Tünelin ucundaki ışık, ışık değil..
Galatasaray bu sezon 23 resmi maça çıktı ve 23 maçın sonunda sadece 7 galibiyet, 8 beraberlik ve 8 mağlubiyet aldı. Bu istatistikler zaten başarısızlığı başlı başına koyuyor.. Muhtemelen takımın başında Fatih Terim yerine başka bir teknik adam, takımı bu duruma düşürse çoktan yollar ayrılmış ve yeni bir teknik direktör ile yola devam ediliyor olurdu. Peki gerçekten Fatih Terim'in bu kötü formu devam ettirme kredisi var mı? Asıl tartışılması gereken bu.
Öncelikle Fatih Terim son 2 sezonda şampiyon yaptı ancak istenen oyun bir türlü oynanmadı. Sürekli bahanelere sığınan Terim için Galatasaray taraftarı oldukça sabırlı davrandı. Bu duruma "bu sabır göstermek değil Fatih Terim kupalar kazandı." diyenler elbette olacaktır ancak Galatasaray'da lig şampiyonluğu veya Türkiye Kupası başarı değildir. Galatasaray'ın rakipleri Fenerbahçe veya Beşiktaş değildir. Galatasaray vizyonu hedefleri Kara Avrupa'sında at koşturmayı, korkulan bir takım olmayı gerektirir. Bunun için de Fatih Terim'in bahaneleri elbette bitmedi ancak kimse Fatih Terim'den de Şampiyonlar Ligi'nde de üst düzey başarılar beklemedi. Avrupa'nın devleriyle biraz olsun kafa kafaya mücadele edebilse eminim ki bu sezonki başarısızlık da göz ardı edilirdi. Lakin bu sene Galatasaray maalesef Avrupa'da averaj takımı oldu. Real Madrid ve PSG hiç sıkmadan, kendilerini zorlamadan Galatasaray'a beşer altışar gol attılar. Bu acziyeti Fatih Terim yetersiz kadroya bağladı ama sorun hiçbir zaman kadro olmadı. Sorun Fatih Terim'in kendisiydi. Galatasaray'da futbolcu performansı üzerinden konuşulacak bir durum hiç olmadı çünkü bir takımda her futbolcu kötü olamaz. Bu sebepten de takımın bugünkü durumunu futbolcular üzerinden değerlendiremezsin. Ortada çok büyük bir teknik direktörlük problemi var. Galatasaray son 30 dakikalarda Başakşehir, Konyaspor, Beşiktaş, Yeni Malatyaspor ve Ankaragücü maçlarında puan ve puanlar kaybetti. Kupada zayıf rakibi Tuzlaspor'a içeride yine aynı şekilde yenildi. Club Brugge maçında Avrupa kapıları yine yüzüne son 30 dakikada kapandı. Sivasspor ve Alanyaspor maçlarında puan kaybetmenin eşiğinden döndü. Bunlar çok bariz sorun ama Fatih Terim Trabzonspor maçından sonra ''Kondisyon problemimiz yok, bu maçtan sonra artık bu konu tartışılmaz'' minvalinde konuştu. Ankaragücü maçından sonra ''Çok iyi oynadık, 10 tane pozisyona girdik'' dedi. Fatih Terim futbolu bilmiyor değil ama Fatih Terim ruhen ve kafa olarak bitmiş durumda. Dünkü açıklamalarının büyük bölümü safsata ve Galatasaray taraftarının aklıyla alay eder şeklindeydi. ''Aldığımız futbolcuların durumunu bilmiyorduk.'' sözünü Fatih Terim bile olsanız edemezsiniz. Siz bu takımın maaşlı profesyonelisiniz ve sizin işiniz bunu bilmek. ''3 kulvarı kaldıramıyoruz.'' açıklaması bir başka faciaydı. Geçirdiğimiz bu 23 maçlık süreçte Galatasaray neredeyse 3 kulvar hiç oynamadı. Türkiye Kupası daha 2 hafta önce başladı zaten peşinden de Avrupa'dan elendi. Galatasaray bu sezon hep 2 kulvardaydı ve Fatih Terim'in bir başka boş bahanesiydi bu.
Yukarıda bahsettiğim konular daha taktiksel konulara girmeden Fatih Terim'in bu sezonki facialarını ortaya koyuyor. Şimdi saha içine dönecek olacaksak sizlere bir soru yöneltmek istiyorum. Fatih Terim geçen hafta Alanyaspor maçından sonra ''Taktiksel olarak problemimiz yok. Sorun bizde değil'' demişti. Galatasaray'ın sahaya koyduğu oyunda iyi yaptığı şey tam olarak nedir? İyi mi pres yapıyor yoksa savunmaya mı iyi yerleşiyor bunların hiçbiri değilse hücumda mı çok iyi veyahut çok iyi bir kontra atak futbolu mu oynayabiliyor? Ben bu soruya bir cevap bulamıyorum. Açıklamalarından anladığımız kadarıyla Fatih Terim'e göre bu sorunun bir cevabı var. İşte acı olan da bu. Fatih Terim kendinde sorunu görmüyor ve sadece ''transfer'' yaparak tüm sorunları çözebileceğini düşünüyor. Eğer haklı olsaydı bugün Galatasaray için bunları konuşuyor olmazdık çünkü Fatih Terim takımın başına geçtiği günden beri 30 tane yeni futbolcu kadroya kattı ancak Terim'in çözümü olan ''yeni transferler'' geldikçe oyun geriye gitti. Fatih Terim ilk geldiğinde Galatasaray iyi bir pres yapıyordu. İlk sezonu sonunda Galatasaray bu özelliğini kaybetti. İkinci sezonunda Galatasaray iç sahada dokunulmaz bir konumu vardı. Galatasaray iç sahada bir şekilde rakiplerine hiç şans tanımıyordu. Bu sezon onu da kaybetti. Galatasaray geçen sene Fatih Terim ile duran top savunmasını çözmüştü ama bu sezon duran toplar çok ciddi bir problem. Galatasaray 83 duran toptan gol atamamışlığını daha konuşmuyoruz bile. Şampiyonlar Ligi'nde en az isabetli şut atan, en az gol atan, en az koşan, en az isabetli orta açan, en az rakip ceza sahasına giren, en az en az en az şeklinde devam edip gidiyor liste. Bunlar saha içindeki sorunları ortaya koyan istatistikler ama kadrosu yetersiz bahanesi yine gelecektir. Bu amaya cevabım Galatasaray'dan daha az bütçeli takım olan Slavia Prag. Çek ekibi gruptaki devlere karşı, kadro yetersizliğini çok koşarak mücadele ederek kapattı. Galatasaray da bunu yapabilirdi ama bu sezon da geçen sezon olduğu gibi en az koşan takım Galatasaray oldu. Paris SG maçında hem rakibinden daha az koşup hem de daha az topa sahip oluyordu. Bu istatistiğin anlamı Galatasaray hem topu koşturmuyor hem de kendi koşmuyordu.
Şimdi gelelim başta sorduğum soruya.. Peki sizce Fatih Terim'in bu sezonu böyle kötü şekilde devam ettirme kredisi var mı? Bence böyle bir krediye sahip olmak için gelecek adına bir şeyler vadetmek gerek. Lakin Fatih Terim Galatasaray'ı gelecek adına hiçbir şey vadetmiyor. Sahada futbol adına hiçbir şey yok ve geçen 2 sezon bize gösterdi ki Fatih Terim gelecek sene de yine bu dönemler ''transfer, transfer'' diye tutturabilir. Hep transfer dönemlerini işaret eden ve hiçbir çözüm üretmeyen biri konumuna geçti Terim. Kredisinin olması için bir şeyler vadetmesi gerekiyor bence ancak ne bir sahaya futbol koyuyor, ne de sahaya gelecek vadeden oyuncu atabiliyor. Ocak ayını durmadan işaret ediyor ama Galatasaray'ın futbolcu alabilecek durumu var mı bunu kimse sorgulamıyor. Galatasaray ve Türk takımlarının ekonomik durumu kötü. Fatih Terim gibi durmadan aldığı herkese burun kıvırıp ''bunu istemem, bu gitsin, bunu beğenmedim'' diyen; kıyafet seçer gibi futbolcu seçen bir teknik direktöre isteklerini karşılayabilecek ekonomiyi sunamaz. Fenerbahçe maçından sonra Galatasaray'ı daha kötü günler bekliyor diyordum ve o kötü günler artık başladı. Daha da kötüye gitmesi oldukça muhtemel.. Eğer bu şekilde devam edecekse Fatih Terim-Galatasaray birlikteliği için üzücü bir şekilde yolun sonu görünüyor. Hocanın en kısa sürede ama en kısa sürede hem kendisine hem de saha içine dönmesi gerekiyor!
Hiç yorum yok
Okumuş olduğunuz başlık hakkındaki yorumunuzu bırakmak için lütfen aşağıda bulunan alana görüşlerinizi belirtiniz. Unutmayınız ki; yorumlarınız blog ekibinin onayı doğrultusunda görüntülenecektir. Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmayacaktır.