STSL | Galatasaray şampiyonluğun en büyük adayı..

Spor Toto Süper Lig'in 31. haftasında Galatasaray, evinde ağırladığı BeşiktaşHenry Onyekuru ve Fernando'nun golleriyle 2-0 mağlup etti ve ligde 21 hafta sonra liderliğe yükseldi. 

Ligin ilk yarısını 6 puan geride kapatan, dönem dönem liderden 11 puan geriye düşen Galatasaray sezonun bitimine 3 hafta kala, 31.hafta sonunda liderlik koltuğuna oturdu. Sezon boyunca saç baş yolduran pek çok maç çıkaran Galatasaray'ın buraya nasıl geldiğini anlatmak için ayrı bir yazı gerekir ama bu yazıyla ana fikri aynı olurdu. Final oynama ve istediğini alma becerisi.. Galatasaray geçen hafta Konya'da liderlik şansını elinin tersiyle itmişti. 1 hafta sonra Başakşehir, Sivas deplasmanından çıkamayınca lig yeniden aynı konumuna geldi ve bu kez Galatasaray 10.hafta kaybettiği liderliği geri alma şansını bu kez elinin tersiyle itmedi.

Galatasaray'da maç öncesinde alıştığımız kadronun aksine Ndiaye yoktu. Fatih Terim, Ndiaye'den vazgeçmiş ve aslen bir 6 numara olan Donk'a şans vermişti. Fernando ile birlikte çift 6 numaralı düzende olmasını beklediğimiz bir Galatasaray vardı ama Fatih Terim bir kez daha inadından vazgeçmedi. Fernando, Belhanda'nın yanına kaydırılmış bir 8 numaraydı. 8 numara performansı geçen sezon tartışmalı olan Fernando'dan bir kez daha bu görevi istemekteki tek amaç bu maçın ağırlığını ve sertliğini Ndiaye'nin kaldıramayacak oluşuydu. Şenol Güneş ise merkezde 3 tane 6 numara dizmişti. Necip ilginç şekilde kendine ilk 11'de yer buldu. İki hocadan da tutucu önlemler vardı ve maç bas bas sıkıcı geçeceğini, skor odaklı bir oyun olacağını haber veriyordu. Öyle de oldu. Şenol Güneş'in Necip hamlesindeki amaç Beşiktaş sol kenarının savunma yönünün çok zayıf oluşu ve Galatasaray'ın en önemli hücum gücünün buradan kaynaklanıyor oluşuydu. Necip ve Atiba sola oldukça yakın kalacak ve bu bölgede hep +1 oyuncu fazla olacaklardı. Bu önlemleri alırken elbette belirli sorunları da göz önüne almanız gerekiyordu. Beşiktaş hücumda hep eksik kalacaktı. Geriden çıkışlarda veyahut Galatasaray önde baskı yaptığında uzun ve rastgele toplara mecbur kalacaktı. Beşiktaş'ın topa sahip olma gibi bir isteği yoktu ama kontra ataklarda da topu öne taşıyacak oyuncusu yoktu. Merkezden top gelmeyince Burak yalnızlaşacak ve Beşiktaş'ı buralara getiren adam oldukça silik bir oyuna mazur kalacaktı. Beklendiği gibi de oldu. Şenol Güneş'in aldığı önlemlerin götürüsü getirisinden daha fazla oldu. Beşiktaş buraya gelirken belki çok güçlü bir oyunla gelmedi ama ilk yarının sonuna kadar Galatasaray kalesine şut dahi atamadı. Galatasaray'da ise Ndiaye'nin yokluğunun götürüleri elbette olacaktı ama bu Beşiktaş'a oranla daha az hissedilecekti. Beşiktaş'ın önde baskısında Galatasaray pasla çıkmaya çalıştı ancak pek çok hata yaptı ve kalesinde golü de görebilirdi. Beşiktaş'ın bölük bölük baskısında orta sahalar gelip top almadı. Alsa da ya çok kötü kullanıldı ya da kaybedildi. Ndiaye her ne kadar kötü bir performans gösteriyor olsa da Fernando-Donk ikilisine göre bu işlerde çok daha iyi bir 8 numara performansı verebiliyor. Özellikle Galatasaray 4-2-3-1 oynuyorsa.


İkinci yarıda golün de etkisiyle Galatasaray daha çok geriye yaslanan ve beklenen bir düzene sürüklendi. Geriden pasla çıkarken yaşadığı sorunu çözmek için ise Belhanda'yı daha fazla indirerek çözmeye çalışıyordu. İkinci yarının 10. dakikasında yine bir taç pozisyonunu hızlıca kullanan Galatasaray, Fernando ile farkı ikiye çıkarttı. Fernando, bu maç 1 gol ve 1 asist yaptı. Ndiaye'ye göre daha iyi bir 8 numara değil ancak Beşiktaş maçında Ndiaye'ye göre çok daha iyi bir hücum performansı verdi. Tabii burada Fatih Terim'in planının da hakkını vermek lazım. Fernando maç boyunca attığı koşuları Beşiktaş orta sahası asla takip etmedi. Galatasaray'ın etkili olduğu her pozisyonda Fernando mutlaka ceza sahasındaydı ve hep +1 oldu. Hücumda bu kadar iyi performans gösterirken savunmada ise 9 ikili mücadelenin 8'ini kaybetti. Necip'in orta saha oynadığı bölümde Galatasaray orta sahasını sindirmesi bile gelecek sezon Galatasaray'ın orta sahada net bir revizyona ihtiyacını belli etti. Luyindama-Marcao'nun yüksek konsantrasyonu ile müthiş oyunları olmasaydı Galatasaray yine bu maçı bu kadar rahat kazanabilir miydi benim için soru işareti.

Galatasaray, şampiyonluğu artık önündeki 2 maçı kazanmasına bağlı. İpleri eline alan Galatasaray ve Fatih Terim'in şampiyonluk kaybettiğine yakın dönemde hiç rastlamadık. Final maçlarını doğru oynayan ve yüksek konsantrayonla oynayabilen bir camia Galatasaray. Oyun olarak bu sezon hiç tatmin etmese de muhtemelen ideal bir Fatih Terim performansı olmasa da Galatasaray şampiyonluğun son 3 haftada en büyük adayı.

Hiç yorum yok

Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.

Blogger tarafından desteklenmektedir.
google.com, pub-1379219663774483, DIRECT, f08c47fec0942fa0