STSL | Aynı formül, aynı sonuç

Spor Toto Süper Lig'in 30. haftasında Galatasaray, Atiker Konyaspor'a konuk oldu. Karşılaşma başladığı gibi 0-0 eşitlikle sona erirken Cimbom, şampiyonluk yolunda önemli 2 puanı kaybetti. Karşılaşmanın teknik ve taktik analizi şu şekilde...

Galatasaray sezon boyunca iyi kapanan takımlara karşı üretmekte hep zorlandı. Sezonun ikinci yarısıyla birlikte özellikle Feghouli ve Belhanda'nın performansının yukarı yönde hareketi ile bireysel performanslar sayesinde rakiplerini çözebiliyordu. Aykut Kocaman, ligde savunma futbolunu oynayan hocalar içerisinde en iyisi konumunda. Rakibi karşılama mesafesi, takımın dar kalabilmesi ve bloklar arasındaki mesafeyi takımları iyi koruyor. Özellikle Konya dönemlerinde en iyi yaptığı işleri sergilemesi açısından rahat ediyor. Dünkü maçta da iyi duran bir Konya ve buna yağ çalan bir Galatasaray vardı. Konya ne kadar dar kalmaya çalıştıysa Galatasaray da Konyaspor'u dar kalmasına seyirci kaldı. Onyekuru hiç çizgiye basmadı zaten Feghouli tarz olarak böyle bir oyuncu değil. Galatasaray maçın başında kenarlardan rakibi genişletmeye çalışan bir oyun yapısına sahipti ilk 30-40 dakika Mariano ve Nagatomo merkezi şekilde pozisyon alıyordu ve Konyaspor bu bölümde doğru hiç top yapamadı. Geri dönüşler sıkıntı olmadı. Lakin Fatih Terim ikinci yarıda rakibi genişlememenin verdiği pozisyon sıkıntısını beklerden genişleyerek çözmeye çalıştı ama bu kez de geri dönüşler sıkıntı olmaya başladı. Futbolda rakibi genişletmenin en iyi yolu ilk 30-40 dakika boyunca denediği yoldu ama oyuncuların gerek yetersizliği gerek tarzı itibariyle rakibi açamadı. 

Belhanda ve Badou ile 4-3-3 oynamanın ne kadar zor olduğu bu kadar aşikarken Fatih Terim yine bundan vazgeçmedi. Son birkaç haftadır düzenli olarak 4-2-3-1 oynayan ve kazanan Galatasaray'ı yine bozdu. Olmayan, defalarca denenip de tutmayan formülü bir kez daha deneyip yine sonuç alamadı. Galatasaray kadrosu 4-3-3 oynayamaz. Gerek kanatları gerek orta sahalarıyla bu düzeni oynaması çok çok zor. 4-3-3'de doğan geri dönüş problemi, ceza sahası ve çevresinde eksik kalma gibi sorunlar her maç tekrar tekrar göz önüne seriliyor ama Fatih Terim kupadaki Malatyaspor maçından çok memnun kaldığı için muhtemelen yine bu düzene döndü. Lakin hesaplamadığı şu oldu. Konyaspor, Malatyaspor'a göre çok daha iyi yerleşen, orta sahada daha üstün bir takım. Galatasaray şampiyonluk yolunda devam ediyor ama bu şampiyonluğu bu kadar zorlaştıran ana sebeplerden biri de bu 4-3-3 sevdası. Defalarca denenip tutmayanı bir kez daha denemek Galatasaray'ı şampiyonluktan edebilir.

Fatih Terim'in Galatasaray, şampiyonluğunu zora sokan diğer bir formülü ise sıkışan oyunda merkezden oyuncu alıp forvet oyuna sokmak. Sezon boyunca Galatasaray eğer 70.dakikayı önde geçemiyorsa değişiklikler üst üste geliyor ve oyun normalden daha da geriye gidiyor. Her sıkışan maçta olduğu gibi Fatih Terim yine çift forvete döndü. Merkezden eksilip hücuma bir isim eklemek Galatasaray'ın yine orta sahadaki direncini kırdı. Eskiden bu tarz değişiklikler belki doğruydu ama eskide kaldı. Galatasaray 4-4-2'ye dönünce tamamen durdu sadece ileriye şişirilen toplar görmeye başladık oysa saha içinde yapılacak ufak değişiklikler dahi Galatasaray'ın oyununu biraz daha ileriye götürebilirdi. İflasını defalarca ilan 4-3-3 ısrarından vazgeçilip yine kazandıran 4-2-3-1'e dönülse Galatasaray'ın 70.dakikadan sonra oyunundan daha iyi olacağından eminim. Geçen sene Galatasaray yine şampiyonluk yolunda Konyaspor ile karşılaşmış oyun yine sıkışmıştı. Fatih Terim o gün yine çok kötü olan Mariano'yu kenara alıp Linnes'i oyuna sokarak oyunu daha yukarılara çekmişti. Dün de aynı problem vardı. Galatasaray'ın iki kenar beki de çok kötüydü. Fatih Terim buralara müdahale etmek yerine yine orta sahadan eksilmeyi tercih etti ve yine sonuç hüsrandan ibaret oldu. Galatasaray, şampiyonluk yolunda avantaj kaybetti ama hala ipler elinde. 4 maçta 4 galibiyet çıkarırsa yine ipi göğüslüyor ancak bu teknik ekibin ve Fatih Terim'in çok kötü bir sezon geçirdiği gerçeğini değiştirmiyor.