UCL | Sahada varlık gösterememek...
Şampiyonlar Ligi grup maçlarında 3.hafta dün itibariyle son buldu. Galatarasay'ın evinde Schalke'yi konuk ettiği maçtan gol sesi çıkmadı ve puanlar paylaşıldı. Galatasaray bu sonuçla birlikte puanını 4'e yükseltti ve 3.sıradaki yerini korudu. Deplasman ekibi Schalke ise puanını 5 yapıp, 2.sıradaki yerini korumaya devam etti.
Maç öncesinde Galatasaray'ın 5 oyuncusu sakatlığı sebebiyle kadroda olamayacaktı. Bu sebeple Fatih Terim'in elinde fazla bir opsiyon bulunmuyordu ve sahaya çıkacak kadro az çok belliydi. Geçen hafta ligde değişiklikler sonrası ortaya çıkan kadrodan Selçuk İnan hariç olduğu gibi sahadaydı. Schalke ise 3-1-4-2 şekilinde dizilerek sahaya çıkıyordu. Orijini forvet olan Uth, Suat Serdar ve Sebastian Rudy'den oluşan Schalke orta sahası ilk bakışta zayıf kalabileceği hissi veriyordu ama maç boyunca hiç de öyle olmadı. Galatasaray ise 4-1-4-1 ile karşılık verirken Fernando'nun yokluğunda Donk onun rolünü üstlenmişti. Galatasaray'ın fiziksel olarak bir avantajı olacağını çoğumuz düşünüyorduk.
Maça Galatasaray topa daha çok sahip olarak başladı. Schalke'nin zaman zaman stoperlere kadar baskı yaptığı ama genelde Galatasaray'ı 2. bölgede karşılayarak başladı. Schalke önde baskısı geldiğinde Belhanda'nın derine inerek topu öne taşıması Galatasaray'ı rahatlattı. Galatasaray'ın ilk yarım saat boyunca ceza sahasında topla buluşma sayısı sadece 1 idi. Yine aynı Galatasaray'ın ilk 30 dakika boyunca rakip ceza sahasına yolladığı top sayısı toplamda 4 olabildi. Ve bunların hiçbiri isabetli değildi. Maç boyunca %60'lara dayanan topla oynama yüzdesi olan bir takımın bu kadar zayıf bir set hücumu performansı büyük bir problem. Buna karşılık %40 topla oynayan Schalke ilk 30 dakika boyunca tam tamına 8 kez Galatasaray ceza sahasında topla buluştu. Schalke'nin ayrıca 3 net pozisyonu bulduğu bir bölüm oldu. Maçı hiç izlemeyen biri şu verdiğim istatistiklere bakarak Galatasaray'ın hem hücumda hem de savunmada çok kötü bir takım olduğu sonucuna varırdı.
Dominic Todesco, Galatasaray'ı çok iyi analiz etmiş maç öncesinde. Öncelikle Galatasaray'ın en büyük özelliği olan ön alan presini kırmak geride 3'lü savunma ile çıktı. Geride 3'lü savunma ile oynayan takımlara karşı pres yapmak için iyi bir yerleşiminiz olması lazım. Bu sezon Chelsea'nin başına geçen Sarri, 3'lü savunmaya karşı bile pres yapmakta zorlandığını belirtirken Galatasaray'ın önde baskıdan sonuç alması pek mümkün gözükmüyordu. Galatasaray'ın her önde baskısından pasla çıkabilen Schalke ise Galatasray'ı geride oldukça eksik yakaladı ve bolca pozisyon buldu. Savunma arkasına atılan her topun pozisyon olduğunu gören Fatih Terim çözümü Donk'u Maicon-Ozan arasına yolluyor ve Galatasaray 3-4-3'e döndü. Bu saha içi değişimi oldukça pragmatist, 1 puana razıyım hareketiydi. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde 3 tane topla oyuna katılamayan stoperle oynayan takım yok. Bu yolla başarılı olan da yok. İlk yarı boyunca Galatasaray yokları bile oynamazken, Schalke %40 topa sahip olarak oyun nasıl sürklase edilir dersi verdi Galatasaray'a.
İkinci yarıda doğal olarak Galatasary'ın hamle yapılması beklendi. Oyun hiçbir anlamda Galatasaray adına iyi gitmiyordu çünkü. Aynı kadrolarla sahaya dönen iki takımda oyun hakkında da pek bir değişiklik yoktu. Schalke artık daha fazla öz güvenliydi ve Galatasaray'ın üstüne gitmeye başladı. Schalke'nin önde baskı yapmaya başlaması ve Belhanda'nın ilk yarıdaki kadar derine gelip top çıkarmaması Galatasaray'ı tamamen kaosa itti. Orta sahada zayıf kalması beklenilen Schalke, Galatasaray'ın orta sahasını tarumar etti. Buna rağmen Fatih Terim bir türlü değişikliğe gitmedi. Çizgiden çıkan toplar, bomboş vurulan kafa vuruşlarına rağmen Schalke'nin gol atamaması tamamen beceri eksikliğinden kaynaklıydı. 57.dakikada belki de günün adamı Muslera ilk hatasını yaptı ve golü kalesinde gördü. Galatasaray'ın saha içindeki rezaletine tüy diken bir goldü ki imdadına yan hakem yetişti ve ofsayt bayrağını havaya kaldırdı. Bu geçersiz sayılan gol Fatih Terim adına uyanma çağrısı oldu ve hamlesini yaptı. Selçuk, oyuna girerken Sinan kenara geliyordu. Bu değişiklikten sonra Galatasaray 3-5-2'ye döndü. Selçuk'un oyuna girmesi Galatasaray orta sahasına biraz olsun can verdi. Oyunda Schalke'nin baskısına dindirilebildi. Bu dakikadan sonra Galatasaray'ın maç kazanma ihtimali pek olmadığı aşikardı. Fatih Terim artık 1 puan için oynuyordu. Bu maçtan 3 puan çıkarmakta çok çok çok büyük bir şans ile açıklanabilirdi. Fatih Terim'in 2. hamlesi yine bir sakatlık sonrası geldi ve oyundan sahada varlığı ile yokluğu belli olmayan Eren çıkarken, Muğdat oyuna girdi. 10 dakika sonra bir sakatlık daha patlak verdi. Nagatomo girerken Ömer Bayram oyuna girdi. Galatasaray maçı oldukça kötü oynayarak, sahada hiçbir şey yapamayarak 1 puana razı oldu. Galatasaray'ın sezon başından beri set hücumundaki sorunu bu maç yine bariz şekilde ortaya çıktı. Schalke, Galatasaray'ın rakiplerine Galatasaray'ı durdurmak için çok iyi bir yol göstermiş oldu.
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.