 59 gol atan Beşiktaş'ta en golcü oyuncu Talisca. Brezilyalı yıldız Beşiktaş'ın zorlandığı birçok maçta kilidi açan isim olurken, 29 maçta 13 gol attı. Talisca, Beşiktaş'ın son 6 lig maçının 4'ünde gol atmayı başardı. Bu sezon attığı 13 golün yanı sıra 4 de gol atan Talisca, çok formda. Maç başına rakip kalelere 3.1 şut çeken Brezilyalı yıldız, 1.2 dribling yaptı. Rakibimizin en etkili ve en formda oyuncusu olan Talisca, derbide de bizim adımıza en korkutucu isim olacaktır. Takımımızın maç boyu Talisca'yı iyi marke etmesi gerekiyor. 

KİLİT ADAMLAR: FEGHOULI VE MAICON

Galatasaray adına bence derbide birçok ismin performansının çok önemli olduğunu düşünüyorum ancak özellikle Maicon ve Feghouli kilit noktada. Serdar Aziz'in yokluğunda savunmada görev alması beklenen Maicon'un son haftalarda olduğu gibi hatalar yapmaması şart. Gençlerbirliği maçında birçok hata yapmıştı ancak bunların çoğunu rakip değerlendirememişti ta ki son dakikaya kadar. Bu hafta ise rakibin kalitesini konuşmaya gerek yok o yüzden yapacağın ilk hatada topu ağlarda görmek çok olası. Bu yüzden Maicon'un sakin bir şekilde hatasız oynaması gerekiyor. Rakibimizin kafa toplarında etkinliğini düşündüğümüzde de yine Maicon'un performansı kilit noktaya geliyor. Brezilyalı savunmacının hava hakimiyetini ele alması şart. Diğer taraftan son haftaların hayaleti Feghouli'ye gelecek olursak. Şahsi görüşüm ligin en yetenekli 2-3 oyuncusundan biri Feghouli. Şu ana kadar 6 gol, 8 asist gibi skor katkısı yönünden iyi bir katkı yapmış olsa da Feghouli benim için hayal kırıklığı. Takımın en yetenekli futbolcusunun maç içinde çok daha etkili olması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle son 3 maçta sahada hayalet casperdan hallice olan Feghouli'nin bu maçta iyi oynaması çok mühim. Feghouli'nin iyi oynaması demek Galatasaray hücum gücünün bence 2-3 seviye yukarıya çıkması demek. Şutu var, çalımı var, kilit pası var kısacası hücumda birçok şeyi yapabilen bir isim Feghouli, o iyi oynarsa birçok şey daha kolay olacak bizim açımızdan. 

HE IS BACK: FERNANDO MUSLERA

2011-12 sezonunda kendisini Galatasaray'a bağlayan sözleşmeye imza atan Uruguaylı yıldız Fernando Muslera, hiç kuşkusuz takımımızın son yıllarda elde ettiği başarılarda yaptığı kurtarışlarla başrol oynuyordu. Son yıllarda takımın kötü gidişatıyla bağlantılı olarak onun da performansı düşmüş, bu sezon ise yaptığı hatalarla eleştirileri üzerine toplamıştı. Takımın belki de Belhanda'dan sonra en çok eleştiri alan ismiyken, Muslera son haftalarda eski haline döndü. Şahsi fikrim Konya maçından bu yana iyi olduğu ve Alanyaspor deplasmanında da galibiyeti getiren isim olduğu yönünde. Konya maçında çıkıp aldığı yan toplar, Kadıköy'deki derbide yaptığı kritik kurtarışlar ve Alanya deplasmanında galibiyeti getirmesi... Muslera özüne geri döndü ve şampiyonluk yolunda bu çok önemliydi. Galatasaray'ın derbide Fatih Terim'in ardından belki de en büyük güvencesi Fernando Muslera olacak. Sezonun ilk yarısında oynanan maçta ilk golde yaptığı hatayla maçın gidişatını 180 derece değiştirmiş ve belki de en azından 1 puanla çıkabileceğimiz maçı kabusa çevirmişti. Son haftalarda yükselen performansıyla özüne dönen Muslera belki de derbide yapacağı kurtarışlarla galibiyeti getirecek ve ilk yarıda derbinin telafisini şampiyonluğu getirerek yapacak. 

ARMASI, FORMASI, TARAFTARIYLA... 

Hedef21 diyerek başladığımız sezonda birçok zorluğa rağmen son 3 haftaya lider giriyoruz, sezonun en kritik maçına, şampiyonluk maçına çıkıyoruz. Başakşehir karşısında sezonun en iyi tribünü vardı ve o maçın kazanılmasında tribünün büyük rolü vardı. Bu bağlamda Beşiktaş karşısında da benzer bir tribünün olması galibiyet için çok mühim olacaktır. Sahadaki futbolcuların tribünü, tribünün futbolcuları ateşlemesi gerekiyor. Hep birlikte kenetlenerek girdiğimiz sezonda kenetlenerek şampiyonluğa ulaşmalıyız. 

Çok zor bir maç Galatasaray'ı bekliyor. Şunu kabul etmek lazım ki Ndiaye'nin gidişiyle birlikte Galatasaray kadro kalitesi olarak şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin çok gerisinde. İyi bir 11'e sahip olan Galatasaray'ın, rotasyon oyuncuları yeterince değil. İlk 11 bazında da bakacak olursak Serdar Aziz gibi önemli bir oyuncunun olmaması takımımız adına mühim bir kayıp. Rakibimiz Beşiktaş'ın ilk 11 olarak da, kadro kalitesi olarak da bizden iyi olduğunu söylemek mümkün. Bu yüzden tribün, futbolcu kenetlenmesine en ihtiyaç duyulan maç diyebiliriz bence. Şampiyonu belirleyecek bir 90 dakikaya çıkıyoruz. Futbolcusundan, taraftarına kadar herkesin bu bilinçle hareket etmesi ve sonunun iyi bitmesi en büyük dileğimiz.