Fatih Terim: Benfica'yi geçersek hedefimiz çok daha net olacak..

Şampiyonlar Ligi'nde grubunu 3.sırada tamamlayarak yoluna UEFA Avrupa Ligi'nde devam edecek olan Galatasaray'da teknik direktör Fatih Terim, yarın oynanacak olan Benfica karşılaşması öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Önemli bir rakibe karşı oldukça zorlu bir seri oynayacaklarını belirten Terim, ara transfer döneminde yapılan transferlerin kalitesine de değindi. Fatih Terim'in açıklamalarının tamamı şu şekilde..

Oynadığımız iki Porto maçı bizim Şampiyonlar Ligi’nde oynadığımız çok önemli iki maçtı. Pozisyon sayısı olarak çok fazla pozisyon bulduğumuz, hatta penaltı dahi kaçırdığımız maçlar. İki maçta da fırsatlar bulduk. O iki maçı dışarıdan seyretseniz kaybetmemiz mümkün değil dersiniz ama futbolun da güzel tarafı bu. Eğer aynı performansı tekrarlayabilirsek tur için ümitli olabiliriz. Bugün bana göre Benfica, Porto’dan daha iyi durumda. Son maçlarına baktığımda, izlediğimde bunu görüyorum. Benfica, Ajax’ı da son saniyede yenerek Şampiyonlar Ligi’nde devam edebilirdi, talihsiz bir şekilde kaybettiler. Bu yüzden bence Benfica, Porto’dan daha iyi durumda. Eğer biz o performansımızı tekrarlayabilirsek tur için umutlanabiliriz. Muhakkak ki Porto çok iyi bir takım, ancak form durumu olarak Benfica daha önde şu an.

Niyetimiz Şampiyonlar Ligi’ydi ama sadece santraforuz değil başka eksikliklerle de mücadele ettik. Buna rağmen iki Porto maçından birisini kazanabilsek olaylar çok daha farklı seyredebilirdi. Artık bunu anlatmanın manası yok. İnşallah UEFA’da gidebildiğimiz yere kadar, sonuna kadar gidebiliriz. Bunun konuşulabilmesi için Benfica önemli sebep. Benfica’yı geçebilirsek çok daha ciddi, çok daha net, çok daha ileriyi hedef gösteren konuşmaları daha rahat yapabiliriz. Benfica bunun için çok önemli bir baz. Gücü, formu, 2014’te penaltılarda Sevilla’ya kaybettiği UEFA finali… Böyle baktığımızda eğer Benfica’yı geçersek çok daha değişik cümleler kurabiliriz. 

Şampiyonlar Ligi’ndeki kadromuza göre şimdiki kadromuza takviyeler yaptık. Kadroya yazamadığımız oyuncular da var maalesef. Mitroglou’nu, Semih’i kadroya yazamıyoruz. Ancak üç oyuncu değiştirebiliyoruz. O haklarımızı da Diagne ve iki stoperimizle kullandık doğal olarak. Baktığınız zaman gelen takviyelerle daha iyiyiz. Biz bu kadar çok takviyeye de alışık değiliz açıkçası son bir senedir. O zaman da bir bahane söylemedik, bugün zaten hiç söylemeyiz. Muhakkak ki Galatasaray oyun anlayışında, özellikle kendi sahasında seyircisiyle beraber bütünleşip kendi isteklerini sahada rakibine kabul ettirmeyi amaçlayan bir takım. Böyle oynayacağımızdan emin olabilirsiniz. Tabii oyunun gelgitleri bizi nereye götürür, nasıl bir plana sürükler bilmiyoruz ama maç öncesi düşüncemiz bu. Saha avantajımızı seyircimizle beraber kullanmak istiyoruz. 

Galatasaray taraftarı sabırsızdır ama bizim olduğumuz yerde sağ olsunlar sabırları sınırsızdır. Biz kendilerinden ne rica ettiysek bize her zaman anlayış göstermiştir. Daha önce birtakım değişimler olacağını ifade etmiştim. İki tane de hedef göstermiştim, biri Ocak biri Haziran. Ocak ayında ilk adımımızı attık, haziran ayında inşallah bu projeyi tamamlayacağız. Ben Galatasaray seyircisinin ne istediğini en iyi bilenlerdenim. Çünkü bu oyun temposunu, bu oyun yapısını 1996-2000 arasında, 1999 sezonundan itibaren yerleştiren ben ve ekibimdi. Galatasaray zaten o tarihten itibaren hiç geriye bakmadı. Hep onun üzerine koymak ve onun gibi olmasını istedi seyircimiz. Bundan da doğal bir şey yok, gördüğü bir şeyi insan hep istiyor. Böyle baktığımız zaman devre arasındaki küçük bir değişikliğin bizi nerelere götürebileceği çok açık oldu Trabzonspor maçında. Onun üzerine koyarak gitmeyi hedefliyoruz. Nereden baksanız üç tane oyuncumuz yeni, giren oyuncumuz uzun zamandır yok. Böyle baktığımızda muhteşem bir yarım saat geçirdiğimiz veya maçı toplarsanız 45 dakikayı çok iyi oynadığımız söylenebilir. Baskılı, oyunun kontrolünü elinde bulunduran, pas yüzdesi, isabet oranı yüksek ve çok pozisyon bulan bir Galatasaray vardı. Bu seyircinin uzun müddet kendi koltuğuna oturmaması demektir. Bizim de istediğimiz bu. Sonuç ne olursa olsun, zevk veren ve oynadığı oyundan zevk alan bir oyun anlayışı oturtmaya çalışıyoruz. Her zamanki anlayışımız bu. Yarın da böyle başlayacağız. Tabi ikili maçların planları, projeleri veya bakış açıları çok farklı olabilir ama saha ve seyirci avantajınız değişmez. En büyük arzumuz bu avantajı kullanmak ve mümkünse gol yemeden deplasmana gitmek. Benim ve arkadaşlarımın anlayışı nerede olursa olsun bu oyunu oynamak. Biz de zevk almalıyız kulübedeyken, oyuncularımıza zaten söylüyoruz. Seyreden de zevk almalı. Zaten bu sonuca götürür. Bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün. Hep de anlayışımız böyle olmuştur. İnşallah onu da başaracağız.

Tabi devre arası transferleri kolay değildir. Çabuk adapte olmak ister, çabuk konsantre olmak ister. Yabancı bir takıma geliyorsunuz, devre arasında geliyorsunuz, bunların hepsini aşacağız İnşallah. Bunları maç kaybetmeden aşmak gerekiyor, kolay bir şey değil ama umarım başaracağız. Belirli bir şekilde oynamamızın sebebi, birtakım uygulamalarını yapabilmek için oyuncu tiplemelerinin ve yeteneklerinin buna uygun olması lazım. O yüzden bu oyunu oynayabildiğimiz süre çok uzun olmuyor ama Haziran'dan sonra daha büyük süreler olur İnşallah.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0