Galatasaray'ın teknik direktör problemi var!

Galatasaray ligde 7.haftayı da geride bıraktı artık takımların tam performansını yakaladığı, oyunlarının en olgun dönemine giriş yaptığı dönem başladı. Galatasaray da ise hala arayış devam ediyor. Kim sahada ne yapıyor ne oynaması gerekiyor hiç kimse bilmiyor ya da anlamıyor. 15 gün öncesine göre Galatasaray farklı bir oyun oynamadı. 6 haftada değişmeyen şeylerin 15 gün içinde değişeceğini düşünmek elbette ki hayalperestlik ancak Galatasaray taraftarı artık ufak şeylerden dahi beklenti içine girer oldu. Oysa sorunlar orada hala dağ gibi duruyor ve müsebbibi belli. Galatasaray'ın için koskocaman bir teknik direktör problemi var ama kimse konuşmuyor. Aynı şeyleri yazmaktan sıkıldım ama Galatasaray'ın hala sıkıntıları aynı ne sıkıntılar değişiyor ne de sıkıntılara bir çözüm üretiliyor. Fatih Terim ise çözümü hala transferden olacağını düşünüyor.

Galatasaray, Sivasspor karşısına en son 15 gün önce maça çıkmasına rağmen rotasyon(!) yaparak sahaya çıktı. Şener, Emre, Ömer ve Emre Mor ideal Galatasaray ilk 11'den farklı oyuncular olarak tercih edildi. Tercih edilen bu isimlerle birlikte belirli bir tempo ve hareketlilik geleceği de aşikardı. Çünkü Galatasaray'ın oyun planı tamamen oyunculara bağlı. Eğer ideal ilk 11 ile sahaya çıkılsa daha çok topa sahip olan ama biraz daha yavaş hareket eden bir takım izlerdik ama dün biraz daha adam eksiltebilen, topla da giden oyuncular Galatasaray'ı hızlanmış gibi görmeye başladık. Aslında alakası dahi yoktu Galatasaray 'oyun olarak' hızlanmamıştı. Sadece sahadaki futbolcular bunu istediği için böyle gördük. Ara ara önde baskı yapan bir takım da gördük ama bu da planlı bir baskı değildi. Andone arkadaşlarını baskı yaptırmak zorunda bıraktı. Zaten bir süre sonra da Galatasaray önde baskıyı bıraktı. İlk 20 dakika yine bir kez daha felaket ötesi bir kötü oyundan sonra Galatasaray, biraz şans biraz Sivasspor'un beceriksizliği ve biraz da Muslera'nın etkisiyle geriye düşmedi. Andone de tek başına başlayıp bitirdiği gol ile Galatasaray'ı öne geçirdi. Ondan sonra Sivasspor biraz dağılma yaşadı. Galatasaray'a karşı 0-0 oyununda bulduğu pozisyonları bulamaz oldu. Galatasaray tarafında ise yine değişen hiçbir şey olmadı. Organize bir hücum olmadı. Anlık kıvılcımla ve Andone'nin üst düzey çabasıyla Galatasaray bu kez penaltıdan bir gol daha buldu ve ilk yarı bu şekilde sonuçladı. 

İkinci yarıda Galatasaray iyice rahatladı. Sivasspor 10 kişi kaldı. Orta sahada devasa boşluklar vermeye başladı Sivasspor, bu süreçte Galatasaray birkaç pozisyon bulsa da değerlendiremedi. Peşinden de kalesinde golü gördü. 10 kişi Sivasspor, 11 kişi sahada olan Galatasaray'dan çok daha organize bir atakla golü buldu. Galatasaray'da yine acaba son dakika kriz mi patlak verecek diye panik başladı. Fatih Terim de bu paniğe değişiklikleri ile katkı verdi. Orta sahanın hamalı Ömer Bayram yerine Seri değişikliği ardından Belhanda yerine asıl mevkisi kanat olan Yunus Akgün'ü oyuna alıp 4-2-3-1'e döndü. Galatasaray bu kez de Babel'in kendi çabası ve yeteneği ile golü bulup farkı yeniden 2 yaptı. Orta sahası oyundan düşen panik içindeki Sivasspor bir kez daha Galatasaray'a komik bir gol attı. Savunma hatalarının peşpeşe geldiği takımın disiplin yok diye bağırdığı bir gol oldu. Peşinden Galatasaray iyice panikledi. 10 kişi Sivasspor oyuna hükmetmeye başladı. Galatasaray'ın 10 kişi takıma karşı bolca uzun top atmak zorunda kaldı. 90+2'de de beraberliği yakalamaya çok yaklaştılar ama altı pastan golü kaçırdı ve maçı Galatasaray 10 kişi rakibi karşısında güç bela kazandı ve uzun zaman sonra 3 puan aldı.

Galatasaray'da hiçbir değişiklik yok ve olmayacak da.. Fatih Terim ve teknik ekibi her şeyi futbolculardan bekliyor. Bu sebeple de sürekli futbolcuları suçluyorlar. Oyuncu değişiklikleri ve oynanan oyun ortada çok büyük bir kenar yönetimi problemi olduğunu gösteriyor. Oysa bugün Trabzonspor Kamil Ahmet, Abdülkadir Parmak, Doğancan Erdoğan, Hüseyin Türkmen gibi vasat veya vasat altı futbolcularla gayet iyi futbol oynayabiliyor. Ersun Yanal döneminde dökülen ve 'transfer kazığı' olarak görülen Sosa bugün herkesin istediği, özendiği futbolcu konuma geldi. Çünkü Galatasaray'ın aksine diğer takımlarda bazı şeyleri teknik direktörler yapıyor, her şey futbolculardan beklenmiyor.