Mustafa Cengiz: Ya hukuksuzluk düzelir ya da federasyon görevden çekilir!

Galatasaray Spor Kulübü Kasım Ayı Olağan Divan Kurulu Toplantısı, Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu’nda yapıldı.

Toplantıya Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, 2. Başkan Abdurrahim Albayrak, Başkan Yardımcıları Yusuf Günay ile Kaan Kançal, Genel Sekreter İlber Aydemir, Yönetim Kurulu Üyeleri Mahmut Recevik, Ömer Cansever, Okan Böke, Dilek Kutlu, Erol Özmandıracı, Dorukhan Acar ve Özgür Savaş Özüdoğru katıldı.

Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu’nun konuşmasıyla başlayan Kasım Ayı Divan Toplantısı'nda Başkan Mustafa Cengiz konuşmasını yapmak üzere kürsüye geldi. Başkan Mustafa Cengiz’in ardından Metin Öztürk, Taner Aşkın, Rıza Tevfik Morova, Mehmet Bilen, İbrahim Özdemir Ahmet Şenkal, İbrahim Göknar ve Tayfun Akçay kürsüye gelerek konuşmalarını yaptı. Bu konuşmalardan sonra İkinci Başkan Abdurrahim Albayrak sorulan sorulara cevap vermek için tekrar kürsüye gelip konuşma yaptı. İkinci Başkanımız Abdurrahim Albayrak’ın ardından Ahmet Şenkal, İbrahim Göknar ve Tayfun Akçay tekrar söz alarak kürsüye geldi.

TFF'yi istifaya davet eden Başkan Mustafa Cengiz'in açıklamaları şu şekilde:

GALATASARAY'DAN AYRILAMAM

“Sayın Divan Kurulu, Divan’ın değerli üyeleri, sayın Galatasaraylılar; bu toplantıda mali ve idari konularda bilgilendirme yaparak başlamak istiyordum ancak öncelikle Galatasaray’ın içinde bulunduğu duruma dair konuşmak istiyorum. Maalesef biz, Galatasaray vakarına, asaletine, duruşuna uygun olarak efendi duruş denilen asil bir duruş sergilememize rağmen saldırılar azalmadı. Bilakis dün bütün Camiayı derinden sarsan artı cezalar verildi. Şahsıma da verildi, Galatasaray Kulübüne de verildi. Hiç önemli değil. Zaten basın da kimse de onunla ilgili değil, ben de değilim. Bir tek şeye üzüldüm; protokole giremiyorum. O sessiz Sfenks gibi durma halimin, zorunluluğumun düzelip locada izleyeceğimi zannediyordum. Locamda seyredemeyeceğimi öğrenince çok üzüldüm. Ben Galatasaray’dan ayrılamam, Galatasaray’ı bırakamam.”

BİZ HAYVANLARLA HAYVAN OLAMAYIZ

“Biz belli bir stratejiyle gittiğimize inanıyoruz. Bu strateji Galatasaray duruşuna uygun olmak durumunda. Biz, küfürler ve çok ağır sözcüklerle itham etmeyiz. Aldığımız kültür ve genetik kodlarımızdaki duruşla belli bir seviyede cevap verme durumundayız. Yoksa, bizim jargonumuz rakip kulübün maalesef resmi sitesinde kullandığı lümpen, sokak jargonuna döner ve kendilerini ayaküstü demeçlerimizde uyarmamıza rağmen devam eder. Camiamızın hiçbir ferdine muhalif-muvafık, birlikte ya da değil; laf söyletmeyiz. Biz Galatasaray yönetimi olarak, bütün camiayı ve camianın bütün parçalarını temsil ediyoruz. Muhalefet olanlar dahil. Biz onların da haklarını, hukukunu savunmak zorundayız. Dünya çapında çok önemli bir marka olan Fatih Terim Hocamıza doğrudan yapılan saldırıyı kınadık. Ancak sanırım bundan bir şey anlamadılar. İkinci Başkan düzeyinde konuşuldu. İçeride ya da dışarıda yapılacak haksız eleştirilerin hepsine yanıt veremeyiz. Biz bazı hayvanlarla hayvan olamayız, belli kötülerle aynı kötü olamayız, benzer kötülükleri yapamayız. Bunu her zaman söylüyorum; buna mecburuz. Bizim kodlarımızda bu var. Sanki belli bir rövanş duygusu içinde Teknik Direktörümüzün temelinde ve hem de bu kadar sakat oyuncu varken oyuncularımıza haksız biçimde, disiplin talimatının 75. Maddesine aykırı şekilde sevk ediyorlar ve aşırı ceza veriyorlar. Böyle bir şey olamaz. Türk futbol tarihinde görülmemiş bir ceza uygulanıyor. Bana verilen 8’i de eklediğimizde 40 hafta; rakibe 14 hafta… Olayları çıkartan ve olaylara dinamit atanlar maalesef rakip oyuncular. Cezanın çürüme eşit olmasını istiyoruz. Adaleti herkes için istiyoruz. Kendimize haksız bir ulufe, bir adalet istemiyoruz. Böyle bir adaleti, böyle bir hakkı reddediyoruz.”

YA HUKUKSUZLUK DÜZELİR YA DA FEDERASYON GÖREVDEN ÇEKİLİR

“Haklı bir tepki verdik. Ben de bizzat oradaydım; Tahkim Kuruluna çok iyi bir savunma yaptık. Kendimizi yere düşürmeden, dik duruşumuzu bozmadan, uluslararası teamüllere ve hukuka uygun savunmamızı yaptık. Fakat maalesef, bana davranışlarımın sertleştiğini söylüyorlar. Birkaç iyi insan her yerde vardır. Kötüler asla her zaman her yerde muvaffak olamazlar. İyi eğitildik ve büyütüldük. Galatasaray’ın genlerinde bu var. Biz, gücün aydınlık tarafındayız. Bu nedenle yaptığımız savunmalarla Tahkim’in bunu bozacağını sanıyorduk. Maalesef, Tahkim iki oyuncumuza verilen en sert cezayı onayladı. Yetmedi, şu anda da yaptığım gibi sözlü açıklamalarımıza hiçbir isnatta bulunamamalarına rağmen uluslararası temsilde bulunacağımız Schalke 04 maçından önce bize ceza verdiler. Bunun olumsuz etkileri oldu. En azından teknik heyetimiz üzerinde. Biz bunu kınadık. Çünkü Galatasaray sportif anlamda Türkiye’nin en büyük markası. Hiç kimse alınmasın bundan. Rakiplerimiz de mücadele etsin. Avrupa’da Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etsin. En az sekiz takımımız temsil etsin; bundan mutlu oluruz. Ama Galatasaray gibi dünya çapında 300 milyon taraftarı olan, Avrupa sporundaki en önemli markalardan birini ulusal federasyon olarak siz harcayamazsınız. Efendice yaptığımız uyarı pasiflik, beceriksizlik olarak değerlendirildi. Bu değerlendirmeye üzüldük. Nitekim bu değerlendirmenin sonunda dedik ki; bize kılıç çeker gibi hal var. ‘Biz de kılıç çekiyoruz’ değil ‘Böyle bir durum seziyoruz’ dedik. Yanıldığımızı gördük. Maalesef bize kılıç çekilmemiş, savaş açılmış. Tahkim Kurulunun ve Disiplin Kurulunun son kararları bize bunu gösterdi. Bize yapılan bu haksızlığın karşısındayız. Bu hukuksuzluk ya düzeltilir ya da federasyon görevden çekilir. Bu kadar açık ve net. Haksızlıkla yürüyemeyiz. Güven duygusu en önemli duygudur. Hakemlerimizin hakim değil, hakem olmalarını isterken onlara ‘adalet dağıtmayın, adil olun, gördüğünüzü çalın, Antalya’da verilen o yanlış ezberleri bozun’ derken doğru olmayı kastettik. Bütün rakiplerimiz için kastettik. Çünkü Galatasaray’ın bulunduğu ortam 18 takımlı bir lig. Galatasaray var olduğu sürece bana verilen cezalar, verilecek cezalar eğer Galatasaray’ın haklı davası yolundaysa benim için onurdur. Başıma manevi taçtır. Galatasaray kendisine karşı kurulan tüm tuzaklara, provokasyonlara, engellemelere her tür karşı çabaya rağmen, “rakibe saygı kendine saygı” karakterinde, vakar ve asalet ile şampiyonluk yürüyüşüne devam edecek ve bütün bu olumsuz şartlara rağmen şampiyon olacaktır.”

AKSİ BİR KARAR VERİLİRSE BİZ ŞAMPİYON OLMUŞ GİBİ PARAMIZI ALIRIZ

“Sahada bizim yapılanlara karşı mücadele verirken, uluslararası arenada verdiğimiz mücadeleler göz ardı ediliyor. Son üç ayın zarar karşılaştırması için söylüyorum; bizim zararımız 117 milyon TL. Bir rakibimizin zararı 170 milyon TL, diğer rakibimizin zararı 350 milyon TL. Bu geldiğimiz durumun çok kısa bir özeti. Eğer kur farkı ve faiz olmasaydı 12 milyon Euro yani yaklaşık 100 milyon TL kardaydık. Maalesef 20 milyona Euro’ya yakın zarardayız. UEFA limitlerindeyiz, bunu aşmıyoruz. Galatasaray’a yeniden ceza verilmesi için dua edenler, yakaranlara, telefon açanlara, kendi kişisel ilişkilerini Galatasaray aleyhine kullananlara buradan sesleniyorum. Hedefinize ulaşamayacaksınız. Çünkü Galatasaray her gün bağımsız denetim kurulu tarafından kendi içinde denetleniyor. Ek olarak UEFA bize kendi bağımsız denetimi ile devamlı denetimini yapıyor. UEFA bize, ikinci defa uzlaşma denilen anlaşmayla yapılandırmayı yaptığında kendi içinde ayağa kalkanlar oldu. Şu anda ikinci defa CAS’a götürdüğümüz davanın temelinde bu var. Dört yıllık sözleşme imzaladık bitti. Şu anda bizim aleyhimize alınacak her kararda şampiyon olmuş gibi UEFA’dan bedelini alırız, bundan emin olun. Her gün, her saat UEFA’yla kendi sorunumuz üzerine uğraşıyoruz. UEFA açıkça ‘177 milyon Euro zarar ettiniz’ dedi. ‘Oysa siz 5 milyon Euro etmeliydiniz’ deyip 172 milyon Euro üzerinden hakemler heyeti diyebileceğim bir kurumun bize resmen ceza verme yetkisi vardı. Bu anlaşmayı iptal edip 2+1 yıl ceza ve bir miktar para cezası deme yetkisi vardı. Biz bu heyetle devamlı olarak dört ay görüştük. ‘Sizi yargılayalım’ dediler; buna da itiraz ederek ‘Bizi yargıladılar’ dedik ve CAS’a çok bilinçli bir şekilde başvurduk ve çatallaştırma denilebilecek bir yola girdik. Biri kısa, diğeri daha uzun bir süreç. CAS’tan aleyhimize bir durum çıkması inşallah mümkün değil, lehimize çıkacak. Hiçbir endişede bulunmayın, çünkü argümanlarımız sağlam. Tuttuğumuz mali yol doğru.”

SEYİRCİNİN DESTEĞİ ÇOK BÜYÜK

“24 Ocak’ta göreve geldik. Toplam 1,667.04 liralık bir nakit yaratılmış, 1,660.19 milyon liralık gider var. 7 milyon TL kasamızda para var. Benimle birlikte 3-5 arkadaşımız rüyalarımızda devamlı alacaklılarla uğraşıyoruz. Konkordato ilan etme şansımız da yok. Biz sonuna kadar mücadele edeceğiz ve savaşacağız. Geldiğimiz nokta açısından Şampiyonlar Ligi’nden 202 milyon TL gelir var. Maalesef henüz yayın gelirini alamadık. BeIN Sports’la sağlıklı ilişkilerimiz var fakat maalesef hala İngiltere bürosu sözleşmeyi imzalayıp almamız gereken bedeli bize aktarmadı. Bununla ilgili dün yine görüştük. Umarım hallolacak. Tabloda en övüneceğimiz, Camiamızın gücünü gösteren şey gişe gelirleri. Yani VIP, loca, kombine ve maç günü satışlarından gelen gelir 154 milyon TL. Taraftarımızın, sizlerin gücü bu. Bunu yarattınız. Övündüğümüz sermaye artırımından elde edilen gelir 147 milyon TL. Oysa, seyircinin desteği çok daha büyük. Doluluk oranında 2014 yılının yani Real Madrid’le maçlar yaptığımız dönemin üstüne çıktık. Biz bütün çalışmalarımızda taraftarımızın ve sizlerin Galatasaray’a yönelik bu desteğinin artmasını istiyoruz. Biz bugün varız, yarın yokuz. Bizler misafiriz, Galatasaray kalıcıdır. Spor Toto Süper Lig’de şampiyon olduk biz, herkes unuttu. Sanki şampiyon olmamış, zor bir durumdaymışız gibi bizlere bazı taraftarlar kızıyor. Onları da anlayışla karşılıyoruz ama lütfen şükretmesini bilelim. Biz şu an sadece bizi durdurmaya yönelik yapıldığını düşündüğümüz haksız-hukuksuz çifte standartla savaşıyoruz. Bize mali, idari ve sportif konuların yanında bir de Türkiye Futbol Federasyonu sorunu çıktı. Mücadeleye devam ederiz, neticede Türkiye Futbol Federasyonu onlar alınsa da bizim milli değerimiz. Bizim topraklarımızın üzerinde.”

İKİ YIL İÇİNDE DENGEYE ULAŞACAĞIZ

“Türkiye Ligi şampiyonuyuz. Şampiyonluk sayısında 21 ile en yüksek rakamdayız. Bizim dışımızda bir rakibimiz şampiyon olsa mevcut parametreler içinde bizim kadar para alamaz. Marka değeri açısından söylüyorum. Fakat elde edilen 130 milyon TL. Olacak iş değil. Taraftarın deyimiyle UEFA’da ‘forvetsiz dört puan aldık’. Dört maçta katılımla elde ettiğimiz hasılamız 202 milyon TL. 34 maçta elde ettiğimiz şampiyonluğun üstünde. Biz şampiyon da olarak, taraftarımızın da bize kattığı değerle birlikte iki yıl için konsolide bütçede dengeye ulaşacağız. Durumumuz bu. Bize özellikle forvet konusunda kızabilirler. Bizim teknik heyetle A, B, C, D, E planlarımız vardı. Baskette de nasıl olduğunu, ne yaptığını bilmem. Finaldeki maliyete bakarım. Yetki onlardadır. Keza voleybola karışmayız. Yetki ve sorumluluk teknik heyetiyle birlikte sevgili Okan Böke’de. Futbolda da aynı durum: Teknik heyetle birlikte sevgili Abdurrahim de. Bunu dediğim için sakın aklınızdan ‘Mustafa Cengiz kendini eleştirilerden kurtarıyor’ diye geçirmeyin. Voleyboldan da, basketboldan da, futboldan da ben kusursuz sorumluyum. Türkiye Futbol Federasyonu dahil.”

8 AYDA 101 MİLYON TL VERGİ ÖDEDİK

“Futbolculara gecikmiş ve biriken 345 milyon TL para ödedik, sıfıra geldik ama zorlanıyoruz. Türk futbolu ve içinde bulunduğumuz durumdan dolayı. Devletin mutlaka buna genel olarak destekte bulunması gerekiyor. Rakiplerimizin kaçak stat çıktılar gibi söylemleri ağrımıza gidiyor. 8 ayda 101 milyon TL vergi ödedik. Bunun içinde ilk defa bize oldu sanırım: amatör kulüpler için 20 milyon TL geri dönüş aldık. 8.5 milyon TL’yi de yeni aldık. Bu kadar yokluğun içinde bir defa 12 milyon, bir defa 10 milyon TL brüt vergi ödedik. Bunlar mutlu haberler. Ben size üzücü haberler vermeyi asla istemiyorum. Factoring’den alınan kredileri sıfırladık. Gerektiğinde Abdurrahim Bey’le birlikte kefil olup alıyoruz. Gerektiğinde sonuna kadar gider, riski de alırız. Mali risk dahil. 996 milyon TL kredimiz var. 142 milyon Euro’ya düştü. Hedefimiz tüm kredileri sıfıra getirmek. Bunu 1.5 yıl içinde sizlerin de desteğiyle umarım başaracağız.”

FATİH HOCAMIZ ALTYAPIDA BİR DEVRİM YAPIYOR

“Futbol altyapımızda sevgili Fatih Hocamız önderliğinde çok büyük bir devrim yapılıyor. Buna biraz da UEFA neden oldu. 28 kişilik Türkiye Futbol Federasyonu’na vermemiz gereken listede 8 tane altyapı oyuncumuz var. Kayseri maçında bunların 4 tanesini sahada gördünüz. Yedi Türk oyuncu sahada yer aldı. Tümünü yabancı oynatıyorsunuz diyen değerli büyüklerimiz umarım bunu alkışlarlar. Erkek Voleybol takımımız çok iyi gidiyor. Okan Bey’i tebrik ediyorum. Basketbol şubemizde, iyi bir menajere verilecek önemli paranın neredeyse iki katına bir takım kurduk. Zorlu bir fikstür çektik. O fikstürler sizi yanıltmasın. Sakatlarımız oldu. Basketbol şubemizin de çok iyi gideceğine inanıyorum. Alnımızı yere değdirmeyecek, onurla Galatasaray’ı temsil edecekler.”

BASKETBOL VE VOLEYBOLA SAHİP ÇIKIN

“Seyirci rakamlarımız da UEFA’nın bize olumlu bakmasını sağlayan parametrelerden. UEFA asla tenezzül etmeyeceğimiz hatır, gönül için bizi almadı o lige. Bu rakamlarla o noktaya geldik. Uluslararası raporlara göre doluluk oranları 2012-2013’te Drogba ve Sneijder varken yüzde 70. Erenlerimiz yok, forvetlerimiz yok. Doluluk oranımız bu sene yüzde 75. Ligin en çok gol atan takımıyız. Ocak ayında durumumuzu düzelttiğimizde Galatasaray’ı tahmin edemiyorum. Acaba şimdiden bu durumu gördükleri için mi bizi durdurmaya çalışıyorlar? Onu da merak ediyorum. Fakat bir serzenişte bulunacağım. Düzenli gelirim ben. Bütün mailleri gece 3-5’te de olsa okurum. Geçen hafta, bir kadın voleybol maçı dökümü geldi. 70 davetli, 63 biletliyle maçta elde edilen hasıla 633 TL. Böyle bir şey olmaz. Bize basketbol için neler dediler? Daha doğrusu; Neler demediler? Teşekkür hariç her şeyi saydılar, canları sağ olsun. 2018-2019 satılan kombine sayısı, basketbolsever camiamız olmasına rağmen 172 adet. Toplam tutar 81 bin TL. Kusura bakmayın, gülümseme hakkımı kullanıyorum. Lütfen basketbola, voleybola sahip çıkın.”

KALAMIŞ'TA İLK DEFA KAR EDECEĞİZ

“Taçspor’a 7 milyon ABD doları verdik. 5 milyonu peşin ödedik, 2 milyon için mahkemedeyiz. 2014’te 1.5 milyon TL alınmış. Avrupa çapında müthiş bir tesis yapılmış. Belki orada bile yoktur. 1.4 milyon TL zarar etmişiz. Böyle bir ticaret olur mu? Sosyal bir kulüp olsak da basiretli bir tüccar olmak durumundayız. Siz nasıl dört yılda 7 milyon dolar yatırıp 1.5 milyon TL zarar edersiniz? Edemezsiniz. Bunları düzelttik. Hem de fiziki olarak çok tehlikeli durumlar içinde düzelttik. Yıl sonunda 1.2 milyon TL kara geçeceğiz. Kasada 1 milyon TL var. Kalamış’ın yıllık geliri 336 milyon TL iken Ağustos 2018 tarihinde yeni bir sözleşme yapıldı. 475 bin TL ek gelir elde edildi. Yıllık işletme kira geliri iki katına 811 bin TL’ye çıkarıldı. Kalamış’ta ilk defa kar elde edeceğiz, umarım. Üç yıl önce Büyükçekmece’yi aldığımızda yapılaşma zorunluluğu vardı. Bu nedenle anlaşma iptal edilmişti, bunu yeniledik. Büyükçekmece Belediye Başkanı’na, meclisine ve halkına çok teşekkür ediyorum. Sevgili Hocamızın da fikirleri var. Müthiş çaba gösteriyoruz. Kemerburgaz uzayacak gibi duruyor. B ve C planımız var, uğraşıyoruz ama izin verin deklare etmeyeyim. Edemem. Çünkü likör arazisinin nasıl gittiğini hepimiz biliyoruz. Devletle de bu konuda devamlı görüşüyoruz. Tabii ki her ziyaretimizi nezaket ve nezahet içinde geçiriyoruz ama her şeyi de anlatamayız.”

AMATÖRLERE DESTEK İÇİN 20 MİLYON TL ALDIK

“Sosyal etkileşim beni en çok mutlu eden şey oldu. Türkiye’de ilk defa çok fazla başvuru yapıldı. Satrançta 300 katılım oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk için 10 Kasım’da gerçekleştirmiştik. O çocukları görmenizi isterdim. 8 yaşında çocuklar 50 yaşındaki büyüklerini yendi. Türkiye’nin geleceği için de bizim katkıda bulunmamız çok önemli. Hem Atamızı andık. Bu sporda Galatasaray’ın desteği için cebimizden beş kuruş çıkmamıştır. Sponsorumuza teşekkür ediyorum. Amatörlere destek için peşin olarak 20.4 milyon TL aldık. Rakiplerimizin medyasına sesleniyorum. Galatasaray vergilerini ödüyor. Üstelik peşin ödüyor ve amatörlere destek veriyor. Yazacaksanız bunu yazın ya da öbürünü yazmayın. Galatasaray vergi kaçırmıyor, utanın. bilyoner.com ile 2+1 yıl sözleşme imzaladık. Daha önceki misli.com’la da yaptığımız anlaşmaya göre 8 kat fazla olan 27 milyon TL geliri elde ettik; bilyoner.com’a teşekkür ederiz. Ayrıca, anlaşmayı sorunsuz bozdukları için misli.com’a da katkılarından dolayı teşekkür ederiz.Aplikasyon için uğraşıyoruz. Dijital ortama da geçmeyi düşünüyoruz. Televizyonu kapatmayacağız, öyle bir düşüncemiz yok. Başkaları bizim üstümüze atıyor bazı şeyleri. Stadyumumuzun 2009’dan beri yapılmayan bakımı var. Metro seferlerini yüzde 50 artırdık. İnsanlar çok daha rahat ayrılıyor. Işıklandırmalar, asfalt düzenlemeleri, merdivenler ve iki tane yürüyüş yolu yapılacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi sağ olsun. Bize bu konuda büyük destek veriyorlar. Bu sezonda bitmese bile önümüzdeki sezon taraftarlarımız çocukları ve bebekleriyle birlikte maça çok rahat gelip gidebilecekler.”

BEN KALIRSAM BU BORCU BİTİRECEĞİM

“Ticari projelere aşırı çalışıyoruz. Nefes alamıyoruz. Çünkü Türkiye’de uygulanmayan uygulamalara başlayacağız ve sizleri temsil edeceğiz. Takip edilen projeler kısmında Riva Projesi’ne destek verin. Bundan sonra Riva’dan en fazla geliri nasıl elde ederiz? Ona bakalım, lütfen. Hiç kimseyi kırmak istemiyorum ve kimseyi de konuşurken kırmadım sanırım. Lütfen bu projeyi destekleyelim. Bu projeden en fazla konutu alalım, biz alamıyorsak çevremizde bunu tanıtalım. Oradan elde edilecek her hasıla Galatasaray’a artı yazacak. Bunu unutmayın. İnşallah, orada bir kayıkhane yapacağız kürek için. Umarım, hayallerimiz gerçekleşir. İlkokul için okulu terk etmek şarttı. Okul terki için bana verilen tavsiye doğrultusunda bizzat ben gittim. Bana gelen bilgiye göre lise müdüresi bu fikre sıcak bakıyordu ancak rektörümüz bu fikre stratejik olarak sıcak bakmadıklarını söyledi. Ben aynı projeyi Florya’da yapmayı teklif ettim. Bu teklifim hala da geçerli. Benim buradan puan almak veya “bak bu adam Galatasaray Liseli değil ama Galatasaray Lisesi ve Galatasaray İlkokulu için çabalıyor” gibi bir algı yaratmak gibi bir derdim yok. Benim karakterim böyle bir şeye izin vermez. Bizim hiç birimizin karakteri buna izin vermez. Lisemiz bizim kurucumuzdur, baş tacımızdır diyoruz. Lise bizim kökümüz. Aslını inkar eden haramzadedir diyoruz. Biz söylediklerimizi oy almak için söylemiyoruz. Böyle güdümlü oyları da Allah bize nasip etmesin. Bu konuda hala ümidim olduğu için bunları size anlatıyorum. Öğrendiğimiz kadarıyla Şişli’de çok dar bir arazide yer alıyormuş. Sağolsun sevgili İnan Kıraç abimiz zamanında bir bina tahsis etmiş. Müteahhit de daha geniş bir alan olan lojmanları taahhüt etti. Onun da işine geliyor. Site için daha kaliteli bir görünüm olacak. Bizim de işimize geliyor çünkü satış artacak ve gelir yükselecek. Bakın ben tekrar ediyorum. Ben bugün varım, yarın yokum. Ama ben size şu sözü hep veriyorum. Ben kalırsam bu borcu bitireceğim. Bunu şart olarak söylemiyorum.”

MAĞAZACILIK İÇİN ÇOK CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ

“Değerli arkadaşlar, uğraştığımız çok iş var. Yönetim Kurulu arkadaşlarım çok çalışıyorlar. Hepsine teşekkür ediyorum. Bunlar tabi idari çalışmalar. Arka planda müthiş bir idari çalışma yapıyoruz. Galatasaray yönetmeliğinin uygulanmasına çalışıyoruz. Biz gerek mağazacılığa gerek finans bölümüne çok değerli insanlar alıyoruz. Ayrılan arkadaşlarımız da tabi ki çok değerli. Fakat biz kendi sistemimize ve Galatasaray’a uygun çalışmalar yapıyoruz. Bazı şeyleri bilmeniz lazım. Biz mağazacılık ile alakalı çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Yarın faaliyet raporunda görürsünüz. Konkordatolar ilan ediliyor. Bir konkordato 4.5 milyon TL değerinde. Bir şirkete 17 adet mağaza verilmiş. Bu 5 milyonluk bir risk, konkordato ilan etmiş. 50 bin TL değerinde teminat var. İsim vermeyeceğim, bir diğer kişi hala memur olarak çalışıyor. Bir yandan da 2 tane mağazası var. Değerli arkadaşlar daha fazla konuşmak istemiyorum ama inşallah hepsini sizin adınıza şeffaflıkla, açıklıkla ve dürüstlükle düzelteceğimize inanıyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.”