Galatasaray sezonun değerlendirmesi..

Sezona Östersund faciası ile başlayan yönetim ve teknik heyeti istifa çağrıları yapılan bir takım olarak başladı Galatasaray. Sezon ortasında ise önce teknik heyetini, sonra yönetim kurulunu kovalayan Sarı-Kırmızılı ekip en son darbeyi ise Badou Ndiaye'den aldı. Senegalli futbolcu kadrodaki en önemli oyuncu olmasına rağmen Ocak ayında Stoke City'nin yolunu tuttu lakin Galatasaray tüm depremlere ve artçılara rağmen şampiyon oldu. Kaostan beslenen, zor anlardan başarı çıkaran Galatasaray için normal gözükse de bu pek çok açıdan çok zorlu bir sezondu. Gelin şimdi hep birlikte bu oldukça garip sezonun en'lerine birlikte bakalım.

SEZONUN EN İYİ FUTBOLCUSU: BAFETIMBI GOMIS

Sezona fırtına gibi başlayan Gomis maç başına 2 gol ortalamasına yaklaşan bir performans gösterdi. Büyük maçların başladığı fikstürde ise takımla birlikte Gomis'in performansı da aşağıya çekildi. İçeride oynanan her maçta yeniden golle tanışan Bafetimbi Gomis, teknik direktör Fatih Terim'in gelişiyle birlikte saha içinde yeni bir rol üstlendi. Artık sadece bir ceza sahası golcüsünden çok takım için alanlar açan, oyunu yönlendiren bir forvete döndü. Bu dönem Gomis, hem sezonun ilk yarısındaki gol rakamını geçti hem de oyun içinde takıma katkısı daha büyük oldu. Sezonu 29 golle bitiren Fransız forvet bir sezonda en çok gol atan oyuncu rekorunu da elini geçirdi.

X-FAKTÖR:  SERDAR AZİZ

Sezon başında Maicon'un stoper tandeminde yazılacak ilk isim olduğu aşikardı. Yanında ise kimin oynayacağı ise fazlaca meçhuldü. Sezon başında stoper tandemine dair yazdığım yazıda, Maicon'un partnerinin Serdar Aziz olmasını gerektiğini düşünüyordum. Pek çoğumuz Serdar Aziz'den emin değildi ancak Serdar sezon boyunca öyle bir futbol oynadı ki takımın x-faktörü olmayı başardı. Sezona takımın 2, hatta 3. veya 4. stoperi olarak başlayan Serdar sezonun ortasında tahtaya ilk yazılan isim olmayı başardı.

SEZONUN EN KÖTÜ MAÇI: BEŞİKTAŞ 3-0 GALATASARAY

Galatasaray adına sezonun en çok acı veren maçı kesinlikle Vodafone Arena'da oynanan derbi idi. Maçın ilk yarısında oldukça dengeli bir oyun oynayan Sarı-Kırmızılı ekip ikinci yarının henüz başında Muslera'nın çok büyük hatasında kalesinde golü görünce büyük bir oyun içi çöküntüye uğradı. Beşiktaş'ın devasa bir farkı kaçırdığı, her dakika gol pozisyonuna girdiği lakin buna Galatasaray'ın hiçbir şekilde cevap veremediği bu maç kuşkusuz Galatasaray adına sezonun en kötü maçıydı.

SEZONUN EN İYİ MAÇI: GALATASARAY 2-1 TRABZONSPOR

Galatasaray'ın bu sezon çok iyi oynadığı maçlar oldu ancak zorluk derecesi yüksek maçlarda oynadığı en iyi oyun Trabzonspor karşısındaydı. Galatasaray ilk 45 dakikada rakibine nefes dahi aldırmadı, hücumda ise birçok gol pozisyonunu değerlendiremedi. 90 dakika sonunda ise Trabzonspor'a yarım pozisyon vermemiş ve onlarca gol pozisyonunu harcayan bir takım vardı. Galatasaray adına sezonun en iyi maçı kesinlikle bu maçtı.

SEZONUN KIRILMA ANI: FATİH TERİM'İN GERİ DÖNÜŞÜ

Galatasaray adına sezonun kırılma anı, kesinlikle İmparator'un dönüşüydü. Yönetimin değiştiği, takımın en önemli futbolcusunu kaybettiği, futbolcuların maaşlarını alamadığı ve 3 ay sonra yine bir seçimin olduğu ortamda bir takımın şampiyon olması çok zordu. Fatih Hoca gelişiyle sadece takımı değil, camianın şampiyonluğa odaklanmasını sağladı. Ankara'da Gençlerbirliği karşısında alınan yenilgiden sonra deplasman ve büyük maç fobisi olan bir takımı hafta sonu oynanacak liderlik maçına Fatih Terim gibi bir mentalist dışında çoğu teknik adam hazırlayamazdı. Bu sebeple sezonun ya da şampiyonluğun kırılma anı Fatih Terim'in geri dönüşü.