Yakın Mercek | Ataşehir'de İki Farklı Galatasaray...

Bilyoner Kadınlar Basketbol Süper Ligi'nde normal sezonu altıncı sırada bitirerek Hatay BŞB'nin rakibi olan, ev sahibi avantajı rakibinde olmasına rağmen Akdeniz ekibini deplasmanda 62-63, İstanbul'da 70-59 mağlup ederek 2-0 ile yarı final bileti alan Galatasaray kadın basketbol takımımız, bu turda da ezeli rakibi Fenerbahçe ile eşleşti. Uzun zamandır sarı lacivertlilere karşı galibiyeti bulunmayan sarı kırmızılılar, Ataşehir'deki ikinci maçta rakibini 48-59 mağlup ederek hem kaybetme serisine son verdi hem de ev sahibi avantajını eline geçirdi. Biz de sizler için serinin ilk 2 maçını mercek altına aldık...

Yarı finalin ilk maçında Fenerbahçe karşısında dikkati çeken en önemli husus, kuşkusuz ki ribaundlardı. Potasındaki 38 ribaundun 17'sini rakibe veren Galatasaray, ikinci şans sayılarını sarı lacivertlilere verince maça ortak olamamıştı. Verameyenka-Stokes ikilisinin pota altındaki üstünlüğünü hem hücuma hem savunmaya yansıtan Garnier'in takımı, dışarıdan da Bria Hartley'in isabetleriyle skora gitmekte zorluk çekmemişti. Galatasaray cephesinde ise üretkenlikten uzak, Macaulay'ın orta mesafe isabetleri ve Abdi'nin fundamental avantajıyla skora tutunmaya yönelik bir oyun izlemiştik. 

Peki ikinci maçta ne değişti de Galatasaray rakibinin yaklaşmasına bile müsaade etmedi?

Buna verilecek ilk cevap kesinlikle ilk beşte gizli: Işıl - Moriah - Abdi - Macaulay - İnci. Sakatlığı yüzünden forma giyemeyen Alperi yerine Moriah tercihinden bahsetmiyoruz tabii ki. İlk maçta pota altını sürklase eden Verameyenka-Stokes ikilisine karşı Mcaulay ve İnci ile daha uzun bir pota altı tercih etti Efe Hoca. Keza ilk maçta oluşan ribaund farkını bu maçta minimalize etmeyi başardık ve 99 doğumlu İnci, takımımızın en çok ribaund çeken oyuncusu oldu. Hücum ribaundu kaynaklı ikinci şans sayılarını vermeyince hücuma daha rahat çıktık. Burada özellikle Işıl'ın kusursuz performansından bahsetmek istiyorum. 

Skor üretmede kısıtlı silahları olan Galatasaray'da Işıl maç başında çok büyük sorumluluk aldı. Kaptanın şutları girmeye başlayınca takım hücumda daha kararlı ve daha özgüvenli oynadı. Hızlı hücum ve ikinci şans sayılarını minimuma indirince savunmada da Fenerbahçe'yi dış şutlara ittik. Skor üretmekte zorlanan sarı lacivertliler, aslında çözümü biraz geç buldu. Yavaş ayakları olan İnci'nin arkasına Stokes'u koşturdular ama farkı ne kadar indirmeye çalışsalar da olmadı. Nihayetinde Galatasaray 2015'ten bu yana deplasmanda ilk kez Fenerbahçe'yi mağlup ederken, saha avantajını da eline aldı.

Serinin favorisi ikinci maça rağmen Fenerbahçe olsa da sarı kırmızılılar taraftarının desteğiyle sürprizi gerçekleştirebilecek mi, göreceğiz!